IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Konu: Zoruna Gitmesin.... Konu Cevaplama Paneli
Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın
Boot Engelleme Sorusu
Başlık:
  
Mesajınız:
Başlık Sembolleri
Konunun başında Sembol kullanmak için aşağıdaki Listeden bir Sembol seçiniz:
 
   

Diğer Seçenekler
Diğer Seçenekler

Your browser doesn't have Flash, Silverlight or HTML5 support.


Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.

Konuya ait Cevaplar (Yeniler yukarda)
11 Ağustos 2006 02:45
AgaiN
Yanıt: Zoruna Gitmesin....

cheLt gözümü korkutma az kaldı askerliğe sayılı gün 5,5 ay ;scare
07 Ağustos 2006 03:45
Chelt
Zoruna Gitmesin....

• Askeriyede, zoruna gitmesin diye bir şey var. Özellikle uzun dönem askerlik yapanlar, bu, zoruna gitmesin'i çok kullanıyorlar. Ne olsa, zoruna gitmesin. Benim, zoruna gitmesin'le ilk karşılaşmam, yanlış hatırlamıyorsam, acemiliğimin üç ya da dördüncü gününde oldu. Ranzama sırtüstü uzanmış, uzaklara bakıyordum. Bir süre sonra uzaklara bakmaktan sıkıldım, ve yakınlara baktım. Yakınlara bakınca üst ranzanın demirlerinden birine yazılmış bir yazı ilişti gözüme. "Şafak 10!.. Zoruna gitmesin.. 20.11.2002." E yuh dedim, 3 sene olmuş, çekmiş gitmişsin, daha benim ne zoruma gidecek. Niye zoruma gitsin. Senin adına ne sevinirim, ne üzülürüm. Babamın oğlu musun sanki sen bana. "Zoruna gitmesin"e karşı verdiğim ilk tepki buydu. Zoruna gitmesin'i oldukça saçma bulmuştum. O gün için hiçbir şeyin zoruma gitmeyeceğini düşünüyordum. Ama artık öyle düşünmüyorum. Yakın zamana kadar gülüp geçtiğim zoruna gitmesin, artık yüzüme tokat gibi çarpıyor. Artık, normalde, hiç umrum olmayacak birçok şey, rahatlıkla zoruma gidebiliyor. Mesela geçenlerde halı sahada maça beni çağırmadılar, bi zoruma gitti. Böyle bir zora gitmek görülmemiştir. Resmen susak oldum, ışığım söndü. Çok mutsuz oldum. İşte o an anladım ki, zoruna gitmesin, askerliğin vazgeçilmez bir gerçeğiymiş. Zoruna gitmesin, boşuna dillerde pelesenk değilmiş. Saçma değilmiş, aptalca değilmiş. Tohumu, askeriyenin ilk günlerinde atılıyor, zaman içinde mutlak surette doğuyormuş. Bu zoruna gitmesin illetine, uzun dönem kısa dönem gözetmeksizin, her asker yakalanıyormuş. Bir yerden sonra birçok şey, insanın zoruna gidiyormuş.• Demek ki biz de asker olduk.• Askerlikle ilgili en büyük yalan, askerde içilen çay'mış. Askere gelmeden önce hep, askerde içilen çayın tadının bir daha hiçbir yerde bulunamayacağıyla ilgili o kadar çok hikaye dinledim ki. "Hikaye" diyorum, çünkü hakikaten hikayeymiş. Vallahi sert geliyor bana buradaki çay. Ha ben de ne yapıyorum. Çaycıdan her defasında sadece sıcak su alıp, sıcak suyun içine, merkez kantinden paket paket aldığım poşet çaylardan birini katıyorum. Çok güzel çay içecem gazıyla geldiğim şu askerlikte, sallama çay içiyorum.• E ben bu sallama çayın aynısını sivilde de içiyordum.• Burada, onu yazmam için ısrar eden bir asker var. İlk tanışmamızda bana, niyeyse, Harita'nın, (Harita Genel Komutanlığı) en ta...klı askerinin kendisi olduğunu söylemişti. O gün için pek ciddiye almamıştım. Fakat günler geçende ne kadar da haklı olduğunu anladım. Bir kere kesinlikle nöbet tutmuyor. İçtimalara katiyen katılmıyor. İstediği koğuşta, istediği yatakta, istediği zaman, istediği kadar uyuyor. Hiç kimse onu uyandıramıyor. Uyandırmaya cesaret edemiyorlar. Çünkü "döğüşüyor". (Kendi öyle diyor, döğüşüyorum diyor.) Mütemadiyen birileriyle döğüşüyor. Köyün delisi gibi bir şey. Canı ne zaman isterse çarşıya çıkıyor. Canı isterse tıraş oluyor. Cep telefonu, internet, bütün teknolojik imkanlardan yararlanabiliyor. İstediği kişinin kamuflajını izin almaksızın giyip ortadan kaybolabiliyor. Ve daha neler neler. Beni ilgilendiren en önemli özelliği, kafasına bir şey taktığı zaman, onu elde edene kadar kesinlikle rahat etmiyor, sınırsız ısrarcı olabiliyor. İstiyor ki, köşemde onunla ilgili çok şahane şeyler yazayım, 4'e 4 tertip Barış Genç olarak namı yürüsün istiyor. Kör uykumda silkeleyerek uyandırıp, BENİ YAZ diyor. Bölükte nerede ne zaman görürse, BENİ YAZ diyor. Tuvalette kapımı yumrukluyor; BENİ YAZ!. Kabusum oldu; BENİ YAZ!. Katiyen yazar mısın yok. YAZ var. YAZACAKSIN var. YAZMAZSAN SANA BU HARİTA'YI DAR EDERİM var. NE ZAMAN YAZACAN var. Allah'ım ben nasıl bir ızdıraba çattım böyle. Ama yazmayacam. Eğer benim adım da Alpay'sa, nasıl ki bugüne kadar, asla ve kata, ısmarlama, rica minnet bir iş yapmadı idiysem, bugünden sonra da yapmayı düşünmüyorum. Varsın sayesinde askerliğimin her günü bir ömür olsun bana. Varsın bu Harita dar olsun.• YAZIYO MUSUN YAZMIYO MUSUN?! YAZMIYOSUN!. BENDEN GÜNAH GİTTİ. BUNDAN SONRA OLACAKLARDAN BEN MESUL DE⁄İLİM. BEN SENİ O KADAR UYARDIM.• Askeriyede insan pisliğe alışıyor derlerdi de inanmazdım. Ben pisliğe misliğe alışmam derdim. Alıştım. Hem de çok alıştım. Dolabımı ne zaman açsam kakalak böcekleriyle karşılaşır, inceden ürperirdim. Artık yakaladığımı yiyorum. Pisliğe öyle bir alıştım ki, şimdi bırakamıyorum. Kendi dolabımdakileri bitiriyor, arkadaşlarımın dolaplarındakileri de yiyorum. Günde bir avuç kakalak yemezsem rahat edemiyorum. Allah'tan bereketli dolaplar yanında yaşıyoruz.• fiafak 45!. Zoruna gitmesin. 09.12.2005.

Alıntıdır..

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı