IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

Konu: Seri Katiller * Konu Cevaplama Paneli
Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın
Boot Engelleme Sorusu
Başlık:
  
Mesajınız:
Başlık Sembolleri
Konunun başında Sembol kullanmak için aşağıdaki Listeden bir Sembol seçiniz:
 
   

Diğer Seçenekler
Diğer Seçenekler

Your browser doesn't have Flash, Silverlight or HTML5 support.


Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.

Konuya ait Cevaplar (Yeniler yukarda)
13 Ağustos 2012 23:42
Düş
Seri Katiller *

Joe Ball, öldürdüğü sevgililerini beslediği evcil timsahlara yedirirdi.

Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Seri katiller arşivi:

  • Donald Henry Gaskins 1952 sonbaharında Güney Carolina Eyalet hapishanesine atıldığında henüz 19 yaşını sürüyordu. Gaskins gardiyanların gözetiminde ürkek adımlarla loş koridorlarda ilerlerken buranın ıslahevinden çok daha ürkütücü bir yer olduğunu hissediyordu.. Burada kalan mahkumlar çok daha belalıydılar. Hücrelerde kalan bu azılı suçlular belli bir hiyerarşi içinde sıralanıyorlardı. Üst basamaklarda yer bulmanın tek yolu güçlü ve korkutucu olmaktı. Böyle bir yerde yeni bir mahkumun can güvenliğini sağlaması hiç de kolay olmadığını fark eden Donald her an bir tecavüzün beklentisi içinde ilk birkaç günü endişeyle etrafını süzerek geçirdi. Sonunda yanına yaklaşan bir mahkum “Sen Arthur’a aitsin.” dediğinde içerideki kaderi de belirlenmiş oldu.
Sonraki altı ayı Arthur adlı sapık tecavüzcünün hücresinde geçiren Donald içinde bulunduğu durumdan kurtulmanın tek yolunun güçlü görünmek olduğunu biliyordu. Bunun için de korkutucu bir şeyler yapmalıydı. Herkes ondan çekinmeli ve varlığına saygı göstermeliydi. Bunun yolunun da içerideki liderlerden birini öldürmek olduğunu kafasına koydu. Seçtiği hedef Hazel Brazell adlı iriyarı, ürkütücü bir adamdı. Emrindekiler dışındaki diğer mahkumların, hatta gardiyanların bile yanına yaklaşmaya hevesli olmadıkları bu adamı nasıl öldürebileceğini uzun uzun planladı.
En akla yatkın plan Brazell’in güvenini kazanmaktı. Mutfaktan aşırdığı yiyecekleri ona götürüyor, etrafında dolaşıyor, emirlerini yerine getirmek için can attığını belli ediyordu. Birkaç gün sonra rahatlıkla Brazell’in yanına sokulmaya başardığını fark etti. Mutfaktan yürüttüğü büyük bir bıçağı gömleğinin içine saklayan Donald Gaskins, uygun anı kolluyordu. Bir sabah Brazell’i tuvaletteyken yakaladı. Koruması kapının dışındaydı; ufak tefek Gaskins’ten şüphelenmeye gerek görmediğinden içeri girmesine izin vermişti. Brazell’e önemli bir şey anlatacağını, kimsenin duymaması gerektiğini söyleyen Donald adama yaklaştı, elini gömleğinin içine sokup bıçağını çıkarttı ve hiç tereddüt etmeden koca adamın gırtlağını kesti. Sonra soğukkanlılıkla dışarı çıktı, korumaya gardiyanlar gelmeden hemen uzaklaşmasını, Brazell’i öldürdüğünü söyledi ve koşarak hücresine döndü.
Yıllar sonra kaleme aldığı özyaşamöyküsü “Final Truth-Son Gerçek”te Gaskins bu olayı ne kadar soğukkanlılıkla gerçekleştirmiş olduğuna hala hayret ettiğini yazacaktı.


  • "Çocuğu ben kestim"
Geçen yıl ABD’nin New York kentindeki Brooklyn semtinde sokakta rastladığı kendisi gibi Yahudi olan 8 yaşındaki erkek çocuğu Leiby Kletzky’yi kaçırıp boğduktan sonra parçalara ayıran Levi Aron ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
İdam cezasından kurtulmak için itiraf hakkını kullanan Brooklyn Kasabı, “Çocuğu evime çağırdım. Önce ton balıklı sandviç yaptım sonra boğdum. Bıçakla iki bacağını, başını, kollarını kesip hepsini ayrı çöp kutularına attım” dedi.


  • Sapık tarikat ifşa oldu.

Hiç bir şekilde 12 yıl boyunca gün yüzü görmeyen 12 yıldır yeraltında yaşayan 70 kişi ortaya çıktı

Rusya'ya bağlı Tataristan Cumhuriyeti'nde, sapık bir tarikatın mensubu olan 20'si çocuk 70 kişinin 10 yıldan fazla bir süredir yeraltında oluşturdukları sığınakta yaşadıkları tespit edildi. Çocukların birçoğunun yer altında doğduğu ve bugüne kadar da gün ışığı görmedikleri belirtiliyor.

Rusya savcılığının bir ihbarı değerlendirerek yaptığı operasyon sonunda bulunan sapık tarikat üyelerinin, kendisini peygamber olarak ilan eden Fayzrahman Satarov'un (83) önerisi ile yer altında yaşamaya başladıkları kaydedildi. Devlet televizyonu Vesti'de yer alan habere göre Satarov, 1990'lı yıllarda kendisini peygamber ve sığınağını da "İslam Devleti" olarak ilan etti. Bir binanın bodrum katından aşağıya doğru kazılarak 8 katlı bir sığınak oluşturuldu. Tarikat üyeleri burada Satarov'un eserlerini okuyordu.

Görünüşte 3 katlı bir bina olan sığınağın bodrum katlarında 6 metrekarelik 30 ayrı odanın olduğu belirlendi. 2000'de dünya ile bağlantılarını kesen tarikat üyelerinin dışarı çıkmamaları ve diğer insanlarla görüşmemeleri isteniyor. Sığınakta bulunan tek radyoyu ise sadece Satarov dinleyebiliyor. Rusya başsavcılığı sapık tarikatla ilgili hukuki süreç başlattı. Üyelerinin sağlık yardımı ya da eğitim almasını engellemek gibi hukuk dışı fiiliyatların devam etmesi durumunda tarikatın kapatılacağı ifade edildi.


Bazı çocuklara kötü muamele yapıldığı şüphesi olmasına karşın polis herhangi bir tutuklama yapmadı. Mahkemenin çocuklara kötü muamele konusunda kararı bekleniyor. Satarov, hukuk dışı inşaat yapma ve kendi eliyle kanun oluşturma suçlarından yargılanacak. Kurban çocukların uzun süreli psikolojik destek almaları gerektiğini ifade eden Rusya Çocuk Hakları Ombudsmanı Pavel Astahov, "Maalesef örgüt üyesi anne ve babaların da çocukları ile tekrar buluşmadan önce tedavi olmaları gerekiyor" açıklamasını yaptı.

  • Sokaklarda dolaşarak parayla seks yapanları,serserileri ve evden kaçanları araştıran Gacy ( bazen onlara sivil bir polis olduğunu söyleyerek arabasına binmelerini sağlıyordu) , onları evine getiriyordu.Burada onları kelepçeliyor ve yavaş yavaş boğmadan önce saatlerce süren tecavüzlere ve işkencelere tabi tutuyordu.cesetlerini evin altındaki boşluğa atıyordu.

1978'de son olarak iş arkadaşlarına iş başvurusu için Gacy adında birine gideceğini söyleyen genç bir erkek ortadan kaybolduğunda polis,gözünü toplumda etkin bir yeri olan bir müteahhide dikti: GACY..

Gacy'nin geçmişini araştıran polis,onun daha önce işlemiş olduğu seks suçlarını ortaya çıkardı.evinin altındaki berbat kokan çamur tabakasının içinde 27 kurbanın çürüyen cesetleri bulundu.Gacy,iki cesedi bahçesinde başka bir yere gömmüş,dört tanesini de yakındaki nehre atmıştı böylece kurbanlarının sayısı 33 e çıkıyordu.

  • Söylentiye göre SAM BEANE , çiftçilikten bıkarak yok kesmeye başlayan, 15. yy. da yaşamış bir İskoç köylüsüydü.kendisi gibi katı ve sevimsiz biri olan nikahsız eşiyle Galloway sahilinde bir mağarada yaşayıp çocuk sahibi oldular.sonunda ensest ilişkilerle 48 kişiye ulaşan aile fertleri geçimlerini tehlikeden habersiz yolculara saldırıp onların etini yiyerek ,artanları da deniz suyunda tuzlayıp saklayarak yaşamaya başladılar.

bu ölümcül ailenin kurbanlarının kaç kişi olduğu tam olarak bilinmemekle birlikte ,tahmini rakam bine kadar çıkmaktadır.bölge halkı için bu kayıplar bir muammaydı.önce bunları insan eti yiyen bir kurt sürüsü sandılar.ve ya doğa üstü bir yaratık ancak gerçek en sonunda,köy panayırından dönen bir karı kocanın barbar Beanelein saldırıya uğramasıyla gün ışığına çıktı beaneler kadının boğazını kesip ziyafete başlamışlardı ki bu akıl almaz sahnenin üstüne gelip olaya tanık olan ikinci bir grup hemen yetkililere haber verdi.çok geçmeden kral James ,Galloway sahiline 400 askeriyle geldi ve duvarları insan vücutlarının parçalarıyla süslü kelimelerle anlatılamayacak dehşetteki Beane inini keşfetti.tüm aile yakılarak idam edildi;erkekler yavaş yavaş işkenceyle öldürülürken,kadınlar kazıklara bağlanıp diri diri yakıldılar.

  • Thedore Durrant,yüzyılın en en şeytani katillerinden biri olarak ülke çapında ün kazanmıştır.hala ebeveynleriyle birlikte yaşayan,zeki ve düzgün görünümlü 23 yaşındaki bir genç olan Durrant ,genç Amerikan erkeğinin en güzel örneklerinden biri olarak gösterilebilirdi;tıp okuyordu ,kilise okulunda pazar ayinlerine katılıyordu ve ders veriyordu ve California mili kuvvetlerinin muhabere birliğindendi.ayrıca çok yakışıklıydı da ; uzun boylu ,ince atletik ve düzgün ,adeta kadınsı hatları olan bir gençti.kadınlar onu dayanılmaz buluyorlardı.3 Nisan 1985'te Durrant,genç kadın arkadaşlarından birini kiliseye getirdi,onu boğdu,cesedine tecavüz etti ve çan kulesine sakladı.9 gün sonra sırasıyla 3 diğer genç kadına da aynı olağan cinayetini tekrarladı. Durrent kısa sürede ÇAN KULESİ İBLİSİ olarak ün saldı.yakalandı,idam edildi.halkın öfkesi durranta o kadar yoğunduki San Francisco'daki hiçbir mezarlık onu gömmeyi kabul etmedi en sonunda ebeveynleri bedeninin yakılmak üzere Los Angeles'a götürmek zorunda kaldılar.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Fish'in röntgen filmi

Doktorun yaptığı röntgen muayenesi sonucunda o bölgede 29 iğne bulununca, şüpheler ortadan kalktı. 25 yaşından itibaren halüsinasyon ve hayaller görmeye başlamış.

"İsa ve meleklerini gördüğünü sanıyordu. Kendini dini hayallere kaptırmıştı. Günahlardan ve yaptığı haksızlıklardan arınmak için, acı çekmesi gerektiğine, kendini cezalandırması gerektiğine ve insan kurban etmesi gerektiğine inanıyordu. Kendi cümlelerini, incilden cümlelerle birleştirip, sonu gelmeyen alıntılarla kendini haklı çıkartmaya çalışıyordu. Fish tanrının ondan işkence etmesini ve erkek çocuklarını iğdiş etmesini beklediğine inanıyordu, ve bunu da birçok çocuğa yapmıştı." Wertham, Fish Billy Gaffney'in vücüduna yaptıklarını anlattıkça, hayrete düsüyordu. "Yaptıklarını her ayrıntısına kadar anlattığı sıradaki akli durumu kendine özgü ve tuhaf bir karışımdı. Olayları sıradan birşeymiş gibi anlatıyordu, sanki bir ev kadınının yemek tarifi vermesi gibi... Ama yüz ifadesi ve ses tonu bir nevi tatmin olma ve kendinden geçme yansıtıyordu. Kendime şunu dedim: Tıbbi veya adli delilik sınırlarını nereye koyarsanız koyun, bu adam onların çok ötesinde."





  • Kadınlara olan saplantısı başka boyutlara dönüşüyordu. Hem onlarla olmayı istiyor hem de nefret ediyordu. Özellikle de kendisine değer vermeyen, tersleyen kadınları takıntı haline getiriyor; giderek artan bir öfkeyle bu kadınlara neler yapacağına dair kafasında planlar kuruyordu.

1969 Eylülünde sahildeki otoyolda dolaşırken bir otostopçu kıza rastladı. Genç ve güzel sarışın Charleston’a gitmek istiyordu. Donald’ın arabasına bindi ve hareket ettiler. Donald kıza birlikte olmayı teklif etmekte gecikmedi. Ancak kızın hiç de böyle bir niyeti yoktu, adama biraz da küçümseyerek gülünce Gaskins’in tepesi attı. Kızı dövmeye başladı. Öfkesi giderek artıyordu, kızın çığlıklarına yalvarmalarına aldırmadan arabayı durdurup bayıltıncaya kadar dövdü.

Sonra vakit geçirmeden arabayı tenha bir dağ yoluna sürdü.Issız bir bataklığın kenarında arabadan indiler, burada kendine gelmekte olan kıza defalarca tecavüz etti. Yanındaki bıçakla kızın vücudunun çeşitli yerlerini kesiyor, kanını akıttıkça daha da tahrik oluyordu. Talihsiz kız kurtulma ümidinin kalmadığını anlamıştı, yine de çaresizce kaçmak istedi, ayaklarının üzerine güçlükle kalktı ancak değil koşmak, yürüyecek hali bile yoktu.

Donald Gaskins alaycı bakışlarla kurbanının çabasını izliyordu, bu defa alay etme sırası kendindeydi. Ağır hareketlerle kıza yaklaştı, saçlarından çekerek kendine döndürdü ve bataklığa doğru sürüklemeye başladı. Kızın kafasını çamurlu suya daldırdı ve çırpınarak boğulmasını büyük bir keyifle izledi. Kızın çıplak cesedini kafası çamurların içinde kalacak biçimde bıraktı ve arabasına binerek oradan uzaklaştı. Bu dehşet verici eylemden o kadar zevk almıştı ki, bundan sonraki haftalarda benzer “heyecanlar” yaşamak için otoyolda ve yan yollarda dolaşıyor, bir yandan kurban ararken öte yandan da kimselere görünmeden kurbanlarını götürmesi olası kuytu, ıssız yerleri aklında tutuyordu. 1969 yıl sonuna dek iki genç kızı daha benzer yöntemlerle katletti.
Donald Henry Gaskins




Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı