IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Konu: Osman Efendi Konu Cevaplama Paneli
Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın
Boot Engelleme Sorusu
Başlık:
  
Mesajınız:
Başlık Sembolleri
Konunun başında Sembol kullanmak için aşağıdaki Listeden bir Sembol seçiniz:
 
   

Diğer Seçenekler
Diğer Seçenekler

Your browser doesn't have Flash, Silverlight or HTML5 support.


Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.

Konuya ait Cevaplar (Yeniler yukarda)
07 Mart 2020 19:23
yeSa
Osman Efendi

Osman Efendi bir sabah müthiş bir baş ağrısıyla uyanır.
İlaç alır, geçmez. Bir iki gün bekler, ağrı devam eder.
Doktor çağrılır. Doktor muayene eder, ağrı kesiciler verir,*
gider. Lakin Osman Efendinin baş ağrısı artarak sürer.
Üstüne üstlük baş ağrısı yanı sıra gözleri de yaşarmaya baslar.
Başka doktorlar çağrılır... Osman Efendi Uşak'ın ileri*
gelenlerindendir, ağrıyı kesene servet vaat eder.
Doktorların hiçbiri ağrıyı durduramadığı gibi sebebini de*
bulamaz. Ev halkı birbirine karışır, baş ağrısından geceleri*
uyuyamayan Osman Efendiyi İstanbul'a götürmeye karar verirler.*
İstanbul'da en iyi doktorlar seferber olur. Röntgenler, beyin*
tomografileri çekilir, testler yapılır... Görünüşe bakılırsa*
Osman Efendi turp gibidir. Oysa dayanması gittikçe zorlaşan*
baş ağrısı ve gözyaşları hayatı çekilmez hale getirmiştir.
Ağrı kesici iğnelerle zor ayakta duran Osman Efendi bu defa da*
apar topar yurtdışına götürülür. O devirde Amerika değil İsviçre*
moda, Zurih'e gidilir. Haftalarca hastanede kalınır, onlarca*
profesör konsültasyon yapar, testler tekrarlanır.
Sonuç:
Osman Efendiye teşhis konulamaz. Artık yerinden kalkamayan Osman
Efendiye ağrı kesici iğneler verilir, ülkesine dönüp "dinlenmesi", daha doğrusu son günlerini -evinde-*
geçirmesi tavsiye edilir. Osman Efendi bitkin, aile perişan. "Kader"*
denilir, Uşak'a dönülür. Osman Efendi yayla evinde bir odaya yatırılır*
ve ağrı kesici iğnelerle ölümü beklemeye başlar.*
Bir gün, hastanın keyfi gelsin diye, Osman Efendinin eski berberi
Berber Mehmet çağrılır. Berber yataktan kalkamayan Osman Efendiyi tıraş*
ederken, adamcağız derdini anlatır ve ölümü beklediğini söyler.*
Berber Mehmet bir an düşünür. "Beyim?" der, "Sakın sizin burnunuzda kıl
dönmüş olmasın" Bir bakar, "Hah işte der. "Kıl dönmüş." Osman Efendinin*
şaşkın bakışlarına aldırmaksızın çantasından cımbızı kaptığı gibi kılı*
çeker. Ev halkı Osman Efendinin köyü ayağa kaldıran çığlığıyla odaya*
koşar. Berber Mehmet, Osman Efendinin elinden zor alınır ve cımbızın*
ucunda tuttuğu yirmi santimlik kılla kapı dışarı edilir.
Osman Efendinin kanayan burnuna pansumanlar yapılır, kolonyalar
koklatılır ve yaşlı adam tekrar yatağına yatırılır. Ertesi sabah Osman*
Efendi aylardır ilk defa rahat bir uykudan uyanır. Gözlerinin yaşarması*
geçmiştir. Baş ağrısından ise eser kalmamıştır. Dönen kılın sinire yürüyüp*
gittikçe uzayarak dayanılmaz ıstıraplara yol açtığını doktorlar ancak o*
zaman keşfeder. Çözümün bu kadar basit olabileceği kimsenin aklına*
gelmemiştir. Sapasağlam ayağa kalkan Osman Efendi, Berber Mehmet'i çağırtır*
ve ona bir servet bağışlar.

BU YAZIDAN ÇIKARTILACAK SONUÇLAR :

1. Vergiden turizme, sosyal güvenlikten adalet reformuna kadar Berber
Mehmet efendilerin fikirleri var, dinlemek gerek.

2. Bazen büyük sorunların çok basit çözümleri olur.

3. Burnundan kıl aldırtmayanların başı çok ağrıyabilir.

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı