IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Konu: Kavramlar-Söylemler-Gerçekler Konu Cevaplama Paneli
Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın
Boot Engelleme Sorusu
Başlık:
  
Mesajınız:
Başlık Sembolleri
Konunun başında Sembol kullanmak için aşağıdaki Listeden bir Sembol seçiniz:
 
   

Diğer Seçenekler
Diğer Seçenekler

Your browser doesn't have Flash, Silverlight or HTML5 support.


Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.

Konuya ait Cevaplar (Yeniler yukarda)
04 Nisan 2010 14:26
Luis
Cevap: Kavramlar-Söylemler-Gerçekler

Sınıfsız bir toplum: Eşitlik, adalet ve alt/üst kimlik tartışmalarının bile gündeme gelmediği, açlık sınırının bile ölçülmediği, kişi başına düşen reel gelir'in ABD doları karşısında boynunun bükülmeyeceği bir değerde olması, devletin insanlara, ülkesinde yaşayan etnik kimliği ayırmaksızın tüm haklarını verebilmesi, ülkede istihdamın olmasıdır.Bütün bunların sağlanmış olması durumunda sınıf ayrılığından söz konusu edemeyiz.
Ulusal çıkar: Aslında bu kavram pek de uzak değil bizlere, yıllarca hep ulusal çıkar, millet yararı diye diye avutulan bir toplumun bireyleriyiz, ne geldiyse başımıza şu ulusal çıkar'dan gelmedi mi? Imf anlaşmaları, para girişleri, borçlanma, ihracat ve ithalat'da yapılan yanlışlıklar, iç ekonomideki uzlaşmazlıklar, devletin memuruna işçisine emeklisine yaptığı güldüren, hatta psikoloji bozup yerlere yatıp kahkahalar attırtan yüzde nokta bilmem kaç artış yapılan zam paketleri.Tümü de ulusal çıkar nedenlerine sığınılmış yalanlardır.Koltuk çıkarından başka birşey değildir, ulusal çıkar varsa, bu halk neden işsiz, bu halk neden mutsuz?
Güzel konu teşekkürler.
04 Nisan 2010 13:49
Lady
Kavramlar-Söylemler-Gerçekler

Her hangi bir olgunun-kavramın neyi işaret ettiği, içeriğinin ne olduğu onu kullana göre değişir. Siyasal alanda, her olgunun işaret ettiği/gösterdiği gerçeklik egemen olanın çıkarları ve ihtiyaçları doğrultusunda şekillenmektedir.
Kavramlar ve dil, gerçekliğin orjinalinin kurgusal modellerinden ibarettir.Her dilsel yapı, onu kullananın, kontrol edenin ve egemen olanın sınıfsal,iktisadi ve kültürel ihtiyaçlarına göre içerik ve form alır.

Bu kısa bilgilerden yola çıkarak, söylemle gerçeklik/orijin arasında daima belli bir mesafe olduğunu; modellerin(söylemler,olgular, kavramlar ve genel olarak dilsel yapılar) ne kadar mükemmel olurlarsa olsunlar gerçeğin birebir aynısı olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bahis konusu Türkiye olduğu zaman, söylemle gerçek arasındaki mesafenin çoğu kere birbiriyle ilgisi bile olmadığı yaşanan somut, güncel pratiklerden açıkça ortaya çıkar.

Osmanlı'dan sonra bu ülkeyi kuranlar, ülkenin resmi ideolojisini anlatırken ülkede yaşayan herkesin ''sınıfsız ve kaynaşmış bir zümre'' olduklarını söylemişlerdir. Komunizmin Rusyayı kasıp kavurduğu, işçi sınıfı ve önderlerinin ciddi ideoloijik kazanımlar elde ettiği bir döneme denk düşen bu söylemin tarihi, dönemin kendine özgü koşullarıyla birlikte incelendiğinde çok net bir biçimde görülecektir ki bu söylem işçi sınıfı ideolojisi ve Osmanlı'daki sınıfsal aydınlanmalara karşıt geliştirilmiştir.
Ülkenin gelir dağılımı ve yurttaşların demokratik-sosyal hak durumları incelendiğinde oldukça acıklı bir sahne karşımıza çıkmaktadır. Binlerce kişinin çöplerden ekmek topladığı; buna karşın, zengin burjuvaların düğünlerinde binlerce doların havalarda gezdiği düşünüldüğünde sınıfsız ve kaynaşmış bir zümre retoriği yanılsamadan ibaret olduğu görülecektir.

Bu bağlamda bazı kavramları bu forumda tartışmaya açmak istiyorum. Yazımda da belirttiğim üzere ''sınıfsız bir toplum'' ve bununla bağlantılı olarak ''ulusal çıkar'' kavramlarından ne anlıyoryuz? Bu kavramların neyi işaret eder? Ve bu kavramların işlevleri nelerdir?

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı