IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası

IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası (https://www.ircforumlari.net/)
-   KURAN-I KERİM TEFSİRİ (https://www.ircforumlari.net/kuran-i-kerim-tefsiri/)
-   -   Beyyine Suresi (https://www.ircforumlari.net/kuran-i-kerim-tefsiri/828841-beyyine-suresi.html)

KartaL 10 Temmuz 2019 18:17

Beyyine Suresi
 
1ّ- لَمْ يَكُنِ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ وَالْمُشْرِكِينَ مُنفَكِّينَ حَتَّى تَأْتِيَهُمُ الْبَيِّنَةُ “Kitap ehlinden ve müşriklerden küfre girenler, kendilerine beyyine gelinceye kadar (inkârlarından) ayrılacak değillerdi.”
Ehl-i Kitap, yahudî ve Hristiyanlardır. Bunların küfrü, Allahın sıfatlarında ilhadda bulunmalarıdır.

Ehl-i Kitap ve müşrik olanlar, kendilerine beyyine gelmedikçe, bulundukları dinden ayrılacak değillerdi.

“Beyyine”den murat Hz. Peygamberdir veya Kur’andır. “Beyyine” denilmesi, hakkı beyan etmesi sebebiyledir.

Veya “beyyine” den murat Hz. Peygamberin ve Kur’anın mu’cizeliğidir. Hz. Peygamberin mu’cizeliği ahlâkında, Kur’anın mu’cizeliği ise meydan okuduklarının onun beyanı karşısında ilzam olmalarındadır.



2- رَسُولٌ مِّنَ اللَّهِ يَتْلُو صُحُفًا مُّطَهَّرَةً “(Bu beyyine), Allah tarafından gönderilen ve tertemiz sayfaları okuyan bir rasûldür.”

Ayetin bu kısmı, beyyine’den bedeldir.

Hz. Peygamber her ne kadar ümmî olsa da, sahifelerde olanların mislini tilâvet ettiği için, onları okuyan kimse gibi ifade edilmiştir.

Denildi ki: Rasûlden murat Cebrail’dir. Sahifelerin tertemiz olması, o sahifelere tertemiz olanlar dışında kimse dokunamamasıdır.



3- فِيهَا كُتُبٌ قَيِّمَةٌ “Onda, en kıymetli kitaplar vardır.”

O sahifelerde hakkı söyleyen istikametli mektuplar var.[1>



4- وَمَا تَفَرَّقَ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ إِلَّا مِن بَعْدِ مَا جَاءتْهُمُ الْبَيِّنَةُ “Kitap ehli, ancak kendilerine beyyine geldikten sonra ayrılığa düştüler.”

“Beyyine” geldikten sonra bir kısmı imana geldi veya dininde tereddüt yaşadı.

Veya küfür üzere ısrar ettiler. Bu son mana, “(Tevrat’tan) tanıyıp bildikleri (bu peygamber) kendilerine gelince, onu inkâr ettiler.” (Bakara, 89) ayeti gibidir.

 Sûrenin başında ehl-i kitap ve müşrikler beraber anlatılmıştı. Burada ise, ehl-i kitabın durumu müstakil olarak ele alındı. Bunda,

-Onların hâlinin çirkinliğine,

-Onlar ilim sahibi olmakla beraber böyle yapınca, diğerlerinin daha evleviyetle benzeri tavra gireceklerine delâlet vardır.



5- وَمَا أُمِرُوا إِلَّا لِيَعْبُدُوا اللَّهَ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ حُنَفَاء وَيُقِيمُوا الصَّلَاةَ وَيُؤْتُوا الزَّكَاةَ “Hâlbuki onlara, ancak dini Allah’a has kılarak, hakka yönelen kimseler olarak O’na ibadet etmeleri, namazı dosdoğru kılmaları ve zekâtı vermeleri emredilmişti.”

Hâlbuki onlara kitaplarında emredilen, dini Allaha halis kılarak sadece ve sadece Allaha ibadet etmek, hiçbir şeyi O’na şerik kılmamak idi. Ayrıca yanlış itikatlardan sıyrılmak, namazı ikâme etmek, zekâtı vermek idi. Lakin onlar böyle yapmadılar, kitapta olanı tahrif ettiler ve isyan ettiler.

وَذَلِكَ دِينُ الْقَيِّمَةِ “İşte, dosdoğru din budur.”

6- إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ وَالْمُشْرِكِينَ فِي نَارِ جَهَنَّمَ خَالِدِينَ فِيهَا “Gerçekten de kitap ehlinden ve müşriklerden inkâr edenler, ebedî olarak cehennem ateşindedirler.”

Onlar diğer âlemde, hatta orayı gerektiren fiilleri sebebiyle şimdiki hayatta cehennem ateşindedirler.

İki fırkanın (ehl-i kitap ve müşriklerin) cehennem ateşinde müşterek olmaları, azap nevinde de müşterek olmalarını gerektirmez. Küfürlerinin farklı olmasına göre, azaplarının da farklı olması esastır.

أُوْلَئِكَ هُمْ شَرُّ الْبَرِيَّةِ “İşte onlar, yaratılmışların en şerlileridir.”



7- إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ أُوْلَئِكَ هُمْ خَيْرُ الْبَرِيَّةِ “İman eden ve salih amel işleyenler ise, yaratılmışların en hayırlılarıdır.”



8- جَزَاؤُهُمْ عِندَ رَبِّهِمْ جَنَّاتُ عَدْنٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ “Rableri katında onların mükâfatı, altlarından ırmaklar akan Adn cennetleridir.”

خَالِدِينَ فِيهَا أَبَدًا “Orada ebedî olarak kalacaklardır.”

Ayette, manayı kuvvetlendiren te’kidler vardır:

-Önce medhedilmeleri.

-Kendilerine bu mükafatın, yaptıklarına karşılık olarak verildiğinin ifade edilmesi.

-Bu mükafatın “Rableri katından” olduğunun söylenmesi,

-Cennetin çoğul olarak getirilmesi.

-Cennetin ebedi olduğunun te’kid olarak nazara verilmesi.

رَّضِيَ اللَّهُ عَنْهُمْ “Allah onlardan razı oldu.”

Allahın razı olması, onlara verilen mükâfata ziyade bir değerdir.

وَرَضُوا عَنْهُ “Onlar da O’ndan razı oldular.”

Çünkü onları, emellerinin en ileri noktalarına ulaştırmıştır.

ذَلِكَ لِمَنْ خَشِيَ رَبَّهُ “İşte bu, Rabbine derin saygı duyanlar içindir.”

“İşte bu”, ifadesiyle onlara verilen mükâfata ve Allahın razı olmasına işaret edilmiştir.

Çünkü Allah’tan korkmak, işin esasıdır ve her hayra ulaşmak onunladır.

Hz. Peygamber şöyle buyurur:

“Her kim Beyyine sûresini okusa, kıyamet günü akşam – sabah en hayırlı kimselerle beraber olur.”

[1> Kur’an-ı Kerîm, bir tek kitap olmakla beraber onda nice kitaplar vardır. Mesela o, insan için bir şeriat ve hikmet, bir dua ve ubudiyet, bir emir ve davet, bir zikir ve fikir kitabıdır.


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 22:39.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8 Beta 3
Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2024 IRCForumlari.Net