IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 15 Ağustos 2014, 17:05   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Kendinizi sevmeden o’nu sevemezsiniz!




Belki de sevgi ve aşk başucunuzda. Açmış kollarını sizi çağırıyor ama farkında değilsiniz sözcüksüz söylenenlerin. Eğer kendinizi sevmekle başlamadıysanız, paylaşmadıysanız sevginizi, çoğaltmadıysanız onu emek, aşk ve sabır ile. o zaman işiniz zor. Çünkü zorlama sevgiler ve aşklar yaşarsınız, yaşadığınızı sanırsınız ama onlar size ait sevgiler ve aşklar olmaz… Sevgi büyülü sözcük, sihirli anahtar sanki küsleri barıştıran, uzaklardakileri hatta yabancıları yakınlaştıran bir köprü oluverir. Ağızdan dökülen bir çift söz yeter çoğu zaman. Zaten heybenizde sevgi yoksa işiniz zor yani sevgi biriktirmiyorsanız, sunmuyorsanız, paylaşmıyorsanız kısaca sevgisiz bir dünyada boşu boşuna yaşıyorsanız, iletişim içinde olduklarınızı sevginizden mahrum ediyorsanız, boşa yaşadığınızı söylemek yanlış olmaz. Sevgi şekil değiştirir aşk ile duygularda zirve yapar. O kadar çok sevgi ve aşk çeşidi vardır ki saymakla bitmez…
Sanırım aklınıza ilk olarak “14 Şubat sevgililer günü” geldi. Peki, sevgililer gününüz kutlu olsun. Eğer sevgiliniz yoksa ne kadar boş bir dilek bu değil mi? Peki sevgilinizin olması için öncelikle sevmeniz gerektiğinin farkında mısınız? Dahası onun da sizi sevmesi…
Sevmek, bazen karşılıksız, bazen doyasıya bazen ümitsizce ya da ayaklarınız yerden kesilircesine, sanki başka bir aleme geçmiş gibi, sevmek; kendini kaybetmek. Ayrıca “anne, baba, aile,” sevgilerini de unutmamak lazım. Bilinçaltına yerleşmiş sevgiler var. Örneğin “vatan, bayrak, özgürlük, Mevla” gibi ya da öğretmenimizi, hocamızı, yöneticimizi, yönetici isek çalışanlarımızı, kedimizi, balığımızı, bisikletimizi sevmemiz sadece kişisel beğeni değil ki, sevdiğimizle ister kişi ister bir nesne olsun onunla bağ kurmamız demek.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Kısaca unutmayın sevgi karşılıklıdır ama gerçek sevgide salt karşılık beklenmez. Gerçekten seviyorsanız onun da sizi sevmesini beklersiniz ama o sizi sevmese de onu sevmeye devam edersiniz. Bazen size sevdiğini söylemez, bazen de siz görmezsiniz onun sizi nasıl sevdiğini, ya da sormayı unutursunuz veya söylemeyi onu nasıl sevdiğinizi. Başkalarının sevgilerini, aşklarını kıskanırsınız.
Ne dersiniz bu işte bir yanlış yok mu? Ne yazık ki var. Bunun nedeni ise gerçekte kendinizi dahi sevmemeniz olabilir mi?
“Bunca yıllık karım, ne yani onu sevdiğimi mi söyleyeceğim? İyi de bizim adetlerimize göre kocaya ikide bir onu sevdiğini söylemek olmaz. İleride seversin kızım bak adamın işi var hele bir evlen. İyi de ben ananı severek mi aldım sanki, sen de benim istediğimle evleneceksin. Sevmek de demek? Çocuğunu başkalarının yanında sevme, kucağına bile alma. Aşk meşk işleri filmlerde olur” diye ahkam kesen büyükler. Zaten ilk erkek söylemeli sevdiğini, kadın önce söylerse yanlış olur gibi yanlış düşüncelerle büyütülürseniz olacağı bu olur. Bu nedenle ne seversiniz adam gibi, ne de söylersiniz yüreklice, ne yaşarsınız sevdiğinizi doyasıya ne de paylaşırsınız sevginizi sevdiğinizle.
Sevgiyi sadece öpmek, sarılmak, elini tutmak falan diye mi öğretiyor yoksa bazı şarkılar? Niye filmlerdeki sevgileri, aşkları istiyoruz ki? Belki de sevgi ve aşk başucunuzda. Açmış kollarını sizi çağırıyor ama farkında değilsiniz sözcüksüz söylenenlerin. Eğer kendinizi sevmekle başlamadıysanız, paylaşmadıysanız sevginizi, çoğaltmadıysanız onu emek, aşk ve sabır ile o zaman işiniz zor. Çünkü zorlama sevgiler ve aşklar yaşarsınız, yaşadığınızı sanırsınız ama onlar size ait sevgiler ve aşklar olmaz.
Göremezsiniz Leyla’yı Mecnun’un gözü ile gerçekten sevmezseniz sevdiğinizi. Şekilcilik peşinde olursunuz, sarı saçlı, uzun boylu, renkli gözlü, ela, kumral gibi tanımlamalara ihtiyaç duyarsınız üstelik aynaya bakmadan, dahası onun da sizi sevme ihtimalini dahi düşünmeden. Böyle olunca da ıskalarsınız nice sevgileri… Örneğin bir arkadaşınızı sonra eşinizi gerçekten sevmeyi… Ümitsizce sevgiyi aşkı arayanlar kendinizi sevmeden onu gerçekten asla sevemezsiniz, benden söylemesi. Bir şarkı sözünde dediği gibi “Kimi sevdalara uyanır… Kimi 25′inde, kimi bilmem kaçında…” sevmek için geç değil kısaca. Bunun için hemen şimdi sevdiğinizi arayın ve ona onu sevdiğinizi söyleyin. Eğer yanınızda ise sevdiğiniz, tutun ellerinden ve gözlerine bakarak “Seni seviyorum” deyin. Sizlere sevgi ile geçecek bir ömür diliyorum.
Yazan : Abdullah BOZGEYİK

Kaynak : [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

__________________




 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
kendinizi, o’nu, sevemezsiniz, sevmeden


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Affetmezseniz sevemezsiniz Amelia Kişisel Gelişim 0 05 Şubat 2014 19:38
Ve sevmeden biriyle sevişmek' ti bu dünyada var olmak eLLya Aşk ve Sevgi Köşesi 0 10 Eylül 2013 18:54
Kendinizi aşağılamayın Zen Kişisel Gelişim 0 17 Kasım 2012 22:57