23 Şubat 2011 11:44 | |
Nickolas | İstanbul 'u Seyrediyorum İSTANBUL’U SEYREDİYORUM ... İstanbul’u seyrediyorum, gözlerim faltaşı; Önce bir miktar çember sakallıyla, muhtelif magandalar Aniden korkunç biçimde artıyor sayıları Sokaklarda, resmi dairelerde ve hemen her yerde Cami çıkışlarında, üniversite önlerinde Sıkmabaşların hiç dinmeyen isterik çığlıkları. İstanbul’u seyrediyorum, gözlerim faltaşı... Ne idüğü belirsiz çok adam, akıyor devamlı Dağlardan, zirvelerden, sürü sürü, öbek öbek Denizi kirletiyor, sintineler boşalırken Bir zontanın suya soktuğu ayakları. İstanbul’u seyrediyorum, gözlerim faltaşı... Gaspcıların kol gezdiği Kapalıçarşı Uğul, uğul Sultanbeyli, devletin giremediği Armutlu Köktendincilerle dolu avlular, meydanlar Tekbir naraları duyuluyor her yandan Bahar ortasında lağım, mevsim yaz ise çöp kokuları. İstanbul’u seyrediyorum, gözlerim faltaşı... Aklımda, gelecek daha beter günlerin korkusu Metruk binalarla giderek yalnızlaşan bir sokak Bütün daireleri doldurmuş, tinercilerle ayaktakımı. İstanbul’u seyrediyorum, gözlerim faltaşı... Telefonlu kırolar yürüyor cadde ortasından Terbiyesizce laf atmalar, küfürler, kin dolu bakışlar Bir şey atıyor içlerinden biri, gizlice yere Az önce aşırıp boşaltdığı, bir emeklinin cüzdanı olmalı. İstanbul’u seyrediyorum, gözlerim faltaşı... Gerçek İstanbul'lular çırpınıyor evlerinde Sular akacak mı, elektrik kesilecek mi bilmiyorum Sokak gene kazılıp, öyle bırakılacak mı bilmiyorum Yıldızlar, hatta ay bile görünmüyor biçimsiz yükseklikler arkasından Bu kirli havayı solumaktan boğuluyorum, İstanbul’u seyrediyorum... |