IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 29 Ekim 2012, 12:03   #1
Zen
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
‘Öykü, etkili bir zihin tokatlayıcısı’




Ümran Avcı, Haldun Taner Öykü Ödülü'nü alan Kerem Işık'la konuştu...


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nü bu yıl “ToplumBöceği” kitabıyla KeremIşık kazandı. Günümüz dünyasının can alıcı toplumsal sorunlarını irdeleyen öyküler, seçici kurul için de belirleyici oldu. “Öykü hızlı ama etkili bir zihin tokatlayıcısı” diyen KeremIşık ile bireylerin böceksi yaşamını ironik bir dille öyküleştirdiği “ToplumBöceği”ni konuştuk.

Ege Üniversitesi Kimya Mühendisliği’nde okudunuz. Yüksek lisans tezinizi “Kaos” üzerine yaparken, size [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nü kazandıran kitabınızda da iş yaşamındaki ve toplum içindeki “kaos”u yazdınız...

Yüksek lisans konumun gündelik hayatta hiçbir işe yaramayacağının farkındaydım. Öyle teorik bir konuydu ki birini durdurup etraflıca anlatsam eminimkonuşmambittikten sonra kısa bir sessizlik olur ve konuyu anlattığım kişi, “Kahve istermisin?” falan gibi bir soruyla konuyu değiştirmeye çalışır. Bilimsel olarak durum bu, yani çok teorik bir konu çalışıyorsanız gündelik hayatla fazla bir ilişkiniz olmayacağını bilirsiniz. Zaten beni asıl cezbeden de buydu. Fakat iş yaşamı ve toplumdaki kaos için durum bambaşka. Yine aynı örnekten gidecek olursak birini yolda durdurup hayatın içindeki kaostan bahsedecek olsam onun da anlatacak çok şeyi olacaktır. Kaos, karmaşa, saçmalık; adına ne derseniz deyin orada öylece duran ve herkesin kanıksadığı bir durum. Hani balıklar suda yüzer de suyun ne olduğunu bilmez ya, işte biz de içinde yüzdüğümüz bu tuhaf karmaşa halini ikinci bir beden gibi üzerimize geçirmiş durumdayız. Öyle ki artık bilinçli düşünme yaşına geldiğimiz andan itibaren bize öğretilenleri yaşayıp adına da hayat demeye alışmışız. İşte ben düzen sandığımız şeyin aslında düzensizlik, doğru sandığımız şeylerinse aslında yanlış olduğunu göstermek istedim, istiyorum, isteyeceğim.

‘CIMBIZLA ANLAM ÇIKARIYORUZ’ 

Bir İsyanın Anatomisi’nde “Her insan kendi coğrafyasını yaratır. Kimi inişli çıkışlı bir topoğrafya, kimi uçsuz bucaksız bir ova” diyor. Edebiyat insan coğrafyasını nasıl etkiler?

Herkesin farklı bir zihinsel coğrafyası var. Deneyimlerle, rüyalarla, düşüncelerle şekillenen hayali bir coğrafya bu. Edebiyatın ve kitaplarınsa bambaşka, yine kendilerine özgü coğrafyaları var. Okuduğunuz ölçüde parçası oluyorsunuz bu coğrafyanın. Hareket alanınız, ufkunuz genişliyor; olaylara bakış açınız değişiyor. Bambaşka bir insan yani bambaşka bir coğrafya haline geliyorsunuz bir şekilde. Başkalarını bilemem ama kendimden örnek verebilirim. Zihin-beden sorunu üzerine düşünüyordum bir ara.

Herkesin aklından farklı farklı düşünceler geçiyor olması çarpıcı geliyordu bana ne de olsa düşünerek inşa ediyoruz aslında yaşadığımız dünyayı. Ama yine de bunu daha iyi yapabilmek, yani daha iyi düşünebilmek için çaba harcamıyoruz. Hayat tuhaf, insan daha da tuhaf. Bu tuhaflığın içinden cımbızla anlam çıkarmaya uğraşıyoruz. Aciziz, ölümlü olduğumuzu biliyoruz ama yine de uğraşıyoruz, vazgeçmiyoruz. Ya da tuhaf tuhaf önyargıları oluyor mesela insanların. Kadınlara, eşcinsellere, ne bileyim kedilere, köpeklere dair önyargılı olabiliyor insan hayvanı.

Bu ve insana, hayata dair daha başka pek çok şey bana çok garip geliyordu. Tek göz bir odaya koca koca dağları sığdırmaya çalışıyordum aslında. Klişe bir ifadeyle iyi edebiyat ve yazmak bu tek göz odanın duvarlarını yerle bir etti. Zihnimi özgür kılabilmemi sağladı. Hayatta kemikleşmiş olan her ne varsa karşı durma gücü verdi bana. Anlatabildim mi bilmiyorum ama zaten başlı başına tuhaf bir durum.

“Depar” adında bir ilk roman üzerinde “öykünün elini hiç bırakmadan” çalıştığınızı belirtmiştiniz. Öykünün elinden tutmak sizin için ne ifade ediyor?

Öyküler çok önemli benim için. Hemokuması hemde yazması. Aynı anda çok fazla sayıda, birbirinden çok farklı şeyle ilgilenmek ve tüm bunlar hakkında uzun uzadıya araştırmalar, okumalar yapmaya çalışmak gibi bir maymun iştahlılığımvar. Öykü, yapısı itibarıyla üzerinde düşündüklerimi, anlamlandırmaya çalıştığım şeyleri kâğıda dökebilmeme olanak sağlıyor. Çıra gibi öykü.

Hızlı ama etkili bir zihin tokatlayıcısı. Bu bağlamda öykünün olanakları çok daha zengin kanımca. Zihnimde roman boyutlarına ulaşabilecek bir fikrin tomurcuklanmasıyla birlikte birtakım notlar almaya başladığımdan beri roman yazmanın ne denli farklı bir çalışma biçimi gerektirdiğini de iyiden iyiye fark etmiş durumdayım.
‘Haldun Taner yol göstericim oldu’ 
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nü alınca, “Çocuğu üniversiteyi kazanmış bir baba gibiyim” diye anlatmıştınız duygularınızı. Biraz bu ödül hakkında konuşmak isterim...

Türk edebiyatında derin bir ironi damarı var aslında. Feyyaz Kayacan, Oğuz Atay, Başar Başarır, Leyla Erbil, Tomris Uyar, Murat Gülsoy, Murat Yalçın gibi çok önemli isimler var. Ve tabii Haldun Taner. Tıpkı saydığım isimler gibi Taner’in öyküleri, oyunları da hep yol gösterici oldu benim için. Edebiyatını sevdiğim bir usta olmasının yanı sıra adına verilen ödülü de hep yakından takip ettim, her sene kim kazanacak diye merakla bekledim. Büyük bir onur benim için ve tabii daha çok çalışmam için bir kamçı işlevi de var!

HAYATI KEMİREN BÖCEK
“Toplum Böceği”nin sizde yarattığı imgeyi ve altındaki ironiyi anlatır mısınız?

“Toplum Böceği” ilk kitabımdan sonra yazdığım ilk öyküydü. Daha yazmaya başlar başlamaz yeni öykülerle birlikte gideceğim yönü belirlemiştim. Kitabın adı da o andan belliydi ve değiştirmek, hatta başka bir adı düşünmek aklımın ucuna bile gelmedi. Bence bu öykü toplamının derdini iyi yansıtan bir ad.

Henüz delikanlılık çağında olmasına rağmen dış dünyadan gelen dayatmaları kabullenmeyen, hatta olayı iyice uca taşıyarak insana dair her türlü duyguyu da reddederek kendi hayat sistemini kurmaya çalışan bir öykü kahramanını anlatıyor...

Toplumu, insanı cendereye sokan düzeni ve genel anlamda hayatın temelini kemirip duran bir böcek.
Kaynak: [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları tatlim sohbet Mobil Chat
Cevapla

Etiketler
bir, etkili, tokatlayıcısı’, zihin, ‘Öykü


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Zihin Okuma Teknikleri Liaaa Kişisel Gelişim 0 20 Mart 2012 15:26
Zihin Felsefesi Kalemzede Felsefe 0 09 Ekim 2011 21:48
Zihin Gücü Kalemzede Felsefe 0 07 Ekim 2011 16:14
Zihin Okuyucu* Hesna IF Ekstra 0 16 Ocak 2011 21:53