IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Konu: Daha Ne Söylenebilir Ki! Konu Cevaplama Paneli
Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın
Boot Engelleme Sorusu
Başlık:
  
Mesajınız:
Başlık Sembolleri
Konunun başında Sembol kullanmak için aşağıdaki Listeden bir Sembol seçiniz:
 
   

Diğer Seçenekler
Diğer Seçenekler

Your browser doesn't have Flash, Silverlight or HTML5 support.


Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.

Konuya ait Cevaplar (Yeniler yukarda)
21 Nisan 2007 04:03
desirouS
Daha Ne Söylenebilir Ki!

Tüm dünyada Müslümanlara yapılan zulümden herkes çok hoşnut görünüyor. Tabi bu ABD ve AB gibi ülkeler tarafından destek görünce, eline silahı alan Müslüman ülkelere saldırıyor.
Mesela geçenlerde okuduğum bir haberde 'Etiyopya Başkanı Meles Zenawi İslamcı bir komşu istemedikleri için Somali'yi vurduklarını açıkladı. Nüfusunun çoğunluğu Hıristiyan olan Etiyopya'nın, yüzde 99'u Müslüman olan Somali'yi vurmasına ABD onay verirken, AB ise üstü örtülü destekliyor.' diyordu haberin devamında..
İnanın güleyim mi, ağlayayım mı bilemedim. İçime bir gariplik çöktü. Epeyce düşündüm. Türkiye bu saldırıyı ve diğer saldırıları destekliyor mu? Ankara ne yapıyor? Aklıma rahmetli Ecevit'in ABD'ye Irak'ı vurdurmamak için çırpınışı geldi. Ben bu ülkenin başındayken üsler açılamaz, Irak'a önce Türk askerleri belli bir yere kadar girecek, üstelik ABD askerleri Türk askerlerinin gözetiminde olup halk zarar görmeyecek mücadelesi veren hasta bir adamı düşündüm. Birde Irak'ın vurulmasına neredeyse yardım eden, Kürtlere daha doğrusu ABD'ye teslim edilmesine göz yuman şimdiki yönetimi düşündüm.
Evet... Hrant Dink bu ülke için değerli. Bu ülkenin başının tacı, biz bu ülke için neyiz. Tayyib Erdoğan 'askerlik yan gelip yatma yeri değil' diyordu. Türkiye'de Ermeniler için yan gelip yatma yeri değil. Öyleyse şehit olanlar şimdiki yönetim için önemli değil. Ama Hrant Dink çok önemli. Bilen var mı? Kaç zamandır Türkiye bu olay için ne kadar para harcadı. Törenler, ağırlamalar... Ama bu kadar mı? Ya diğer yandan halk olarak oyalanırken neler kaybettiğimizi bilen var mı? Hem ABD yazdı. Hem oynadı bu senaryoların tamamını.
Kerkük'de olanlardan bize ne, bir Ermeni (!) kardeşimiz ölmüş. Biz bu utançla nasıl yaşarız.. Ermeni(!) kardeşlerimize dokunanların karşısında hükümet olarak da varız, millet olarak da devlet olarak da.
Ama şehitlerimiz için, Müslümanlar için, kardeşlik için, Türkiye için devlet olarak, millet olarak, hükümet olarak uyuklama ve oyalanma durumundayız. Durum böyle olunca bize olanlar olmuş da farkında değiliz.
***

ATATÜRK BİZİ BU HALDE GÖRMESİN
"İngiliz Kralı Vlll. Edward İstanbul'a Atatürk'ü ziyarete gelir. Atatürk'te kendisine bir akşam ziyafeti verir. Ziyafetten önce:
-Bana İngiltere sarayında verilen ziyafetler nasıl olur, bilen birisini yahut bir aşçı bulunuz. Ve nihayet bu sofra merasimini bilen bir zattan öğrenerek sofrayı kurarlar. Akşam Kral sofraya oturunca kendisini sarayında hissederek memnun olur. Atatürk'e dönerek:
-Sizi tebrik eder ve teşekkür ederim. Kendimi İngiltere'de zannettim diyerek memnuniyetini bildirir.
Sofraya hep Türk garsonlar hizmet ekmektedir. Garsonlardan biri heyecanlanarak elindeki büyük bir tabakla birden bire yere yuvarlandı. Yemeklerde halılara dağıldı. Misafirler utançlarından kıpkırmızı kesildiler. Atatürk Kral'a eğilerek;
-"Bu millete her şeyi öğrettim, fakat uşaklığı öğretemedim" dedi. Bütün herkes Atatürk'ün zekâsına hayran oldu. Atatürk garsona "görevine devam et" emrini verdi."
Değerli Atatürk bizi ABD'nin uşaklığını yaparken görmesin. Uşaklığı öğretemedim dediği milletin bu kadar güzel uşaklık yapmayı nerden ve nasıl öğrendiğini anlamak da bir hayli zorlanabilir.
Kaç ülkenin böyle imkânlar içinde imkânsızlık yaşadığını görmesin. İmkânsızlıklar içinde bu milleti nasıl savaştan çıkardığına şaşırabilir.
Daha dün elinde hiçbir olanak yokken bu gün dünyanın en iyi sanayilerine sahip ülkelerin pazarımıza hükmettiğini görmesin. Çok hayal kırıklığına uğrayabilir. Ve daha birçok şeyi Atatürk görmesin. Çünkü tembel bir milleti hiçbir şeyin kurtaramayacağı ümitsizliğine kapılabilir.
Aklıma gelmişken Türkleri seven bir İngiliz düşünürü şöyle diyor: "Bakıyorum, sevimli Türk çocukları, başka ülkelerde gördüğüm akranlarından daha zeki çocuklar, ama merak ediyorum, sonra hangi metotları kullanıyorsunuz da bu zeki çocuklardan şu farklı büyükleri yetiştiriyorsunuz."
Saygılarımla...
Fakirullah




[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] / 4/16/2007

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı