IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 23 Kasım 2012, 10:14   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Peygamberimizin kutlu aile bireyleri




Peygamberimiz, "Allah'ı sevdiğiniz için beni sevin. Beni sevdiğiniz için de Ehl-i Beyt'imi sevin" demiştir. Bütün Müslümanlar arasında bu sevginin kökleşmiş olmasını normal karşılamak gerekir


Temel inançlar bakımdan Allah'ın birliğine ve Hz. Muhammed'in O'nun tarafından gönderilmiş peygamberi olduğuna iman etmeye dayanan İslam dini, bütün mensuplarını bu inanç etrafında toplamıştır. Başka bir ifadeyle Allah'a ve Hz. Muhammed'in peygamberliğine inanmak bütün Müslümanların ortak inancıdır. Uluhiyet inancı ve peygamber tasavvuru tarihi süreç içinde, detaylarda farklılıklar arz etmiş olmakla birlikte, kendisini İslam dini ile ilişkilendiren her kesim bu iki esasa gönülden iman etmiştir. Yine bütün İslamî çevrelerde Hz. Muhammed'e olan sevgi ve bağlılık onun aile bireylerini de içine almış, Ehl-i beyt en önemli ortak anlayışlardan birisini teşkil etmiştir. Dinî referanslar göz önünde bulundurularak bütün Müslümanlar onlara dua etmiş, onların isimlerini çocuklarına ad olarak vermiş, onlara özel ilgi göstermiştir.

EHL-İ BEYT'İN ANLAMI

Genel çoğunluğun anlayışına göre Hz. Muhammed'in yönetim için kendisinden sonra her hangi bir kimseye görev vermeyişi, ilk dönemlerde meydana gelen siyasi ihtilaflar, bu ihtilaflarda ehl-i beyt mensubu olan Hz. Ali ve çocuklarının durumları "ehl-i beyt" tabirinin süreç içinde farklı yorumlara konu olmasına yol açmıştır. Detaydaki bu farklılıklar ne olursa olsun, temelde, ülkemizde mensubu bulunmayan tali gruplar hariç her kesim Peygamber ailesine candan muhabbet beslemiştir.

Esasen, sözlükte "ev halkı" demek olan Ehl-i beyt bir terim olarak Hz. Muhammed'in aile bireyleri anlamına gelmektedir. Bu ifade Kur'ân-ı Kerîm'de "üç ayet geçmekte olup bunların birinde Hz. İbrahim'in hanımı (Hûd 11/73), birinde Hz. Musa'nın annesi (el-Kasas 28/12) kast edilmekte, birinde Hz. Peygamber'in (el-Ahzâb 33/33) Ehl-i beyt'i anılmaktadır. Hz. Peygamber'in Ehl-i beyt'inden söz eden ayette şöyle buyrulmaktadır: "Ey Peygamberin ehl-i beyti! Allah sizden her türlü olumsuzluğu gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor." (Ahzab 33/33) Bu ayetin nüzulü ile ilgili olarak nakledilen bir rivayette, Resul-i Ekrem bir gün torunu Hasan ve Hüseyin ile kızı Fatıma ve damadı Hz. Ali'yi bir örtü altına alıp bu ayeti okuduğu ve Allah'a dua ettiği bildirilmiştir. (Tirmizî, "Menâkıb", 31)

HADİS VE AYETLER

Diğer taraftan Kur'an-ı Kerim'in şu ayeti de Ehl-i beytle ilişkilendirilmiştir: "Ey peygamber de ki: Ben yaptığım tebliğ görevine karşılık sizden, yakınlıkta sevgiden başka bir ücret istemiyorum. Kim güzel bir iş yaparsa, onun iyiliğini artırırız. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir. (Şura 42/23) Bazı alimler bu ayetteki "yakınlıkta sevgiden başka bir karşılık istemiyorum" ibaresinin "yakınlarıma sevgiden başka bir şey istemiyorum" anlamına geldiğini belirterek (Taberî, XXI, 528) Ehl-i beyte sevgi beslemenin ilahî bir emir olduğunu ifade etmişlerdir. Ehl-i beyt ile ilgili meşhur rivayetlerden birisi "sakaleyn" hadisidir. Zeyd b. Erkâm şöyle nakletmiştir: "Bir gün, Mekke ile Medine arasında Humm denilen yerdeki suyun yanında Rasulullah aramızda hitap etmek üzere kalktı ve Allah'a hamd ve senada bulundu, nasihat edip sonra da şöyle buyurdu: "Ey insanlar! Dikkat edin! Ben de bir beşerim, Rabbimin elçisinin gelmesi ve benim de icabet edeceğim vakit yaklaşıyor. Ve ben size iki ağır şey (sakaleyn) bırakıyorum. Onlardan ilki Allah'ın kitabıdır ki, onda hidayet ve nur vardır.

Allah'ın kitabını alın ve ona sımsıkı sarılın. Bu konuda hata eden dalalete düşer." Böylece Hz. Peygamber, insanları Allah'ına kitabına sarılmaya teşvik etti. Sonra da şöyle buyurdu: "Ve (ikinci olarak) ehl-i beytim; ehl-i beytim konusunda size Allah'ı hatırlatıyorum, ehl-i beytim konusunda size Allah'ı hatırlatıyorum, ehl-i beytim konusunda size Allah'ı hatırlatıyorum." Bunun üzerine bir sahabi, Zeyd'e "Peygamber'in ehl-i beyt'i kimdir, onun hanımları da ehl-i beyt'ten değil midir" diye sordu. Zeyd de, "Peygamber'in hanımları da ehl-i beyt'indendir, fakat onun asıl ehl-i beyt'i, kendisinden sonra sadaka kendilerine haram kılınan kimselerdir" buyurdu. Sahabî de, "onlar kimlerdir" diye sordu. Zeyd, "Onlar; Ali'nin aile fertleri, Akîl'in aile fertleri, Ca'fer'in aile fertleri ve Abbas'ın aile fertleridir" diye cevap verdi. Sahabînin "bunların hepsi kendilerine sadaka almaları haram kılınmış olanlar mıdır?" diye sorduğunda Zeyd "evet" diye cevap verdi. (Müslim, "Fedâilü'ssahâbe", 4) Bazı İslamî muhitler Ehl-i beytle ilgili ayetin nüzulünü anlatan rivayetlerden yola çıkarak Ehl-i beyti Hz. Peygamber, Hz. Fatıma, Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin olarak beş kişi ile sınırlarken, bazı muhitler de diğer rivayetlerden hareket ederek bunun kapsamı genişletmişlerdir. Bu konudaki tartışmalar ne olursa olsun sonuçta adı geçen beş kişinin ehl-i beytten olduğunda hiçbir ihtilaf, hiçbir farklı anlayış bulunmamaktadır. Ülkemizin dinî gerçekliği açısından ifade etmek gerekirse, denilebilir ki Sünnisi, Alevisi, Caferisi, Nusayrisi ile bütün kesimler temelde Ehl-i beyti sevip saymakta ve şefaatlerini ummak üzere onları dualarına katmaktadır.

ORTAK NOKTALAR

Esasen Hz. Peygamber'in; "Allah'ı size nimetler verdiği için sevin. Allah'ı sevdiğiniz için de beni sevin. Beni sevdiğiniz için de ehli beytimi sevin" (Tirmizî, "Menâkıb", 31) hadisi dikkate alınırsa bütün Müslümanlar arasında bu sevginin varlığını ve kökleşmiş olmasını normal karşılamak gerekir. Burada önem taşıyan husus, bu ortak anlayışın daha sık hatırlanması, Ehl-i beyt sevgisinin Allah ve peygamber sevgisinin bir uzantısı olduğunun bilinmesidir. Şunu unutmamak gerekir ki Ehl-i beyt, faziletini Resulullah'a sadece kan bağı ile yakın olmasından almamaktadır. Her birinin hayatına dair verilen bilgiler, onların Hz. Muhammed'in getirdiği ilahî mesajlara iliklerine kadar bağlı olduğunu, imanda, ilimde, takvada ve ahlakta zirve şahsiyetler olduğunu göstermektedir. Sonuç olarak, gerek ülkemizde yaşayan gerekse İslam dünyasındaki kesimler diğer ortaklıkların yanında, Ehl-i beyt sevgisiyle ilgili olarak da ortak noktaları daha sık hatırlamalı, birbirleriyle dostluk ve dayanışmayı daha derinden gerçekleştirmelidirler. Ve hiç şüphesiz yorum farklılıklarını karşılıklı olarak anlamaya çalışmalı ve saygı göstermelidirler. Bu ne kadar güçlü biçimde gerçekleşirse o oranda sosyal dayanışma ve dostluk güçlenecek hem bireysel olarak hem de toplumsal olarak huzura aralanan pencereler artacaktır.

YARIN : Hakkaniyet ve Fazilet Abidesi: Hz. Hüseyin.


Hazırlayan: Doç. Dr. İlyas Üzüm

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
aile, bireyleri, kutlu, peygamberimizin


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Peygamberimizin Yakın Aile Çevresine Ne Ad Verilir? Liaaa İslamiyet 1 28 Nisan 2013 00:28
Aile olmak, Aile kalmak Su Serbest Kürsü 0 25 Ekim 2010 23:17
Aile Danışmanlığı ve Aile Terapisi Dilaold Aile Evlilik ve Çocuklar 0 14 Mayıs 2010 22:12