IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Konu: Yağmur Yağarken Bana İdeolojik Sarılma, Seni Döverim. Konu Cevaplama Paneli
Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın
Boot Engelleme Sorusu
Başlık:
  
Mesajınız:
Başlık Sembolleri
Konunun başında Sembol kullanmak için aşağıdaki Listeden bir Sembol seçiniz:
 
   

Diğer Seçenekler
Diğer Seçenekler

Your browser doesn't have Flash, Silverlight or HTML5 support.


Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.

Konuya ait Cevaplar (Yeniler yukarda)
09 Haziran 2011 11:40
Sihir
Yağmur Yağarken Bana İdeolojik Sarılma, Seni Döverim.

Yağmur yağıyordu. Çölün kızgın kumlarına düşünce damlalar, buharlaşır da genzimize dolardı. Biz bütün yetimler yeminlere sarılıp sevinirdik. Bazı bazı peygamberde sevinirdi. O da insandı nihayetinde. Allah'ın sevgilisini karşımda görsem şimdi ona sorardım, "sen hiç aşık oldun mu?" diye. O bana cevap verirdi, belki gözl...eri dolardı, belki sıkıntılı bir aşk yaşamı vardı belki de güzel vakitlerini anlatır hepimizi ağlatırdı. Yobazlar olsa şimdi karşımda beni taşlardı. Ama bilmiyorlardı ki peygamberde insandı, kalbi vardı. Peygamber yobazlara da kızmazdı, saçlarını okşardı belki onların, onlara da aşkını anlatırdı biraz ağlamaklı, biraz kanamalı. Peygamber büyük adamdı. Onun da alnına yağmur damlardı. Yağmur yağınca tanrı ağlardı. Çünkü yağmurlar kutsaldı, peygamberlerde. Benimde gözlerimden yanaklarıma yağmur düştü geçenlerde. Ben o kadar kutsal değildim. Gözlerimde tanrı değil zaten. Seninde alnına yağmur düşerdi bazen. Ama o zaman sen ağlamazdın, ağlamana izin vermezdim, ağlarsan kıyamet erken kopardı. Yağmurlar kutsaldı, sen de öyle. O halde yağmurlar sana özenirdi, kutsallaşmaya çalışırdı. Belki tanrı da yalandan ağlardı, kutsallık adına bir şeyler yapabilmek için. Birgün benimde suratıma düştü yağmurun, senin gözlerinden. Görmen lazımdı nasıl eridim. Asit miydi neydi pek bilemedim ama ben o gün yüzümü mazgallara terk ettim. Bir balık çalmış suratımı denizde, sonra gidip peygamberin birini yutmuş, rabbim de bana kızdı. Oysa ben yapmadım, balık yaptı.


Ben bunları yazarken hala yağmur yağıyordu. Etraf bahar kokuyordu. Biz çölün ortasında ne bilirdik baharı, goncayı, yaprağı. Bizim peygaberimiz vardı, o kutsaldı, baharda kutsaldı, sen de. Senin de koynun kokardı bahar gibi o halde bahar da sana benzemeye çalışırdı. Komik görünürdü hep. Bütün kutsal adamlar toplanıp gülerdik. Ben o kadar kutsal değildi ama gülerdim aralarında sırıtmayayım diye. Rabbim de gülerdi. Gece elini kesmiş senin, ben sana demedim mi "bilmediğin yıldızlara elini uzatma karanlıkta, kesilirsin" diye. Senin suratın acımış, ben gülüşmelerin arasından sinsi sinsi uzaklaşırdım. Uzaklaşmak zorundaydım çünkü rabbim üstüme gülerdi. Bende incinirdim. Bu biraz adice olurdu. Bir insan rabbine incinmemeliydi. Palto alıp yağmur damlalarının arasına karışırdım, alnına düşeyim diye ya da yanaklarına. Arkamdan kutsal adamlar ağlardı, bütün çölü sel götürüyor anasını satayım. Ben sellere binip sana seslenirdim "hadi sen de gel" diye. Sen sellere ses etmezdin hiç, severdin onları sesli sesli. Mırıldanırdı sel.


Birgün bir şeyler olmuş çölün ortasında, göz pınarları kurudu diye haber geldi Kureyşli bir palyaçodan. Peygamber palyaçoları severdi görse. Hiç sevilecek bir tarafını bulamasa, "rabbim yaratmış" deyip severdi. Ben biliyorum, peygamber palyaçolara gülümserdi, hurma verirdi onlara dua bile ederdi. Sonra bir haber daha düştü, putlar üzerine devrilmiş, yağmurlar kesilmiş hep. Bende bindim yağmur damlalarına, el salladım dünyaya. Rabbime de dedim "N'olur, kusuruma bakma." "Tamam" dedi o da. Ben çok sevindim. Ben çok sevindim ama hiç sevilmedim. Ben biraz sevilseydim binip gitmezdim yağmurlara, üzerine de devrilmezdi putlar, ben putlara çok kızardım peygambere derdim "onları döv" diye. Peygamber bana gülümserdi, "olmaz öyle şey" derdi. Ben ağlardım, peygamber bana dua ederdi. Rabbim de belki o zaman beni severdi. Belki sen bile beni severdin. Sevilecek hiçbir şey bulamasan rabbim beni seviyor diye severdin. Sezen Aksu dinlemezdim mesela, mesela Massive Attack, Portishead, Johhny Cash dinlemezdim. Bunları severdim ama canımı yakmazlardı hiç. Bunları gavur olsalar bile peygamberde severdi. Çünkü Caz güzel bir müzikti. Blues'da öyle, Trip hop'da öyle. Müzik aslında hep güzeldi. O zamanlar CD çalar olsa peygamber vallahi Caz dinlerdi, severdi de. Sevilecek hiçbir şey bulamasa "bu adamları rabbim yaratmış, müziği de öyle" der, gene severdi. Belki sende beni severdin o zaman, peygamberle müzik zevklerimiz aynı diye.


Eğer sevecek olursan beni sen rabbim yarattı diye, gidip belge isterim ben. Çıktısını alırız herhangi bir internet kafeden. Bir de tasdiklettiririm yukarılarda bir yerlerdeki noterden...

Sen beni sev vallahi bak. Rabbim beni severdi hem. Peygamberler beni tanısa, onlar da severdi. Bir tanesi hariç. Onda da benim suçum yok, yüzümü çalan balık yaptı her şeyi. Ve yağmur yağarken ideolojik sarılma bana, döverim seni...



Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı