26 Ocak 2012 16:46 | |
Düş | The world is yours* Saki, gökler, denizlerce dolgunum; İçime sığmaz oldu coşkunluğum; Ak saçlarımla sarhoş ettin beni, Kış ortasında bahar bulutuyum! * Ömer Hayyam |
22 Ocak 2012 13:31 | |
Sihir | Mustafa Kemal ATATÜRK. Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve çöküş vardır. Her ilerleyişin ve kurtuluşun anası hürriyettir. 1906 Ben askerliğin herşeyden ziyade sanatkarlığını severim. 1912 Savaş için düşmanı ordugahımızda beklemektense, onu uzaktan karşılamak yeğdir. 1914 Tarih bir milletin kanını, varlığını hiçbir zaman inkar edemez. 1919 Bütün ümidim gençliktedir. 1919 Bizim görüşümüz -ki halkçılıktır-kuvvetin, kudretin, egemenliğin, yönetimin doğrudan doğruya halka verilmesidir, halkın elinde bulundurulmasıdır. 1920 Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin, devlet halinde varlığı kabul olunamaz. 1920 Büyük Türk ordusu! Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz ve daha sağlam bir askere rastgelinmemiştir. 1921 Hürriyet ve istiklal benim karakterimdir. 1921 Hiçbir zafer amaç değildir. Zafer, ancak kendisinden daha büyük bir amacı elde etmek için belli başlı bir vasıtadır. 1921 Millete efendilik yoktur. Hizmet vardır. Bu millete hizmet eden onun efendisi olur. 1921 Basın milletin müşterek sesidir. Başlıbaşına bir kuvvet, bir okul, bir öncüdür. 1922 Tam bağımsızlık, ancak ekonomik bağımsızlıkla mümkündür. 1922 Yarım hazırlıkla, yarım tedbirle taarruz, hiç taarruz etmemekten daha fenadır. 1922 Bayrak bir milletin bağımsızlık alametidir. Düşmanın da olsa hürmet etmek lazımdır. 1922 Eğitim işlerinde behemahal muzaffer olmak lazımdır. Bir milletin hakiki kurtuluşu ancak bu surette olur. 1922 Her çiftçi ailesinin geçineceği ve çalışacağı toprağa sahip olması mutlaka lazımdır. Vatanın sağlam temeli ve bayındır hale getirilmesi bu esastadır. 1922 "Zamanın değişmesi ile hükümlerin değişmesi inkar olunamaz" kaidesi adalet sistemimizin temel taşıdır. 1922 Türkiye' nin gerçek efendisi, hakiki üretici olan köylüdür. O halde, herkesten daha çok refah, saadet ve servete müstehak olan köylüdür. 1922 Okulun vereceği ilim ve irfan sayesindedir ki Türk Milleti, Türk Sanatı, Ekonomisi, Türk Şiir ve Edebiyatı bütün güzellikleriyle gelişir. 1922 Okul, genç beyinlere insalığa saygıyı, millet ve ülaaae sevgiyi, bağımsızlık onurunu öğretir. 1922 Biz barış istiyoruz dediğimiz zaman tam bağımsızlık dediğimizi herkesin anlaması gerekir. 1923 Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir. 1923 Siyasi, askeri zaferler ne kadar büyük olurlarsa olsunlar, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa meydana gelen zaferler devamlı olamaz, az zamanda söner. 1923 Memleket mutlaka modern medeni ve yeni olacaktır. Bizim için bu hayat davasıdır. 1923 Yeni Türkiye Devleti temellerini süngüyle değil, süngünün de dayandığı ekonomi ile kuracaktır. Yeni Türkiye Devleti cihangir bir devlet olmayacaktır. Fakat yeni Türkiye Devleti bir ekonomi devleti olacaktır. 1923 Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki tekniğin gerektirdiği şeyleri yapmaz, itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur. 1923 Devrim yasası, eldeki yasaların üstündedir. Bizi öldürmedikçe, bizim kafalarımızdaki akımı boğmadıkça, başladığımız devrim ve yenilik bir an bile durmayacaktır. Bizden sonraki dönemlerde de böyle olacaktır. 1923 Büyük başarılar, değerli anaların yetiştirdikleri seçkin çocukların yardımıyla meydana gelir. 1923 Toplumdaki başarısızlığın sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ihmal ve kusurdan doğmaktadır. 1923 Kadınlarımız erkeklerden daha çok aydın, daha çok verimli, daha çok bilgili olmak zorundadırlar. 1923 Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır; çalışkan olmak! 1923 Bizim dinimiz, ulusumuza, değersiz, miskin ve aşağı olmayı salık vermez. Tersine Allah da, Peygamber de insanların ve ulusların onur ve şereflerini korumalarını buyuruyor. 1923 Kılıç ve saban; bu iki fatihten birincisi, ikincisine daima mağlup oldu. 1923 Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. 1923 Bu memleket dünyanın beklemediği, asla umut etmediği ayrıcalıklı bir varoluşa sahne oldu. Bu sahne en az 7 bin senelik bir Türk beşiğidir. Beşik doğanın rüzgarıyla sallandı; beşiğin içindeki çocuk doğanın yağmurlarıyla yıkandı, o çocuk doğanın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu sonra onlara alıştı; Onların oğlu oldu. Birgün o doğa çocuğu, Doğa oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu... Türk budur. YIldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir. Dünyada herşey için, medeniyet için, hayat için, başarı için, en hakiki mürşit bilimdir, fendir. 1924 Bütün dünya bilsin ki, benim için bir yandaşlık vardır: Cumhuriyet yandaşlığı, düşünsel ve toplumsal devrim yandaşlığı. Bu noktada yeni Türkiye topluluğunda, bir bireyi bunun dışında düşünmek istemiyorum. 1924 Savaş zaruri ve hayati olmalıdır. Milletin hayatı tehliaaae maruz kalmadıkça savaş bir cinayettir. 1924 Türk milletinin istidatı ve kati kararı medeniyet yolunda durmadan, yılmadan ilerlemektir. 1924 Türk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare, cumhuriyet idaresidir. 1924 Yeni kuşak, en büyük cumhuriyetçilik dersini bugünkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır. 1924 Öğretmenler! Cumhuriyet, fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli muhafızlar ister. Yeni nesli bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir. 1924 Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. 1925 Zafer "Zafer benimdir" diyebilenindir. Başarı "Başaracağım" diye başlayanın ve "Başardım" diyebilenindir. 1925 Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre malik olmak, seçtiği dinin icaplarını yapmak ve yapmamak hak ve hürriyetlerine maliktir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz. 1925 Tüketici yaşamak iyi değildir. Üretici olalım. 1925 Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkilapların amacı, Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağımıza uygun ve bütün mana ve biçimiyle uygar bir toplum haline değiştirmektir. 1925 Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca, hürriyet ve istiklale sembol olmuş bir milletiz. 1927 Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. 1927 |
22 Ocak 2012 13:28 | |
Sihir | Cevap: The world is yours* Yalan dünya degil misin Hasan ile Hüseyin'i Alan dünya degil misin Ali bindi Düldül ata Can dayanmaz bu firkata Boz Kurt ile kiyamete Kalan dünya degil misin Tanri'nin Aslan'in alan Düldül'ü daglara salan Yedi kere issiz kalan Kalan dünya degil misin Bak su k isa, bak su güze Ciger kebab oldu köze Muhammed'i bir top beze Saran dünya degil misin PIR SULTAN'im ne yatarsin Kurmus çarkini dönersin Ne konarsin. ne göçersin Kalan dünya degil misin.. |
22 Ocak 2012 00:00 | |
Sihir | Cevap: The world is yours* Ben aşkı kirli çarşaflarını yıkarken öğrendim. Her aşkın ihaneti ikram ettiğini, Seviyorum diyen gözlerinden öğrendim. Sen gözlerinin hakkını verdin, Ben yüreğimin... Sevdim, sevdim, sevdim. |
17 Ocak 2012 18:27 | |
Sihir | Cevap: The world is yours* Seninle yaşlanmak istiyorum. Seneler geçsin, sen beni bil, ben seni bileyım istiyorum. Benim olduğu kadar dostlarının, dostlarının olduğu kadar benim ol istiyorum. Nice sıkıntı ve zorluk yaşayıp anlatalım Yaşayalım kı, öğrenelim hayatı ve destek çıkmayı. Birbirimizin omuzlarında ağlamalıyız. Sen çok dertlenip, içip, arkadaşlarınla eve gelmelisin. Paylaşmalı ve beraber sıkılmalıyız. Öyle ki, yalnız sıkılmak sıkmalı bizi. Yaşayalım ki, paramız olunca sevinelim. Güzel günlerimizi, evimizde, bır şişe şarap ve pijamalarımızla kutlamalıyız. Ya da bazen dostlarla ucuz biralar içerek... Böylece yaşamalıyız işte. Sonra çocuğumuz olmalı, düşünsene, senin ve benim olan bir canlı. Geceleri ağladıkça sırayla susturmalıyız. Sen arada mızıkçılık yapmalısın. Ve ben söylenerek sıranı almalıyım. Yorgun olduğum için yemek yapmamalıyım, söylenerek yumurta kırmalısın. Hava soğukken birbirimize sıkıca sarılıp yatmalıyız. Zaman su gibi akıp giderken, herşey yaşanmış bir hayatımız olmalı. Herşeye rağmen hiç bıkmamalıyız birbirimizden. Mutlu da olsa, kötü de olsa, yaşadığımız günler bizim günlerimiz olmalı. Saçlara düşünce aklar ya da gidince aklar, çocukları güvence altına alıp gitmeli bu şehırden. Kavgasız, her sabah gürültüyle uyanılmayan, sessiz bir yere gitmeliyiz. Geceleri balkonda denizi seyredip, sandalyelerimizde sallanmalıyız. Eve gelip, benden kahve istemelisin. Çocuklar gelmeli zıyaretimize, geçmışteki hareketli günlerimizi anımsamalıyız... Öyle sevmelisin ki beni, bu yazdıklarım korkutmamalı seni. Tebessümler açtırmalı yüzünde. Bir gün bu hayatı bırakıp giderken, sadece mutluluk olmalı yüzümüzde, birbirimizi sevmenin gururu olmalı "herşeyde". CAN YÜCEL |
17 Ocak 2012 12:17 | |
Sihir | Cevap: The world is yours* [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] “Bakışmak, dokunmaya ne kadar yakın.” |
16 Ocak 2012 21:23 | |
Sihir | Cevap: The world is yours* Kendi iç zavallılığımıza karşı kullanılan en alışılmış reçete, aşktır. Çünkü gerçekten sevilen bir kişi zavallı olamaz. Çünkü bütün zayıflıkları, aşkın sihirli bakışıyla bağışlanır. |
13 Ocak 2012 11:46 | |
Sihir | Cevap: The world is yours* Ellerinizde hava, ışık ve dost sevgisi kaldıysa üzüntü çekmeyin. Tesekkür ederim ikinize de.. @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...], evet siir cok hosuma gitti duygularin insaniyiz :) |
13 Ocak 2012 11:40 | |
Ay | Cevap: The world is yours* Şurada bir sigara var, daha ötesinde de bir silah! Kendini öldüremeyen bir başkasını öldürebiliyor, hatta bazen içinde bir ölüyle senelerce dolaşabiliyor. Sen, kendini öldürebilir misin? Önce bir sigara yak, sonra bunları düşünme. |
13 Ocak 2012 11:31 | |
Düş | Üç Nokta * Üç Nokta... Ne kadar incitebilir bilirmisiniz bir insanı? Ağırdır anlamı... Ne bitirir, ne devam ettirir... Ne güldürür, ne ağlatır... Ne dinler, ne söyler... Sizi ortada bırakır, Ve çeker gider umarsızca... Sözleriniz artık anlamsızdır Gözyaşlarınız faydasız. Yalvarışlarınız sessiz. Siz ortada onsuz... Elinizde sadece üç nokta... Ne bitirilmiş bir aşk Ne devam eden bir yemin... Şanslıysanız resmi kalır duvarlarınızda... Hergün geçtiğiniz yoldaki ağaçta ismi ya da... Ve sizi uyutmayan onsuzluk hissi kalır.. Hepsini gülümseyerek sineye çeker insan... Ama ya o üç nokta??? Yarım kalışım?... Bitmemiş bir cümle gibi. Hani tüm heveslerime koyduğu gibi? Hani bittimi yani diye sorduğumda, Cevap aldığım gibi... İster aşk, ister hayat, ister yaşam, ister ölüm... Gerçekten üç nokta gibi... Bitirmeye bir adım kaldığında, Yüreksizce kaçışlar gibi... Hoşuma gitti şiirin duygu yüklü olması seninle paylaşmak istedim,umarım benim gibi seninde hoşuna gider.. |
Bu Konuda 10 fazla Cevap bulunuyor. Bütün Cevapları görmek için buraya tıklayın. |