IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
1Beğeni(ler)
  • 1 Post By AftieL

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 27 Mayıs 2014, 23:21   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Olympos Antik Kenti




Olympos Antik Kenti


Şehir adını, 16 km. kuzeyindeki Toroslar'ın batı uzantılarından biri olan 2375 m. yüksekliğe sahip Tahtalı Dağı'ndan alır. Özellikle küçük hamam; mevcut kalıntıları ile Roma hamamının ısıtma sistemini mükemmel açıklamaktadır. Tarihçiler, şehrin baş tanrıçasının savaşın ve bilgeliğinin tanrıçası Athena olduğunu yazarlar. Henüz yeri bulunmamış Athena Tapınağı ve diğer önemli yapıların, bugün ormanla kaplı akropol tepesinde yer aldıkları düşünülmektedir. Görüntüleri ile Olympos adını almıştır ki tepeler yılın büyük bir bölümü karla kaplıdır. Beydağları-Olympos Milli Parkı sınırları içinde yer alan şehre ulaşım, Antalya-Kumluca karayolundan güneye ayrılan iki sapaktan da mümkün olup gerek plajı gerekse ormanlık alanları ile Antalya'nın beğenilir günübirlik tatil alanlarından biridir.

Şehir, her ne kadar birlik üyesi olarak Likya Birlik Meclisi'nde üç oyla temsil edilmişse de günümüze dek Likya Uygarlığı'na ait herhangi bir ize rastlanmamıştır. Antalya Müzesi'nce yürütülen küçük çapta kazı, onarım ve çevre düzenleme çalışmaları dışında günümüz kalıntıları, çokluk orman arazisi içinde ağaç ve çalılarla örtülü olup, Hellenistik, Roma ve Bizans dönemlerine aittir.

Olympos Limanı tarihte korsan yatağı olarak bilinir. Kilikyalı korsanların başı Zeniketes şehri üs olarak kullanmış, bu sayede Mitras kültü de şehre yerleştirilmiştir ki bu doğu kökenli Yaratıcı Işık Tanrısı kültüdür. Şehirdeki korsan egemenliği İ.Ö. 67'ye dek sürmüş., İ.S. 43'te kesin Roma egemenliğinin başlaması, yeni parlak bir dönemin debaşlangıcı olmuştur. Onarılan veya yeniden inşa edilen birçok yapı, demirci Tanrı Hephaistos (Vulcono) adına yapılan kutlamalar, İmparator Hadrianus'un (İ.S. 130) ziyareti şehir tarihinin Roma dönemine ait renkli sayfalarıdır.

Erken Hristiyanlık döneminde önemini koruyan şehrin Piskoposu Methodius, adından en çok bahsedilen kişidir. Olympos 4. yy.'dan itibaren yeniden korsan hücumlarına uğramışsa da 5. yy.'da Efes ve İstanbul konsüllerine katıldığı yazılı kayıtlardan anlaşılmaktadır. Geç Hristiyanlık döneminde önemini yitirmeye başlayan Olympos 11 ve 12. yy.'larda Venedikli ve Cenevizli tüccarların ticari merkezi olmuş ancak bu aktivite 15. yy.'daki Osmanlı deniz üstünlüğüyle son bulmuştur.

Olympos'un günümüze kadar inmiş kalıntıları genellikle doğudan batıya doğru hızla denize akan bir ırmağın ağzında ve her iki yakasında yer alır. Antik önemde kenti ikiye bölen nehir yatağı bir kanal içine alınarak her iki yakası da iskele olarak kullanılmış ve köprü ile birbirine bağlanmıştır. Bugün köprünün bir ayağı yeride durmaktadır.Güney kıyıda, Helenistik döneminin çokgen örgülü duvarı ile yanındaki Roma ve Bizans onarımlara işaret eden bölümü görülmektedir. Nehir ağzına yakın bir yerde küçük ve dik akropolde geç dönemlerden kalan ve özellikle anlaşılamayan yapı kalıntıları yer alır. Irmağın güney kıyısındaki Helenistik temeli ve Roma onarımlı küçük tiyatro oldukça harap olup girişi dışında iyi korunmuş durumdadır.

Şehrin görülebilir diğer önemli yapısı ise ırmak ağzının 150. m.'sinde yer alan Tapınak Kapısı'dır. İon düzeninde küçük bir tapınağa ait olduğu mimari parçalardan, Roma İmparatoru Markus Aurellius (İ.S. 161) adına yapıldığı da kapı önündeki heykel kaidesinden anlaşılmaktadır. Hiç şüphe yok ki kalıntılar arasında en ilginci son yıllarda Antalya Müzesi'nce yürütülen kazılarla gün ışığına çıkarılmış olan “Kaptan Eudomus Lahiti”dir. Nehir ağzının hemen yakınındaki kayalığın oyuğunda yer alan lahitin uzun kenarındaki gemi kabartması; kaptanın adının yanında gemisinin şeklini vermesi açısından da büyük önem göstermektedir.

Olympos'un birkaç kilometre güneybatısındaki Çakaltepe olarak anılan yükseltinin güney yamacından devamlı olarak alev çıkar. Özellikle geceleri çok etkileyici olan bu doğa olayı metan gazının asırlardır aynı noktadan yeryüzüne ulaşmasından başka bir şey değildir. Bu doğa olayı Likya'da yaşadığına ve soluğundan ateş püskürdüğüne inanılan Chimaira canavarı ile özdeşleşmiş ve bu sayede Bellerophontes efsanesine ev sahipliği yapmıştır.

Zamanla Demirci Tanrı Hepaistos'un kültür merkezi Roma ve Bizans dönemlerinde de dini merkez olarak kullanılan alanda yer yer orijinal blokları görülebilen kutsal yol ile alevlerin etrafındaki bir takım yapıların temellerini görmek mümkündür. İç duvarları yer yer freskolarla süslü Bizans Kilisesi ise alandaki en anıtsal kalıntıdır.

__________________




 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
antik, kenti, olympos


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Panionion Antik Kenti AftieL Tarih 0 27 Mayıs 2014 23:20
Burdur / SİA Antik Kenti Ecrin Akdeniz Bölgesi 0 25 Aralık 2011 19:59
Termessos Antik Kenti efLatun Akdeniz Bölgesi 0 23 Kasım 2011 00:32