IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası

IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası (https://www.ircforumlari.net/)
-   İslamiyet (https://www.ircforumlari.net/islamiyet/)
-   -   Kabir azabı, bilinmesi, sakınmak için inanılması bu kadar önemli olduğu halde, nîçin kur'an-ı kerîm'de zikredilmemiştir? (https://www.ircforumlari.net/islamiyet/740116-kabir-azabi-bilinmesi-sakinmak-icin-inanilmasi-bu-kadar-onemli-oldugu-halde-nicin-kuran-i-kerimde-zikredilmemistir.html)

Kaf_Dağı 10 Mart 2016 19:21

Kabir azabı, bilinmesi, sakınmak için inanılması bu kadar önemli olduğu halde, nîçin kur'an-ı kerîm'de zikredilmemiştir?
 
KABİR AZABI, BİLİNMESİ, SAKINMAK İÇİN İNANILMASIBU KADAR ÖNEMLİ OLDUĞU HALDE, NÎÇİN KUR'AN-I KERÎM'DE ZİKREDİLMEMİŞTİR?


Bu soruyu idmalî ve tafsîlî olmak üzere iki şekilde cevaplandırırız.temalı Cevap: Bilindiği gibi Yüce Allah, Rasulü'ne iki tane vahiy gön-s kullarının da bu vahiylere inanmasını ve bunlarla amel etmesini is-niştir. Bunlar Kur'ân ve Hikmet'tir. Âyet-i celîlelerde: "Allah sana Kitabıve Hikmeti indirmiştir" [295]."O Allah ki, kendilerinden olan ümmî birini onlaraAllah'ın âyetlerini okuyan, onları yücelten, onlara Kitab ve hikmeti öğreten bir elçi gÖnderdi" [296]ve "sizin evlerinizde okunan Allah âyetlerini ve hikmetini hatırlayın" [297].
Selef âlimleri Kitaptan maksadın Kur'ân, Hikmetten maksadın sünnet olduğunda ittifak etmişlerdir. Rasulullah'ın dilinden, Allah'ın bildirdiği şey*lere inanmak, doğrulamak ne kadar gerekli ise Rasulullah'ın Allah'tan bil*dirdiği şeylere de (sünnet-hadis yoluyla) o derece inanmak doğrulamak ge*reklidir. Bu husus, gayri müslimler dışında bütün nıü'minler tarafından ka*bul edilmiş bir gerçektir. Nitekim Allahû Teâlâ: "Bir Kitab bir de O'nun gibi*sini verdim" [298] buyurmaktadır.
Tafsîlî Cevap: Berzah'ta görülecek nimet yahut azapla ilgili âyetler çoktur. Mesela: "O zalimler ölüm dalgaları içinde, melekler de ellerini uzat*mış: "Haydi canlarınızı çıkarın, Allah'a gerçek olmayanı söylemenizden ve O'nun âyetlerine karşı büyüklük taslamanızdan ötürü, bugün alçaklık aza*bıyla çarpılacaksınız" derken onların halini bir görecektin"[299] Zalimlere bu, ölüm anlarında söylenmiştir. Melekler de, zalimlerin bugün korkunç bir *zap göreceklerini doğru olarak bildirmişlerdir. Dünya hayatının bitimine dar (kıyamete kadar) azapları gecikmiş olsaydı, onlara: "Bugün cezalandı*rılacaksınız" denmezdi.
Bir başka âyette: "Allah onu, onların kurdukları tuzakların kötülükle-raiden korudu ve Firavn ailesini, azabın en kötüsü kuşattı. Kıyamete kadar sabah akşam onlara sunulur. Kıyamet kopunca da: "Firavn ailesini, azabın en şiddetlisine sokun" denir. [300] Her iki yurtta da azap olacağını açıkça Allah Teâlâ bildirmiştir.
Bir başka âyette: "Korkudan bayılacakları günlerine kadar bırak onları. O gün, tuzakları kendilerine hiçbir fayda sağlamaz ve onlara yardım da edil*mez. Zulmedenlere bundan başka bir azab daha vardır. Fakat çokları bunu bilmezler"[301].Dünyadaki öldürülme cezaları veya daha büyük bir ihtimalle Berzah'ta görecekleri azab kastedilmiş olabilir bundan. Çünkü çoğu zalim, dünyada azab görmeden Ölmektedir. Daha açık bir ifadeyle şöyle de denilebi*lir: Zalimlerden ölenler, Berzah'ta azaplarını görürler, Ölmeyenler ise öldü*rülmek vb. şeylerle dünyada azaplarım görürler. O zaman bu âyet, zalimlere dünyada ve Berzah'ta görecekleri azabı bildirmektedir.
Diğer bir âyet-i celîlede de: "Belki dönüp gelirler diye mutlaka onlara bü*yük azaptan ayrı olarak daha yakın azabı tattıracağız" [302] Duyurulmaktadır. Abdullah b. Abbas [303]gibi bir kısım âlim, bu âyetle kabir azabına delil getirmiş*lerdir. Kabir azabına bu âyetin delâleti biraz uzak. Çünkü küfürden dönüp İslama dönmek için dünyada verilen bir azabdır bu. Bu gerçeğin Kur'ân'ın tercümanı, ümmetin en bilgilisi bir zattan gizli olması ihtimal dışıdır. Ancak Kur'ân'la ilgili ince tefekkürü, hassas dikkati nedeniyle bunun kabir azabı olabileceğini anlamıştır. Âyeti celîleler de yakın ve büyük iki azabın olduğu; yakın azabın tevbe edip dönmeleri için tattınlacağı bildirilmiştir. Bundan da dünya azabının dışında başka bir yakın azabın olabileceğini istidlal etmiştir. Bundan dolayı âyeti celîle de: "Yakın azaptan tattıracağız" buyurulmuş, "ya*kın azabı tattıracağız" denmemiştir. İyi düşün.
Rasûlullah'ın şu sözü de bu anlayışa benzerdir: "Kabrinden cehenneme bî<r kapı açılır; buradan kabre, cehennemin hararetinden, zehirinden ge*lir." [304] Ama şöyle dememiştir: "Cehennemin harareti, zehiri gelir." Çünkü ce*hennemden gelen azab oldukça azdır, azabın çoğu daha cehennemdedir. Al*lah düşmanlarının dünyada gördükleri azap, çoğunluğu cehennemde olan azabın sadece bir miktarıdır.
Bir başka âyette: 'Ta can boğaza dayandığı zaman? İşte o zaman bakar durursunuz. Biz ona sizden daha yakınız, fakat siz göremezsiniz. Eğer öl*dükten sonra cezalandırılmayacak iseniz çıkmakta olan canınızı geri dön-dersenize! O can Allah'a yaklaştıranlardan ise ona rahatlık, güzel rızık ve ni*met cenneti var. Eğer o, defteri sağ tarafından verilen sağcılardan ise, sana sağcılardan selam var. Ama yalanlayıcı sapıklardan ise, kaynar sudan bir zi*yafetle, cehenneme atılma var. Kesin gerçek budur işte. Öyleyse büyük
Rabb'ının adını teşbih et" [305] buyurulmaktadır. Burada Yüce Allah, ölüm anındaki ruhların durumunu anlatmıştır. Sûrenin başında ise ehemmiyeti*ne, önemine binâen "büyük dönüşte" (me'âd'ı ekber) ruhların durumunu zik*retmiştir. Buna göre ahirette ruhu üç kısma ayırdığı gibi ölürken de üç kısma ayırmıştır.
Diğer bir âyeti celîlede ise: "Ey mutmain olan nefis, Rabbine, sen O'ndan O da senden razı olarak dön. Kullarım arasına katıl ve cennetime gir" [306] bu-yurulmaktadır. Selefi âlimler, ruha bu hitabın ne zaman yapılacağı hususunda ihtilaf etmişler. Bir kısmı der ki: "Ölüm anında denecektir." Lafzın za*hirinden, bedenden ayrılan ruha deneceği anlaşılmaktadır. Berâ ve başkala*rından rivayet edilen hadislerde Rasûlullah bu âyeti: "Sen ondan razı olarak, o da senden razı olmuş olarak çık [307] denir" şeklinde yorumlamıştır. Ruhların Berzah'ta yeri konusunda bu meseleyi inşallah anlatacağız. Ayrıca "kulla*rım arasına katıl" âyeti, Rasûlullah'ın "Ey Allah'ım, yüce dosta" hadisine de mutabıktır. [308]
Kabir azabı nimeti ile ilgili hadisleri incelediğinde Kur'ân'ın ifadesine uygun olduğunu görürsün. Başarı Allah'tandır. [309]


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 17:00.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8 Beta 3
Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2024 IRCForumlari.Net