IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 08 Temmuz 2019, 22:51   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Tüylenme ve polikistik over Sendromu




Tüylenme ve polikistik over Sendromu



HİRŞUTİZM VE POLİKİSTİK OVARYAN SENDROM (PCOS)

GİRİŞ: Hirşutizm (kadınlarda yüzde, göğüste, alt karında, sırtta, üst kollarda, üst bacaklarda aşırı derecede koyu renkli sert kılların büyümesi) androjen adı verilen hormonlarla ortaya çıkan medikal bir hastalığın semptomudur. Polikistik ovaryan sendrom (PCOS) (yumurtalıklarda aşırı miktarda androjen üretilmesi) hirşutizmin en yaygın nedenidir. Hirşutizm çok yaygındır ve sıklıkla medikal müdahaleyle düzeltilmektedir. Medikal müdahalenin çabuk yapılması önemlidir çünkü tedaviyi geciktirmek tedaviyi daha da zorlaştırmakta ve uzun vadeli sağlık sonuçları olabilmektedir.

NORMAL KIL GELİŞİMİ

Normal kıl gelişimini anlamak, hirşutizmi anlamanıza yardımcı olacaktır. Her kıl, derinin derinindeki bir follikülden büyümektedir. Bu folliküller tamamen yok edilmediği, koparılmadığı veya alınmadığı sürece kıl büyümeye devam edecektir. Kıl follikülleri avuç içleri ve ayak tabanları hariç tüm vücut yüzeyini kaplamaktadır. Bunun 1/5’ i kafatası derisinde bulunmaktadır. Kıl folliküllerinin sayısı doğumdan sonra artmaz fakat 40 yaşlarından sonra yavaş yavaş azalmaya başlar.

Etnik kökene göre kıl yoğunluğu değişebilmektedir. Aynı etnik gruptaki erkek ve kadınlar aynı sayıda ve aynı yapıda kıl folliküllerine sahiptirler. Örneğin; Akdeniz soyundan olanlar genellikle Asyalılar’ dan ve Amerikalı Kızılderililer’ den daha fazla kıla sahiptir. Genetik ve etnik duruma bağlı aşırı kıllanma tipik olarak kollarda, ellerde, bacaklarda ve ayaklarda olmaktadır. Oysa hormonal nedenlere bağlı hirşutizm tipik olarak yüz, karın, göğüs, iç bacaklar ve sırtta görülmektedir.

Yetişkinlerde iki tip kıl vardır: velus ve terminal. Velus kılı yumuşak, ince, genellikle renksiz ve kısadır. Terminal kıl ise uzun, kalın, koyu ve bazen kıvırcıktır. Çoğu kadında velus kılları yüz, göğüs ve sırtı kaplamaktadır ve kılsız deri izlenimi vermektedir. Çoğu erkekte ise terminal kıllar yüz ve vücudu kaplamaktadır. Hem erkeklerde hem de kadınlarda terminal kıllar kafatası derisinde, pubik ve koltukaltı bölgelerinde yer almaktadır. Velus ve terminal kıllar kadında da erkekte de alt kol ve bacakları kaplamaktadır. Eğer sadece alt bacaklarınızda ve ön kollarınızda yoğun miktarda kıl mevcutsa, bu hirşutizm olarak düşünülmez ve hormonal tedaviye de cevap vermeyecektir.

Kıl gelişimi bir döngü içerisinde olmaktadır. Bazıları büyürken diğerleri durur, bir kısmı da dökülür. Doğum kontrol haplarının alımı veya gebelik gibi durumlarda meydana gelen hormonal değişiklikler kıl değişimini senkronize edebilmektedir ve büyüyor gibi gösterebilmektedir veya her zamankinden daha fazla dökülebilmektedir. Bununla birlikte kıl gelişimi genellikle 12 ay içerisinde normale dönmektedir.

KIL GELİŞİMİNDE ANDROJENLERİN ETKİLERİ

Yüz ve vücut kıllarındaki aşırılık genellikle vücuttaki androjenlerin aşırılığının bir sonucudur. Androjenler erkeklerde de, kadınlarda da bulunmaktadır fakat erkeklerdeki androjen seviyesi daha yüksektir. erkeklerde androjenler testisler ve adrenal bezler tarafından üretilmektedir. Kadınlarda ise androjenler yumurtalıklar ve adrenal bezler tarafından üretilmektedir. Östrojen kadınlarda androjenin etkilerini azaltmaktadır.

Kıl follikülleriniz duyarlı ise androjenler, velus kıllarının terminal kıllara dönüşmesine ve terminal kılların daha hızlı ve daha kalın bir şekilde büyümesine neden olabilmektedir (Tablo 1). Velus kılları terminal kıllara dönüşünce genellikle tekrar eski haline dönmez.

Tablo 1
Androjene duyarlı kıl gelişim bölgeleri

Daha YaygınAz Yaygın

Üst dudak Göğüs ve göğüs kemiği

Sakal bölgesi Üst karın

Memeler Üst sırt

Alt karın

İç bacaklar

Alt sırt

Androjenler yağlı cilde ve akneye neden olan sebum üretimini arttırmaktadır. Aşırı miktarda androjen, düzensiz yumurtlama ve adetlere veya hiç olmamasına neden olabilmektedir. Son derece yüksek miktarda androjen seviyesi (tümör varlığında olduğu gibi) ise erkek tipi kelliğe, sesin derinleşmesine, kas kütlesinin artışına, klitorisin büyümesine ve göğüs ölçüsünde azalmaya neden olabilmektedir. Bu etkiler virilizasyon adını almaktadır ve nadir olarak meydana gelmektedir.

HİRŞUTİZM TEŞHİSİ

Hirşutizm ve ilgili sorunları tedavi eden hekimler genellikle reprodüktif ve medikal endokrinologlardır. Bazı jinekolog, dermatolog ve genel pratisyenler de gerekli uzmanlığı edinmektedirler. İlk görüşmenizde hekiminiz öncelikle hirşutizmi işaret eden kıl büyümesi ve genetik veya etnik duruma bağlı kıl gelişimi arasındaki ayrımı yapacaktır. Eğer hirşutizm tespit edilirse hekiminiz kan testleri, ultrason, özel röntgenler ve yumurtalıklarınızın ve adrenal bezlerinizin fonksiyonunu değerlendirmek için hormon baskılamave uyarma testleri yapabilmektedir. Hirşutizmin nedeni tespit edildikten sonra hekiminiz uygun tedaviyi önerebilecektir. Tedaviden sonra kalan istenmeyen kıllar çeşitli kozmetik tedavilerle (lazer ve elektroliz gibi) alınabilmektedir.

HİRŞUTİZM NEDENLERİ

Çeşitli hirşutizm nedenleri aşağıda açıklanmış ve Tablo 2’ de özetlenmiştir.

Polikistik Ovaryan Sendrom (PCOS):

PCOS, bir hiperandrojenizm (yumurtalıkların aşırı miktarda androjen üretmesine yol açan hormonal dengesizlik) türüdür. Hirşutizmin en yaygın nedenidir ve sıklıkla düzensiz yumurtlamaya veya yumurtlamamaya ve kısırlığa yol açmaktadır. PCOS’ lu hastalarda yumurtalıklarda birçok küçük kist gelişmektedir (bu nedenle polikistik terimi kullanılmaktadır). Bu küçük kistler olgunlaşmayan ve yumurtlamayan ovaryan folliküllerdir. Adet periyotları yumurtlamanın olmayışına bağlı olarak düzensiz hale gelebilmekte veya kesilebilmektedir. Hekimler genellikle ayrıntılı bir hikaye ve özel birkaç kan testiyle birlikte fiziksel muayene ile PCOS teşhisini koyabilmektedirler.

Açıklanamayan Hirşutizm:

Bilinmeyen nedenlerden ötürü bazı kadınlar androjene normalden daha fazla hassas olan kıl folliküllerine sahiptir. Bu hastalarda androjen seviyesi normal ve adetler düzenli olmaktadır. Bu tip hirşutizm nedeni genetiktir fakat sebebi bilinmemektedir.

Tablo 2: Hirşutizm Nedenleri
Yumurtalıklarda aşırı miktarda androjen üretimi (polikistik ovaryan sendrom, tümör)

Androjene aşırı duyarlı kıl follikülleri (genetik)

Adrenal bezlerde aşırı miktarda androjen üretimi (NCAH: klasik olmayan adrenal hiperplazi, tümör)

İnsülin direnci (HAIR-AN sendrom: hiperandrojenizm, insülin direnci, acanthosisnigricans)

Adrenal bezlerde aşırı kortizol üretimi (Cushing sendromu)

Menopoz

İlaçlar

Klasik Olmayan Adrenal Hiperplazi:

Hirşutizme neden olabilen adrenal bezlerdeki en yaygın anomali, kalıtsal bir hastalık olan klasik olmayan adrenal hiperplazi (NCAH) dir. NCAH adrenal bezlerin aşırı miktarda androjen üretmesine neden olmaktadır. PCOS’ da olduğu gibi düzensiz adet periyotları olmaktadır. NCAH yaygın olarak Aşkenazi Yahudileri, Eskimolar ve Fransız-Kanadalılar gibi bazı etnik gruplarda görülen genetik bir hastalıktır. NCAH’ nin belirgin özelliği 17a-hidroksiprogesteron hormonunun yüksekliğidir.

HAIR-AN Sendrom (Hiperandrojenizm, İnsülin Rezistansı, AcanthosisNigricans):

Bazı kadınlar insülin direnci (insülinin kan şeker seviyesini kontrol etmesindeki ciddi bir hastalık) ile doğarlar. Bunu karşılamak için pankreas daha fazla insülin üretmektedir. Aşırı derecede yüksek insülin seviyesi yumurtalıkların çok yüksek miktarda androjen üretmesine yol açmaktadır. Bu da hirşutizm, akne ve düzensiz yumurtlamaya neden olur. İnsülin direnci diyabet mellitusa, yüksek kan basıncına, kalp hastalığına, cildin koyulaşmasına (acanthosisnigricans – genellikle boynun etrafında ve cildin kırışık bölgelerinde olur – ) neden olabilmektedir. Bu ciddi durumların büyük çoğunluğu genetik anomalilere bağlıdır. HAIR-AN sendrom diğer hiperandrojenizm türlerinde ve PCOS’ da görülen insülin direnci (daha hafiftir) ile karıştırılmaz.

Cushing Sendromu:

Cushing sendromu adrenal bezler tarafından üretilen kortizolün fazlalığı ile ilgilidir. Cushing sendromlu hastalarda hirşutizm görülse de bu, hastalığın temel özelliği değildir. Cushing sendromlu kadınlar sıklıkla kızıl yüz isilikleri olan, yuvarlak yüzlü, kas zayıflığı olan, şeker hastası ve düzensiz adetleri olan obez hastalardır. Cushing sendromunun özellikleri kronik steroid tedavisi gören hastalarda da bulunabilmektedir. Cushing sendromu ciddi fakat nadir görülen bir hastalıktır.

Ovaryan veya Adrenal Tümörler:

Ender bazı durumlarda; yumurtalıklarda veya adrenal bezlerde androjen üreten bir tümör oluşabilmektedir. Bu tümör çok yüksek seviyede androjen üretebilmektedir. Hirşutizm gibi semptomlar genellikle aniden belirir ve hızlıca ilerler. Çok yüksek androjen seviyeleri; erkek tipi kelliğe, sesin derinleşmesine ve kas kütlesinde artışa neden olabilmektedir. Neyse ki bu tümörlerin çoğu kanseröz değildir.

Menopoz:

Menopozda yumurtalıklarda östrojen üretimi durur fakat androjen üretimi devam eder. Östrojen seviyesindeki azalma androjenlerin etkisinin artmasına yol açabilmektedir. Bu da özellikle yüzde olmak üzere terminal kılların sayısının artmasına neden olabilmektedir.

İlaçların Yan Etkileri:

Androjen özellikli ilaçlar hirşutizme neden olabilmektedir. Kronik olarak hasta ve zayıf insanlardaki kas kütlesini arttırmak için kullanılan anaboliksteroidler (bazı vücut geliştiriciler tarafından da kullanılmaktadır) kimyasal olarak androjenlerle ilişkilidir. Kıl gelişimini arttıran diğer ilaçlar; danazol, fenitoin, minoksidil ve diyazoksittir. Bu ilaçları kullanan hastalarda sıklıkla hirşutizme nazaran daha çok akne gelişimi görülmektedir. Dehidroepiandrosteron (DHEA) ve androstenedion gibi doğal ilaveler hirşutizme neden olabilmektedir.

HİRŞUTİZM NASIL TEDAVİ EDİLMEKTEDİR?

Medikal Tedavi:

Hekiminizin sizin teşhisinize ve hirşutizmin şiddetine göre önerebileceği çeşitli özel medikal ve cerrahi tedaviler mevcuttur (Tablo 3).

Tablo 3: Hirşutizm Tedavisi
İlaçlar: Kozmetik tedaviler:

Doğum kontrol hapları Tıraş olma

Androjen reseptör engelleyiciler Eflornitin kremi

Spironolakton Ağda

Flutamid Ağartma

Glukokortikoidler (steroidler) Kopartma

Deksametazon Tüy dökücüler

Prednizon Elektrolizis

Metilprednizolon Lazer

Enzim inhibitörleri

Finasterid

GnRH analogları

Doğum kontrol hapları (oral kontraseptifler):

Hirşutizm için önerilen en yaygın hormonal tedavi doğum kontrol haplarıdır. Yumurtlamayı önler ve yumurtalıklar tarafından üretilen androjeni azaltır. Haplardaki östrojen karaciğerin androjenleri tutarak faaliyetlerini azaltan bir proteinden (***hormone-bindingglobulin) daha fazla üretip salgılamasına neden olmaktadır. Aşırı kıl gelişimini yavaşlatmasına ek olarak bu haplar düzensiz adet periyotlarını düzenlemek ve istenmeyen gebeliklere karşı koruyuculuk oluşturmak konusunda da avantajlar sağlamaktadır.

Antiandrojen ilaçlar:

Spironolakton (diüretik veya su hapı da denilmektedir) sıklıkla doğum kontrol hapları ile birlikte reçete edilmektedir. Androjenlerin kıl follikülleri üzerindeki etkisini doğrudan engellediği görülmüştür ve hirşutizm tedavisi için kullanılmaktadır. Yan etkileri; cilt kuruluğu, mide ekşimesi, baş ağrısı, düzensiz vajinal kanama ve bitkinliktir. Kadınların 2/3’ sinde yüksek doz spironolakton hirşutizmde önemli bir azalmaya yol açmaktadır. Diğer antiandrojen ilaçlar da şu anda klinik olarak test edilmektedir. Bunlar; flutamid (androjen reseptörlerini engeller) ve finasterid (testosteronun daha aktif androjene dönüşümünü engeller) dir.

Steroid ilaçlar:

Aşırı aktif adrenal bezler için düşük doz steroidler reçete edilebilmektedir. Bazı kadınlarda gün boyu süren baş dönmesi veya uyumada güçlük görülebilmektedir. Fakat bu şikayetler genellikle ilk birkaç günden sonra düzelmektedir. Bu ilaçların; kilo alımı, derinin ve kemiklerin incelmesi ve enfeksiyona karşı direncin düşmesi gibi ciddi yan etkileri olabilmektedir. Bununla birlikte bu yan etkiler, hirşutizm tedavisinde kullanılan düşük dozlarda çok nadir görülmektedir.

GnRH analogları:

Şiddetli hiperandrojenizm türleri GnRH analogları olarak adlandırılan ilaçlarla tedavi edilebilmektedir. Bu ilaçlar hirşutizmi, ovaryan androjenleri baskılayıp çok düşük seviyelere çekerek tedavi etmektedir. Aynı zamanda östrojeni de baskılayıp menopoz benzeri semptomlara neden olabilmektedirler. GnRH antagonistleri de aynı zamanda etkilidirler ve gelecekte bu amaçla kullanmak için uygun bulunabilirler.

Kozmetik tedavi:

Hirşutizmli kadınlarda başarılı olması için kılların kozmetik olarak alınmasına medikal tedavi de eşlik etmelidir.

Kılların geçici olarak alınması:

Hafif hirşutizmin geçici tedavisi olarak çoğu kadın istenmeyen tüylerini yolmaktadır. Bu şekilde canlı folliküllerinden kopartılmaktadır ve hassas ciltleri tahriş edebilmektedir. Eğer kıl follikülü enfekte olursa kıl geriye doğru kıvrılabilir ve sivilce veya akneye neden olabilmektedir. Ağda da aynı enfeksiyon ve tahriş risklerini taşımaktadır. Tüy dökücüler, kimyasallar da tahrişe neden olabilmektedir. Vücudun küçük bölgelerinde (özellikle dudak üstünde) tüyleri daha az fark edilebilir hale getirmek için ağartma yöntemi kullanılabilir. Fakat aşırı miktarda ağartma deriyi tahriş edebilir ve zarar verebilir.

Çoğu kadını çok memnun etmese de kıllardan geçici olarak kurtulmak için tıraş olmak en basit ve güvenli yoldur. Kıl büyümesi devam ettiği için sık sık tıraş olmak gerekmektedir.

Kozmetik tedavilerle beraber yüzdeki tüylerin büyümesini yavaşlatmak için eflornitinhidroklorit içeren yüz kremi kullanılabilir. Gebelikteki güvenliği veya vücudun diğer bölgelerindeki etkinliği henüz kanıtlanmamıştır.

Kılların kalıcı olarak alınması:

İki tip kalıcı yöntem mevcuttur: elektrolizis ve lazer tedavisi. Elektroliziste çok ince bir iğne kıl köküne yerleştirilir. Kıl follikülünü yok etmek için bu iğne aracılığıyla hafif bir elektrik akımı gönderilir. Tek seferde tek bir folliküle müdahale edildiği için vücudun geniş bölgelerinde kullanımı pek pratik değildir.

Vücudun geniş bölgelerinde lazer tedavisi kullanılabilir fakat uzun dönemdeki etkileri elektrolizis kadar iyi belgelenmemiştir. Lazer tedavisinde kıl follikülünü yok etmek için ışık ışını gönderilmektedir. Açık cilt rengi ve koyu renk kılları olan kişilerde daha iyi sonuç alınmaktadır.

İki yöntem de biraz ağrılıdır. Yine de en etkili yöntemlerdir. Fakat yanında medikal tedavi uygulanmadığında yeni kıllar büyüyecektir. Medikal tedaviye başlandıktan en az altı ay sonrasına kadar lazer veya elektrolizisi ertelemek en iyisidir. Böylece yeni terminal kıl gelişimi azalacaktır.

HİRŞUTİZM TEDAVİSİNDEN BEKLENENLER

Hormon tedavisi genellikle yeni terminal kılların gelişimini engellemekte ve var olan kılların gelişim oranını da yavaşlatabilmektedir. Kıl gelişim oranının önemli derecede azalması için genel olarak yaklaşık altı aylık hormon tedavisi gerekmektedir. Hormon tedavisi etkili olduğunda etkisi sınırsız bir şekilde devam edebilmektedir. Elektrolizis ve lazer, hormon tedavisinden sonra kalan kılları alabilmektedir. Çünkü hirşutizmin neden olduğu hormonal problemi tedavi edemez. Medikal tedavi durdurulursa, hirşutizm sıklıkla tekrar etmektedir.

POLiKiSTiK-OVARYAN-SENDROM_2

POLİKİSTİK OVARYAN SENDROM

Hirşutizmin en yaygın nedeni polikistik ovaryan sendromdur. PCOS terimi yumurtalıkların aşırı miktarda androjen üretmesine neden olan bir grup durumu tanımlamak için kullanılmaktadır. Yumurtalıklar birçok küçük kistle (sıvı dolu saklar) büyüyebilmektedir. PCOS semptomları; hirşutizm, akne, düzensiz (veya olmayan) adet periyotları, yumurtlamanın olmaması ve kısırlıktır. Çoğu PCOS hastası obezdir. PCOS için kullanılan diğer isimler polikistik ovaryan hastalık veya Stein-Leventhal sendromudur. PCOS’ un nedenleri ile ilgili kalan birçok soru olmasına rağmen tedavisinde epey gelişme kaydedilmiştir.

Normal Menstrüel Fonksiyon

PCOS’ u anlamak için hormonların normal ovaryan fonksiyonunu nasıl kontrol ettiğini anlamak önemlidir. Hipofiz; yumurta ve hormon üretimini follikül stimülan hormon (FSH) ve luteinizan hormon (LH) adındaki iki hormonu salgılayarak kontrol etmektedir. Menstrüel periyot başladığında FSH, yumurtalıktaki bir follikülü gelişimi için uyarır. Follikül östrojen hormonu üretmekte ve olgunlaşan bir yumurta içermektedir. LH follikülü çevreleyen hücreleri önemli miktarda androjen üretmeleri için uyarır. Büyüyen follikül, yumurtalık yüzeyindeki küçük bir kist gibi görünmektedir.

Bir sonraki menstrüel periyot başlamadan yaklaşık iki hafta önce follikül yırtılır ve yumurtayı salar. Follikülün etrafındaki hücreler progesteron hormonu üretmeye başlarlar ve sarı bir renk alırlar. Bu durumdaki follikül korpus luteum adını alır (sarı vücut anlamına gelmektedir). Luteal faz olarak adlandırılan menstrüel siklusun ikinci yarısı boyunca; korpus luteum östrojen ve büyük miktarlarda progesteron salgılar.

Yumurtlamadan sonra yumurta fallop tüpü tarafından alınır. Eğer yumurta döllenirse, 3 veya 4 gün tüpte kalır ve sonra rahime doğru gider. Luteal faz süresince östrojen ve progesteron salgılanması, döllenen yumurtanın (embriyonun) buraya yerleşmesi ihtimali doğrultusunda rahimin ekstra kanla dolmasını sağlamaktadır. Bu kan embriyo için beslenme ortamı sağlayacaktır. Eğer yumurta döllenmemişse veya embriyo rahime yerleşememişse östrojen ve progesteron salımı yumurtlamadan yaklaşık iki hafta sonra azalır ve ekstra kan atılır. Bu, menstrüasyona (adet kanaması) neden olur ve periyot yeniden başlar.

Anormal Menstrüel Fonksiyon

Ovülatuvar siklus hormonal anormalliklerden kolayca etkilenmektedir. Belli hormonların aşırı üretimi veya çok az üretiminin yıkıcı sonuçları olabilmektedir.

Aşırı LH veya insülin, yumurtalıkların çok fazla androjen üretmesine neden olabilmektedir. Androjen seviyesinin yüksek bir şekilde devam etmesi hirşutizm, akne, menstrüasyon ve yumurtlama yoksunluğu ve şiddetli durumlarda virilizasyonla sonuçlanabilmektedir.

Yetersiz FSH, ovaryan follikül gelişimine zarar verebilir ve yumurtlamayı engelleyebilir (bu da kısırlıkla sonuçlanır). Sonuç olarak olgunlaşmada ve yumurtlamada başarısız olan folliküller, yumurtalıkta çeşitli küçük kistler oluştururlar.

PCOS’ daki yumurtlama eksikliği devamlı olarak östrojen seviyesinin yükselmesi ve progesteronun yetersizliği ile sonuçlanır. Bu da ağır ve/veya düzensiz kanamaya yol açabilecek olan endometriyumun aşırı derecede kalınlaşmasına neden olabilmektedir. Uzun yıllar sonunda sürekli yüksek östrojen seviyesi ve yetersiz progesterona bağlı olarak endometriyal kanser oluşabilmektedir.

PCOS TEŞHİSİ

Hekiminize tüm semptomları açıkça anlatmalısınız. PCOS medikal geçmişiniz ve fiziksel muayeneyle teşhis edilmektedir. Teşhisi kesinleştirmek için hekiminiz kan hormon seviyelerinizi ölçebilir ve rahiminizde pre-kanseröz hücrelerin olmadığından emin olmak için endometriyal biyopsi yapabilir.

Erken Teşhis

Ergenlikten itibaren düzensiz adet görüyorsanız ve/veya hirşutizm varsa PCOS açısından değerlendirilmelisiniz. Eğer PCOS teşhisi konulduysa ve bir kız çocuğunuz varsa, onda da aynı semptomların olup olmadığını gözlemlemelisiniz. Çünkü sendromun kalıtsal olarak geçmesi yönünde genetik bir eğilim mevcuttur. PCOS’ da erken tedavi akne ve hirşutizm gelişimini azaltabilmektedir.

Uzun Vadede Göz Önünde Tutulacak Hususlar

PCOS’ lu kadınlar (özellikle de insülin direnci olanlar) diyabet, kalp hastalığı, kolesterol anormallikleri ve endometriyal kanser açısından yüksek riske sahiptirler (Şekil 4). Eğer PCOS teşhisi konulduysa siz ve hekiminiz uzun dönemli sağlık sonuçlarını ve ek olarak yapılması gereken testleri konuşmalısınız.

PCOS TEDAVİSİ

PCOS teşhisi konulduysa, tedavi amaçlarınıza bağlı olacaktır. Bazı hastalar ilk olarak kısırlıkla ilgili endişe duyabilmektedir. Diğerleri ise daha çok düzensiz adetler, hirşutizm ve akneyle ilgili endişelere sahip olmaktadırlar. Sizin amacınıza bağlı olmaksızın PCOS uzun vadedeki kalp hastalığı ve endometriyal kanser gibi sağlık problemleri nedeniyle tedavi edilmelidir.

Kilo Vermek

PCOS’ da obezite yaygındır. Yağlı dokular aşırı östrojen üretir ve bu da hipofizin yetersiz FSH salgılamasına neden olur. Yetersiz FSH yumurtlamayı engeller ve PCOS’ u daha da kötüleştirir. Ayrıca obezite insülin direncinin de kötüleşmesine yol açmaktadır (bu durum yumurtalıklarda üretilen androjen seviyesini daha da arttırır).

Çoğu PCOS’ lu hastada kilo vermek hormonal durumu düzeltmektedir.

Hormonal Tedavi

Hormonal tedavi sıklıkla PCOS problemlerini başarılı bir şekilde düzeltmektedir. Bununla birlikte, tedavi durdurulduğunda genellikle semptomlar yeniden ortaya çıkmaktadır. Eğer gebelik düşünmüyorsanız doğum kontrol hapları sizin için en iyi hormonal tedavi olabilir. Doğum kontrol hapları ovaryan hormon üretimini azaltır ve aşırı androjen seviyesinin etkisini tersine çevirmeye yardımcı olur. Bununla birlikte eğer sigara içiyorsanız ve 35 yaşın üstündeyseniz doğum kontrol hapları önerilmemektedir. Hirşutizminiz de varsa hekiminiz doğum kontrol haplarıyla birlikte veya yalnız başına spironolakton da reçete edebilir. Nadiren GnRH analogları ovaryan androjen üretimini azaltmak için gerekebilmektedir.

Eğer doğurganlıkla veya korunmayla ilgili bir endişeniz yoksa ve hirşutizm bir problem değilse, adetlerinizi düzenlemek ve endometriyal problemleri önlemek için düzenli aralıklarla progesteron alabilirsiniz.

Ovülasyon İndüksiyonu

Acil hedefiniz doğurganlıksa, yumurtlama klomifen sitrat ile sağlanabilmektedir. Klomifenin kullanımı kolaydır, nispeten ucuzdur ve çoğu hastada işe yaramaktadır. Klomifen hipofizin FSH salgılamasını arttırmaktadır. Klomifenle oluşan gebeliklerin yaklaşık % 10’ u ikiz, üçüz ve nadiren de daha fazlasıdır. Hekiminiz adrenal bezi baskılamak için tasarlanmış bir steroid ilacı da önerebilir. İnsülin dirençli PCOS hastalar, vücudun insüline hassasiyetini arttıran metformin ile tedavi edildiğinde yumurtlama olabilmektedir.

Klomifen yumurtlamayı sağlamazsa veya 6 ay içinde gebe kalmazsanız hekiminiz gonadotropin verebilir. Ovülasyon indüksiyonu için kullanılan birçok türde gonadotropin mevcuttur. Bunlar hMG (human menopozal gonadotropin), purifiedhFSH (follikül stimülan hormon), rFSH (rekombinant follikül stimülan hormon) ve hCG (human koryonik gonadotropin) içermektedirler. Gonadotropinler daha pahalıdır ve yan etkileri daha fazla olabilmektedir (yumurtalıkların hiperstimülasyonu ve çoğul gebelik riski gibi).

Gereksinimleriniz ve tedaviye cevabınız uygun ovülasyon indüksiyon ilacınızı belirleyecektir.

Ender olarak klomifenle de, gonadotropinlerle de yumurtlama sağlanamamakta ve ovaryan cerrahi denenebilmektedir. Laparoskopiyle ovaryan drilling gibi cerrahi işlemler yapılabilmektedir. Bu işlemler yumurtlamaya yardımcı olsa da gelecekte kısırlığa yol açabilecek adezyonlara (yara dokusu) sebep olabilmektedir.

HİRŞUTİZM VE PCOS’ UN PSİKOLOJİK YÖNLERİ

Hirşutizm ve PCOS’ la uğraşmak duygusal olarak zor olabilmektedir. Çocuk sahibi olmakla ilgili endişeleriniz olduğu gibi kendinizi kadınsı hissetmeyebilirsiniz veya aşırı kıl gelişimi veya kilonuz nedeniyle kendinize güveniniz olmayabilir. Bunları başka insanlarla paylaşmak sizi utandırsa da tedavi için hekiminizle bir an önce konuşmanız çok önemlidir. Aynı zamanda bu problemlerin birçok kadında görüldüğünün farkında olmak da sizin için önemlidir.

ÖZET

Hirşutizm, hormonal ilaçlarla başarılı bir şekilde tedavi edilebilen, yaygın olarak görülen bir hastalıktır. Medikal tedaviyi takiben kalan istenmeyen tüylerden kalıcı olarak kurtulmak için elektrolizis veya lazer tedavi kullanılabilmektedir. Eğer annenizde veya büyükannenizde aşırı kıl gelişimi varsa, siz de kendinizi ve çocuklarınızı hirşutizm açısından gözlemlemelisiniz (özellikle de ergenlik dönemi süresince). Hirşutizm genellikle PCOS’ un bir sonucudur. Hirşutizmin de, PCOS’ un da genç yaşta teşhis edildiğinde tedavisi daha kolay olmaktadır.

PCOS; hirşutizm, akne, düzensiz veya yoğun menstrüel periyotlar, yumurtlama yoksunluğu ve kısırlığa neden olabilmektedir. Ayrıca diyabet, uterin kanser, yüksek kolesterol ve kalp hastalığı açısından riski arttırmaktadır. PCOS nedenleri ile ilgili hala birçok soru olsa da PCOS’ u hem anlamada hem de tedavide ilerlemeler kaydedilmiştir. Eğer hirşutizm veya PCOS teşhisi konulduysa kısa süre içerisinde hedeflerinizi ve endişelerinizi belirleyebilmelisiniz. Tedavi sıklıkla başarılı olmaktadır.

Prof. Dr. Ali. Rüştü Ergür
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
__________________

__________________
Al Beyin Kafana Sokarsın
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
hirşutizm, pcos, tuylenme


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Polikistik Over Sendromu Nedir PySSyCaT Sağlık Köşesi 0 21 Ekim 2014 12:15
Polikistik Over Sendromu Zen Sağlık Köşesi 0 27 Mart 2013 14:11
Polikistik Over Sendromu KarakıZ Sağlık Köşesi 1 11 Mart 2013 15:01