IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

Konu: Sosyalleşin, sosyal fobinizi yenin! Konu Cevaplama Paneli
Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın
Boot Engelleme Sorusu
Başlık:
  
Mesajınız:
Başlık Sembolleri
Konunun başında Sembol kullanmak için aşağıdaki Listeden bir Sembol seçiniz:
 
   

Diğer Seçenekler
Diğer Seçenekler

Your browser doesn't have Flash, Silverlight or HTML5 support.


Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.

Konuya ait Cevaplar (Yeniler yukarda)
06 Şubat 2015 05:15
Cappy
Sosyalleşin, sosyal fobinizi yenin!

Topluluk önünde konuşma yapmak fikri bile paniğe kapılmanıza mı neden oluyor? İletişim ağınızı genişletmenizin önündeki en büyük engel sosyal ortamlara girememeniz mi? Üzerinizde sürekli meraklı gözler olduğu duygusu sizi telaşlara mı sevk ediyor? O zaman sosyal fobilerinizle yüzleşmenin vakti gelmiş demektir…
Sosyal fobinin iş ve özel hayata etkileri
Psikiyatri Uzmanı Dr. Meltem İlter, toplumsal ortamlarda kişinin başkaları tarafından alay edileceği ve yargılanacağı düşünceleri eşliğinde yoğun kaygı yaşamasına neden olan sosyal fobinin neden olduğu sonuçları ve bu soruna dair çözüm önerilerini açıkladı.
Sosyal fobinin, toplumsal ortamlarda kişinin mahcup ya da rezil olacağı, başkaları tarafından alay edileceği ve yargılanacağı düşünceleri eşliğinde yoğun kaygı yaşaması durumu olduğunu belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Meltem İlter, sosyal fobi: "Utangaçlıktan daha aşırı bir durumdur ve neden olduğu sonuçlar bakımından tahmin edilenden daha ciddi bir bozukluktur." dedi.
Dr. Meltem İlter'e göre sosyal fobi, tekrarlayıcı, sosyal ve mesleki anlamda performans kaybına yol açıyor ve bu sebeple kişilerin yaşam kalitelerini azaltıyor. Bu durumu bir hastalık ve rahatsızlık olarak niteleyen İlter, durumun beraberinde alkol madde kullanımını ve depresyonu getirdiğini ifade ediyor.
İlter'e göre, sosyal fobik kişiler başkalarıyla etkileşimde bulunmalarını gerektiren durumlardan ya da bir eylemi başkalarının yanında yapmaktan korkar ve kaçınırlar. Korktuğu durumla karşılaşması gerektiğinde ya da aniden böyle bir durum ortaya çıktığında yoğun kaygı yaşarlar ve çeşitli bedensel belirtiler; çoğunlukla terleme, titreme, yüz kızarması, ağız kuruluğu, çarpıntı şeklinde belirtiler ortaya çıkarırlar. Ve yaklaşmakta olan toplumsal bir olaydan, örneğin katılım gerektiren gereken bir toplantıdan haftalar önce kaygılanmaya başlayabilirler.
Sosyal fobide görülen tipik korkuların; topluluk önünde konuşmak, yabancı kişilerle tanışmak-karşılaşmak, toplum içinde yemek yemek, küçük grup etkinliklerinde yer almak, partilere gitmek, başkaları tarafından izlenirken yazı yazmak ya da çalışmak, topluluk önünde müzik aleti çalmak gibi performans gerektiren durumlarda bulunmak, otorite ile karşılaşmak, yetkili birisi ile konuşmak şeklinde sıralandığının altını çizen İlter, sosyal fobiye eşlik eden özelliklerden bazılarının da eleştirilmeye, reddedilmeye karşı aşırı duyarlılık, haklarını savunamama, benlik saygısında düşüklük gibi kişilik özellikleriyle bağlantılı olabileceğini belirtiyor.
İlter, çalışmalarda sosyal fobinin kadınlarda daha sık görüldüğü gözlemlense de kliniğe başvuranların daha çok erkekler olduğu ifade ederek, Türkiye gibi toplumlarda halen erkeklerin daha aktif iş hayatı ve daha rekabetçi ortamlarda bulunmalarının tedavi başvurularını arttırdığının düşünüldüğünü belirtiyor.
Sosyal fobinin altında biyolojik ve çevresel birden fazla sebep yattığını; ailenin çocuk yetiştirme tarzı, ebeveyn-çocuk ilişkisi, aile içinde sosyal ortamlara katılımın azlığı, duygusal olarak reddedici ve aşırı korumacı anne-baba, çocuklukta yaşanan olumsuz, travmatik sosyal olaylar sosyal fobi gelişmesini etkileyen faktörler olduğunu belirten İlter, iş ve özel hayata dair önerilerini şu şekilde sıralıyor.
1. Sosyal fobi ile ilgili şikayetler fark edildiğinde tedavi için başvurulmalıdır. Çünkü sosyal fobi, doğru tedaviyle tamamen iyileştirilebilir bir rahatsızlıktır. En etkili tedavi bilişsel-davranışçı terapilerdir. Gerektiğinde ilaç tedavisi de eklenebilir.
2. Kişinin rahatsızlığıyla ilgili bilgi alması ve araştırması hem duygularını anlamasına hem de sorunlarıyla baş etmesine yardımcı olacaktır.
3. Kişinin işyerinde kaygı uyandıran durumları belirlemesi ve yaşadığı kaygıyı tanıması önemlidir. Kişiler bu düşünceleri tanımakla onları değiştirmeye yönelik önemli bir adım atmış olurlar.
4. Sosyal ortamlardan kaçınma, sorunun sürmesine ve yoğunlaşmasına yol açacağından, kişi en kolay yapabileceklerinden başlayarak, işyeri ve iş dışında sosyal ortamlara girmeye çalışmalıdır.
5. Kişi, ruhsal ve fiziksel stresle baş etmek için fiziksel aktivitelerde bulunmalı ve spor yapmalıdır. Nefes egzersizleri, gevşeme teknikleri, yoga gibi anksiyete azaltıcı yöntemleri öğrenmek ve uygulamak sürece yardımcı olabilir.
6. Çay, kahve ya da kolalı içecekler gibi uyarıcı maddelerin aşırı tüketiminden kaçınılmalıdır.
7. Alkollü içeceklerden ya da kontrolsüz sakinleştirici tarzda ilaç kullanımından uzak durulmalıdır. Kaygıyı yatıştırmak için alkol almak veya kontrolsüz ilaç kullanmak bağımlılığa yol açabilir.

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı