IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Konu: Başak Saçlı Kız Konu Cevaplama Paneli
Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın
Boot Engelleme Sorusu
Başlık:
  
Mesajınız:
Başlık Sembolleri
Konunun başında Sembol kullanmak için aşağıdaki Listeden bir Sembol seçiniz:
 
   

Diğer Seçenekler
Diğer Seçenekler

Your browser doesn't have Flash, Silverlight or HTML5 support.


Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.

Konuya ait Cevaplar (Yeniler yukarda)
18 Ekim 2012 14:06
Liaaa
Başak Saçlı Kız

Başak Saçlı Kız
- Bir genç kızın aşkla tanışması -

Dervişe Kutlu
Başak saçlı kız aşkla ilk kez tanıştığında bahara doğmuş gibi hisseder kendini, ardından aşk yoğunlaştıkça bir yangın hissetmeye başlar içinde ve nedenini bir türlü anlayamaz...

Usulca uyanıyor güneş, rüzgâr esiyor, ağaçlar gülümseyerek başlarını sallıyor… Güzel kız bembeyaz örtüler arasında mışıl mışıl uyuyor. Eflatun odasının menekşe perdeleri güneşi içeri davet ederken rüzgâr salınarak pencereden odaya giriyor. Güzel kız uyuyor. Rüzgâr saçlarını okşuyor. Güneş yüzüne dokunuyor. Genç kız baharı soluyor nefes nefes, kuşlar cömertçe rüyasına uçuyor. Tebessüm ediyor; derinleşiyor uykusu... Görüyor… Sımsıcak bahar havası rüzgârla kucaklaşmış her nasılsa, kardeş kardeş dolaşıyorlar. Genç kızın bedeninde bir sıcaklık, bir serinlik…
Perdeler gölgeler ülkesinden ayrılıyor, çekiliyorlar saygıyla; dışarıdan başak sesleri geliyor… Başaklar hoyrat değil, başaklar suskun değil… Dokunuyorlar parmak uçlarıyla, okşuyorlar; seviyorlar. Başaklar, uçuşuyorlar; pencereyi aşıp genç kızın yatağına ulaşıyorlar; genç kız, başak saçlı kız oluyor… Perdeler kapanıyor. Rüzgâr günaydınlaşıp fırtına ülkesine dönüyor; perdeler gölge ülkesine; güneş yükseliyor; tepelere gidiyor. Başaklar zamanın içinde donuyorlar. Menekşe perdeli eflatun oda renk değiştiriyor. Başak saçlı kız, kuşların terk-i rüyasıyla uykuya küsüyor; uyanıyor…
*
Başak saçları güneşin ışıklarıyla yanmaya başlıyor. Genç kız bir sıcaklık, bir yangın hissediyor bedeninde. Ateş bedenini geçip ruhunu yakalıyor. Yanıyor… Gittikçe çoğalan yangının içinde eridiğini hissediyor. Oysa birkaç saniye önce rüyasında dahi bir serinlik hüküm sürüyordu. Genç kız ruhundan gelen derin sızıyla haykırıyor:
“Bu gördüğüm hayat değil, bu yaşadığım rüya değil. Başakların sevişleri yok, rüzgârın okşayışları, güneşin ışığı yok… Başak saçlı kız olmadı aslında… Başak saçlı kız yok… Perdeler kapanıyor. Başak saçlı kız fırtına ülkesine dönüyor; başaklar altın ülkesine… Eflatun perdeler yok. Duvarda posterler sadece…
Saçlarıma bakıyorum, kızıl. Gözlerime bakıyorum elâ. Etrafıma bakıyorum gri. Bu ben değilim. Bu hayatım değil. Sarı sarı salınmalıydım, mavi mavi bakınmalıydım, güller açmalıydı yanaklarımdan; ben periler diyârında olmalıydım. Ve uyandım rüyamdan. Artık gördüğüm kendi rüyam bile değil. Düşlediğim kendi düşlerim, değil.
Uyumalıyım… Başak saçlı güzel kız olmalıyım. Güneş doğarken değişmemeli bu rüya. Değişen bu yürek olmamalı. Hayatın yükü yüklenmemeli; kızıl saçlarım solmamalı. Yaşlar akmamalı anlamsızca. Uyumalıyım…”
*
Başak saçlı kız, güneş saçlı kız oluyor. Anlamıyor nedenini. Güneş yüreğini gittikçe kavuruyor. Yangın ruhunu lime lime ediyor. Yavaş yavaş eriyor sarılar, her taraf kan oluyor. Kırmızılar doluşuyor. Kızıl saçlı kıza dönüşüyor, kızıl saçları soluyor. Anlamıyor. Sadece yanıyor…

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı