28 Şubat 2021 15:32 | |
Ece | Narsizm Narsist kişinin duygularına erişmek, ona hitap edebilmek zordur. Narsist kişi kırılgandır, eleştirilmeye tahammülü yoktur, kendisini eleştirene öfke duyar. Kişi nasıl oluyor da böyle oluyor, insan böyle bir ruha nasıl dönüşüyor? Araştırmalar gösteriyor ki bu hastalığın temeli çocukluk yıllarında atılıyor fakat yetişkinlik döneminde tetikleyici faktörler oluştukça bu hâl ortaya çıkıyor. 1- Çocukluk yıllarında annesi ile “bağlanmasında” problem yaşamış çocukların yetişkinlikte narsist kişilik bozukluğuna daha “yatkın” olduğu biliniyor. Reddedici, otoriter ve baskıcı annelerin çocukları önce içlerindeki anne yoksunluğunu “bastırmayı”, kendi iç dünyalarına “derinleşmemeyi”, fazla “duygusal olmamayı”, kimseye “bağlanmamayı”, “güvenmemeyi” öğreniyorlar. Annesine güvenle bağlanamayan kişi hayata güvenle bakamıyor. 2- Çocukluk yıllarında “aşağılanmış” kişiler narsisizme yatkın oluyor. Kişi aşağılandıkça kendini güçlendirmeyi, kendini güçlendirdikçe başkalarını hissetmemeyi, onları ezmeyi bir tarz haline getiriyor. Ebeveynler çocuklarını şu ya da bu sebeple aşağılarken aslında duyarsızlaştırdıklarını görmelidir. Duyarsızlık ruhsal ölümdür. En basitinden söylenecek olursa, kardeşi ile kıyaslanan çocuk, aşağılanan çocuktur. Ödevini yapmadığı için sınıfta alay konusu edilen çocuk adım adım duyarsızlaşan bir çocuktur. 3- Yine çocukluk yıllarında, ebeveynleri tarafından devamlı “övülmüş” çocuklar da potansiyel bir narsisttir. Örneğin bir ebeveyn “Benim kara gözlü kızım, senin eşin benzerin yok” diyerek kızını sevmişse veya “Benim oğlum gibisi yok bu dünyada” denilerek çocuğa bu övüngen ruh edindirilmişse, böylesi çocuklar potansiyel narsisttir. Ebeveynler böyle bir çocuk sahibi olmak istemiyorsa, onlara “övüngen” değil, “mütevazı” bir ruh edindirmelidir. Övgü ile ayaklarını yerden kesmek yerine onlara ayakları yere basan sevgiler sunmalıdır. Kendini bir şey sanmak yerine insanlarla uyum içinde olmayı üstün meziyet olarak tanıtmalıdır. |