IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

Konu: ~ Ata Sözleri ~ Konu Cevaplama Paneli
Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın
Boot Engelleme Sorusu
Başlık:
  
Mesajınız:
Başlık Sembolleri
Konunun başında Sembol kullanmak için aşağıdaki Listeden bir Sembol seçiniz:
 
   

Diğer Seçenekler
Diğer Seçenekler

Your browser doesn't have Flash, Silverlight or HTML5 support.


Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.

Konuya ait Cevaplar (Yeniler yukarda)
11 Mayıs 2007 06:25
UnyE
Cevap: ~ Ata Sözleri ~

* Zengine şekerden helva basarlar, fakire pekmez bile bulunmaz.
* Zenginin yorganı kalın olur da, osuruğunun kokusu dışarı çıkmaz.
* Zenginlik, yürüyüş; fakirlik ,dövüş öğretir.
* Zaten sıska, ne yapsın muska.
* Zayıf ata, kuyruğu yüktür.
* Zemherinin, kışından, zamanenin ****undan sakın.
* Zengin buldu, “mübarek ola”; fakir buldu, “nerden bula?”.
* Zengine mal veren, denize su taşır.
* Zenginin ayıbı, fukaranın hastalığı ortaya çıkmaz.
* Zengini malı, fukaranın çocuğu kıymetlidir.
* Zenginin gönlü oluncaya kadar, fukaranın canı çıkar.
* Zenginin horozu bile yumurtlar.
* Zengini malı, züğürdün çenesini yorar.
* Zenginlik insan yürüyüş, fakirlik dövüş öğretir.
* Zerdaliden düdük olmaz,adan al haberi.
* Zurnacının karşısında limon yenmez.
* Züğürt olup düşünmektense, uyuz olup kaşınmak yeğdir.


KAYNAKÇA: - Folklör Ve Halk Edebiyatı ( Eflatun Cem Güney)
- Atasözleri Ansiklopedisi ( Ragıp Soysal)

ATASÖZLERİ SÖZLÜĞÜ – İlknur Levent
11 Mayıs 2007 06:24
UnyE
Cevap: ~ Ata Sözleri ~

* Üç gecelik ay’ı kim olsa görür.
* Ürkütme kurbağayı, yiğit edersin.
* Üstü açık yatarsan, altı batman kar yağar.
* Üstünün ununu görüp de, değirmenci sanma.
* Üvey ana ekmeği, demirden tokmağı.
* Üzüm hırsızı güzün belli olur.
* Üzümü yiyen başka, kütüğünün dibinde yatan başka

V

* Vakit gelir, tilkinin kuyruğu kendine yük olur.
* Vurdun mu öldür, yedirdin mi doyur.
* Veysel Karani’den yumurta esirgeyen, sansar karaniye tavuğunu kaptırır.
* Vursan ölür, vurmasan ekmeğini elinden alır.
* Yan gelip yatan da bir, k.çını yırtan da bir.
* Yaz’a çıkardık danayı, beğenmez oldu anayı.
* Yazın araması, kışın taraması olmasa, herkes manda besler.
Y

* Yağ bulamazken aşına, fesleğen takar başına.
* Ye yağlıyı, iç suyu, donarsa donsun; ye tatlıyı, içme suyu, yanarsa yansın.
* Yağmur yağsın da varsın kiremitçi ağlasın.
* Yalan dokuzmuş, sekizi avcının torbasından çıkmış.
* Yalan katmayınca lâf artmaz, hama katmayınca mal artmaz.
* Yangını körükleyen sakalından tutuşur.
* Yarım hekim candan eder, yarım imam dinden eder.
* Yaya gözüyle at, bekâr gözüyle it alınmaz.
* Yavaş tükürüğün, sakala zararı vardır.
* Yaz diye yola çıkarken, kışı gözüne al.
* Yedeği olan şey, çabuk kaybolur.
* Yengece “Niçin yan yan gidiyorsun?” diye sormuşlar; “Serde kabadayılık var,” demiş.
* Yiğitliğin dokuzu kaçmak, iri vurmak.
* Yoldaşın iyiyse, Bağdat yakındır.
* Yorgun eşeğin “çüş” canına minnet.
* Yükü görünce kaçar, lopu(yemek) görünce ağzını açar.
* Yüz verdik deliye, deli sıçtı halıya..
* Yük altında öküz bağıracağına, kağnı gıcırdamış.

11 Mayıs 2007 06:23
UnyE
Cevap: ~ Ata Sözleri ~

* Şaşkın ördek götün götün yüzer.
* Şalgam , kazana girince et oldum sanır ; arap, ata binince bey oldum sanır.
* Şehire bir hasta geldi: Derdi börek, virdi çörek.
* Şişman incelinceye kadar zayıf koparmış.
* Şahin için tuzak kursam, karga çıkar bahtıma.
* Şaşkın ördek başını kor da kıçında suya dalar.
T

* Tahtadan çuvaldız; ne kaybeden üzülür, ne bulan sevinir.
* Tatlı tatlı yemenin, acı acı o.urması olur.
* Tavşanı tazı tutar, çalımı avcı satar.
* Tahsil, cehaleti alır ama, eşeklik baki kalırmış.
* Tazının topallığı, tavşanı görünceye kadardır.
* Tembel badem yemek ister, kabuğunu soymaya üşenir.
* Tilkiye, “Tavuk eti sever misin?” diye sormuşlar, “Adamın güleceğini getirmeyin.” demiş.
* Tabut arayanın gözü yaşlı olur.
* Tarlada darım yok ki, serçeyle kavgam olsun.
* Taşı düşünce, yüzük de kıymetten düşer.
* Tavuğum yumurtladı deme, kümese hırsız dadanır.
* Tazısız ava çıkan, tavşansız eve gelir.
* Toklu bizim olsun da, kuyruğunu yoklarız.
* ”Tuna taştı,” demişler, “Çeviriverin eve” demiş.
* Tarlasında çalışmadım, işine karışmadım.
* Tas anma, evde kabak var.
* Taş atacak zaman var, taş toplayacak aman var.
* Tatlıya yakışmaz soğan, dayısını beğenmez yeğen.
* Tavuk kaza özenirse, g.tü yırtılır.
* Tek kürekle sandal sefasına çıkılmaz
* Tepe mahsulünü yel alır, dere mahsulünü sel alır.
* Terziye “göç” demişler, “iğnem yanımda” demiş..
* Tilki demiş ki: Kendim için demem ama, üzümsüz bağın kütüğü kurusun.
* Tutamadığımız kuş azadımız olsun.
U

* Uyuyanın oturana, dokuz osuruk borcu var.
* Unun yoksa bazlamaya, yağın yoksa gözlemeye özenme.
* Ulu ağacın başından yel eksik olmaz.
* Uludağ, heybe dolusu azıksız geçilmez.
* Usta maymun kamçı istemez.
* Uzunlarda hüner olsa, kavakta hıyar biter.
* Uyuz eşeğe gümüş semer yakışmaz.
* Ummadığın delikten tilki çıkar.
* Urganda da ölüm, yorganda da.
* Ustanın malını bir horoz götürür, keyfini bir katar çekemez.
* Uygun tedbir, takdire kıç attırır.
11 Mayıs 2007 06:23
UnyE
Cevap: ~ Ata Sözleri ~

* Sabır ile koruk helva olur, dut yaprağı atlas.
* Saç tava gelir hamur tükenir, insan tava gelir ömür tükenir.
* Sağılan ineğin altına otururlar.
* Sağmadı sütünü, kör inek koydu adını.
* Sakla beni var iken, bulunayım san yok iken.
* Saman pazarında cevahir satılmaz.
* Sanatına hor bakan, boynuna torba takar.
* Sana vereyim bir öğüt.Ununu kendi elinle öğüt.
* Sarhoşun mektubu, meyhanede okunur.
* Satılmadık ziftim olsun, Selânik’ten kel gelir.
* Sekiz günlük ömür, dokuz günlük nafaka ister.
* Senin gözün ayranda, benim gözüm Meryem’de.
* Sıçan demiş ki:İnci dişlerime kıysam, demiri dişlerim.
* Sirke ne kadar keskin olsa, kendi küpünü çatlatır.
* Soydur çeker, b.ktur kokar.
* Sakalı gür olan, köselere eğlence olur.
* Sarı öküzün yanında duran, ya huyundan, ya tüyünden.
* Sekiz olur, dokuz olur; tosun büyür, öküz olur.
* Sen ağa, ben ağa; bu ineği kim sağa?
* Sen pekmezi getir de, sinek Bağdat’tan gelir.
* Sırtı kaşınan köpek, çobanın değneğine sürtünür.
* Sivrisinek kavağın arkasına gizlenmiş; “Ne yapıyorsun?” diyenlere, “Kavak bana yaslanıyor.” Demiş.
* Sen çakıya sap takıncaya kadar, hıyarın vakti geçti.
* Serçeden korkan darı ekmez.
*Sokak elin, pabuç emanet; gez babam gez.

*Serçe küçük bir kuştur ama, zararını git çiftçiden sor.

* Serçe filin kulağına konmuş da; “Acıttım mı?” demiş.
* Sevilmeyenin sesi dangıldak, yürüyüşü zömbüldek gelir.
* Sade pirinç serde olmaz, bal gerektir kazana; baba malı tez tükenir, meğer evlât kazana.
* Sirkeyi, sarmısağı hesabeden paça içemez.
* Sen bir garip çingenesin, nene gerek gümüş zurna! * Sultanahmet’te dilenir, Ayasofya’da sadaka verir.
* Suç, iğde de var, yünde de var ; çıkrıkta da var, yünü eğiren kancıkta da var.
* Sarı ineği gören, içi dolu yağ sanır.
* Sakala itibar olsaydı, keçi peygamber olurdu.
* Sakal ile kâmil olsaydı işi, keçiye danışırlardı her işi.
* Samanlıkta yatar ama vezir rüyası görür.
* Sarı samanın altından su yürütür, üstüne çıkar vaaz verir.
* Senin aradığın kantar, Bursa’da kestane tartar.
* Serçenin kantarı da kendine göredir.
* Sıçanın boynuna çıngırak takınca, kısmeti kesilir.
* Sırça köşkte oturan, komşularına taş atmaz.
* Soğanın acısını yiyen bilmez, doğrayan bilir.
* Söylemeyip kulunç olacağıma, söyleyip gülünç olayım.
* Söyleme arsız olur, saklama arsız olur.
11 Mayıs 2007 06:22
UnyE
Cevap: ~ Ata Sözleri ~

* Öldüğüne bakmaz da, ceviz ağacından tabut ister.
* Ölem desem ecel yok, kalkam desem mecal yok.
* Ölümü bilmeyen, bayılmaya razı olmaz.
* Öpmeye meramı yok, yanağın nerde diye sorar.
* Öğe öğe öküz ettiler, boynuzunu dokuz ettiler.
* Öd ağacı yanmayınca kokusu çıkmaz.
* Öfke gelir, göz kararır; öfke gider, yüz kızarır.
* Öküz yem yiyince, çifte gideceğini bilir.
* Ölecek karga, kırılacak dala konar.
* Ölme eşeğim yaz gelir; çayır, çimen tez gelir.
* Ölüsü olan bir gün ağlar; delisi olan her gün ağlar.
* Önümüz darı kavurur, arkamız harman savurur.
* Öyle buğdayın böyle ekmeği olur.
* Öksüz çocuğu dövmesi kolay, alçacık eşeğe binmesi kolay.
P

* Pamuk çuvalının ha altında kalmışsın , ha üstünde.
* Parasız meyhaneye gidenin, okka çömleği başında patlar.
* Pehlivana “tut” demişler, -Elimden gelse canını alacağım,” - demiş.·
* Pabuç emanet, sokak elin; gez babam gez.
* Papaza kızıp, oruç bozulmaz.
* Para akıl öğretir, don yürüyüş.
* Paranın gittiğine bakma, işinin bittiğine bak.
* Para tutmakla birikir, yutmakla değil.
* Pazardaki ete soğan doğranmaz.
* Pişirdiği çoktur, hiç birinin aklı yoktur.
R

* Rençperin karnını yarmışlar, kırk tane “gelecek yıl “çıkmış
* Pek kirlenme sabuna zarar, pek acıkma ekmeğe zarar.
* Raftan sünger düşmüş, hanımın başını yarmış.
* Rüya ile hülya olmasa, züğürtlerin canı çıkar.
* Ramazanda borç alana, bayram çabuk gelir.
* Rüzgâr kayadan ne alır!
* Rüya ile hülya olmasa, züğürtlerin canı çıkar.
* Rüya, boş gezenin sermayesidir.
* Rüzgârına ardı yağış, sevincin ardı dövüş.
11 Mayıs 2007 06:21
UnyE
Cevap: ~ Ata Sözleri ~

* Lâkırdı bilmeyen hödükler, sönmüş ateşi körükler.
* Leyleğin ayağını kesmişler, uçuvermiş; “ Acısını konduğun zaman duyarsın.” demişler.
* Lâfla pilâv pişse, deniz kadar yağ benden.
* Leyleği kuştan mı sayarsın; yazın gelir, kışın gider.
* Leyleğin ömrü laklakla geçer.

M

* Mahallede biri ölür, herkes kendi ölüsüne ağlar.
* Malını yiyip de ölmüş var mı, kes avrat soğanın birini.
* Mekke’ye gitmişsin, misk sürünmedikten sonra neye yarar!
* Minareyi yaptırmayan yerden bitmiş sanır.
* Malın varsa, içinde bulun;
gemin varsa kıçında bulun.
* Mecliste elini, sofrada elini kısa tut.
* Misafir ev sahibinin danasıdır, nereye bağlarsa orda durur. · *Meyhanecinin şahidi bozacıdır.
* Misafir ev sahibinin danasıdır, nereye bağlarsan orda durur.
* Müslüman mahallesinde salyangoz satılmaz.
* Meyhanecinin yüzünü bayram topu güldürür.
* Mangal başı- kış gününün lâle zarıdır.
* Meyhaneci olur da şarap içmez mi!
* Misafiri horoz olanın ambarında buğday olmaz.
* Müflis aç kalınca, eski defterleri karıştırır.

N

* Nereye varsan, okka dört yüz dirhem.
* Ne benden sana bazlama, ne senden bana gözleme
* Nefesine güvenen borazancı başı olur.
* Ne Şam’ın şekeri, ne arabın yüzü.
* Ne verdin elime, ne çalayım yüzüne.
* Ne yedim pancar, ne yüreğim sancar.
* Ne zengine borçlu ol, ne züğürtten alacaklı.
* Nisan yağar mayıs öğünür, mayıs yağar ambar öğünür.
* Niyet etmiş yağmaya, kıyamette kalkmaya.
* Namaza meyli olmayanın, kulağı ezanda olmaz.
* Nefesine güvenen borazancıbaşı olur.
*Nerde çalgı, orda kalgı.”

O

* On paralık fener, ancak bu kadar yanar.
* Osuruklu g.te kepek ekmeği bahane.
*O ayıp, bu ayıp; ne yapsın bizim Şuayp!
* Oğlan aldı, oyuna gitti; çoban aldı, koyuna gitti.
* Oğlan doğur, kız doğur;seleyi yine sen götür.
* Oğlum olsun da meyhanede olsun; bir gün olmazsa, bir gün ayılır.
* O hacı bu hacı; kim olacak boyacı?
* Okumak bilmez, gözü defterdarlıkta.
* Olgun kızılcık diş istemez.
* Olsa ile bulsa, ikisi bir araya gelse; neler olur neler!
* Omzuna bir çuval somun yükletsen, ardına düşecek bir köpek bulunmaz.
* Osurukla boya boyansa, her yer fıstıki olurdu.
* Oturduğu yer ahır eskisi, çağırdığı İstanbul türküsü.
* Olsa ile bulsa’yı ekmişler, “hiç” çıkmış.
11 Mayıs 2007 06:21
UnyE
Cevap: ~ Ata Sözleri ~

* İki analı çocuk sütten, iki karılı adam bitten ölür.
* İmama gelmişken nikahlar tazeleyelim.
*İ nek ayağı buzağı öldürmez.
* İniş aşağı kavga olmaz, atta duran var, duramayan var.
* İnsan gün gelir dağı kaldırır, gün gelir darıyı kaldıramaz.
* İşi işine denk olanın, götü dümbelek çalar.
* İt takkeyi neylesin, dingilderken düşürür.
* İki karılı, bitten; iki analı, sütten ölür.
* İnsan sümbül kokusundan, eşek sidik kokusundan hoşlanır.
* İmam yiyişli, muhtar duruşlu ol.
* İşleyen(çalışan) eşeğin boynu boncuklu olur.
* İt, kışı geçirir ama, gel de derisinden sor.
* İnsanın çok olduğu yerde, akla sıkıntı olmaz.
* İnsan şaşırınca, karısına “hala” der.
* İp, ince yerinden kopar.
* İt itle dalaşırken, koyunu kurt kapar.
* İyi at yemini artırır, kötü at kamçısını.
* İyini ekmeği gökyüzünde, kötünü ekmeği dizi dibinde.
* İyi peynir ama, köpek tulumunda.


K

* Kalbur kadar evin, deliği kadar derdi vardır.
* Kasap evinde her gün kurban bayramı.
* Kazan nerede kaynarsa, maymun orada oynar.
* Karanlıkta görülen iş, alaca olur.
* Karaya sabun, ölüye öğüt kâr etmez.
* Karga gül dalına konmakla bülbül olmaz.
* Karıncanın hediyesi, çekirge ayağıdır.
* Karıncaya tükürük göl gelir.
* Karpuz kabuğuyla büyüyen eşeğin ölümü sudan olur.
* Kazık yerini buldu, tokmağa ne hacet!
* Kırk yıllık çingeneye, maşa yapması öğretilmez.
* Kopacak kiriş, sesinden belli olur.
* Körler mahallesinde ayna satılmaz.
* Kendi hasırda, gözü Mısır’da
* Kılavuzu horoz olan, kümeste geceler.
* Kömürcünün evine giden, yüzü kara çıkar.
* Köpeğin ahmağı, baklavadan pay umar.
* Köre “Mum pahaya çıktı,” demişler, “O bizim harcımız değil,” demiş.
* Kurdun adı “yedi”, yese de, yemese de.
* Kaçan da “ Allah Allah “ der, kovalayan da.
* Karga güvercin gibi yürümeye kalkışmış, kendi yürüyüşünü de unutmuş.
* Karnımın penceresi yok ya; kuru ekmek yerim, kimseye eyvallah etmem.
* Kavak uzaya uzaya göğe değmez ya; elbet gir gün belinden kırılır.
* Kaymağı seven, mandayı yanında taşır.
* Kayserili’ye eşek boyaması öğretilmez.
* Kelle bizim olsa, gider Konya’da tıraş ettiririm.
* Kestirme yoldan giden, çok dolaşır.
* Kırlangıcın zararını biberciden sormalı.
* Kuraklık günde köpekle şaka yaparsan, çamurlu günde elbisenin berbat eder.
* Kurdun adı yaman çıkmış; tilki var, baş keser.
* Kaçakçıdan iyi tütün kolcusu olur.
* Kalendere “Kış geliyor.” Demişler; “Gelsin, ben titremeye hazırım.” Demiş.
* Kalın incelinceye kadar, ince koparmış.
* Kan kusana, altın leğenin faydası ne?
* Kargaların kurduğu dernek; “kışşşş” deyince dağılır.
* Katıra “Baban kim?” diye sormuşlar; “At dayım olur.” Demiş.
* Kaz değilsin, ördek değilsin; paçana kadar suda ne gezersin!
* Keçi kurttan kurtulunca, gergedan olur.
* Kılavuzu karga olanın, burnu b.ktan çıkmaz.
* Kelin yanında kabak anılmaz.
* Kel kız, ablasının saçı ile öğünür.
* Kedinin kanadı olsaydı, dünyada serçenin kökü kesilirdi.
* Kocakarıya zülüf yakışmaz.
* Kurtlar ihtiyarlayınca, köpeklerin maskarası olur.
* Kürsü dibinde ağlar, davul önünde oynar.
* Kadersiz köpek, kurban bayramından önce ölür.
* Karganın gönlünden şahinlik geçer.
* Katranı kaynatsan olur mu şeker, cinsine tükürdüğüm cinsine çeker.
* Kaynana pamuk ipliği olup raftan düşse, gelinin başını yarar.
* Kepenek altında er yatar, çul altında küheylan.
* Komşu boncuğunu çalan, gece takınır.
* Kötü komşu, insanı elek – tekne sahibi yapar.
* Köpeğe gem vurma, kendini at sanır.
* Kurt, eşek yediği dereye dokuz kere gider.
* Küçük idi kıyamadım, büyük oldu, yenemedim.
* Koyunun kuyruğu ne kadar büyük olursa olsun, ancak kendi k.çını örter.
11 Mayıs 2007 06:20
UnyE
Cevap: ~ Ata Sözleri ~

* Görmediğin oğlu olmuş; çekmiş, çükünü koparmış.
* Güzel görünür, çirkin bürünür.
* Gâvura kızıp da oruç bozulmaz.
* Girmediği bir Gerede zindanı kalmış, onda da altı ay eğlenmiş.
* Gönülsüz davara giden köpekten hayır gelmez.
* G.t kısmetten çıkınca, uçkur kudretten kırılır.
* Göz derya, seyir bedava.
* Güzellik on, gerisi don.
* Gâvura kızıp da oruç bozulmaz.
* Gece şarap, gündüz kumar; bu haliyle cennet umar.
* Gelinin güzelliği damadın harcıyladır.
* Gevşek tükürüğün sakala zararı vardır.
* Gitti ağalar, paşalar; kellere kaldı köşeler.
* Gurbette öğünmek, hamamda türkü söylemeye benzer.
* Güttüğümüz üç davar, ıslığımız dağlar aşar.

* Gözü tanede olan kuşun ayağı tuzaktan kurtulmaz.
* Gurbette taşa yaslanmayan , evdeki yastığın kıymetini bilmez. Gelinin güzelliği, damadın harcıyla.

* Gümbürtüden korkan, kazancı dükkânına girmez.
* Güzellik bir sivilceye, varlık bir kıvılcıma bakar.
* Güzellik on, dokuzu don.

H

* Hem çıplak, hem poyraza karşı gider.
* Her gün güzel giyenin, bayramda g.tü açık kalır.
* Herkesin aklı bir olsa, sığırı güdecek çoban bulunmaz.
* Herkes sepet örer ama, g.tünü geçiremez.
* Her sakaldan bir tel, köseye sakal.
* Hırsızlık bir ekmekten, kahpelik bir öpmekten başlar.
* Her hıyarım var diyene, tuz alıp seğirtme.
* Her aferin’e koşan tazının bacağı çabuk kırılır.
* Hacı hacıyı Mekke’de bulur.
* Hasta olan ölmez, eceli gelen ölür.
* Horoz ölür, gözü çöplükte kalır.

* Hac nasip olmayacak adamı, deve üstünde yılan sokarmış.
* Hak yoluna vermeyiz bir mangır, şeytan yoluna gider tangır tangır.
* Havlamasını bilmeyen köpek, sürüye kurt getirir.
* Helvayı yapalım ama; üzüm bağda, bağ da dağda, hadi tavayı komşulardan buluruz da, iş unla yağda.
* Herkese kendi osuruğu, ciğer kavurması gibi gelir.
* Hanımın hısımı gelince, oklavalar şıkır şıkır; beyin hısımı gelince, dişler şıkır şıkır.
* Hiç üzüm yoktur ki, g.tünde çöpü olmaya.
* Hacı’ya “ Tesbih alır mısın?” demişler; “ Ha biz buraya niye geldik!” demiş.
* Hak yardım ederse Abdi kuluna, kurt çoban olur koyununa.
* Hem karnın tok olsun, hem börek tepsisi bütün .( Nasıl olur bu.).
* Her eşek kendi makamıyla anırır.
* Herifin sakalı tutuşmuş, o , “Dur, şu çubuğumu yakayım,” der.
* Hesapsız kasabın masadı g.tüne girer.
* Hoca doyduktan sonra kırk armut yemiş, “Onun da yeri başka .” demiş.
* Hakaret muhayyerdir, sahibine iade olunur.
* Hamamda türkü çağırması, gurbette öğünmesi kolaydır.
* Hancının tavuğu, yolcu atının arpasıyla geçinir.
* Harmana giren öküzün ağzına sepet geçirirler.
* Helva helva demekle, ağız tatlanmaz.
* Hem dizime oturur, hem sakalımı yolar.
* Her düşen, kabahati pabucunda bulur.
* Herkes kendi kazandığını kendisi yese, karnı ambar olur.
* Hocam, güzel güzel okuyorsun ama hasta ölüyor.
* Horozla yoldaş olanın menzili çöplüğe kadardır.
* Horoz ölür, gözü çöplükte kalır.
* İç dedilerse çeşmeyi de kurut demediler ya.
*İ htiyar deme , genç deme;
evde karın bulunsun.
Arpa deme, buğday deme;
evde unun bulunsun.
Çalı deme, çırpı deme;
evde odun bulunsun
11 Mayıs 2007 06:20
UnyE
Cevap: ~ Ata Sözleri ~

* Ekmeğin büyüğü, hamurun çoğundan olur.
* Ebe çok olursa, cenin sakat doğar.
* Eğri ağaca “yayım”, her gördüğüne “dayım” deme.
* El ağlarsa gözünden, anam ağlarsa özünden.
* Elekçiyi paşa yapmışlar, ille de “kasnak” demiş.
* El elin eşeğini türkü çağırarak arar.
* Ellere gözlük verir, kendi kamburunu görmez.
* Erkeğe yar ölüsü, yorgan yenisidir.
* Eşeği tımar eden, osuruğuna katlanır.
* Ettiğin hayır, ürküttüğün kurbağaya değsin.
* Eğer’le meğer’i evlendirmişler, “Keşke” adında çocukları olmuş.
* El ağzına bakan, sel ağzına yuva yapar.
* Eşeğe “Cilve yap.” demişler, tekme atmış.
* Eşeği düğüne çağırmışlar; “Ya odun lâzımdır, ya su.” demiş.
* Emanet eşeğin paldımı , yokuşta kopar.
* Ekleme kuyruk, tez kopar.
* Ekmeğini yalnız yiyen, yükünü kendi kaldırır.
* Ektiğimiz nohut, leblebi oldu da, başımızda şakırdıyor.
* Ehl-i keyfe zevk verir kahvenin kaynaması, eşeği baştan çıkarır sıpanın oynaması.
* Eşeğe rakı içirmişler, çulunu bahşiş vermiş.
* Eşeği kurt yemiş, sahibi “Düş olsaydı bari. “ demiş.
* Eşeğin ölümü, köpeğe düğündür.
* Eşek at olmaz,ciğeri et olmaz.
* Evinde karın çirkin ise,
Geçimin de bozuk ise,
Ne işin var ölü evinde;
Gir ağla, çık ağla.

Evinde karın güzel ise,
Geçimin de iyi ise,
Ne işin var düğün evinde
Gir oyna, çık oyna.

* El içinde vasiyet ettik, ölmemek olmaz.
* Eli hamur ovalar, gözü dana kovalar.
* Elin öldürüverdiği yılan; kafasını kaldırır kaldırır, bakar.
* El yumruğu yemeyen, kendi yumruğunu bozdoğan armudu sanır.
* El yumruğu yemeyen kendi yumruğunu bozdoğan armudu sanır.
* Erkek kocarsa koç olur,- karı kocarsa hiç olur.
* Eski fener; kâh yanar kâh söner.
* Eski zaman atlarına eski Osmanlılar binip gitmiş.
* Eşeğine bakmaz da, Hasan Dağı’na oduna gider.
* Evi süsü gösterir, ******yu düzgün gösterir.
* Eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz.
* Erkeğin kalbi enginar yaprağıdır, her katında bir kadın yatar.
* Eskiye rağbet olsaydı, bit pazarına nur yağardı.
* Ev sahibi kurnaz, pastırmayı ince ince doğrar; kurnaz misafir, ikişer – üçer yutar.
* Eşek çamura düşünce, sahibinden yavuz kimse olmaz.
F

* Fare düşmekle deniz mundar olmaz.
* Feleğin işleri, ayıya kaval çaldırır.
* Fukaranın çocuğu, zenginin malı kıymetlidir.
* Fırsat rüzgâra benzer; marifet, onu geçerken tutmaktır.
* Fili güdenden sor, deveyi yedenden.
* Fildişi tarak, seni başına göre değil, bırak.
* Fakir dost çabuk unutulur.
* Fareye rakı içirmişler; “Şu kediyi bana bir buluverin. “ demiş.
* Fakirin buğdayı çavdar, ineği keçidir.
* Fakir, zenginin malını hesabederken, bir kütük çıra yakmış.
* Fukara canına güvenir, zengin malına.
* Fukara canı için dua eder, zengin malı için.
* Fırın düzen alır, hamur biter; ev düzen alır, ömür biter
11 Mayıs 2007 06:19
UnyE
Cevap: ~ Ata Sözleri ~

* Cami dururken mescitte namaz kılınmaz.
* Canı yanan eşek, attan berk kaçar.
* Can yediğini, ten giydiğini ister.
* Cemal gider ama, kemal seninle kalır.
* Cennete gitse fidan kırar, cehenneme gitse kazan devirir.
* Canı yana eşek, atı geçer.
* Canı kaymak isteyen, mandayı yanında taşır.
* Cömert derler, maldan ederler; yiğit derler, candan ederler.
Ç

* Çoklukta (Kalabalıkta ) eşek kuyruğu kesme; kimi kısa der, kimi uzun.
* Çobana verme kızı; ya koyun güttürür ya kuzu.
* Çarşı iti, koyun beklemez.
* Çağrılmayan yere, çörekçiyle börekçi gider.
* Çanağına ne doğrarsan, kaşığına o çıkar.
* Çıngıraklı deve kaybolmaz.
* Çingene; erişemediği harmanı, zekâtına sayarmış.
* Çirkin karı evi toplar, güzel karı düğün gezer.
* Çok gezenin ayağına b.k bulaşır.
* Çingeneye cellâtlık vermişler, önce babasının başını kesmiş.
* Çingeneyi paşa yapmışlar, “Şu ağaçlardan ne güzel kasnak olur!” demiş.
* Çavdar unundan baklava olmaz.
* Çekirge ne ki budu ne olsun.
* Çengi ölüsü çalgıyla kalkar.
* Çıkacak can yorganda da çıkar urganda da.
* Çiftçinin karnını açmışlar, kır tane “gelecek yıl” çıkmış.
* Çocukla yoğurt yiyen, ağzına yüzüne bulaştırır.
* Çubukken çıt demeyen, ağaçken küt demez.
* Çürük baklanın kör alıcısı olur.

D
* Dadandı dayım köfteye, yine gelir haftaya.
* Değirmencini evine hayırlı haber gelmez.
* Değirmenden gelenden börek umarlar.
* Değirmenin sesini işitiyoruz, ununu gördüğümüz yok.
* Dilenciye hıyar vermişler, eğiri diye beğenmemiş.
* Deliye osur demişler, sıçıvermiş.
* Dervişe “Bağdat’ta pilâv var,” demişler;” Yalan değilse, ırak değil,” demiş.
* Devede kalıp var ama, katarını bir eşek çeker.
* Deve Kâbe’ye gitmekle hacı olmaz.
* Deveye “Bir çömlek yapıver,” demişler, yedi kazan sütü devirmiş;“Çok şükür kazasız çıktım,” demiş.
* Deveyi eşek yeder ama yükünü çekemez.
* Dokuz bacanak, bir çavdar gölgesinde eğlenir.
* Dolapta kurabiye var ama, senin ağzına göre değil.
* Dövüş, seyirciye kolay gelir.
* Dört paralık adamın, sekiz paralık keyfi olur.
* Düşmanın sözü kayar geçer, dostun sözü koyar geçer.

* Davetsiz misafir, mindersiz oturur.
* Deveye “Kalk oyna.” demişler; bir çam, bir çardak devirmiş.
* Dadıya dayanan, evlât yüzüne hasret kalır.
* Dağdaki tavşana, evde tencere hazırlama.
* Dalga boyu aşmış; ha bir karış, ha beş karış.
* Dağda gezen ayıya rastlar, dayıya da.
* Delinin getirdiği çalı üstünü kurutmaz.
* Deveyle tepiş olmaz.
* Doğru söyleyenin bir ayağı üzengide gerek.
* Don ıslanmayınca balık tutulmaz. Dilencinin hakkından olandırıcı gelir.
* Deliye bal tattırmışlar, çarşıda katran bırakmamış.
* Değirmende doğan sıçan, gök gürültüsünden korkmaz.
* Denizi yakamazsam, cızlatırım ya!
* Dertsiz baş, bir tek bostan korkuluğunda bulunur.
* Düşün deli gönül düşün; beygir mi alınır kışın, onun da parası peşin.
* Devekuşu uçmaya gelince ayağını, yük taşımaya gelince kanadını gösterirmiş.
* Deveyi düğüne çağırmışlar; -“Tabanım yırtık, oynayamam, dudağım yırtık, yırlayamam. “ demiş. ·
* Donsuzun gönlünden dokuz top bez geçer.
* Dostu çok olanın postu çabuk eskir.
* Düğüne ses, ölüme yas yakışır.
* Deli deli akanı, bura bura tıkarlar.
* Deveci ile konuşan, kapısını büyük yapmalı.
* Dilenci bir tane olsa, şekerle beslenir.
* Dilenciliğin payesi düşüktür ama geliri yüksektir.
* Dinsiz, bektaşiye kızar da oruç yemeye yeltenir.
* Dokuz at, bir kazığa bağlanmaz.
* Dut kurusu ile yar sevilmez.
* Dünyayı sel bassa, ördeğe vız gelir.
* Düt demeye dudak gerek, kaşınmaya tırnak gerek.
Bu Konuda 10 fazla Cevap bulunuyor. Bütün Cevapları görmek için buraya tıklayın.

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı