IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 10 Ocak 2012, 22:27   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Kastamonu Güzel El Sanatları




Dokuma El Sanatları

Kastamonu ve yöresi geleneksel el sanatları yönünden çeşitlilik ve zenginlik gösterir.Her ne kadar son yıllarda şehirlere sürekli göçler , teknolojik gelişmeler , hızlı ve ucuz üretim el sanatlarının giderek azalmasına karşın yine de Kastamonu ve çevresinde geleneksel el sanatlarının yaşadığını görmekteyiz.İşte bunlardan birkaçı:
Kastamonu ve İlçelerinin en yaygın gelir getirici olan el sanatı Çarşaf Bağı özellikle yerli dokuma "sarı kıvrak" yatak çarşaflarının iki uzun kenarına veya dört kenarına pamuk ipliğinden alet kullanılmaksızın kadınların parmak uçları tırnakları marifetiyle düğümler atılarak yapılan süslemelerdir.
Cide,Şenpazar,Küre,Azdavay,Pınarbaşı ilçelerinde keten dokumalarına rastlanılmaktadır. üz ve renkli dokuma olarak yatak çarşafı,en böze (kadın iş önlüğü,başörtüsü.peşkir, göynek) dokumalarına sık olmasa da rastlanmaktadır. Tosya ilçemizdeki tela imali giyim sektörünün ihtiyacı için yaşamaktadır.Düz, beyaz tiftikten iç kuşağı ve renkli üç dilim kuşağı, hamam kesesi Türkiye çapında aranmaktadır.
Kastamonu Merkez , Daday ve Devrekani ilçelerinde düz beyaz patiska bez üzerine , ıhlamur ağacı üzerine elle oyma veya kabartma olarak yapılmış bitkisel , geometrik motif işli , değişik boyutlarda ki ahşap kalıpların özel hazırlanmış tek renkli boyaya batırılıp basılması suretiyle Sofra Bezi "sini bezi" yapılmaktadır.

Çağımızdaki gelişmeler nedeni ile pek çok sanat dalı kaybolmaktadır. Bunlardan biri de oya sanatıdır. Kastamonu'da iğne oyacılığını geçim kaynağı olarak kullanan sanatkârlar hayatta iken bilgi ve görgülerini belgelemek amacıyla, bu araştırmaya başlanmıştır. Kastamonu merkez ilçesi Topcuoğlu, İsfendiyarbey, Aşağıİmaret, Kırkçeşme, Hisarardı, Beyçelebi, Ayalar mahallelerinde yaşamakta olan, 45-80 yaşları arasındaki 42 oya ustasına ulaşılmıştır. Yapılan görüşmeler sonunda, eserleri incelenmiş, örnekler alınmıştır.

İğne oyası, mendil, yazma, göynek yakası üzerine ipek İpliği ve iğne kullanılarak örülen veya örüldükten sonra dikilen düğümlü örgü sanatıdır.
Kastamonu'da hatıra iğne oyaları gelenek olarak, kutular içinde ve sandıklarda saklanıp nesilden nesile aktarılmaktadır. 80 yaşındaki oyacının anneannesinin annesinden kalma oya örneği, en az 150-200 yıllık oyadır. Kastamonu'da oyacılığın daha eski yıllardan bu yana var olduğu tahmin edilmektedir, iğne İle yapılan örgülerin XII. yüzyılda Anadolu'dan Yunanistan'a, oradan da Avrupa'ya geçtiği belirtilmektedir (Özben, 1948:4). Ulaşılan canlı kaynaklardan sağlanan bilgilere göre, Osmanlı'nın son döneminde de erkekleri savaşa giden kadınların tüccarlar aracılığı ile Avrupa'ya oya sattığı ve geçimini sağladığı öğrenilmiştir. Günümüzde az da olsa bu sanatı devam ettirenler bulunmaktadır.
Kadının önem verdiği bir konu da süslenmektir. İpeğin üretimi, oyanın yapılması tamamen kendi eseri olduğundan, daha ucuz bir şekilde süslenmesini sağlamakta; aynı zamanda sanat yönünü ortaya çıkardığından, ona toplumda bir statü kazandırmaktadır. Ayrıca, kadının ekonomik bağımsızlığını da sağlamaktadır.

AĞAÇ EL SANATLARI

Eski çağlardan beri başta örtünmek ve korunmak amacı ile El sanatlarının ilk örnekleri ortaya çıkmıştır. El sanatları, ortaya çıktığı toplumun duygularını, sanatsal beğenilerini ve kültürel özelliklerini yansıttığı için zaman içerisinde yaygınlık kazanarak geleneksel hale gelmiştir.
Geleneksel Türk El Sanatlarınına örnek olarak ; halıcılık, kilimcilik, cicim zili, sumak, kumaş dokumacılığı, yazmacılık, çinicilik, seramik-çömlek yapımcılığı, işlemecilik, oya yapımcılığı, deri işçiliği, müzik aletleri yapımcılığı, taş işçiliği, bakırcılık, sepetçilik, semercilik, maden işçiliği, keçe yapımcılığı, örmecilik, ahşap ve ağaç işçiliği, arabacılık vb. sıralanabilir.

Günümüzde başta endüstrileşme olmak üzere değişen yaşam şartları ve değer yargılarına bağlı olarak üretimleri hemen hemen kaybolmaktadır. Fakat bununla birlikte el sanatlarının en önemli yanı emeğin sonunda ortaya çıkması ve seri olarak üretilmediğinden belli bir değere sahip olmasıdır.

Bakırcılık


Orta Karadeniz Bölgesi'nin en zengin bakır yataklarına sahip Küre'nin 68 km güneyinde bulunan Kastamo­nu, Küre'den çıkarılan bakırın işlendiği, en önemli kültür ve ticaret kentlerinden bir başkasını oluşturmaktaydı. Yazılı belgelerin eksikliği yüzünden bakırcı ve kazancıların oluşturduğu iş kolunun Ortaçağ'dan beri üretim yapıp yapma­dıklarım şimdilik kesin olarak bilemiyoruz. Ancak çok büyük bir İhtimalle Beylikler döneminden beri üretim yapıldığı bili­nen Küre yataklarından elde edilen bakırın bir kısmı, Kasta­monu'da bulunan atölyelerde işlenmiş olmalıydı.


16. yüzyılın İkinci yarısında Küre madenlerinden elde edi­len bakır, hem Orta Karadeniz ve Orta Anadolu Bölgesi şe­hirlerindeki kazancıların İhtiyacını, hem de Kuzeybatı İran ve Mezopotamya bölgesindeki şehirlerin bakır ihtiyacını karşıla­mıştır. 1568 yılında Kastamonu ve Küre kadılarına gönderi­len bir fermanda özetle şunlar yazılıdır;


"... İran tarafından 400-500 tüccarın gelip büyük miktarda bakır satın aldıkları haber alınmakta, ancak hiçbir kimseye bir dirhem bile bakır verilmemesi..."Kastamonu'daki bakır­cı ve kazancıların çok faal bir şekil­de üretim yapa­rak, çevre illerdeki esnafın bile ihtiya­cını karşılamış ol­dukları anlaşılmak­tadır. 1568 yılında Kastamonu Kadısı'na yazılan bir fer­manda özetle şunlar yazılıdır:
"... Sivas, Tokat ve Amasya bakırcı esnafı Kastamonu'da bakır eş­ya satın almak istedikle­rinde engellenmemesi, ancak tetik­te bulunup, memleket haricine bakır eşyanın götürülmesine müsade edilmemesi..."
1573 yılında Kastamonu Beyi'ne gönderilen bir hükümde özetle şunlar yazılıdır:
"... Erzurum'da yapılan baruthane için gerekli olan kazan ve diğer aletlerin hemen hazırlanarak gönderilmesi..."
1578 yılında Kastamonu Kadısı'na gönderilen diğer bir fermanda ise, özetle şunlar yazılıdır:
"... Bağdat'ta işlenecek barut için yapılacak kazanlarla kullanılmak üzere Küre madeninden 1000 kantar (56.408 ton) bakırın gönderilmesi..."
Bakırcı ve kazancıların oluşturduğu iş kolu, Kastamo­nu'nun en büyük sanayi üretimini yapmaktaydı. Küre'den el­de edilen bakır madeninin büyük bir kısmı, Kastamonu'da bulunan kalhanelerde ergitiliyordu. Kastamonu'daki bakırcı­lık ve kazancılığın çok canlı kazançlı bir iş kolu haline dö­nüşmesinde, kentte bulunan kalhanelerin bu iş koluna ucuz, bol ve kaliteli hammadde sağlamasının büyük payı vardı.
1783 yılma ait bir belgeden, Kastamonu'daki kazancılarının Küre madenlerinden elde edilen bakırı kullandıklarını öğren­mekteyiz.
"... Küre-i nühas madenlerinden elde edilen bakır eskiden beri Kastamonu'da bulunan kazancı ve tüccarlara her bir bat­manı dokuz kuruşa satılırken, Tokat ve başka yerlerden gelen bakır satılmaya başlanıldığında araya anlaşmazlıklar girmiş­tir. Bu yüzden başka yerden gelen bakırın sattırılmaması..."
Kastamonu kalhanelerinin diğer şehirlerinde bulunan kal­hanelerden ayrılan en önemli özelliği, son 40 yıl öncesine

1783 yılma ait bir belgeden, Kastamonu'daki kazancılarının Küre madenlerinden elde edilen bakırı kullandıklarını öğren­mekteyiz.
"... Küre-i nühas madenlerinden elde edilen bakır eskiden beri Kastamonu'da bulunan kazancı ve tüccarlara her bir bat­manı dokuz kuruşa satılırken, Tokat ve başka yerlerden gelen bakır satılmaya başlanıldığında araya anlaşmazlıklar girmiş­tir. Bu yüzde
n başka yerden gelen bakırın sattırılmaması..."
Kastamonu kalhanelerinin diğer şehirlerinde bulunan kal­hanelerden ayrılan en önemli özelliği, son 40 yıl öncesine ka­dar faal bir şekilde çalışmış olmasıdır. Bu kalhanelerden biri şehrin en yüksek tepelerinden biri üzerine yaptırılan Yakup Ağa Camii'nin altında yer almaktaydı. Bakır cevheri yüzlerce yıldan beri aynı teknikle kalhanelerde ergitilerek kömürüyle birlikte ocakta körük yardımıyla ergitilmekte ve daha sonra kalıplara dökülmektedir.
Kalıplar oldukça farklı bi­çim ve büyüklüklerdedir. İki parçadan oluşan ka­lıplar, tuğladan yapıl­mıştır. Demirden yapı­lan tek parça kalıpların bir kısmı 10 cm çapın­dadır. Üstü açık kalıp­lardan 2.5 kiloluk külçe elde edilmekte­dir. 45x30 cm boyu­tunda ve 5 cam de­rinliğinde olan bir başka demir kalıp­tan ise 35x45 kilo arasında değişin külçe bakırlar elde denilmektedir. Kalıplardan çıkarılan külçe bakırlar, ocaklarda kız­dırıldıktan sonra yedi kişiden oluşan bir dövülerek farklı ağırlıklara sahip levhalar haline getirilmektedir. Külçe halin­deki bakırın çekiçlenerek levha haline getirilmesi işlemi, tıpkı Surname-i Hü-mayun ve Surname-i Vehbi'deki minyatürlerde zanaatkarların külçe bakırı çekiçleyerek levha haline getirme­leri gibi yapıl-maktadır. Kastamonu'da artık bu işlem ortadan kalkmış olmasına karşın, Anadolu'da yalnızca Muğla-Kavaklıdere'de külçe bakır çekiçlerle levha haline getirilmektedir. Kastamonu'da bakırcı ve kazancılıkla uğraşan zanaatkarların büyük bir kısmı hem de İstanbul'daki atölyelerde çalışmak­taydılar. Bu konuda yazılı kaynaklar oldukça ayrıntılı bilgi vermektedir. Gerek Anadolu, gerekse İstanbul'daki atölyeler­de Kastamonulu zanaatkarların elinden çıkan ve Kastamonu üslubunu yansıtan çeşitli eşya ve mutfak kapları, açık bir şe­kilde belli olmaktadır. 1934 - 1936 yılları arasında Kastamo­nu'da bakırcılık mesleğiyle ilgili olarak 50 usta, 35 kalfa ve 48 çırak dükkanlarda çalışmaktaydı. 1942 yılında Bakırcılar Çarşısı'ndaki atölye sayısı 22 iken, bugün ancak 3 bakırcı atölyesi üretimi sürdürmektedir. Yüzlerce yıldan kapaklı sa­han, hamamtası, güğüm ve ibrikler, Kastamonu atölyelerinin karakteristik kaplarını oluşturmaktadır.
Kastamonu Bakırcılığının yaşayan ustası Ahmet Ortaakarsu, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın tertip ettiği festivallere katılmakta ve devamlı derecelere girmektedir.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları tatlim sohbet Mobil Chat
Cevapla

Etiketler
el, güzel, kastamonu, sanatları


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Giresun Güzel El Sanatları Ecrin Karadeniz Bölgesi 0 22 Aralık 2011 20:05
Kahramanmaraş El Sanatları efLatun Akdeniz Bölgesi 0 20 Aralık 2011 21:26
Düzce El Sanatları Ecrin Karadeniz Bölgesi 0 18 Aralık 2011 12:01
Amasya El Sanatları Ecrin Karadeniz Bölgesi 0 26 Ekim 2011 12:10
Eskişehir El Sanatları Ecrin İç Anadolu Bölgesi 0 21 Ağustos 2011 13:16