Fikrimiz, vicdanımız hür ve her türlü baskıdan uzak olmaya başladı ya! Anayasa'yı değiştirip daha özgürlükçü bir Anayasa yaptık ya! Bunca özgür ülkeye ne yakışırdı? Tabii ki, interneti yasaklamak. Bakıyorum da, bizdeki internet yasaklarının benzerleri bir Çin'de var, bir de Kuzey Kore'de. Arap ülkeleri bile bizden daha iyi internet ortamında. TİB sabah kalkıyor ve "Neyi yasaklasam" diye düşünmeye başlıyor. "Haydar" adı bile yasaklanıyor. Hem de çok bilimsel bir şekilde. Vallahi onların yalancısıyım, şöyle yapıyorlarmış. Google'a "-----" diye yazıyorlarmış, içinde "-----" kelimesi geçen her şeyi yasaklıyorlarmış. Ekşi Sözlük bile böyle yasaklanmış. Son günlerin moda kelimesiyle "sehven". Sonra düzeltmişler Allah'tan. Ekşi Sözlük'le davalıyız. Hakkımda inanılmaz hakaretler yazıyorlar. Dava açıyorum, kazanıyorum. Yine yazıyorlar. Ama benim hakkımda veya başkaları hakkında bunları yazıyor olmaları bile kapatılmalarını gerektirmiyor. Sadece "yasa" gerektiriyor. Yasaklamayın. Ama internette suç işlemenin cezasını belirleyin. Bununla ilgili özel mahkemeler kurun. Kurallarını getirin. İnterneti birilerine hakaret etme özgürlüğü zanneden zibidilerin hakkından yasayla gelelim, yasakla değil. İnterneti ve internet yayıncılığını birilerine hakaret etme, birilerini karalama, yalan yanlış yazma özgürlüğü zannedenler var. Ama bunun cezası yasak değil. Bunun cezası yasayla verilir, özgürlükler kısıtlanarak değil. Gençler. Elbette doğru düzgün davranmayı öğrenecekler. Yasaklarsanız öğrenemezler. Tam aksine daha da kötüye gider işler. Üstelik de görmüyor musunuz, yasaklar saçma sapan bir hal almaya başladı. Geçenlerde birisi anlattı. İnternette Osman Ulagay'ı arıyor. Ama bir türlü olmuyor. Sonra bir bakmış ki, filtreye takılıyor Osman Abi'nin soyadındaki son hece. Olur mu böyle zırvalık. Bir de takmışsınız "seks" ve "-----"ya. Size ne yahu! İsteyen sekse bakar, isteyen -----ya. Milletin keyfinin bekçisi misiniz! İsteyen, çoluğu çocuğu olan kendi önlemini alır. Size mi kaldı milletin keyfinin bekçiliği. Siz kimsiniz! İnternette bomba yapımını öğrenmek serbest. Seks yasak. Yahu siz internette seksi yasaklıyorsunuz, adam yolda gördüğü köpeği beceriyor. "6 aydır karımdan ayrıydım. Köpek ilgi gösterince dayanamadım" diyerek. Ne yapacaksınız, köpek beslemeyi de yasaklayacaksınız. Kelime avcılığıyla internet mi yasaklanır. Ne diyeceksiniz modacı Adil Işık'a o zaman. "İnternet siteni kapa" mı! Özgürlükler ülkesi Türkiye ha! Anayasa'yı "biraz özgürlükçü" yaptık, başımıza bu geldi. Yeni ve "tam özgürlükçü Anayasa"dan Allah hepimizi korusun. Not: Dün iki mail geldi, çok güldüm. Biri şöyle diyor: "Bundan böyle yasaklanan internet sitelerine 'İnternetiniz İslami usullere göre kesilmiştir" yazsınlar. Diğeri ise şöyle: "Ekşi Sözlük'ün adı Lugat ül mayhoş olarak değiştirildikten sonra yayına başlayacakmış."
Komedi Dükkânı
RTÜK desen başka bir âlem. Oradaki kafalar da "Bi Dünya" olmalı ki, garip garip işler yapıyorlar. Paralı kanalda yayınlanan bir filmde gay evliliği sahnesi var diye ceza vermişler. Ota boka ceza veriyorlar zaten de, bu iyice acayip. Açık kanallardaki dizilerde "suç" olan tecavüz gırla, her türlü ilişki, her türlü gariplik gırla, paralı kanalda gay evliliğe ceza. Bırak paralı kanalı, açık kanalda olsa size ne be kardeşim. Yok mu bu dünyada gay evliliği. Siz televizyonda yasaklayınca gay'lik de kalmayacak mı? Ya da size mi verildi gay'liği ortadan kaldırma görevi. Zaten televizyonda film izlerken güleyim mi, ağlayayım mı bilmiyorum. Sigara göründüğü anda ekranın o bölümü buzlanıyor. Buzun içinden duman çıkıyor. Çöpteki görüntüsüne bile yasak var sigaranın. Buna mukabil adam uyuşturucuyu şırıngaya çekiyor, koluna dayayıp yapıyor. Açıkça. Sigara zararlı, uyuşturucu değil ya, ona yasak yok. Tam komedi. Burası muhteşem bir ülke. Gerçekten muhteşem. Televizyon programı gibi. Komedi Dükkânı.
Ergenekon'u kullanmak
ERGENEKON tarafından "siyaseti yeniden dizayn etmek için" servis edilen ama her ne hikmetse İslamcı bir internet sitesinde yer bulabilen meşhur "Baykal kaseti" iktidarın muhalefete karşı en büyük kozu haline geldi. Başta "Böyle bir ayıba biz bulaşmayalım" diyen iktidar partisi, şimdi CHP'ye bu kaset üzerinden yükleniyor. Başbakan, Kılıçdaroğlu'na "Kasetle geldin" diyor. Baykal kasetle gidince elbette yerine biri gelecekti. Ne olacaktı yani, o koltuk boş mu kalacaktı? Eğer Baykal gitmeseydi şimdi kaset başka türlü gündem yapılacaktı besbelli. Ama gitti. Peki CHP ne yapacaktı? O koltuğu boş mu tutacaktı? Burada Başbakan haksız. Ancak kaset skandalından sonra olayın kahramanlarından Nesrin Baytok bir daha milletvekili adayı bile olamadı. Buna karşın olayın bir diğer kahramanı Deniz Baykal adaylığını, hem de seçilebileceği bir yerden elde etti. Burası adil değil. Burada da Başbakan haklı. Yine de siyasetin bel altına inmesi hoş değil. Benim bildiğim Tayyip Erdoğan bunu yapmazdı. Yapmamalıydı. Hele hele Ergenekon tarafından ortaya çıkarıldığı söylenen bir skandala sahip çıkarak.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
İlk insanın cennetten atılmak pahasına yasak deldiğini unutmadığımız zaman.