18 Mart 2010 16:35 | |
Kungiman | Cevap: 18 Mart – Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi? En kesif orduların yükleniyor dördü beşi, Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya. Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı! Nerde -gösterdiği vahşetle- "Bu bir Avrupalı!" Dedirir: Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi, Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi! Eski Dünya, Yeni Dünya, bütün akvâm-ı beşer, Kaynıyor kum gibi... Mahşer mi, hakikat mahşer. Yedi iklimi cihânın duruyor karşısında, Ostralya'yla beraber bakıyorsun: Kanada! Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk; Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk. Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ... Hani, tâ'ûna da zuldür bu rezil istilâ! Ah, o yirminci asır yok mu, o mahhlûk-i asil, Ne kadar gözdesi mevcud ise, hakkıyle sefil, Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına; Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına. Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz... Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz. Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb, Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb. Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı; Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı; Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin; Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin. Yerin altında cehennem gibi binlerce lâğam, Atılan her lâğamın yaktığı yüzlerce adam. Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkâz-ı beşer... Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el ayak, Boşanır sırtlara, vâdilere, sağnak sağnak. Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller, Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller. Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere, Sürü halinde gezerken sayısız tayyâre. Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler... Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler! Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından; Alınır kal'a mı göğsündeki kat kat iman? Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm? Çünkü te'sis-i ilâhî o metin istihkâm. Sarılır, indirilir mevki'-i müstahkemler, Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer; Bu göğüslerse Hudâ'nın ebedî serhaddi; "O benim sun'-i bedi'im, onu çiğnetme" dedi. Âsım'ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek: işte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmeyecek. Şûhedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar... O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar... Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor! Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker! Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid'i... Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi. Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? "Gömelim gel seni tarihe" desem, sığmazsın. Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb... Seni ancak ebediyyetler eder istiâb. "Bu, taşındır" diyerek Kâ'be'yi diksem başına; Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına; Sonra gök kubbeyi alsam da ridâ namıyle, Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle; Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan, Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan; Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına; Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına, Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem; Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem; Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana... Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana. Sen ki, son ehl-i salibin kırarak salvetini, Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i, Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran... Sen ki, islâm'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran, O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın; Sen ki, ruhunla beraber gezer ecrâmı adın; Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın... Heyhât! Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât... Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber, Sana âguşunu açmış duruyor Peygamber. MEHMET AKiF ERSOY Ruhlarınız ŞAD OLSUN |
18 Mart 2010 14:40 | |
fatal | Cevap: 18 Mart – Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü Bayrakları bayrak yapan ustundeki kandır, toprak eger ugrunda ölene varsa vatandır |
18 Mart 2010 13:34 | |
xLine | Cevap: 18 Mart – Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. 19 Mart Cuma gecesi saat 00:00'da Çanakkaleye Şehitlerimizi, Kınalı Kuzularımızı anmaya gidiyoruz. Ali Sami Yen Stadyumu Numaralı Tribün önünde saat 22:00'da toplanarak otobüslerle Çanakkaleye hareket edeceğiz. Tüm ultrAslanlar davetlidir. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. |
18 Mart 2010 13:16 | |
takiLsana | Cevap: 18 Mart – Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü allah gani gani rahmet eglesin ruhları şad olsun |
18 Mart 2010 13:14 | |
CanDostu | Cevap: 18 Mart – Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü Söz konusu saçma sapan tartışma olsaydı, sayfa sayfa yazılar yazılıp, boş boş postlar atılırdı. Yazık, hemde çok yazık! |
18 Mart 2010 09:24 | |
lnvisibLe | Cevap: 18 Mart – Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü Ruhları şâd, mekanları cennet olsun. |
18 Mart 2010 02:11 | |
Feronia | Cevap: 18 Mart – Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü Savastigimiz insanlarin ulkesinde yasamak.. Bir Turk olarak, duygusal acisindan zor. Allah Turk Insanlarini korusun, bizi guzel kulturumuzden, orf ve adetlerimizden, dini inanclarimizda ve bizi biz yapan ozelligimizden ayirmasin. Okadar istedim Cannakkaleye gitmek gormek .. his etmek, nasip olmadi. Insallah bir gun .. Mekanlariniz cennet olsun. |
18 Mart 2010 01:40 | |
NucLeaR | Cevap: 18 Mart – Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü "Müsterih olun şehitler." Vatanımızın her bir köşesinin ve mukaddesatımızın bekçileriyiz. Göndere çektiğiniz bayrağımız asla inmeyecek!. Yaktığınız bağımsızlık meşalesi asla sönmeyecek! Uğruna şehit olduğunuz mukaddeslerimiz asla çiğnenmeyecek!. Müsterih olun şehitler!. |
18 Mart 2010 01:16 | |
CanDostu | Cevap: 18 Mart – Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. |
18 Mart 2010 00:57 | |
stonecypher | Cevap: 18 Mart – Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü Ruhları şâd, mekanları cennet olsun. Tarihi her zaman kazanan devletler yazmıştır bu bir gerçek. Fakat Çanakkale tarihini bizler değil, bize o günlerde kurşun sıkan milletler de biz nasıl kaleme aldıysak, aynı sekilde kaleme almıslardır. Çanakkale'ye gidelim, yanlız bırakmayalım o toprakları. |
Bu Konuda 10 fazla Cevap bulunuyor. Bütün Cevapları görmek için buraya tıklayın. |