06 Ocak 2011 23:33 | |
BaRoN | Cevap: Lâtif Nükteler... Ruhlar Nereye Gider? İbn-i Abbas hazretlerine "Ruhlar cesetlerinden ayrılınca nereye giderler?" diye sorduklarında, o yüce insandan şu cevabı almışlar: - Yağı biten kandillerin ışığı nereye gidiyorsa, oraya... |
04 Ocak 2011 18:50 | |
Hesna | Cevap: Lâtif Nükteler... Ey insan Kafdağı kadar yüksekte olsan da kefene sığacak kadar küçüksün... Unutma her şeyin bir hesabı var; üzdüğün kadar üzülürsün... ~Mevlana Celaleddin-i Rumî |
04 Ocak 2011 00:21 | |
BaRoN | Cevap: Lâtif Nükteler... Kuru akıl Velînin birine sormuşlar: "Allah isterse deveyi iğne deliğinden geçirir mi, geçirmez mi?"... "- Geçirir." Demiş velî... Kuru akıl yine sormuş: "- Nasıl geçirir, deliği büyüterek mi, deveyi küçülterek mi?" Velî gülmüş, demiş ki: "- İsterse deliği büyültür, isterse deveyi küçültür, isterse de ne onu yapar, ne onu, yine de geçirir." |
03 Ocak 2011 07:18 | |
Sevda | Cevap: Lâtif Nükteler... Aşk altın değildir, saklanmaz. Aşıkın bütün sırları meydandadır.. Yeşillerden, çiçeklerden meydana gelen bahçe geçici, Fakat akıllardan meydana gelen, Gül bahçesi hep yeşil ve güzeldir.. (Mevlana) |
02 Ocak 2011 20:12 | |
BaRoN | Cevap: Lâtif Nükteler... Miras Günün birinde Ebu Hureyye (r.a.) sokakta gördüğü insanlara: "Burada boşu boşuna ne dolaşıp duruyorsunuz? Mescide koşun; orada Resül-i Ekrem'in (a.s.m.) mirası bölüşülüyor. Siz de alın," der. Bunu işiten kişiler hemen mescide giderler. Ama orada herhangi bir mal varlığının paylaşıldığını göremeyince de geri gelip, Ebu Hureyre'ye (r.a.): "Biz senin söylediğin gibi bir taksim görmedik," derler. Ebu Hureyre (r.a.): "Peki ne gördünüz?" diye sorar. Onlar da: "Mescidde kimi Kur'an okuyor, kimi zikir yapıyor, kimi ilim öğreniyor," derler. Bunun üzerine Ebu Hureyre (r.a.) şöyle der: "İşte Resül-i Ekrem'in (a.s.m.) mirası odur..." |
31 Aralık 2010 22:18 | |
BaRoN | Cevap: Lâtif Nükteler... Mezar Taşı Behlül Dânâ'ya biri sorar: - Oğlum öldü. Mezar taşına ne yazdırayım? Behlül Dânâ şu cevabı verir: - Şunu yazdır: "Dün altında olan çimenler bugün üstünde yeşerdi. Ey yolcu anla ki, şu toprak günahtan gayri her şeyi örter." |
26 Aralık 2010 11:10 | |
Freedom | Cevap: Lâtif Nükteler... İNŞÂALLAH DE! Adamın biri bir merkep satın almak için çarşıya çıkar. Yolda arkadaşıyla karşılaşır. Arkadaşı nereye gittiğini sorunca, * Merkep almak için çarşıya gidiyorum, der. Arkadaşı, * İnşâallah de, deyince, * Canım, şimdi inşâallahın yeri değil; dirhemler cebimde, merkepse çarşıda, diye cevap verir. Çarşıda, satın almak için merkep ararken, paraları çalınır. Eli boş dönerken de aynı arkadaşıyla tekrar karşılaşır. Arkadaşı, * Ne yaptın? diye sorunca, * Paralar çalındı inşâallah! karşılığını verir. Bunun üzerine arkadaşı, onun dediğini tekrar eder ve; * Şimdi İnşâallahın yeri değil, cevabını der. |
26 Aralık 2010 08:26 | |
Sevda | Cevap: Lâtif Nükteler... Canım bedenimde oldukça, kulum, köleyim, seçilmiş Muhammet'in yolunun toprağıyım. Birisi sözlerimden bundan başka söz naklederse, o kişiden de bezmişim ben, o sözden de.. (Hz.Mevlana) ---------- İsa'nın eşeğinden şeker esirgenmez ama eşek yaratılışı bakımından otu beğenir.. (Hz.Mevlana) |
26 Aralık 2010 01:06 | |
BaRoN | Cevap: Lâtif Nükteler... Hırka Vaktiyle adamcağızın biri, Abdülkadir Geylânî Hazretlerine gelerek; Aman yâ Hazret, mübarek hırkanı bana giydir de, senin hâlin ile hâlleneyim demiş. Geylanî Hazretleri de şöyle cevap vermiş: - Sen kendin o hâli bulmadıkça, hırkamı değil kendimi giydirsem fayda vermez. |
23 Aralık 2010 00:35 | |
BaRoN | Cevap: Lâtif Nükteler... BEN DEVELERİMİ AHIRA BAĞLIYORUM Malı mülkü çok olan bir zengin, İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe (rh.) hazretlerine sorar: - Benim de senin gibi çok develerim var. Ama namazda bir türlü kalbimi, gönlümü bunlardan kurtaramıyorum. Sen nasıl yapıyorsun? İmâm-ı Âzam hazretlerinin cevabı sarsıcı, silkeleyici ve îkaz edicidir. Şöyle buyurur: - Ben develerimi ahıra bağlıyorum, kalbime değil! |
Bu Konuda 10 fazla Cevap bulunuyor. Bütün Cevapları görmek için buraya tıklayın. |