IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 20 Mart 2009, 22:27   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Trabzon İli Hakkında Bilgiler




Trabzon Tarihi

29 Mayıs 1453 de İstanbulun fethinden sonra Fatih, Trabzonun vermekte olduğu vergiyi 2000 duka altına çıkarmıştı. Erdebilli Safeviye tarikatı şeyhlerinden Şeyh Cüneyd 1456 yılında ordusuyla Trabzon üzerine yürüdü, İmparatorluk ordusunu yenerek şehri kuşattı. Bunun üzerine Fatih, Trabzonun Şeyh Cüneydin eline düşmemesi için Amasya Valisi Hızır Beyi Trabzon üzerine gönderdi. Durumu öğrenen Şeyh Cüneyd kuşatmayı kaldırarak çekildi. Hızır Bey Trabzonu kuşatarak Meydan-ı Şarkîde (Şimdki Belediye Meydanı) karargahını kurdu. Fakat Trabzonu savunmaktan korkan kral Kalo İannes vergi vermeyi kabul etmişti.

Fatih Sultan Mehmedi Trabzon üzerine yönelten birtakım siyasi, idari, ekonomik ve tarihi sebepler vardır. Bunların içinde en önemlisi, Bizansın bir nevi kalıntısı durumundaki Trabzon Rum Devletinin fethi gerçekleşmedikçe, İstanbulun fethinin yarım görülmesiydi. Bu arada Trabzon Devletinin Osmanlı Devleti aleyhinde Venedik Cumhuriyeti, İran, Gürcistan Devletleri, İsfendiyar Oğulları ve Karaman Oğulları ile ittifaklar kurması, hısımlıkları bahane ederek Akkoyunluların Anadoluya göz dikmeleri ve Osmanlı topraklarına saldırmaları karşısında Fatih, Trabzonun fethine kesin olarak karar vermişti. 1460da Uzun Hasan, Fatihin huzuruna elçiler göndererek hısımlık kurduğu Trabzon Rum Devletinden alınan vergileri geri istemiş, bunun üzerine de Fatih elçilere Haydi siz gidin gelecek sene ben kendim gelir mahallinde vergimi öderim diyerek tasavvurunu açıkça ortaya koymuştu.

Sefer için Osmanlı kara ordusu 23 Mart 1461de Edirneden hareket etti. Mahmut Paşa komutasında 150 parçadan oluşan donanma da Karadenize açılmıştı. Fatihin komutasında Üsküdardan Anadoluya geçen ordunun nereye gittiğini kimse bilmiyordu. Bu ilerleyiş sırasında Amasra, İsfendiyaroğulları Beyliği, Kastamonu ve Sinop fethedilerek Sivas üzerinden Erzincan ovasına inildi ve yassıçemende karargah kuruldu. Bu arada seferin İran üzerine olduğu düşüncesiyle korku ve telaşa kapılan Uzun Hasan adına harekete geçen Çemişkezek Beyi Hasanın başkanlığında bir elçi heyeti Fatihin çadırında kabul edildi. Heyet içinde Uzun Hasanın annesi Sâra hatunda vardı. Karşılıklı görüşmelerden sonra, heyete seferin İran üzerine olmadığına teminat verdikten sonra, elçilik heyetinin bir kısmı ve Sâra Hatun alıkonularak, Osmanlı ordusu yönünü Trabzon üzerine çevirdi.

Osmanlı ordusu çok zor şartlar altında Erzincan ile Trabzon arasını 25-30, bazı kaynaklara göre 40 günde aşabilmiştir. Çekilen zorluklar karşısında Fatihi bu seferden alıkoyabilmek için Sâra Hatunun :
-Hey oğul Trabzona bunca zahmet nedendir? Trabzon nedir ki, ondan ötürü şehsuvarı Saltanat piyade olup pürdap ola? Dediğinde, Padişah hışımla:
-Hey ana bu zahmet din yolundadır. Kim ahirette Allah hazretlerine varıcak inayet ola derim. Zira bizim elimizde İslam kılıcı vardır. Eğer bu zahmeti ihtiyar etmesek bize Gazi demek yalan olur. dediğini tarihler kaydeder.



Trabzon kuşatması 40 gün sürdü. En şiddetli savaşlar Zağnos köprüsü civarında oldu. Şehzade Mahmut Paşa yanında bulunan Rumca katibi İmparator Davide göndererek kayıtsız ve şartsız teslim olmasını yoksa cenk yasasının uygulanacağını söyledi. David, hiçbir ümidin kalmadığını görünce Mahmut Paşanın akrabalarından teyzesinin oğlu başmabeinci Yorgi Amuriki vasıtasıyla anlaşarak şehri ve kaleyi teslim etti. Bir yandan görüşmeler yapılırken bir yandan da çetin vuruşmalar sürüp gidiyordu. Türk Bayrağının Zağnos burcuna dikildiği anda, Trabzon Devletinin teslim haberide Fatihe ulaşmıştı.

Trabzonun fethi tarih bakımından büyük önem taşımaktadır. Bu fetihle Bizansın son kalıntısıda Anadoludan temizlenmiş ve bu coğrafyada tek otorite altında toplanma gerçekleşmiştir. Ayrıca, Trabzonun fethi ile Karadenizin bir Türk gölü haline gelmesi projesi için en önemli adım atılmıştır. Hepsinden önemlisi 26 Ekim 1461 günü Trabzon Devleti tarihe karışırken, Bizansı diriltme hülyası temelinden yok edilmiştir.

Fatih Sultan Mehmet ilk iş olarak fetih geleneğine uyup Ortahisarda Meryemana Altınbaş Kilisesini Ortahisar Camii adı ile Müslümanların ibadetine tahsis etmiştir. Daha sonra Sen Ojen Kiliseside camiye çevrilerek ilk Cuma namazını burada kılmış ve adına da Yenicuma camii denilmiştir. Bu camilerin her ikiside halen ibadete açıktır.

Trabzonun idaresi Gelibolu valisi Kazım beye verilip bir kısım asker, silah ve mühimmat bırakıldıktan sonra ordu sahil yolunu takip ederek geri döndü.

Fetihten sonra Trabzonun yerli ahalisinin ileri gelenleri imparator David ile İstanbula geri götürülmüş, bir kısmıda kendiliğinden ayrılmıştır. Bu yüzden şehirde pek az nüfus kalmıştır. Kalan nüfus ile Eksotha (Hızırbey), Boztepe, Aşağı Yenicuma, Tuzluçeşme, Çömlekçi semtleri de iskan ettirilerek, kale içindi Hıristiyan bırakılmamıştır. Boşalan evler sipahi takımına yeniçerililere, maiyet ağalarına ve mülhakattan gelen Türklere tahsis edilmiştir. Bu arada feth edilen diğer şehirlerde olduğu gibi Trabzonda da Cizye-i Şerriye ve Rusumi örfiye vergisi konmuştur. Trabzon ve civarındaki toprakların tahribi ve tımarlara bölünerek sipahilere verilmesi gibi konularda Sancak beyi Kazım bey aldığı emri yerine getirerek Trabzon topraklarını Osmanlı idaresi altında yeniden organize etmiştir.

Fetihten sonra Fatih Sultan Mehmetin yörede genel bir sayım yaptırmış olduğu biliniyorsa da, buna ait belgeler elde olmadığından ancak 1486 yılında II.Beyazıtın sayımları ölçü alınmaktadır. Trabzon hakkında bilgi veren en eski tahrir defterleri, başbakanlık arşivinde Maliyeden Müdevver Defter No:28 başlığı altında bulunmaktadır. Tarihsiz olan bu defter ilk olarak 1954 yılında Ömer Lütfü Barkan tarafından kullanılmıştır.

Bufassal adlandırılan türde olan 1486 tahrir defterinde Trabzon; Akçaabat, Görele, Tirebolu, Giresun, Laz, Maçka, Torul, Sürmene, Of, Rize, Atina (Pazar) tımarları ile tımar sahiplerinin listeleri verildikten sonra, başta Trabzon şehrinde oturanların ayrıntılı bir listesi de bulunmaktadır. Tahrir defterinde şehrin halkı, mahalle ya da cemaat başlıkları altında dini guruplar olarak bölündükten sonra şehirdeki her aile reisinin de adı verilmektedir.

Fetihten sonra, mevcut müslüman nüfusuna ait olarak iskan edilen ve geldikleri yörelere göre ad alan müslüman cemaat grupları şunlardı:

1- Cemaat-i Niksar 7 hane 10- Cemaat-i Sanusak 5 hane
2- Cemaat-i Ladik 7 hane 11- Cemaat-i Amasya 31 hane
3- Cemaat-i Bafra 16 hane 12- Cemaat-i Osmancık 10 hane
4- Cemaat-i İskilip 10 hane 13- Cemaat-i Çorum 15 hane
5- Cemaat-i Gümüş 7 hane 14- Cemaat-i Merzifon 18 hane
6- Cemaat-i Tokat 25 hane 15- Cemaat-i Nefsi Samsun 12 hane
7- Cemaat-i Porhal (Turhal) 4 hane 16- Cemaat-i Zile 3 hane
8- Cemaat-i Göncanik(Gölköy) 8 hane 17- Cemaat-i Satılmış Canik 1 hane
9- Cemaat-i Kavala 3 hane 18- Cemaat-i Karakadi 10 hane


Bu Müslüman cemaatların sayısı 202 haneden ibaret olup, 1486 yılındaki Müslüman nüfusunun %78,3ünü oluşturuyordu.

Fetihten sonra Anadolu eyaletine (Beylerbeyliğine) bağlı bir sancak olan Trabzonun imar edilip, Müslüman Türk nüfusu ile iskan edilmesine özel ilgi gösterildi. H.867-1462 de Ortahisarda Fatih Medresesi açıldı. Özellikle 1462-1465 yılları arasında Trabzonun fetih sonrasında ikinci valisi olan Hızır Bey, onarım işlerine hız verdi.

1470 yılında Şehzâde Bayezitin oğlu Şehzâde Abdullahın Vali olarak Trabzona gelmesiyle, Şehzâde şehri olan Trabzon önem kazandı.

İkinci Beyazıt döneminde en önemli olay, Şehzade Yavuz (Yavuz Sultan Selim)un Trabzon Valisi olmasıydı. 1489-1512 yılları arasında Trabzon bir başkent gibi öne çıkmış, Yavuzun 23 sene süren Valiliği döneminde imar edilmiş, askeri ve ticari yönden canlılık kazanmıştır.

Yavuz Sultan Selim, 1514de Çaldıran Seferine çıktığı dönemde ordunun ikmal işleri Trabzondan yürütülmüştür. Çaldıran Seferi dönüşünde Bayburtun Kığı Kalesi ile birlikte fethedilmesi (15 Ekim 1514) Padişahı memnun etmiş, buraları fetheden Trabzon Valisi Bıyıklı Mehmet Paşa serhat muhafazası ile görevlendirilmişti. Böylece Trabzon yeni bir idari yapılanma içinde yer aldı. Bıyıklı Mehmet Paşaya Erzincan-Bayburt eyaleti verilerek (4 Ramazan 920-23 Ekim 1514) Rûm-i Kadim Beylerbeyliği sancaklarından olan Canik ile Şarkî Karahisar ve müstakil idare edilmekte olan Trabzon, ayrıca o sıralarda zaptedilen Kığı, ayrı birer sancak olan Bayburt-Erzincan Eyaletine ilave edilmişti.

Yavuz Sultan Selimin Trabzon Valiliği zamanında annesi Ayşe Gülbahar Sultanın hatırasına yaptırılan türbenin yanına Cami, Medrese, Mekteb, Darül Kurra, İmaret ve hamamdan oluşan bir külliye yapılmış, tesis edilen külliyenin yaşaması için de büyük vakıflar tahsis edilerek sürekliliği ve kalıcılığı sağlanmıştır.

27 Nisan 1495 Pazartesi günü Trabzonda doğan, çocukluğunu ve gençlik yıllarının ilk yıllarını Trabzonda geçiren ve bir Trabzonlu olarak babası Yavuz Sultan Selimin üzerine 1520 yılında 26 yaşında Padişah olan Kanuni Sultan Süleyman döneminde Trabzon, yine ön plana çıkmıştır.

Trabzon, Yavuz Sultan Selime şehzâde sancaklığı yaparken, 1515de Bayburt Erzurum Beylerbeyliğine tabi sancak durumuna getirilmiş, kısa bir dönemden sonra Kanuninin ilk yıllarında Bayburt-Erzincan Beylerbeyliği lağvedilerek yeni bir yapılanmaya gidilmiştir. Buna göre Trabzon 5 livadan oluşan müstakil bir eyalet haline gelmiştir.

Fetihten sonra Trabzon şehri içinde oluşan yeni Müslüman mahallelerinin giderek çoğaldığını görmekteyiz. 1523 yılı Tahrir Defterinde bu mahallelerin şehrin hangi kesiminde bulunduklarına dair bilgiler verilmektedir. Daha sonraki yıllarda çıkan 1553 ve 1583 yılı tarihlerinde de mahallelerin bir kısmının ismine rastlanmaktadır. Kanuni döneminin ilk yıllarındaki dokuz mahallenin isimleri şunlardır.

A- Ortahisarda:
1- Mahalle-i Câm-î Atik Der Kale-i Evsad
2- Mahalle-i Mescid-i Valide-i Merhum Sultan Abdullah
3- Mahalle-i Mescid-i Kıssahan Der Kalei Evsad
4- Mahalle-i Mescid-i Hacı Baba Der Kale-i Evsad

B- Aşağıhisarda
5- Mahalle-i Mescid-i Mevlana Süca Der Kale-i Zır
6- Mahalle-i Mescid-i Bâb-ı Bazzaz Der Kale-i Zır
7- Mahalle-i Mescid-i Hüseyin Ağa ki ser-hazin Bûd Der Nezd-i Saray-ı Âmire
8- Mahalle-i Mescid-i Amasya Der Nezd-i Hamam Çifte
9- Mahalle-i Cami-i Cedid Der Birun-i Şehir.

Bu dokuz mahalle dışında, hane sayısı olmadığı için adı zikredilmeyen ve onunucu mahalle diyebileceğimiz Cemaat-ı Mescid-i Hacı Kasım Der Nezd-i Bezzazistan da yalnız iki nefer (Erkek) yazılıdır. Bu cemaat ileride yeni bir Müslüman mahallesinin çekirdeğini oluşturacaklardır.

Kale içerisinde sürdürülen iskan politikası sonunda zamanla Müslüman-Türk nüfusu ve mahalle sayısı da artmıştır.

Kale içinde sürdürülen iskan politikası sonunda zamanla Müslüman-Türk nüfusu ve mahalle sayısı da artmıştır. Nitekim H.961-1533 te yapılan tahrirden anlaşılacağı üzere, aradan geçen 35 yıl zarfında yeni iskanlar ve dışardan gelenlerle müslüman mahallelerine yenileri katılmış ve bu durum defter harici haric-i ez defter yazıldığı belirtilmiştir. Bu mahalleler:
1-Tabakhane,
2-Sarmaşık Mescidi,
3-Kavak Meydan,
4-Şehre Küstü,
5-Halil Ağa Mescidi,
6-Hatuniyye İmareti,
7-Bayram-zade Mescidi,
8-Zağnos,
9-Tekfur Çayırı,
10-İskender Paşa Camii,
11-Hacı Hasan ve Cemaat-i Mescid-i Hoca Kasım der Nezd-i Bezzazistan Mahalleleridir.

Vilayet ve Belediye Yönetiminde Yeni Teşkilatlanma :

Osmanlı devletinde idari yapı 1864te yeniden düzenlendi. Bu düzenleme ile Anadoluda kurulan ilk vilayetlerden biri Trabzondur.

Ayrıca dört sancakta bu vilayete bağlanmıştı. Trabzon vilayetine bağlı sancaklar şunlardı:

1. Trabzon merkez sancağı: (Rize, Of, Tirebolu, Bulancak, Giresun)
2. Lazistan sancağı: (Batum, Arhavi)
3. Gümüşhane sancağı: (Torul, Kelkit)
4. Canik sancağı : ( Ünye, Samsun, Bafra)

1868 de çıkarılan bir talimat ile İstanbulun dışındaki vilayat, sancak ve kazalarda da belediye teşkilatı kurulmaya karar verildi. Bu karar Trabzonda da uygulandı. Trabzon Belediyesi ilk kurulan belediye teşkilatları arasında yer aldı.

1870 yılı Trabzon vilayeti Salnamesinde Belediye yöneticileri şöyle yer almaktadır.

Meclis-i Daire-i Belediye
Reîsi : Arazi memuru Fevzi Efendi
Aza : Karantina memuru Hacı Halil Efendi, Mustafa Ağa, Artin Ağa, Banika Ağa
Katib : Abdülhamit Efendi
Muhasip hastanesi ve Memleket Tabib-i: Mosyö Lion
Karantina Memurları:
Müdürü : Haci halil Efendi
Tabib-i : Mosyö Alkardi
Katib-i : Kamil Efendi

Bu bilgiler 1870 yılı salnamesinde yer aldığına göre, Trabzon Belediyesinin, basım tarihinden önce teşekkül etmiş olması gerekir. Bu durumda belediye 1869da kurulmuş demektir.

VİLAYET SALNAMELERİNE GÖRE BELEDİYE BAŞKANLARI

1. Arazi Memuru Fevzi Efendi 1869/70
2. Hafız Ahmed Efendi 1870/71
3. Hacı Halil Efendi 1871/72
4. Ali Rıza Efendi 1872/73
5. Hacı Derviş Ağa 1873/75
6. Ali Rıza Efendi 1875/76
7. Ali Galib Efendi 1876/77
8. Ali Rıza Efendi 1877/81
9. Arif Efendi 1881/91
10. Rıfat Bey 1891/93
11. Mehmet Paşa-zade Hasan Bey 1893/95
12. Hasan Bey 1895/98
13. Hacı Kadı-zade Hacı Mustafa Efendi 1889/1902
14. Han-zade Ziya Bey 1902/04
Trabzon tarihi için büyük bir kaynak olan ve 1869-1904 yılları arasında 22 sayı çıkan Trabzon Salnamesi 1904 yılından sonra çıkmadığından 1910 yılına kadar olan dönem için sadece tahmin yürütülebiliniyor. Bu yıllarda Trabzon Belediyesi Başkanı olarak da:
15. Belediye Başkanı Nemli-zade Hacı Osman
16. Belediye Başkanı Çulha-zade Şükrü
isimlerini verebiliyoruz. Bu isimlere herhangi bir kaynakta raslamak mümkün olmamıştır. Nemli-zade ve Çulhazade ailelerinin hayattaki yaşlılarından edinilen bilgi ve tahminlere göre bu sonuca varılmıştır.
1910 yılından sonra, 17. Belediye Başkanı Nemli-zade Cemal Bey ile 18. Belediye Başkanı Barutçu-zade Hacı Ahmed Efendinin görevde olduğu biliniyorsa da, başlama ve ayrılma tarihleri hakkında kesin bilgi sahibi değiliz. Bu konularda yazılı hiçbir belge ve kayda rastlamak mümkün olmamıştır. Bu arada 1912 yılında Ali Efendinin başkanlığından sadece dönemin Valisi Mehmed Ali Ayni hatıralarında söz etmektedir. Rus işgali sırasında belediyenin arşivi tamamen yok edildiği için yazılı bir belge bulmak mümkün olmamaktadır. Bu durumda: 17. Nemli-zade Cemal
18. Barutçu-zade Hacı Ahmet Efendi (1910-1912)
19. Ali Efendi
20. Barutçu-zade Hacı Ahmed Efendi (1913-Nisan 1916)
21. Rum Metropoliti Hırisantos (Nisan 1916-Şubat 1918)
22. Barutçu-zade Hacı Ahmed Efendi (Şubat 1918-1922)
23. Hacı Ali Hafız-zade Hakkı Efendi (1922-1923)
24. Kazaz-zade Hüseyin Efendi (Haziran 1923-1928)

XX. Yüzyıla Girerken

Vilayet, doğuda Rusya, batıda Kastamonu, güneyde Erzurum ve Sivas vilayetleri ile çevriliydi. Trabzon İran transit yolunun liman şehri olma özelliğini herşeye rağmen koruyordu. Biri yerli olmak üzere, sekiz vapur kumpanyası Trabzon limanına çalışıyordu. 1316/1890 yılı Trabzon Salnamesine göre Vilayet merkezinde şu ülkelerin konsoloslukları bulunuyordu: 1.İran, 2.Belçika, 3.Yunan, 4.Rus, 5.İspanya, 6.İtalya, 7.Avusturya-Macaristan, 8.İngiltere, 9.Fransa.

Trabzon ve çevresinde demircilik ileri bir düzeyde yapılıyordu. 1872 yılı Vilayet Salnamesindeki bilgilere göre Avrupadaki soba ve kasaların benzerleri ancak Trabzonda yapılabiliyordu. Yörede kuyumculuk ve marangozluk da gelişmişti. Özellikle gümüş üzerine işlemeleri ünlü idi. Şehirde önemli miktarda mum işleyen bir mumhane (şemhane) faaliyette idi.

1890 yılında Kafkasyada kurulmuş bulunan Ermeni İhtilal Cemiyyetleri İttifakı Federasyonu (Taşnaksutyun) ilk teşkilatlarını İstanbul, Van ve Trabzonda açmıştı.

8 Ekim 1895te Trabzondaki Ermeniler ayaklandı. Gavur Meydanında (Belediye Meydanı) toplanarak harekete geçtiler. Aldığı tedbirlerle kısa zamanda duruma hakim olan Vali Kadir Bey, olayları bastırdı ve elebaşılarını tepeledi.

Vali Kadir Bey 1902 yılında Trabzonda öldü. Mezarının üzerine Padişah II. Abdülhamidin gönderdiği 450 lira ile bir türbe yaptırıldı. İmaret Kabristanlığında (Atapark) bulunan türbe, 1936da yıktırılmıştır.

1902 yılı başında Prens Sebahaddin Beyin bulunduğu Teşebbüsat-ı Şahsi ve Adem-i Merkezziyet Cemiyyeti Pariste kurulmuş, İstanbul, İzmir, Alaiye, Şam, Erzurum ve Trabzonda da şubeler açmıştı. Trabzon şubesini, Sancakbeyzade Mehmed ve Hasan kardeşler ile Nemli-zade Salim Bey kurmuştu.

Meşrutiyetin ilanından sonra 17 Ocak 1909da toplanan ilk mecliste Trabzonu temsil eden milletvekilleri şunlardı: Hatip-zade Emin, Müftü İmameddin (ölümü ile yerine Kalcı-zade Mahmud) , Saraç-zade Ali Naki, Nemlizade Mahmud, Matyo Fokidis, Meşrutiyetin ilanından sonra beliren yeni ümitlerle Trabzonda Ermeni ve Rum azınlıklarının kıpırdanışları da hissedilir hale gelmişti. Bu yıllarda Türk gazetelerinin yanısıra, azınlıkların da çeşitli adlarla gazete-dergi çıkarmaları ilgi çekiciydi.
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Alıntıdır

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
Alt 20 Mart 2009, 22:28   #2
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Trabzon İli Hakkında Bilgiler




Trabzonun Kurtuluşu 24 Şubat
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞLARI SIRASINDA TRABZON

Birinci Dünya Savaşının en ağır darbesini gören illerden biri de Trabzon'dur. Ruslar Osmanlı İmparatorluğu'na savaş ilan edip, 1 Kasım 1914'den itibaren doğu hudutunu aşarak Türk topraklarında ilerlemeye başladı. Doğu Karadeniz kıyılarını alıp, Anadolu'yu ele geçirmeyi hedefleyen Rus orduları karşısında, Türkiye 3 Kasım'da Almanya yanında savaşa katıldı ve 14 Kasım'da Cihad-ı Mukaddes ilan etti.

Rus savaş gemilerinin Karadeniz limanların bombardıman etmesi ile de Trabzon ateş çemberi içine düşmüş oldu. Nitekim 17 Kasım 1914'te yirmiüç parçalık bir Rus donanması Trabzon'u bombardıman ederek büyük tahribata ve can kaybına sebep oldu. Bombardımanlar birbirini kovaladı. Trabzon 8 Şubat ve 11 Şubat 1915'te Rus bombardımanı ile büyük ölçüde tahrip oldu, 1000'den fazla insan öldü. Ruslar 23 Ocak 1916'dan itibaren kıyı saldırılarını yoğunlaştırdılar. 17 savaş gemisinin desteklediği bu saldırılar sonunda birliklerimiz geri çekilmek zorunda kaldı. Bu sırada savaş gemimiz Yavuz Trabzon'a geldi. 32 ağır makineli tüfek, bir batarya, dağ topu ve bazı askeri levazımat ile Kafkasya cephesinde kullanılmak üzere iki uçak getirdi.

Trabzon'un İşgali:

İstanbul'dan istediği yardımı alamayan 3. Ordu Komutanı Kamil Paşa, birliklerini Ilıca'ya doğru geri çekince 16 Şubat 1916'da Ruslar Erzurum'u işgal etti. Rus kuvvetleri, donanmanın desteğini de alarak 24 Şubat 1916'da Rize'yi işgal ettiler. Of sınırına dayanan Ruslar karşı Baltacı Deresi'nde yöre halkından oluşan kuvvetlerle askeri birliklerimiz kahramanlıklarla dolu savunma yaptılar. Rus ordusunu 20 gün durdurmayı başaran birliklerimiz, düşmanın denizden ve karadan saldırılarının yoğunlaşması ve bu arada hiçbir yerden destek gelmemesi sonucu geri çekilince, 15 Mart 1916'da Of İlçesi düşman eline geçti. Daha sonra Sürmene işgal edildi ve düşman Trabzon kapılarına dayandı.

18 Nisan 1916'da Trabzon Rumlarından bir heyet, Türklerin 15-16 Nisan şehri boşalttığını işgal kuvvetleri komutanı General Lyhkov'a bildirerek kendisini şehre davet etti. Azınlıkların seviyesiz çılgınlıkları ve karşılama törenleriyle Erzurum Caddesinden Belediye Meydanına giren işgal kuvvetleri şehri teslim aldı. Trabzon'un acı dolu esaret ve muhacirlik günleri başladı. Göç edemeyerek şehirde ve köylerde kalan müslüman halka büyük işkenceler yapıldı. Özellikle yerli Rumlar ve Ermeniler adeta katliama ve yağmalamaya giriştiler. Değerli eşyalar, kültür ve sanat eserleri sandık sandık Rusya'ya götürüldü. Girilmedik ve yağmalamadık yer bırakılmadı.

Trabzon'un Kurtuluşu:

1917'de Rusya'da Bolşevik ihtilali olunca, Rus ordusunda büyük bir panik başladı. Geri çekilmek zorunda kalan Ruslarla, 18 Aralık 1917'de Erzincan Antlaşması yapıldı. Bu antlaşmaya Ermeniler uymayıp, Türkler aleyhinde katliamlara girişince, Ordu Komutanı Vehip Paşa'ya ileri harekat emri verildi. 11 Şubat 1918'de genel hareket emrini alan ordumuz, bir koldan Kafkasya üzerine ilerlerken, diğer koldan Trabzon'lu Albay Hamdi Bey (Pirselimoğlu) komutasındaki 37. Tümen; Giresun'dan 123. alay ile takviye edilerek Trabzon üzerine yola çıktı.

Bölgedeki çeteleri de temizleyerek ilerleyen birliklerimiz 15 Şubat 1918'de Vakfıkebir'i, 18 Şubat 1918'de Akçaabat'ı geri aldı. Birkaç gün içinde çevreyi düşmanlardan temizleyen birliklerimiz 24 Şubat 1918 tarihinde Trabzon'a girdi. Trabzon'un ve Trabzon'lunun 2 yıla yaklaşan esaret ve muhacirlik çilesi sona erdi.

Osmanlı Devleti, Brest-Litovsk Anlaşması ile doğudaki topraklarını istiladan kurtardı.

Ancak Trabzon, kurtuluşun sevincini tadamadı. Zira hicretten dönen halkı harabeye dönen Trabzon'da yoksulluk ve sefalet bekliyordu.

Kurtuluş Savaşı Yıllarında Trabzon

Osmanlı İmparatorluğu, Birinci Dünya Savaşı'nda "Müttefik Devletler" yanında savaşa girip yenik düşünce "İtilaf Devletleri" ile "Mondros Ateşkes Antlaşması"nı imzalamak zorunda kalmıştı. Bu anlaşmaya göre, Doğu vilayetleri Ermenilere verilecek, Karadeniz sahillerinde Pontus Devleti kurulacaktı. Ülkenin içine düştüğü bu durum, yurdun her tarafında "Müdafa-i Hukuk" cemiyetlerinin en güçlüsü Trabzon Müdafa-i Hukuk Cemiyeti idi.

Başkanlığını Belediye Reisi Barutçuzade Ahmet Bey'in yaptığı Cemiyet, bu konularda adeta öncülük yaparak, vatanın topyekün savunulması için yoğun çalışmaların içine girmişti. Bu maksatla da önce bir yayın organına sahip olmanın gereğine inanılarak "İstikbal" gazetesi Faik Ahmet Barutçu yönetiminde çıkarılmıştı. İşgalin ağır darbeleri altında bütün müesseseleri zarar gören Trabzon'da, bir gazete basacak çalışır durumda Türk matbaası olmadığı için, çıkarılan gazete bir müddet Mihailidi isimli bir Rum matbaasında basılmış ve daha sonra yeni bir matbaa kurulabilmiştir.

Trabzon'un önderliğini yaptığı mücadele fikri, süratle çevre ile ve ilçelere yayılmıştı. Trabzon'da olup bitenler titizlikle takip ediliyor, bölgenin kalbi adeta Trabzon'da atıyordu.

Cevat Dursunoğlu bu gerçeği söyle anlatıyor:

"Mondros Mütakeresi'nde "Vilayet-i Sitte" adı altında Erzurum, Van, Bitlis, Elazığ, Diyarbakır, Sivas vilayetlerinin mukadderatı birleştirilmiş. İtilaf Devletleri buralarını Büyük Ermenistan'a vaadetmiş, üstelik Trabzon vilayetini de Pontusçu Rumlara bağışlamıştı. Trabzon'un bu konulardaki hazırlığı ve çalışmaları sonucunda Erzurum Kongresinin yapılması gerçekleşmiştir. Çalışmalar Kurtuluş Savaşı boyunca devam ve zaferin kazanılmasında Trabzon'un ve Trabzon'luların çok büyük payı olmuştur.

Bu vilayetlerden Trabzon zaten kendi teşkilatını yapmış ve çok kuvvetli çalışmağa başlamış olduğu gibi, bizi de teşvik ediyordu. Bu karanlıklar içinde bazı aydın noktalar eksik değildi. Trabzon'da çıkan "İstikbal Gazetesi" nde Faik Ahmed Barutçu, bu bölgede türeyen Pontusçularla yiğitçe doğüşüyor. Muhaza-i Hukuk Cemiyeti, Karadeniz sahillerinde fikirleri bir araya topluyor ve tesir alanını hergün biraz daha genişletiyordu". (Cevat Dursunoğlu, Milli Mücadele'de Erzurum, Ankara 1946)

Trabzon'un bu konulardaki hazırlığı ve çalışmaları sonucunda Erzurum Kongresinin yapılması gerçekleşmiştir. Çalışmalar Kurtuluş Savaşı boyunca devam etmiş ve zaferin kazanılmasında Trabzon'un ve Trabzon'luların payı çok büyük olmuştur.


Kaynak: TrabzonRehberi.Net

1916 yılında Trabzon’un Ruslar tarafından bir oldubittiyle işgal edilmesi Trabzon’daki mevcut huzur ve barış ortamını yok etmiştir. O zamanlar bölgedeki düşman güçleri kin duygularıyla vahşice davranıp yerli halka her türlü zulmü reva gördüler. Düşman istilasından kaçan halk çil yavrusu gibi dağıldı. Bir zamanlar huzur ve barış içinde yaşayan halkın hayatı işkenceye döndü. Artık burada kalmak, göçmekten daha zordu. Zorunlu göçler başladı. Zorlu muhacirlik yılları hasret ve acıyı beraberinde getirdi. Göç edenler gittikleri yerlerde aradıkları huzuru bulamadılar. Yaşlı, kadın ve çocukların canlarını ve ırzlarını kurtarmak için yapacakları başka şey de yoktu. Gençler, gücü olanlar topraklarını savundular, direndiler.

Trabzon, Doğu Karadeniz bölgesinin en eski ve en büyük şehridir. 1917’de Rusya’da Bolşevik ihtilali olunca, Rus ordusunda büyük bir panik başladı. Geri çekilmek zorunda kalan Ruslarla, 18 Aralık 1917’de Erzincan Antlaşması yapıldı. Bu antlaşmaya Ermeniler uymayıp, Türkler aleyhinde katliamlara girişince, Ordu Komutanı Vehip Paşa’ya ileri harekât emri verildi. 11 Şubat 1918’de genel hareket emrini alan ordumuz, bir koldan Kafkasya üzerine ilerlerken, diğer koldan Trabzonlu Albay Hamdi Bey (Pirselimoğlu) komutasındaki 37. Tümen; Giresun’dan 123. alay ile takviye edilerek Trabzon üzerine yola çıktı.

Bölgedeki çeteleri de temizleyerek ilerleyen birliklerimiz 15 Şubat 1918’de Vakfıkebir’i, 18 Şubat 1918’de Akçaabat’ı geri aldı. Birkaç gün içinde çevreyi düşmanlardan temizleyen birliklerimiz 24 Şubat 1918 tarihinde Trabzon’a girdi. Trabzon’un ve Trabzonlunun iki yıla yaklaşan esaret ve muhacirlik çilesi böylelikle sona erdi. Düşmanın geri çekilmesiyle birlikte göç edenlerden sağ kalanlar yurtlarına geri döndüler. Dönüşte de mübarek vatan topraklarına baş koyarak yerleri öptüler. Vatanın ne kadar mukaddes bir varlık olduğunu, özgürlüğün değerinin hiçbir şeyle ölçülemeyeceğini bizzat tecrübe ederek anladılar.

Bugünkü Trabzon o günlerin acılarını çok gerilerde bırakmıştır. Fakat bu şehrin her köşesi, her taşı o çileli günlerin şahididir. Bazı kesimler her ne kadar mevcut dirliğimizi ve düzenimizi bozmak için çırpınıyorsa da Trabzonlunun vatan sevgisini ve manevi değerlere bağlılığını hiçbir zaman yüreklerinden sökemeyeceklerdir. Bu vesileyle Trabzon’un kurtuluşunun 89. yıldönümünü kutluyorum. O günlerin bir daha yaşanmaması için, geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin basiret gözlerini açması için Allah’a yalvarıyorum. Trabzon şehri dün olduğu gibi bugün de istiklal uğrunda Türkiye’nin hazır kıtasıdır.


Alıntıdır

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 03 Nisan 2009, 03:20   #3
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Trabzon İli Hakkında Bilgiler




Yöresel Kelimeler

ÇELPESUK : BOZUK,KARISIK,SIKINTILI
GARMAGUDAL : BIRBIRINE KARISTIRMAK
HABU : TEKIL SAHIS,BU KISI
HAV : TEKIL SAHIS,O
GOLVA : PISMIS MISIR ROGESI
ROGE : TANELERI AYRILMIS MISIR
LAVUZ : MISIR
GUDUS : MISIRI SARAN KOÇAN
KUTUR : TANELERI ALINMIS MISIRIN ODUNSU KISMI
KUMUL : KATI MADDENIN YIGILMIS HALI
KUMUS : KESTANE KOÇANI
GAGART : ZINCIR KANCASI,AYARI
ZON : SEPET YAPILAN FINDIK DALI
KERMAN : FINDIK ZULUFU,YESIL ÇOTANAGI
ZULUF : TANELERI AYRILMAMIS YAPISIK YESIL FINDIK
ÇOTANAK : FINDIK KORUYUCUSU,IÇINDE BÜYÜDÜ?Ü YER
DEN : FINDIK TANELERI
MEREK : OT,ÇAYIR KONULAN YER
TEMLI : FINDIK DALI
ESKIN : FINDIK FIDANI
BILEKDER : ORTA BÜYÜKLÜKTE SEPET
TERMAS : KIYMETSIZ,YARAMAZ
MINZI : PEYNIRIN INCE KISMI
LOR : PEYNIRIN DURMUS KISMI
DIRANI : ÇATI
DAUN : CINLER,PERILER INSANI UYUYUNCA RAHATSIZ EDER
DAVARA : GÖRÜNMEZ BIR VARLIKTIR,INSANI BOGMAYA ÇALISIR
TIRIL : BIR GIYSI (GÖMLEK)
KETAN : KENDIRDEN YAPILAN GIYSIYE VERILEN ISIMDIR
ZIPKA : KÖRÜKLÜ PANTALON
KAPARA : AYAKKABININ ESKI ISMI
ÇAPILA : AYAK GIYSISI
YEMENI : KADIN AYAKKABISI
LAKSIN : MANTAR ÇESIDI
KONGOROS : TURSUSU YAPILAN SEBZE
HORBOL : YEMEGI YAPILAN OT
TANDIR : EKMEK PISIRILEN YER
KETE : SÜTLÜ EKMEK
LAVAS : INCE EKMEK
BILEGI : EKMEK PISIRILEN KAP
BAZARISE : KURU FASULYE YEMEGI
ABANIYE : BASA SARILAN GIYSI
HEMENÇE : KOLA TAKILAN ÇANTA
CECIM : YERE SERILEN YÜN DOKUMA
TAMARIZA : BIR BITKI ISMI
GUGUVAK : BIR TÜR MANTAR
KURUT : SIZDIRILMIS YO?URTTAN YAPILIR,HUNI SEKLINDEDIR.
KUYMAK : MISIR UNUNDAN YAPILAN YIYECEK
GALANDAR : YENI YIL BASLANGICI (OCAK AYI)
AGIRLIK : GELIN HAZIRLIGI YAPILAN ESYANIN TÜMÜ.
URBA : GELINE YAPILAN ESYA
AHAN : ISTE BURADA
ALAF : INEKLERE YEDIRILEN OT
BULDUR : GECEN SENE DEGIL,ONCEKI SENE
BILAMA : AZ,AZICIK
AYAM : GOKYUZU,HAVA
AHBIN : INEK GUBRESI
BAKRAC : YEMEK KABI
MASRAPA : SU ICME KABI
PESKO : ATES YAKILAN,ISINILAN SOBA
BURDA : BURADA
DOSURMEK : FINDIK,MEYVE TOPLAMAK.DALINDAN ALMAK
EVLEK : HENDEK
EZA : KIBRIT
ZANGO : FINDIK ISMI
ZAGAR : YASLI KOPEK
ZANGA : KAPI KILITI
SAGA : SANA
SINOR : ARAZI HUDUDU
SOROMIL : EL DEGIRMENI
TALAS : KARISIK
BAYIR : EGIMLI,YOKUS YER
ULA : ERKEKLERE SESLENILIR
VOL : TARLA BELEMEDE BELIN CIKARDIGI TOPRAK
YAL : INEK YEMEGI,KOPEK YIYECEGI
YUREK AGRISI : MIDENIN BOSALMASI VE ACIKMAK
REYHA : BIR SEYIN KOKU VERMESI
PURCUK : KUCUK BEZ PARCASI
TARA : ORAKTAN BUYUKCE ODUN KESME ALETI
GAYBANA : BIR SEYIN OLUMSUZ,KUCUK GOSTERILMESI
GIRNAP : GUNLUK KULLANILAN IPLIK,KENDIRDEN YAPILIR
MIDAR TEL : PAMUKTAN YAPILMIS IPLIK
GOKLIZ : SALYANGOZ
GODES : KAPALI YER,CEZAEVI
GORBAGOR : KOTU INSAN
GUDUK : KUS GAGASI VEYA UC KISMI
GUGUL : BAS FESI
GULIYA : LAHANADAN YAPILAN YEMEK
FELI : DILIM,PARCA
FOL : TAVUGUN YUMURTLADIGI YER
GAZEL : KURU FINDIK VEYA MEYVA YAPRAGI
HACAN : MADEMKI
HEREK : ASMALI BITKILERIN SARILDIGI SIRIK
GAZEP : BELA ÇILE
GOGOL : BAHÇEDE YETISTIRILEN BUTUN BITKILER OTLAR
ISTEMLI : BUYUK GUGUM
KABOT : PARDESU
GIDAK : KECI YAVRUSU,OGLAK
GADAN ALMAK : FEDA ETMEK
KAFUL : FINDIK OCAGI,YABANI DIKENLIK
KELIF : YAYLA EVI
GOT : DORT KILO KARSILIGI BIR OLCU BIRIMIDIR
GOGIZA : BOGMACA
TENESUR : TABUT
LAZUT : MISIR
MAMULA : DIKEN MEYVESI
GUGAR : FINDIK DALINI ASAGIYA CEKMEK IÇIN KULLANILAN ARAÇ
LENGER : BUYUK LEGEN
MUNZIR : AGIZ KISMI
PINES : KUMES
MOCOT : SAKAT,KUÇUK
PASKA : SERANDER,MISIR,MEYVE GIBI YIYECEKLER KONUR
MAYHOS : TATLI,EKSI ARAISI TAT
GOLOKSA : KULUÇKA CIVCIVLERININ ANASI
CALPARA : KUCUK TENCERE
EMICE : AMCA
HIRSIZ : HIRHIZ

Alıntı.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 03 Nisan 2009, 03:22   #4
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Trabzon İli Hakkında Bilgiler




Atatürkün Trabzon ve Trabzonla ilgili Sözleri

"Arkadaşlar, beş sene evvel ilk kez Samsun'a ayak bastığım zaman bana kalp kuvveti veren vatandaşlarımın en önünde Trabzonluların bulunduğunu asla unutmayacağım.
Sakarya Büyük Savaş alanında Üçüncü Tümen ile yetişen Trabzon evlatlarının savaş alanında gösterdikleri fedakarlıkların kıymetli hatırası daima dimağımda menkuş olarak kalacaktır. Bu vatan perver halka, o kahraman evlatlara sahip olan bu kıymetli memleketimizi bir Ermenistan çıkışyeri veya hayal edilen Pontus Krallığı ülkesi yapmak istek ve korkutmaları ne uğursuzdu! Şüphesiz o kabuslar sonsuzluğa dek hayal olmuştur. Efendiler, vatanın bütünlüğünü, özgürlük ve bağımsızlığını sağlayan, milletimizi Cumhuriyet idaresine kavuşturan devrimimiz ekonomik refah ve saadetimizi, medeniyet aleminde layık olduğumuz mevkide sağlayacaktır. Bu bol verimli, ahalisi zeki, müteşebbis, çalışkan olan Trabzon'umuzu az zamanda içerlere demir yolu ile bağlanmış, güzel bir rıhtım ve limanla donatılmış görmek, en seçkin amacımdır. Trabzon, Türk toplumunda Cumhuriyetin zengin, kuvvetli, duygulu çok önemli dayanma kaynaklarından biridir. Böyle bir Cumhuriyet şehri gelecekte gereken bütün bayındırlık ve gelişmeye sahip olacaktır. Sözlerime son verirken, muhterem Trabzonlulara sevgi ve saygılarımın, gösterdikleri samimi duyarlılıktan ötürü teşekkürlerimin iletilmesine aracı olmanızı dilerim."

Alıntı.

 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
bilgiler, hakkinda, hakkında, ili, trabzon, İli


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Trabzon Genel Bilgiler Ecrin Karadeniz Bölgesi 0 21 Ekim 2011 12:17
Trabzon yöresi kostümleri ve horon hakkında genel bilgiler Ruj Dans 1 17 Aralık 2010 23:15
Muş İli Hakkında Bilgiler YapraK Doğu Anadolu Bölgesi 3 03 Nisan 2009 01:38
Van İli Hakkında Bilgiler YapraK Doğu Anadolu Bölgesi 4 03 Nisan 2009 01:35
Tefsir Hakkında Bilgiler YapraK İslamiyet 0 20 Mart 2009 05:14