Hem ders verdi, hem namaz kıldı
 

Allahü Teâlâ’nın izniyle bir anda hem namazda bulunmuş, hem de talebelerinin yanında görünmüştü.
Mısır’da yetişen evliyanın büyüklerinden ve kelâm âlimi Ebü’l-Abbas el-Mülessem’in sohbetinde bulunan Abdülgaffar bin Nuh anlatıyor:
Bir gün Ebü’l-Abbas sohbet ediyor, biz de dinliyorduk. Sohbeti dinleyenler çok büyük zevk alıyorlardı. O sırada ileride bir genç de abdest alıyordu. Abdestini bitirdikten sonra, Ebü’l-Abbas o gence:
– Nereye ey evlâdım, diye sordu. O da:
– Camiye, namaz kılacağım, diye cevap verdi. Ebü’l-Abbas:
– Ben namazı kıldım, buyurdu.
Talebelerin yanından hiç ayrılmadığına göre, namazı ne zaman kılmış olabileceğini düşünen bir talebesi, hemen mescide gitti. İnsanlar mescitten çıkıyorlardı. Cemaate hocasını sordu. İçeride olduğunu, namazdan sonra biraz sohbet ettiğini, onun için biraz geciktiklerini söylediler.
Bunun keramet olduğu anlaşıldı. Yani o, Allahü Teâlâ’nın izniyle bir anda hem namazda bulunmuş, hem de talebelerinin yanında görünmüştü

KAYNAK : Namazı yaşayanlar - Said Demirtaş