15 Temmuz 2007 15:11 | |
кααη™ | Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ. ÖZLEMEDİM SENİ Hiç özlemedim seni Özlemek dostluktandır dostluğundan öte bulmalıyım seni Sıcaklığını bulmalıyım dokunuşlarını, kenetlenişi Terimizle sulanmalı yeryüzü güneş terimizle ışıldamalı sabah olunca Apansız fırtınalar çıkmalı sarsılmalıyım Özlemek yanında olmak isteğidir gülüşünü görmek biraz da Hiç özlemedim seni Saçlarına gül takmam bir ırmak gibi akıtırım ovaya soluğunla yanar dudaklarımın bozkırı Akkor halindeki ufuk bakır bir tel gibi eriyip gider kraterler ortasında kalırım |
15 Temmuz 2007 15:11 | |
кααη™ | Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ. ÖMRÜM DİYORUM Üzgün bir çocuğun yalnızlığı Kadar saydam kalabilseydim Ömrüm derdim ömrüm nasıl da Dolu geçmiştir ölebilirim artık Ölüm hiç de ürkünç gelmiyor Yaşanmışsa tüm yaşanacaklar Acı yitiriyor anlamını ve renkler Kül oluyor körleşirken gökboşluğu Bu dünya dünya mıdır hani Bildiğimiz o yamyam küresi Ki apis öküzlerinin çekip durduğu Bir cansıkıntısıydı önceleri Hantal ve gürültücü bir tehdit Gibi düşüyorken üstümüze Alaycı bir gülüş takılıyor yalnız Dudaklarımın hüzün kıvamına Ömrüm diyorum şimdi ömrüm Üzgün bir çocuksun sen ve yalnız Öyle kal çünkü bu dünyada Sana en çok mutsuzluk yakışıyor |
15 Temmuz 2007 15:10 | |
кααη™ | Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ. ÖFKENİN ADINI KOY Devrilen bir çınar nasıl uzanırsa boylu boyunca öylece düştü kollarına kan-revan içinde dostun donup kaldı soluk bir gülümseyiş çocuksu kıvrımında dudaklarının Kaşın seyirmeye başladı birden yüreğin körüğü üflüyor içindeki cehennemi ve bir boşluğa nasıl çarparsa deli su öyle uğuldamakta kulakların bir bora patlıyor göğsünün okyanusunda Ne ki tutulmuş nalçalı seslerle umudun köşebaşları korsanlar dalgalandırıyor senin deli rüzgarlarınla bayraklarını ve yitiriyorsun yolunu balta kesmez ormanında öfkenin Bil ki dostunda değil çekilen tetik senin umuduna, unutma bunu kör bir öfke delirtmesin yıkmasın yaşamın direncini unutma ki her köşebaşında bunca dostun kurumadı hâlâ kanları Hele dik tut başını önce haykır yıkılmadığını, tükenmediğini yüreğindeki yalım nasıl olsa korlaştırır zamanın çeliğini sen önce öfkenin adını koy yanıltmasın yüreğini |
15 Temmuz 2007 15:10 | |
кααη™ | Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ. KÜL OLAN Bu kentte sorular yasaklanmıştır böyle diyorlar fısıldarcasına ve ürkek ve diyorlar ki gidip anlatılsın bir kez çare düşünsün tarih denilen bilici Gidip anlatılsın beklenen yolculara aşklar küllenmeden ve beynimizi büsbütün kemirmeden veba yetişsin durmadan yolu gözlenen Bu kentin sorusunu yanıtla ey yanılmaz olan kahret ya da ışıklandır ve de ki: -Siz ki yangın yıllarından geliyorsunuz umuda bağlanmak umutsuzluktur ancak Ve sen ey bilici, de ki: -Bu masal çok anlatıldı önceleri çocuklar da susturuldu her defa karartıldı evlerin bütün ışıkları -Ve direnmeyi bilmiyorsanız kül olun savrulun dağlara taşlara belki hayat yeniden fışkıracaktır o zaman bu kentin ışıksız varoşlarından Bir sfenksten söz ediliyor durmadan yakınmış kahredilmesi |
15 Temmuz 2007 15:09 | |
кααη™ | Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ. KUŞ ÖLÜMLERİ Gittikçe yalnızlaşıyorum bir sen varsın karşılığı olmayan sorular düşüyor aklıma ve kuşların intihar tasarısından söz ediliyor kentte soğuyan ellerinde kalıyorum bir kırlangıç gibi Ellerin bir mecnun yurdu, upuzun bir sessizlik birlikte okuduğumuz kitaplar kadar sımsıcak Biz bu kitapları ne zaman okuduk ve niçin her satırını çizip notlar düştük kıyılarına Dünya upuzun bir çöl sanki, bir buzul kütlesi karşılık bulamıyorsun aklıma düşen sorulara ve düşüp duruyor kırlangıçlar, üşüyorum bir yolcu hüznüyle geçip gidiyor ömrümüz Sesine bir esmerlik düşüyor parçalanıyor yüzün kayıp gidiyor parmaklarımın arasından bir aşkı anlatmak için seçtiğim sözcükler hep yanlış numaralar düşüyor telefonlarda kaçırıyor korku bakışlarını eski tanıdıklar Bir sen varsın kurtulursam bu aşkla kurtulurum Gülüşü süt mavisi insanlar vardı/ nerede şimdi çoğunun adını unuttum çoğunun kimliğinde kazınmış adresler Nevin canına kıydı geçen gün, şiir gibi bir kızdı bilirsin Öner enfaktüs geçirmiş içerde, kesik kesik öksürürdü eskiden Ayşe ise acemi bir sokak yosması artık Üşüyorum, ama sen anılarla sarma beni ve anlat yanlızlığımızı |
15 Temmuz 2007 15:09 | |
кααη™ | Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ. KONUĞUM OL Bir akşam konuğum ol oturup konuşalım biz bize Anıların çubuğunu yakıp uzatalım geceyi biraz Geçmişe bir el sallayıp yaşanan günleri konuşalım ve günlerin üstüne çöken dumanlı, isli havaları Kendimize daha az zaman ayırsak da olur geceden Çünkü boğulabilir insan yalnız kendini düşünmekten Kapağı açılmayan kitaplar unutulmuş aşklar gibidir Kitaplardan söz edelim ve onların gizli kalmış sessiz tadlarından Sabaha doğru perdeyi aralayıp ufka bakalım ve bir çocuk gibi hayretle seyredelim güneşin kızıllığını Konuşulmadan kalan daha çok şey vardı diye düşünerek çıkalım güneşle kucaklaşan balkona — Üşütmesin sabah serinliği Bir bardak demli çay burukluğu gibi kalsın gecenin ve sabahın tadı yaşasın anılarımızda Konuğum ol, oturup konuşalım bir akşam ve uzatalım geceyi sözün çubuğunu yakarak |
15 Temmuz 2007 15:08 | |
кααη™ | Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ. KAYIP ADRESTEKİ -1 Sen dostumdun benim, gülünce güneşler açardı Su gibi azizdin, yurdumdun, alnında ateşler yanan Işıklı bir ırmak gibi aktığımız o uzun yürüyüş Daha dündü sanki, her patlayan sağanak bunu anlatır Fabrika düdükleri bunu anlatır bana her vardiyada Hazırladığımız ilk taş baskısı afişi anımsar mısın Bükülüp giden kent sokaklarını, fabrika önlerini Sonra kitapları (kokuları hala burnumda onların) Hangi mayısta taşıdık kentlere küllerin rengini Gerçi gülistan olmadı ömrümüz, gam değil Belki tanırdın ilk vurulanı, o gün hiç ağlamadık Hayır ağlamadık, çıldırdık o gün çıldırasıya Adını çocuklarımıza verdik onun, çoğaldı Mezarlar çoğaldı o günden sonra, yetişmedi bize Öldürülecek kadar büyümüştük, öyle demişlerdi Ve hayat öylece akıp durdu işte, akıp duruyor Kimilerinin bakışlarına yine karlar yağmış Saçları dumanlı bir geçit sanki, dudakları lâl Kitap yakanlar eksilmiyor, şu uçuşup duran Kırlangıç ölülerini görüyor musun kentin üstünde Sen dostumdun benim, gülünce güneşler açan Bulutlara, rüzgara asarım suretini her akşam Her akşam bir mektup yazarım dağlar kadar Kayıp bir adresten geliyor sesin şimdi, üşüyorsun Unutma dostumsun sen, neredeysen orada ölmek isterim. |
15 Temmuz 2007 15:08 | |
кααη™ | Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ. KARŞILIK Ömrümün karşılığı olsun diyor bir değeri, bir üstünlüğü olsun Çılgın bir aşkın tarihi yolculukların günlüğü olsun ama kavgalarda geçsin ömür Deli ırmak gibi akmalı adına yaşamak dediğimiz sarsıntılar kalmalı anılar diye ve ölüm bir gökgürültüsü gibi gelmeli gelecekse Bir bedeli olmalı her aşkın Her öpüşün ayrı bir yanı bir sarsıntı kalmalı tende ve kaçak sevişmelerin ürpertisi bir sağanak gibi patlamalı Yangınlar kuşatmışsa bizi gözlerimiz bağlı ve tırnaklarımız sökülüyorsa elektrik şoklarıyla yasak bir kavgada olunmalı yoksa ne değeri kalır ölümün Aşk dediğin hırçın bir deniz gibi çarpar yüreğin bordasına ve yasak bir kitabı okumanın sevincine benzer biraz ki onun her sayfasında bulunur ömrün karşılığı |
15 Temmuz 2007 15:07 | |
кααη™ | Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ. KARDA İZLER Karda izler bırakıyorum avcılar peşime düşsün Bir uçurum kıyısında vursunlar beni ki dünya Uğuldayıp duran bir uçurum değil miydi zaten Karda izler bırakıyorum avcılar peşime düşsün Adımı yazıyorum kar üstüne ve ıslığını çığlık Gibi incelterek yetişiyor ardımdaki tipi bana Siliyor adımı bir dal kırarak çam ormanından Geçmişim kar sessizliğiyle özetleniyor artık Anılarım buz tutmuştur aşklarım kar yangını Ömrüm parmak uçlarımda eriyen bir kar tanesi Karda izler bırakıyorum avcılar peşime düşsün Kar yağıyorken milyon bekerel hüzün yağıyordur Derim ki kar ve hüzün bir aşkın seyir defteridir Yolculuklar ve ayrılıklarla anlatılabilir ancak Karda izler bırakıyorum avcılar peşime düşsün Bir uçurum kıyısında vursunlar beni,vursunlar Bir kahkahayla çekip giderim karlı ovalardan Şairler vurulmalıdır,hayat yakışmıyor onlara |
15 Temmuz 2007 15:06 | |
кααη™ | Cevap: ahmet Tellİ Şİİrlerİ. KAOS Ay inceldi ve orman bir tortu gibi çöktü dibe Buğusu yoktu toprağın büsbütün balçıktı yeryüzü Irmaklar sağırdı ve dağlar birer aptaldı o hantal gövdeleriyle Gittikçe büyüyordu rüzgarın beynindeki ur Öfkemizden şimşeği yarattık İnsanı yarattık (hayır, balçıktan değil) O gün bugün arayıp dururuz onu hangi cehenneme gitti, bilmeyiz |
Bu Konuda 10 fazla Cevap bulunuyor. Bütün Cevapları görmek için buraya tıklayın. |