Çevrimdışı

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Eğer bunlar hayatından kalırsa, sen günün birinde kendini öldürürsün” dedi. Bahsettiğim gibi ben çocuğuma çok düşkün bir anneydim önce. Çocuğum sorunluydu. Konuşma sorunu vardı, hareket sorunu vardı. Almanya’da ırkçılık var bilirsiniz çocuğun isminden dolayı bile çok uğraştılar bizimle. Yani ben çok mücadele ettim. İşte sırf çocuğum için hocaya; “ben istemiyorum hiçbirini hepsi gitsin hayatımdan” dedim. “Ben bunu deneyeceğim” dedi hoca, “ama senin gördüğün çok güçlü bir şey. Yani kendisi isterse gider kendisi istemezse ben onu gönderemem.

Sadece sana görünmesini durdururum, ancak hissedersin yine” dedi. “Başka bir şey yapamam” dedi. “Tamam hocam dedim gönderin” dedim. “Şu an,” dedi, “ne göreceksen ne duyacaksan bunu bu âlemde yaşamayacaksın senden başka kimse görmeyecek, o yüzden korkma” dedi. Bundan sonrasını biraz ben anımsıyorum. Bu yüzden geri kalanı da annemin anlattığı şekilde aktaracağım. Hoca cebinden bir şeyler çıkardı. Sonra bir bezin içinden iğne çıkardı çatal iğneydi. Ortaya koydu bezin kenarlarına bir şeyler yazdı bir şeyler yaktı ve okudu.

Sonra okuduğu şeyi de bir suyun içine attı sonra tekrar çıkardı yaktı attı.

O arada benim başım dönmeye başladı midem bulandı birkaç dakika sonra bayılacak duruma geldim. Hoca fark etti “Tut.” dedi. Annem beni tuttu yere oturttular beni. Bu arada annem bileklerimi sıvazlıyor, kolonya döküyordu. Ben o arada sesler duymaya başladım. Gayb âlemindekilerin konuşmalarını bana kızmalarını duyuyorum. Bir taraftan hocayı duyuyorum. Sesler beynimde eko yapıyor. O sırada ev sallanmaya başladı ama nasıl bir sallanma. Sanki deprem oluyor ben bağırıyorum ev sallanıyor diyorum, hoca anneme tut tut bırakma diyor. O sırada eniştem girdi içeri, hoca; “onu da tutun” dedi. O da diğer koluma girdi. Sonra “Bırakın.” dedim. İşte o arada salonda Hiz’in olduğunu hissettim. İçime doğdu. Dedim ki; “salonda bir şey var salona bakacağım.”

Hoca “bırakın baksın” dedi.

Bırakmaları ile ben salona koştum yere düştüm. O arada kafamı kaldırdığımda salonun ucunda Hiz’i gördüm. Ağlamıştı bana ağlayarak bakıyordu ellerini bana doğru açtı ellerinde kına vardı. Serçe parmağının kenarıyla avcunun ortasında kına vardı. Bir ara annemin bir şey dediğini duydum anneme başımı çevirip tekrar Hiz’e baktığımda orada yoktu. Sonra hoca “Yanıma getirin onu” dedi. Sonra yanına gittim hocanın. Ben o arada ağlıyorum tabi hoca da bir şeyler okuyarak çatal iğneyi kapattı. Sonra onu bir şeye sardı yanında bir iki tane kağıt verdi dedi ki; “Bu kağıtları akarsuya atın 7 defa üzerinden atlayacaksın şunları okuyacaksın.”

“Tamam hocam.” dedim. Ancak sonra hoca işlemi bitirince ben inanılmaz bir şey yaşadım.

👇

__________________