[Kaf_Dağı]

Ehl'i Sünnet ve'l Cemaat'in Tanımı
Ehl'i Sünnet ve'l Cemaat'in Tanımı

Lugat: Sünnet, fiil olarak ortaya konulan, ister övülen, ister yerilen izlenilen yol anlamındadır. Rasulullah (s.a.v) buyuruyor; “Siz sizden öncekilerin yolunu karış karış, zira zira takip edeceksiniz.” (Buhari-Müslim)
İstilah: Sünnet, Peygamber (a.s.) ve ashabının, ilim, itikat, söz, davranış ve takrir hususlarında izledikleri yol demektir.
1- Sünnet kelimesi fıkıhta kullanıldığı zaman, farz olamayan anlaşılır.
2- Sünnet kelimesi itikatta kullanıldığı zaman, bidatin tersi anlaşılır.
3- Sünnet kelimesi hadiste kullanıldığı zaman, Peygamberin söylemiş olduğu veya yapmış olduğu fiillerdir.
Ehl-i sünnet ve’l cemaatin itikatta kullanılan manası; Kur’an ve sünneti başta, sahabe olmak üzere selefin anlayışı üzerine, itikatlarına bidat bulaştırmayanlardır.
Cemaat lugatte: Bazısını bazısına yaklaştırmak sureti ile birbirine eklemek olan (cem)’den türemiştir. Cemaat ayrılıp dağılmanın zıttı olan (içtima)’den alınmıştır.
Cemaat istilahta: Sahabe, tabiin ve kıyamet gününe kadar onlara ihsan ilkesi üzerine uyan, kitap ve sünnet etrafında toplanmış Peygamber (s.a.v)’ın zahiren ve batınen gittiği yolu izleyen bu ümmetin selefidir. Allah (cc.) buyuruyor;
“Hepiniz Allah’ın emirlerine sım sıkı sarılın, parçalanmayın Allah’ın üzerinizde ki nimetini düşünün ki, İslamdan önce siz birbirinize düşman iken o kalplerinizi uzlaştırdı, onun lütfü ile din kardeşi oldunuz. Bir ateş çukurunun kenarında idiniz, sizi oradan kurtardı işte Allah, doğru yolu bulasınız diye size ayetlerini böyle açıklıyor.” (Ali-İmran–103) Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu;
“Allah cc.‘nin bana emrettiği beş şeyi bende size emrediyorum; Cemaat, dinlemek, itaat, hicret, cihat’.”
İbn. Mesut r.a; “Cemaat bir kişi de olsa, hak üzere olandır”