IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  vaybe sohbet

>
+
Etiketlenen Kullanıcılar

 
 
LinkBack Seçenekler Stil
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 05 Ağustos 2008, 18:10   #4
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Ölüm, anlatılabilir mi?




ve Sibel yeniGün diyorki ; KORKUMU BASTIRAMIYORUM. Kendimi kabrin içine koyamıyorum. Korku beni yiyip bitiriyor. Bir türlü mezarın içine giremiyorum. Hep aklıma o dua geliyor.

"Bizler de öldüğümüz zaman, o karanlık evimize getirip de yatırdıkları zaman, üstümüze toprağı çabuk çabuk atıp herkes evine gittiği zaman, nefsimizle o karanlık kabirde yalnız başımıza kaldığımız zaman, bizleri selim eyle Yârabbi!"

Nedense geceleri bastırıyor bu korku. Gündüz daha az endişeliyim.

Eskiden kışın, bir de geceleri ölülerin ne yaptığını merak ederdim. Bir gece mezarlığın önünden geçmek zorunda kalmıştık da, kendime zor gelmiştim. Neydi, niçin bu kadar korkuyordum ölümden? Ölüm neydi? Hem ölüler ne yaparlardı yapayalnız; üşürler miydi? Ölüm fizyolojik olarak beyin fonksiyonlarının iflas etmesi miydi? Peki ya ruh, duygular, hisler nereye gidiyordu? Biz ölmek için mi yaşıyorduk? O zaman niyeydi bütün çabalar?...

Ölümle ciddi olarak ilk yüzleşmem anneannemin ölmesiyle oldu. Anneannem ölmüştü. Ölmemeliydi, bizi yalnız bırakmamalıydı. Acım çok derindi. Hiç bitmeyecek sandım. Herkes üzülüyordu ama, kimse ölüm sonrasını anlatmıyordu. Keza vicdanım soruyordu feryat figan; Görmüyor musun sonunu. Sermayeyi tüketme!" diyordu. Ama biz insanoğulları bazı şeyleri çabuk unuturuz. Bu çok derin acı nefsimce bastırıldı. Sonrasını tahmin etmek zor değil. Birçok insan gibi ruhum yara alıyor; kahroluyor ve daha anı yaşamadan biteceğini düşünerek üzülüyordum.

Artık ölüm düşüncesini bastıramıyorum. Konuşuyorum, düşünüyorum. Korkmamak zor. Ölümden, yani ölüme ne kadar hazır olduğumuzdan, kabre ne kadar nurlu gireceğimizden. "Nasılsa ölüyoruz, boşver, yaşamana bak!" dese de nefsim ve şeytanım, kalbim kanmıyor buna artık. Çünkü kendimi oyalamak istemiyorum. Azap çekiyorum yoksa. Aklıma takvimden okuduğum şu öykü geliyor:

Adam ölüyor. Ama şuuru yerinde. "Bir yanlışlık var" diyor. "Yapacak çok işim var" diyor. Kabre konuluyor. Kimseye derdini anlatamıyor. Çıldıracak iken ter içinde uyanıyor. Haline şükrediyor.

Bu adam hepimiziz. Ama hepimize sadece bir fırsat veriliyor; çok kıymetli tek bir fırsat. Geri dönüşü yok. Zor bir imtihan. Karşılığı ise tahayyül edemediğimiz sonsuz bir hayat. Hani o matematikte işareti bulunan sonsuz! Yani, ya sonsuz mutluluk ya da sonsuz azap. Seçim bize kalmış.

Selametle!

 
Alıntı ile Cevapla

 

Etiketler
anlatılabilir, ölüm


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Ölüm, ölüm dediğin nedir ki gülüm ? Ben senin için yaşamayı göze almışım.. CORDON BLEU IF Sözlük 6 08 Kasım 2022 20:15
Animizm Dinine Göre Ölüm Kutsallığı - Ölüm Gelenekleri Hande Diğer Dinler 1 19 Ağustos 2018 10:45
Ölüm (VOLTAİRE) | “Ölüm olmasaydı onu icat etmek zorunda kalırdık.” Kalemzede Felsefe 0 09 Nisan 2012 07:50
Bir sitem ancak bukadar güzel anlatılabilir Süslü IF Ekstra 0 01 Ocak 2010 17:12