IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

Konu: Bir Kızıldere'li Hikayesi Konu Cevaplama Paneli
Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın
Boot Engelleme Sorusu
Başlık:
  
Mesajınız:
Başlık Sembolleri
Konunun başında Sembol kullanmak için aşağıdaki Listeden bir Sembol seçiniz:
 
   

Diğer Seçenekler
Diğer Seçenekler

Your browser doesn't have Flash, Silverlight or HTML5 support.


Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.

Konuya ait Cevaplar (Yeniler yukarda)
05 Eylül 2013 22:27
tiNa
Bir Kızıldere'li Hikayesi

1957 yılında Amerika’nın güneyine araştırma yapmak üzere üs kuran Nasa’yı birgün küçük bir kızılderili çoçuk farkeder ve koşa koşa epeyce uzakta bulunan kamplarına gidip Büyükbabasına haber verir.

-Büyükbaba beyaz adamlar gelmiş aşağıdaki vadide gördüm… Çok kalabalıklar ve birşeyler yapıyorlar.

Yaşlı kızılderili homurdanmaya başlar belli ki epeyce sinirlenmiştir.

-Onlarla konuştun mu?

-Hayır beni görmediler. Ben büyük tepenin üzerinden onları izledim.

-O zaman yarın yanlarına git ve orada ne aradıklarını sor.

Küçük kızılderili ertesi sabah yola koyulur. Üsse varır ve beyaz adamlardan birinin yanına gidip;

-Burada ne yapıyorsunuz? diye sorar

Beyaz adamlardan birkaçı küçük kızılderilinin basını okşarlarlar ona gülümserler ve;

-Hani geceleri gökyüzünde parlayan birşey var ya biz buradan onu seyrediyoruz.


-Ay’ımı?! peki ama neden?

Adamlar küçük çocuğun sorusunu yine gülümseyerek yanıtlarlar.

-İleride… çok yıllar sonra buradan oraya insanları götürebilmek ve orada yeni bir hayat kurabilmek için… Anladın mı?

Küçük kızılderili şaşkınlığını gizlemeye çalışarak “Anladım” der ve koşa koşa uzaklaşır.

Öyle hızlı koşmuştur ki kampa geldiğinde konuşamaz haldedir. Hemen büyükbabasının yanına gider ve kendisine söylenenleri bir bir anlatır. Yaşlı kızılderili torununun anlattıklarını dinledikten sonra iyice sinirlenir bağırıp çağırmaya başlar.
Ertesi sabah yine torununu yanına çağırır hayvan derisi üzerine kızgın bir çubukla ve kendi lisanınca yazdığı not u torununa uzatarak der ki;

-Bunu al beyaz adamlara götür ve onlara de ki;
” Bunu büyükbabam gönderdi… Oraya yani ay a gittiğinizde bunu oradakilere verecekmişsiniz”

Küçük kızılderili kendisine söyleneni aynen yapar. Üs deki beyaz adamlardan birine notu verir Büyükbabasının söylediklerini de iletir ve yine koşaradım uzaklaşır.


Üs çalışanları belli bölümleri yakılmış deri parçasına bakıp bakıp saatlerce gülerler.
Ancak aradan bir kaç gün geçtikten sonra yaşlı kızılderilinin o notla sözde ayda yaşayanlara nasıl bir mesaj iletmek istediğini merak etmeye başlarlar. Bu merak günden güne öylesine büyür ki bir tercüman çağırmaya karar verirler.
Tercüman geldiğinde herkes bir araya toplanır ve merakla beklemeye başlarlar. Bu arada gülüşmeler hala ara ara devam etmektedir.
Tercüman deri parçasını eline alır okur ve ağlamaya başlar. Herkes şaşkındır gülüşmeler yerini iyiden iyiye meraka bırakmıştır.
Tercüman yaşlı gözlerini kalabalığa çevirir ve der ki;

-Not aynen şöyle;
“Bu adamlara dikkat edin elinizden topraklarınızı almaya geliyorlar!”




Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı