28 Haziran 2013 18:12 | |
Ecrin | Cevap: Çorum U Uçgur : Lastik Uğullemek : Uyuması için sallamak. Bebek uğullemek. Uğunmek : Aşırı derecede ağlayarak kendinden geçmek. Bebek uğundu. Uğütmek : Değirmende un veya zavar (hayvan yemi) yaptırma olayına denir. Urba : Elbise, giyecek. Ürelûn : Geçen gün. Üflük: Islık. Üzüm şiresi : Üzümün suyuna denir. V Verep : Yama. Vid vid : Tavuğu yeme çağırma seslenmesidir. Y Yağınlı : Vücudun sağ, sol kısımları. Yan : Yuvalama. Yavan ekmeğ : Köy, yufka ekmeği. Yarma : Kırılmış buğday. Yelikmek : Hızlanmak,yel gibi hızlı koşmak. Yılbırt yılbırt : Kesik kesik Yılmık : Tarlanın tırmıklanmasıyla, oluşan zavacıklara denir. Tava bak. Yiğin : Sık. Yumak dökmek: Ekmek etmek. Yumurta böddürmesi: Yumurta kaynatması, haşlanması. Yuvalama : Evlerin çatı kısmı için kullanılan, kalın ağaç malzemesidir. Yüklük : Yatak, yorganların katlı bir vaziyette, üst üste dizilmiş vaziyette evin bir köşesinde bulunmasına verilen ad. Z Zaan : Tabak. Zahdi : Zaten. Zavar : Hayvan yemi. Genelde arpanın değirmende uğudülmesile hazırlanan yemi ifade eder. İneklere zavar uğuttüm. Zavzı : Bağ bahçedeki yetişenlere denir. Zerzelemek : Kilitlemek. Zevzeklenmek: Gevezelenmek. Zıbın : Eski giyim, üçetek. Zırta : Zibidi. Zırtapoz : Zibidi. Zırto: Zibidi. Zor etmek : Zorlamak, işi yokuşa sürmek. Zoba : Soba. Zobu : İri, güçlü ve hantal. Zorunsamak : Erinmek. Zova : Ekinin tırbanla biçildikten sonraki oluşan bölümlerine denir. Zöfür : Sahur. Zust : Sus. |
28 Haziran 2013 18:11 | |
Ecrin | Cevap: Çorum T Tabak olmak : Aksamak. İnek gibi hayvanların ayaklarındaki hastalık. Tandır : Köy ekmeğinin yapıldığı yer. Taşırgamak : Yaralanmak, şişmek. İneklerin ayağının şişmesi. Tavatır : İyi, ıslak. Taylamak : Paylamak. Tehne : Tenha. Tekne : Ekmek tahtası. Temek : Dam (ahır) penceresi. Teslik : Hayvan pisliğinin, tezeğin atıldığı yer. Tezek : Mal, davar dışkısı. Tıngırdak : Mal, davarın boynuna takılan zil. Tırban daşı : Tırpanı keskinleştirmek için kullanılan iyedir. Tırlamak : Delirmek. Tısga : Zayıf. Tokaç : Kadınların çamaşır yıkarken kullandıkları, çamaşır düğme aracı. Toktir: Doktor. Tonnet : Çocukların tahta ve bilyeden yaparak sürdükleri çocuk oyuncağı. Toplu : Pencere. Tortullu : Mobilet. Töllek : Ötürük. Tumman : Don, pijama. |
28 Haziran 2013 18:11 | |
Ecrin | Cevap: Çorum S ,Ş Sahu : Çeket. Saç : Tandırda, üstünde ekmek yapılan araç. San : Tadı bozuk. Bitkilerin hastalanması. Sap : Mahsulün biçilmesinden ve hasatından sonra geriye kalan kısım. Sarma : Yaprak dolması. Savak : Aklı başında olmayan, salak. Savmak : Atlatmak, geçirmek. Bu sene çok düğün savdık. Savsak : Saf yapılı, aptal kişilere denir. Saymı : Sahi mi. Seartmek : Koşmak. Sede : Sadece Seki : Sedir. Seklem : Eşşek gibi yük hayvanlarının üzerine çuvalları yüklemek. Sele : Büyük metal leğen. Ekin selesi. Seten : Yarma bulgur yapımı için, Lağtaşı etrafında atların koşturulduğu yer. Sıfra : Sofra. Sinmek : Pusmak. Similik : Hareketlerinde yavaş, pasif, uyuşuk. Sivitlemek : Sıyırmak. Meyveyi dalından ayıklamak, sıyırmak. İğde sivitlemek. Sohamires : İstenmedik şeyler için kullanılır. Get sahamires şeytanmısın ne. Soku : Seten Somsuk : Sıkı yumruk. Somun ekmeği: Fırın Ekmeği. Sulukluk : Eski evlerde bulunan, banyo yapılan yer. Sumay : Sima. Susa : Yol. Şamşırtmak : Şaşırtmak. Şaplak : Şamar. Şartolsun gu : Yemin olsun ki. Şınavat: Üzümlerin ezilerek suyunun çıkarıldığın, ağaçtan yapılmış alet. |
28 Haziran 2013 18:11 | |
Ecrin | Cevap: Çorum P Pala : Minder. Parsı: Ufak tahta. Pelver : Salça. Peşgir : Havlu. Pısırık : Uyuşuk. Parsumak : Çörümeye yüz tutmuş, göynümüş bak. Poyrek : Böbrek. Pöçük : Koyunun kuyruk kısmı. Pörçük : Çok, sık. Pür : Çam yaprağına denir. R Ramık : Römork |
28 Haziran 2013 18:11 | |
Ecrin | Cevap: Çorum Ö Öcbe : Cibelik, şımarık. Öğürsemek : İneklerin gizanlığı. (bak. gızan) Öllük : Bir çeşit toprak çeşidir. Kadınlar doğum yapınca ve çocuklar sıcak öllük toprağına yatırılır. Öndere : Öküzleri koşturmaya yarayan ucu sivri çubuk. Örme : Sicim, halat. Ösâd : O saat, hemen. Örtü : eşarp Öteberi : Giyecek, yiyecek, içecek gibi şeyleri kapsar. Öteberi aldım. Ötürük : İsal. |
28 Haziran 2013 18:10 | |
Ecrin | Cevap: Çorum O Ofâd : O vakit. Ohla : Oklava. Hamur açmaya yarayan alet. Okgel : Çocukların oynadığı çizgi oyunu. Oluk : Çeşmenin önüne taş, beton, ağaç gibi maddelerden yapılan ve suyun birikmesinin sağlandığı bir yapıdır. Orak : Harman |
28 Haziran 2013 18:01 | |
Ecrin | Cevap: Çorum N Nacak : Balta. Nahıt : Ne vakit. Nalet : Lanet. Namıssız : Namussuz. Naşşa : Nasıl. Neader : Ne kadar. Neaptin : Ne yaptın. Nedi : Neden. Nefad : Ne vakit. Nirden : Nereden. Niyaman : Ne yaman Nodul : Önderenin küçüğü bak. Eskilerde kullanılır. Noldun : Ne oldun. |
28 Haziran 2013 18:01 | |
Ecrin | Cevap: Çorum M Mala : İnşaatta sıvada kullanılan alet. Malama : Patos tıkandığı zaman altına biriken saman ve dene karışımı. Mamir : Zorlu, sağlam. Mayıflanmak : Oyalanmak. Mayıs : Tezek. Mayışmak : Çok yemek, sıcak ve zevkten gevşemek. Mazarat : Yaramaz. Mazı boyun : Kalın boyun. Metemali : Yaramaz. Merzuvan : Merdiven. Mezmendirek: Mazı boyun. Mocurtas : Büyük taş. Motur : Traktör. |
28 Haziran 2013 18:00 | |
Ecrin | Cevap: Çorum L Leylak parası : Ufacık yuvarlak renkli taşlara verilen ad. Lılagalmak : Kendinden geçmek, bayılmak. Looğubu : Çok ağır. Loğtaşı : Ağır taş. Seten taşıdır. Atın bu taşı döndürmesiyle buğday kırılarak yarma haline gelir. |
28 Haziran 2013 18:00 | |
Ecrin | Cevap: Çorum K Kanatlı : Evin avlusunun dış, büyük kapısı. Kâse : Bardak. Kekinmek : Zorlamak. Kelle : Bir şeyin üst başı. Mısır kellesi, ekin kellesi. Kendir : Kalın ip. Kerme : Tezek. Keskenmek : Vurmaya çalışmak. Kıl çul : Keçi gibi hayvanların kılından yapılan kilim. Kırklık : Koyun kırkılmasında kullanılan alet. Kile : Tahıl ölçmede kullanılan birim. Kirbikli zân : Bir çeşit tabak. Kirkit : Eskiden, çul dokumalarında ipleri sıkıştırmaya yarayan alet. Kirman : Koyun yününden yapmaya yarayan alet. Komüş : Manda Kop : Koş. Koşma : İki yuvalama arasının duvara değdiği yer. Koya : Güya. Kösa : Ateş. Köskürağ : Köz küreği. Aynı mananda süpürgeyle çöp küreği olarak da kullanılır. Kötülemek : Zayıflamak, hastalanmak. Kunde : Günde. Kürümek : İtelemek, temizlemek. Dam (ahır) kürümek. Küskü : Bir nevi kaldıraç. Genelde sağlam ağaç küsküler kullanılır. |
Bu Konuda 10 fazla Cevap bulunuyor. Bütün Cevapları görmek için buraya tıklayın. |