28 Mayıs 2024 11:08 | |
Zeytin | Cevap: Z Raporu Eğildim ama kırılmadım. Yaralıyım ama şeklim bozuk değil. Üzülüyorum ama umutsuz değilim. Yorgunum ama güçsüz değilim. Kızgınım ama kırgın değilim. Depresyondayım ama pes etmiyorum... |
10 Mayıs 2024 11:03 | |
Zeytin | Cevap: Z Raporu Babamı özlemek mi? Gölgesini görsem sarılırım! Ne zaman bir “baba” kelimesi duysam duygusallaşıyorum, gözlerim doluyor... Bugün hayatımdaki her şeyde senin imzan var canım babam. Hiçbir dil senin özlemini anlatacak kadar güçlü değil. Gözlerimin gördüğü yerde olmasan da daldığı her yerdesin. Doğum günün kutlu olsun <3 |
23 Nisan 2024 11:27 | |
Zeytin | Cevap: Z Raporu "Kirli ayakkabılara inanıyorum, ütüsüz tişörtlere, eskimiş sırt çantalarına, dağınık saçlara, traşsız yüzlere, yorgun bakışlara. Yanından ayrılmayan kitaplara, kimsenin dinlemediği şarkılara, gece yolculuklarına. Sarılmaya, hep sarılmaya. Omuzlara yaslanan başlara, ellere en çok ellere." |
16 Nisan 2024 14:39 | |
Zeytin | Cevap: Z Raporu "Bütün duyarlı yanlarımın çürüdüğünü hissediyorum" demişti Murathan Mungan, Kırk Oda isimli kitabında... Siz, siz olun; duyarlı yanlarınızın çürümesine müsaade etmeyin. Sadece hatırlayın, insan olduğunuzu hatırlayın. |
14 Nisan 2024 13:47 | |
Zeytin | Cevap: Z Raporu Eskici değilim ama Eskiye dair her şeyi severim. Hatta eskicilerin sattıkları ne varsa içimi burkar bakarken benim… Kim bilir kimlerin yaşanmışlıkları duruyor o tezgahlarda… Kim bilir bir eski lambada kaç kişi kaç fırtınalı kışı geçirdi… Eski bakır kaplarda aynı sofra etrafında kim bilir ne yemekler yendi… Ya da bir eski koltukta kimler ağırlandı… Hangi mutluluklar hangi hüzünler konaklanıp soluklandı… Ve daha sayamadığım bir sürü şey… İşte bu yüzden eskiye dair her şeyi çok severim ben... |
07 Mart 2024 23:29 | |
Zeytin | Cevap: Z Raporu Ne güzel özetlemiş Cahit Zarifoğlu: "Kimsenin kimseyi umursamadigi bu dönemde size dair en küçük detayları bile aklında tutan birini kaybetmeyin." |
05 Mart 2024 23:33 | |
Zeytin | Cevap: Z Raporu Ne kadar eskisin bu yaşamda? Sivri köşelerin ne kadar yuvarlandiysa o kadar... Ne ebatlarinla, ne hacminle ilgili ömür. Dalgalar vurdukça pürüzsüzlesir yüzeyin ve bir o kadar dayanıklı olursun dalgalar sayesinde. Dalgalarla, zamanla... |
22 Şubat 2024 22:38 | |
Zeytin | Cevap: Z Raporu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Bir daha açar mı karanfil korkusuz? Bir daha uçar mı güvercin şehirde? Yalancı güneşli bir ocak Mübarek cuma gününde Gitti cancağızım gitti Bitti son İstanbul Kaldırımlar zabıt tuttu şahidiz hepimiz Her yer tetikti Sen de çekip gitme Dayan be umudum Dön gel, dön gel Meydan okur hayat Pabuç bırakmaz ölüme Dön gel, dön gel Sen de çekip gitme Dayan be umudum Dön gel, dön gel Meydan okur hayat Pabuç bırakmaz ölüme Dön gel, dön gel Bir daha yazar mı kalem kanaya kanaya Kâğıdı da kan tutar, ağaç değil mi soyu Ağla, doyasıya ağla Aynı denizde çoğalır yüreğin öz suyu Gitti cancağızım gitti Bitti son İstanbul Kaldırımlar zabıt tuttu şahidiz hepimiz Her yer tetikti Sen de çekip gitme Dayan be umudum Dön gel, dön gel Meydan okur hayat Pabuç bırakmaz ölüme Dön gel, dön gel |
21 Şubat 2024 20:34 | |
Zeytin | Cevap: Z Raporu Kendindeki eksikleri tamamlamanın sonu yok... Bilmediğini öğrenmenin yaşı yok. Bunca sene düşünmediklerimi düşünmem için acıdan kapilar araladı Yaradan... Acı, çetin bir öğretmen öyle kibarca değil, alttan alarak değil, zamana yayarak değil, dan dan diye anlatıyor derdini. Aldın aldın, öğrendin öğrendin... Bir tek anın bile tekrarı yok... |
15 Şubat 2024 23:00 | |
Zeytin | Cevap: Z Raporu Meral Okay’ın eşine yazdığı mektup Bir gün evi düzenlerken fark ettim. Bir de baktım ki, benden çok Yaman'ın eşyaları var. Küçük küçük poşetlerle sızmıştı. Aşk bir sızma halidir. Yaman o kadar temiz bir adamdı ki, ona kızamazdınız. Bir o kadar da yiğitti. Ben derdim ki; bu adam ne zaman yorulacak! Meğer acelesi varmış. Her şeyi o kadar yoğun, hızlı ve coşkulu yaşıyor ve yaşatıyordu ki büyüleyici bir şeydi bu. Ben köşeleri çok olan bir insandım. Yaman beni eğitti. Aşk kendinden vazgeçme halidir, kendi benliğini ezmeden 'biz' olabilme halidir. İnsan egosu denetlenmesi en güç şeydir. Bunu ancak aşk becerebilir, sadece aşk ile üstünden atlayabilirsiniz. Biz birbirimize karşı çok saygılıydık. Eee bazen de sıkılırdık, hele üç beş aydır bir aradaysak birbirimizin gözüne bakardık, önce kim gidecek diye, böyle nefes molaları da verirdik. Döndüğümüzde yepyeni bir enerji ve hasret bekliyor olurdu bizi. Aşk bazen de bir kıyamama halidir... Şunu çok açık yüreklilikle söyleyebilirim, o benden daha iyi bir insandı. O kadar bebek, o kadar adam, o kadar temiz, onun kadar beklentisiz, onun kadar temiz yaşamayı öğrenmeye çalıştım. Buradan bir öğretmen öğrenci ilişkisi anlaşılmasın. O, o kadar ahlaklı ve temizdi ki, yaşam biçimi ve duruşu karşısında başka türlü olamazdınız. Onun yanında kirli kalamazdınız. Böyle bir şölen gibi, bir lunapark gibi sevdalık yaşayınca bu görkemi taşımayan her şey bir çadır tiyatrosu gibi geliyor insana. Bu ateşle yanma hali o kadar derinden, için için yanıyor ki, dönüp bir başka ölümlüyü yakmaya içi elvermiyor insanın. Yaman'la her günümüz SEVGİLİLER günüydü... Eşine bu kadar çok çiçek getiren bir adamı daha analar doğurmamıştır. Biz birçok defa sabah uyanıp birlikte gün doğumunu seyreder, ne bileyim çingene vapuruna binip sabah erken boğazı turlardık. Bugün eksik olan ne? Bu topraklarda eksik, aşk ve mutluluk kutsanmaz, ayrılık ve acı kutsanmıştır. Birlikteliklerdeki tutku kutsanmaz da, ayrılıklardaki tutku kutsanır hep... Yaralarıyla mutlu olmaya daha yatkın bir kültüre sahibiz biz. Meral Okay |
Bu Konuda 10 fazla Cevap bulunuyor. Bütün Cevapları görmek için buraya tıklayın. |