IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Konu: Anne Bak ..! Konu Cevaplama Paneli
Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın
Boot Engelleme Sorusu
Başlık:
  
Mesajınız:
Başlık Sembolleri
Konunun başında Sembol kullanmak için aşağıdaki Listeden bir Sembol seçiniz:
 
   

Diğer Seçenekler
Diğer Seçenekler

Your browser doesn't have Flash, Silverlight or HTML5 support.


Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.

Konuya ait Cevaplar (Yeniler yukarda)
01 Eylül 2013 21:02
tiNa
Anne Bak ..!

KARIM ağır hasta olduğundan, o küçük kızın feryatları ve çığlıkları bizi son derece rahatsız ediyordu. Çocuğun sustuğu hemen hemen yok gibiydi. Yalnız arada sırada evde yemek yediği veya uykuda olduğu zamanlar rahat bir nefes alıyorduk.

Bir çocuğun bağırması kadar beni rahatsız eden şey yoktur. Komşuların kızı da her halde bir hayli şımartıl-mıştı. Çünkü sustuğu zaman, ailesi tarafından bağırması
için teşvik ediliyordu.
Başımızın belası çocuk bağırıyordu, ama bağırdığı sözler de üç taneydi:

“Baba, bak!”

“Anne, bak!"

“Amca, Bak!”

Kesin bu sözleri aralıksız tekrarlamaktan büyük bir zevk duyuyordu. Gösteriş yapığı muhakkaktı. Babasının, annesinin veya amcasının, bütün gün eşikte oturup kendini seyrettiklerine ihtimal veremiyordum. Mahallemizde bağıran çocuklar az değildi, ama küçük kızın çığlıkları herkesin sesini bastırıyordu.

“Baba, bak!

Anne, bak!

Amca, bak!”

Apartmanımızın pencerelerinden küçük kızın oynadığı sokak görülmüyordu. Bizim apartmandan daha alçak olan binaların damları sokağı görmemizi önlüyordu. Sokağı göremiyorduk ama gürültüleri işitiyorduk.

“Baba, bak!” sesleri, karımın sabah uykusuna engel oluyordu. “Anne, bak!” çığlıkları, karımın, öğle yemeğinden sonra uyumasını imkânsız kılıyordu. Akşamları da “Amca, bak!” hepimizin rahatını kaçırıyordu. Sonunda bir akşam karımın ricalarına aldırmıyarak, sokağa çıktım.

Köşeyi dönünce onları gördüm. Orta yaşlı bir adam, bir evin basamaklarının üzerinde oturuyordu. Çocuk “Amca, bak!” diye bağırıyordu. Bir ayağı kaldırımın üzerinde, diğeri sokakta, yürümeğe çalışıyordu. Niha-yet amcasına yaklaşarak “İyi, değil mi,?” diye seslendi. O da:

“Evet, evet! Tekrar dene!” dedi.

Çocuk, aynı hareketleri tekrarladı.

Amcası ellerini çırparak:

“Mükemmel!” diye bağırdı.

Neden sonra kızcağız:

“Bugünlük bu kadar” diyerek topallaya topallaya uzaklaştı.

Adama yaklaştım:

“Bu kızın amcası, sîzsiniz, değil mi?” diye sordum.

“Size ne?” dedi.

“Kızcağız, çocuk felci geçirdi değil mi?”

Adam, eliyle gitmemi işaret etti. Sonra:

“O artık iyileşti. Hastalığını da yenecek!” dedi.

Eve gelip durumu karıma anlattım. İkimizde çok duygulanmıştık. Ama böyle bir manzarayı görmeyi asla tahmin edemeyeceğimizi de biliyorduk.

Tuhaftır, o günden sonra kızın "Baba bak! Anne, bak! Amca, bak!..” feryatları bizi sıkacak yerde, hoşumuza gitmeğe başladı.

Karım arada sırada “Kızcağız günden güne daha da kuvvetleniyor,” diyordu.

Gerçekten kızın çığlıkları kuvvetlendikçe kuvvetleniyordu. Karım da günden güne iyileşiyordu.

Bilmem ki, kızın iyileşmesi ile karım arasında bir alâka var mıdır? Belki var, belki yok.

Bugün, haftalardan beri ilk defa olarak, karımın ağrıları dindi. Aşağıda da kapıda duran kızın annesi olsa gerek. Çünkü kızın “Anne, bak! Anne, bak! Anne bak!" diye bağırdığını duyuyoruz.

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı