IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 17 Mayıs 2022, 14:34   #1
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yahudilerin Kutsal Mekanı; Ağlama Duvarı'nın Tarihi, Önemi ve Anlamı






Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Yahudilerin Beit ha-Mikdaş (Beytülmakdis) dedikleri mabedden günümüze kalan ve kutsal kabul edilen duvar.

Bu duvarın ait olduğu Süleyman Mabedi’nin (Beit ha-Mikdaş) inşasına ilk defa Hz. Süleyman tarafından saltanatının dördüncü yılında başlanmış ve yedi yıl altı ayda (yaklaşık m.ö. 967 veya 953) tamamlanmıştır (bk. I. Krallar, 6/1, 38). Babilliler’in Kudüs’ü işgali sırasında (m.ö. 587 veya 586) yağmalanan ve yakılan mabed, milattan önce 537-515 yılları arasında yeniden yapılmıştır. Bu ikinci yapıya Zorobabel Mabedi de denilmektedir. Mabed, Kral Hirodes’in (Herode) milattan önce 20 yılında başlattığı çalışma ile eski ölçüleri daha da genişletilerek yeniden yaptırılmışsa da milattan sonra 70 yılında Kudüs’ün Romalılar tarafından kuşatılması sırasında tekrar yakılıp yıkılmıştır. Ağlama duvarı, Hirodes’in yaptırdığı mabedin çevresini kuşatan duvarın bir kısmıdır ve Kudüs’ün doğu kesiminde, Kubbetüssahra’nın da bulunduğu Harem-i şerif’in batı tarafında Tyropean vadisinin kayalık tabanı üzerinde yer alır. Yahudilerin ha-Kotel ha-Ma’aravi (İng. Western Wall=batı duvarı) dedikleri bu duvar, Batı literatüründe Hıristiyanlığın tesiriyle “ağlama duvarı” (İng. Wailing Wall; Fr. Mur des lamentations; Alm. Klagemauer) olarak adlandırılmıştır.


Ağlama duvarı yaklaşık 485 m. uzunluğundadır. Toprak seviyesinin üstünde yirmi dört büyük taş sırası ile yer altında kalan on dokuz taş sırasından oluşur. Yüksekliği toprak seviyesinden itibaren 18 m. olup 6 metresi mabed alanının seviyesini aşmaktadır. Taşlardan bazılarının uzunluğu 12, yüksekliği 1 m., ağırlığı ise 100 tondan fazladır (bk. EUn., XX, 1439). Altı Gün Savaşı’na kadar (1967), çevresindeki yapılar sebebiyle sadece 30 metrelik kısmı ibadet için kullanılmaktaydı. Bugünkü haliyle duvarın en üstünde bulunan on bir sıra, İslami dönemden kalmadır. Geri kalan kısım ise Hz. Süleyman döneminden kalma olmayıp Hirodes dönemi mimari özelliklerini taşımaktadır (bk. Frederick C. Grant, EAm., XXVIII, 263; W. F. Stinespring, IDB, IV, 554).

Milattan sonra I. yüzyıldan itibaren yahudilerin bu duvara karşı saygı duydukları, önünde ibadet ettikleri bilinmektedir. Onlar, Kudüs’ün ve mabedin yakılıp yıkılışını, esir olarak Romalılar tarafından başka ülkelere sürülüşlerini anmak, hatıralarını tazeleyip kinlerini bilemek, mabede yeniden kavuşup yahudi hakimiyetini kurmak hayali içinde dua ve göz yaşı ile yaslarını sürdürmüşlerdir. Tevrat tefsirlerine göre bu duvar yıkılmayacak ve Rab mabedin batı duvarını asla terketmeyecektir (bk. Midraş, Sayılar, 11/3). Bununla birlikte, ilk dönemlerde duvarın yanında herhangi bir ibadet yeri yapılmamış, hatta VII. asra kadar yahudilerin Kudüs’e girmeleri bile yasaklanmıştı. Müslümanların idaresindeki Kudüs’te, muhtemelen tapınak alanında veya batı duvarındaki bir kapının yanında yahudilerin bir sinagogları vardı ve bu sinagog, Kudüs’ün Haçlılar tarafından zaptedildiği zamana kadar (1099) ayakta kalmıştı. 1173 yılında Kudüs’e uğrayan Benjamin de Tudèle, bütün yahudilerin dua için ağlama duvarına geldiklerini nakleder.

Osmanlılar’ın Kudüs’ü fethetmelerinden ve İspanya’dan kovulan yahudilerin Kudüs’e göçme veya burayı ziyaret etme imkanının doğmasından sonra, 1520’lere doğru, ağlama duvarı yahudiler için sürekli bir dua yeri haline gelmiştir. Başta İspanya olmak üzere çeşitli Avrupa ülkelerinden kovulan yahudilere kucak açıp onları himaye eden Osmanlı Devleti, bu duvarı birkaç defa onarmış ve tamamen yıkılmaktan kurtarmıştır. Yahudiler, Osmanlı himayesinde yüzlerce yıl bu duvar önünde, yüzleri bu duvara dönük olarak durup dua etmişler, emellerinin tahakkuku için göz yaşı dökmüşlerdir. XVI. yüzyıldan sonraki seyyahlar eserlerinde ağlama duvarından çokça bahsederler. Bu bilgilere göre, her gün ve bilhassa 9 Ab (Kudüs Mabedi’nin yıkılış yıl dönümü), Fısıh (Mısır’dan çıkış bayramı) ve Yom Kippur (büyük kefaret günü) gibi dini günlerde (bk. YAHUDİLİK), burası ibadet eden yahudilerle dolup taşmaktaydı.

Bölgede yahudi nüfusunun artmasından sonra yahudiler ağlama duvarı önüne sıralar, masalar koymak ve o bölgedeki evleri yıkmak istemişlerse de müslümanlar buna engel olmuşlardır. 1929’da ağlama duvarı sebebiyle yine müslümanlarla yahudiler arasında olaylar çıkmış, Milletler Cemiyeti tarafından kurulan bir heyet, duvarın müslümanların mülkiyetinde olduğuna, yahudilerin ise orada dua edebileceklerine karar vermiştir. 1948’de Kudüs’ün doğu kesiminin Ürdün tarafından işgal edilmesinden sonra ise yahudilerin bu duvarı ziyaret etmeleri yasaklanmıştır. Altı Gün Savaşı’nın üçüncü gününde (7 Haziran 1967 dunyadinleri.com), ağlama duvarının da bulunduğu Kudüs’ün doğu yakasının İsrail’in eline geçmesi üzerine, asker sivil bütün yahudiler duvarın önünde bu hadiseyi büyük bir coşku ile kutlamışlar, 2000 yıllık İsrail rüyasının gerçekleştiğini ilan etmişlerdir. Daha sonra ise duvarın bulunduğu bölgedeki mahalle yıkılarak geniş bir alan açılmıştır.

Yahudiler bu duvarı Süley[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]an Mabedi’nden bir kalıntı kabul ettikleri için kutsal bir mekan sayarlar. Mabedin yıkılış yıl dönümü başta olmak üzere çeşitli vesilelerle duvar önünde ibadet eder, Kudüs’ün ve Süleyman Mabedi’nin yıkılışını, şehir ve mabedden uzak kalışlarını yadederek mabedin Hz. Süleyman tarafından yaptırıldığı gibi yeniden inşasını arzular ve bunun için dua ederler. Yahudiliğin en büyük hedefi bu mabedi yeniden yapmaktır. Ancak Ahd-i Atik’te nakledilen Beit ha-Mikdaş’ın eski ölçülerine göre yeniden yapılması, bugünkü Kubbetüssahra’nın (Mescidi Aksa) yıkılmasına bağlıdır.






DunyaDinLeri..

__________________
#MustafaKemaLAtatürkTorunuyum..ღ ❦

{22~02~`22..∞}
{09~09~`22..ღ}
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
yahudilerin kutsal mekanı; ağlama duvarı'nın tarihi, önemi ve anlamı


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Tambomachay Nedir - Tambomachay Hakkında - Kutsal Su Mekanı - Kutsal Su Mekanı Lcia Felsefe 0 03 Şubat 2015 11:16
Ağlama Duvarı Nedir? Violent Sözlük 0 21 Kasım 2013 13:08
Yahudilerin kutsal kitapları Ecrin Musevilik 0 05 Kasım 2011 19:40
Bahai kutsal mekanı- israil Ruj Dünya üzerindeki yerler ve tarihi mekanlar 0 25 Aralık 2010 13:46
Ağlama Duvarı ˚TM˚ Musevilik 0 11 Haziran 2009 15:04