IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Konu: Yüreğim Sızladığı Zaman.. (Hasan Hüseyin Korkmazgil) Konu Cevaplama Paneli
Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın
Boot Engelleme Sorusu
Başlık:
  
Mesajınız:
Başlık Sembolleri
Konunun başında Sembol kullanmak için aşağıdaki Listeden bir Sembol seçiniz:
 
   

Diğer Seçenekler
Diğer Seçenekler

Your browser doesn't have Flash, Silverlight or HTML5 support.


Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.

Konuya ait Cevaplar (Yeniler yukarda)
06 Ağustos 2011 05:18
Sevda
Yüreğim Sızladığı Zaman.. (Hasan Hüseyin Korkmazgil)


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Yüreğim Sızladığı Zaman..

Gece yarılarından sonra,şafaktan önce
Bilmediğim bir istasyondan,bilmediğim bir müzik geliyor kulağıma:
Uzak
vahşi
Karanlık...
Gece denizleri gibi bir müzik,
Batık gemilerli gece denizleri gibi bir müzik,
Çağırıyor,çağırıyor beni durmadan
Ve belki de işte o zaman başlıyor sızlamaya yüreğim.
Yüreğim sızladığı zaman
Duvarları banka afişli çok eski bir şehrin Cumhuriyet Caddesi'nde iki tüfek bir kelepçe,
Tüfekler garip garip
Kelepçe garip...
Öyle beter
Öyle çamur
Bir yaprak döne yuvarlana,
Bir akarsu bata çıka...
Koşuyor koşuyor bir kadın kelepçenin ardından
Ve belki de işte o zaman başlıyor sızlamaya yüreğim.
Yüreğim sızladığı zaman
Bir kara tank çıkıyor bir ağıttan,bir filmden,bir savaş romanından çıkıp yürüyor sevgilerin,özlemlerin üzerinden.
Aşkların,umutların,oyuncakların,küçük emeklerin,büyük kaygıların üzerinden geçip gidiyor.
Su gibi ilerliyor yangın
İşliyor kıtlık karanlığı
Ölüler birden bire şarkılaşıp
Virüsler bakteriler
Bütün dilleri birden konuşuyor herşey.
Çırpınıyor yerde bir damla kan
Ve belki de işte o zaman başlıyor sızlamaya yüreğim.
Yüreğim sızladığı zaman
Kör bir çeşme başında kör bir kadın geliyor gözlerimin önüne
Bütün iplikleri bütün iğnelere takıyor da
Ne iplikler bitiyor,ne de iğneler.
götürülmüş oğluna mı
kaçırılmış kızına mı
Geçen günlerine mi
Unutmuş neye ağladığını
Ağlıyor,aranıyor
Aranıyor,
Bıkmadan
Bilmeden
usanmadan.
Ve belki de işte o zaman başlıyor sızlamaya yüreğim.
Yüreğim sızladığı zaman
Ciğerlerime çekerken kötülüğü,
Ellerimle dokunurken kötülüğe,
Ayaklarıma dolaşırken kötülük,
Şu taşı şurdan alıp şuraya koymamanın pis bunaltısı geçiriyor tırnaklarını gırtlağıma.
Kokuyor işyerleri
Kokuyor günaydınlar.
Ne varsa verilmemiş,
Alınmamış ne varsa;
Edilmemiş söz,
Patlamamış öfke,
Uyutulmuş ne varsa
Ne varsa kokuyor birden bire
Ve kayıyor bir şey parmaklarımdan,
Ve belki de işte o zaman başlıyor sızlamaya yüreğim.
Yani ben dört mevsime bölerek bu yürek sızısını,
Günlere,saatlere bölerek bu yürek sızısını,
Sokağım,kentim,vatanım sanarak bu yürek sızısını,
Bir yaprağı durmadan işliyorum bu ölümsüz ağaca.
Günlere,saatlere bölerek bu yürek sızısını...

Hasan Hüseyin Korkmazgil

1927 - 1984

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı