07 Temmuz 2009 18:44 | |||||
noLove | Cevap: Seni Nasıl Sevdim Biliyor musun
'ALINTIDIR' diyerek emeğe saygı BELİRTİLMİŞTİR! Seni senden, seni benden, seni onlardan, seni ağrıyan yanımdan bile çok sevdim.Yoksa sen gülüyor musun? Seni nasıl sevdim biliyor musun? AlınTıDıR.. | ||||
11 Mayıs 2009 19:03 | |||||
tarık400 | Cevap: Seni Nasıl Sevdim Biliyor musun SEBEBİ SENSİN / lokman kaya hasta kalbimin sebebi sensin iki paket içiyorum seni her gün her nefesimde her saniyemde sensin kansersin beni acıtan tek şey sensin kanatan sen agrıyan yanımdaki sen aglayan gözüm sen selsin sen zehir zıkkım kara geceleri üzerime salan sen ben yıkıldım ben düşmüşüm ne fark eder sen mutlusun ya aldın hevesini ya attın ya herşeyi bir kenara hani dileklerimiz hayallerimiz vardı hani gelecegimiz vardı gelecekte bizi bekleyen o mutlu gelecek hani dört kitap üstüne yemin etmiştik allah için hepsi sevip bırakana kadardı ben seni sevince öldüm sende bunu iyi biliyorum ben seni sevmezken ben vardım ben candım ben yarindim ulaşılmazdım degilmi kabullenemediğim ne biliyor musun? kac sabah aynı anda uyanıp birbirimizin gözünün içine bakarak dudaklarımız büzüşürdü,konuşamazdık caresisligimize aglardık bütün caresizlikleri derman yaptık söyle neden niye ayrıldık biz bir elmanın iki yarısıydık seninle biz bir bütündük biz bir bende tek candık her neyse boşver senin merhametsizliğin üstünde dursun devam et ben alıştım zaten sensiz yaşamaya sensiz nefes almaya nefes alamamaya bütün parçalarım sende kalsın topla böl çıkar ne yaparsan yap hepsi senin benden zaten ne kaldı ki acıttıklarından başka ANKARA 13-07-2008 Lokman Kaya | ||||
11 Mayıs 2009 18:58 | |||||
tarık400 | Cevap: Seni Nasıl Sevdim Biliyor musun link koydugumun farkında degilim kopyalarken olmuş olmalı sadece linki silebilirseniz siliniz.özür | ||||
11 Mayıs 2009 18:51 | |||||
tarık400 | Cevap: Seni Nasıl Sevdim Biliyor musun [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] | ||||
11 Mayıs 2009 18:50 | |||||
tarık400 | Cevap: Seni Nasıl Sevdim Biliyor musun Sazla geçer sazla/lokman kaya Olurda bir gün aklına düşersem, kalbini dürterse vicdanın tutarsan nefesini ararsan beni, beni çayın deminde, duvarın neminde, teninin terinde ara bulursun güzelim bulursun beni. Ben ayrılığı işaret eden gözlerinde, kaderime son noktayı koyan sözlerinde öldüm o gece parkta son buluştuğumuz söğüdün gölgesinde. Ben seni oraya aylarca görmediğim seni vermek için ömrümün son nefesini bin bir nazla getirdim güzelim nazla. Eğer ben katmer katmer sevgimle işlediğim yüreğimi sana anlatamadıysam, sana tanıtamadıysam söker atarım bu yüreği bu yürek bana fazla gelir güzelim fazla Eğer sen beni gerçekten hiç sevmediysen, kalbinde ufacık bir yer etmediysem, gönlünü fethetmediysem çamura yazarım bu sevgimi benim sevgim sana fazla gelir güzelim fazla Ben seni buruk bir saz telinde tanımıştım yazda ölürsem değil son baharda kışta yazda ölürüm güzelim yazda. Eğer yarattığın eser sana haz veriyorsa aşkımın ateşi seni üşütüyorsa tabutum kapınızın önünden değil ağıtla yasla sana yeminler olsun ki sazla geçer güzelim sazla. Yeter ki sen üzülme, tasalanma. 2001/ANKARA Lokman KAYA(m@v!hüzün) [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] | ||||
11 Mayıs 2009 18:46 | |||||
tarık400 | Cevap: Seni Nasıl Sevdim Biliyor musun Nasıl kıydık aşkımıza/lokman kaya İçime sinmiyor bu gidişin korkarım dönüşün olmayacak ayrılık yaman çıkar korkarım bu defa bizi fena vuracak kınası silinmeden kefeni biçilen gelin gibi duygularım daha yedisinde darmadağın uykulardaki sabinin kabusu gibi korkularım. Ne olur susma bir şeyler söyle Azrail’in adaşı sensizliğim Yavuz Sultan Selim’ in sözlerinden daha keskin sessizliğin bak bu gece matemimin birinci doğum günü sensizliğimin onuncu yıl dönümü, bitmeyen yaprak dökümü. Nasılsın gittiğin yerde rahat, bahtiyar mısın? Yoksa benim gibi saçı siyah, ruhu ihtiyar mısın? Başını kaldırıp baktığın bulutları yabancımı sanırsın sende yıkıntılarımıza bakıp gözlerinle değil yüreğinle mi ağlarsın. Ne yaptık biz aklımız başımızda mıydı aşkım nasıl şakağına kurşun sıktık kanına girdik sevdanın, nasıl katili olduk uğruna düşman kazandığımız o masum aşkın. 2006/ANKARA Lokman KAYA (m@v!hüzün) [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] | ||||
11 Mayıs 2009 18:44 | |||||
Hayat | Cevap: Seni Nasıl Sevdim Biliyor musun Teşekkürler sen emeğe saygı göstermişsin de neden yazar ismine link koydun ? | ||||
11 Mayıs 2009 18:43 | |||||
tarık400 | Cevap: Seni Nasıl Sevdim Biliyor musun Seni Nasıl Sevdim Biliyor Musun?/lokman kaya Bütün mevsimlerde yüzüm kırağı tutuyor sende benim gibi üşüyor musun? Seni nasıl sevdim biliyor musun? Milyonluk nüfusun içinde yapayalnızım, bir gölgelik ışık bile parlamıyor. Sende benim gibi korkuyor musun? Seni nasıl sevdim biliyor musun? Bıraktığın hatıralar kanıyor, yaralara gözyaşımı basıyorum. Sende benim gibi sızım sızım sızlıyor musun? Seni nasıl sevdim biliyor musun Seni senden, seni benden, seni onlardan, seni ağrıyan yanımdan bile çok sevdim. Yoksa sen gülüyor musun? Seni nasıl sevdim biliyor musun? Üstüne serpilecek topraktan da daha çok Sevgimden kefen biçip, aşkımdan tabut çaktım seni kalbime gömüyorum. Yoksa sen kaçıyor musun? Seni nasıl sevdim biliyor musun? Bana on dakikanı ayır gözlerinle gözlerim buluşsun sana fısıldayacakları var diyorum bakarız kısmet, zaman diyorsun, beni zamana mı bırakıyorsun, bana saniyeleri heba mı görüyorsun, ben sana ömrümü veriyorum alıyor musun? Seni nasıl sevdim biliyor musun? Sana bir şey olmasın diye kalbime dokunamıyorum içinde sen yaşarsın, sana bir şey olmasın diye tenime dokunamıyorum tenimde teninin izi var. Sense benden aldığın beni cömertçe har vurup harman savuruyorsun seni nasıl sevdim biliyor musun? Seni nasıl sevdim diyorum, beni duyuyor musun? Beni duyman lazım, beni duymalısın çünkü ; sen padişahların, perilerin kızısın sen Aslı’sın, Şirin’sin, Leyla’sın Ferhat'a dağları deldiren aşkı bana yaşatan kadınsın beni duymalısın. Sen yeni doğmuş, saf, sabi, zerre kadar günahı olmayan taze bebek canısın, otuzunda bile süt kokarsın, sen zalim olamazsın beni duyarsın. Sen duru bir susun, Peygamberin torunusun beni duyuyor musun? Seni nasıl sevdim biliyor musun? Sensiz gelen her sabahın doğan güneşine uyanmak ne kadar zifiri karanlıkta kalmakmış sen biliyor musun? Seni nasıl sevdim biliyor musun? Bütün saatlerde seni dolu dolu yaşarken, yüreğimin penceresinden sana koskoca Ankara'yı santim santim gezdirirken, ALLAH aşkına sen beni kaç saniye düşünüyorsun. Seni nasıl sevdim biliyor musun? Seni senden, seni benden, seni onlardan, seni ağrıyan yanımdan bile çok sevdim. Yoksa sen gülüyor musun? Seni nasıl sevdim biliyor musun? ANKARA/2005 lokman kaya [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] | ||||
11 Mayıs 2009 18:41 | |||||
tarık400 | Cevap: Seni Nasıl Sevdim Biliyor musun Ankara'yı Sen Sanırdım/lokman kaya Ankara’da bir semt vardı o semtte sadece sen vardın bütün yollar sana bağlanırdı sana gelmeye kalksam sokaklar karışırdı sen labirentin gizemiydin seni bulmak isterken kaybolurdum senin serçelerin vardı ben ekmek ıslatınca kaçarlardı Ben Ankara’yı sen sanırdım sen olmazsan Ankara büyür diye korkardım ben hala Ankara’dayım ve Ankara hala soğuk sevgimi acıtan kışından soğuk sağarım üstüme ölü toprağı serpilmiş ağırım alışmalıyım sen yoksun ya Ankara’nın ısınası da yok bundan sonra toprağın can veresi,alası da yok sen yoksun ya Ankara yok nereyi kent yaptıysan oraya geleyim dedim senden bir ses de yok 2006 lokman kaya [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] | ||||
11 Mayıs 2009 18:40 | |||||
tarık400 | Cevap: Seni Nasıl Sevdim Biliyor musun Yokluğun Var Ya!/lokman kaya Ölenin adresi bellidir toprağına dokunursun, konuşursun, sesini duyurursun. Ya giden nerdedir, ne yapar bilemezsin onu iki dünyada da bulamazsın, yokluğundan başka hava soluyamazsın... Tuz tadını, şeker adını yitirmiş, su saflığını geceler gündüze ilişmiş, bütün duvarlar aynı soğuk yüzünü sakınmıyor, adı gibi duvar işte ne dersem aldırmıyor kaç çığlığıma direndi... Toprak otlara can değil ki çiçekleri hiç aramasın o papatyanın göbeği gözlerin... Yıllarca anlattıkların asırlara taşıyor sözlerinin harfleri milyon sayıda gökyüzünden üstüme dökülüyor, her biri kurşun tanesi kalabalık kentte tek hedef benim hiç kimse farkında değil kan içinde yaralı gezdiğimin... Yokluğun var ya... senin akla ziyan, bela yokluğun var ya... her şeyi ters düz eden yokluğun var ya... Güneş dünyayı terk etmiş, ay peşinden gitmiş, yıldızlar yere düşmüş, yağmur toprağa küsmüş, bebeklerin benzi solmuş, yeni gelinler dul olmuş, çığlığın bademcikleri alınmış, dağlar heybetini yitirmiş, tümseklerin şaklabanı olmuş koca dağlar her ne oluyorsa vallahi senin yokluğundan oluyor. Yokluğun var ya... senin akla ziyan, bela yokluğun var ya... her şeyi ters düz eden yokluğun var ya... limiti dolmuş hastaneler, kifayetsiz cümleler, Mavihüzün’ün şiirleri iç karartıyor, iki metre boyunda cüceler, her şey saçma, her şey anlamsız akıllara ziyan geliyor, tıka basa tımarhaneler Mazhar Osman’ı arıyor ziftlenmiş zavallı zihinler. Aşk a kilitli bütün kalpler sevda virüsü saldırıda salgın kenti aşmış dünyaya yayılmakta... Sevdalıları imha ediyor askerler salgın bulaşıcı aşıkların sayıları arttıkça yok olacak evren, satılık aşklar sahibinden devren ama alan yok. ´´ nasıl aşık olunmaz´´ dersleri veriliyor kenar, köşe, her bir adım kalpte. Her şey şer, her şey saçma anlamsız, mantıksız. her ne oluyorsa vallahi senin yokluğundan oluyor. Yokluğun var ya... dermanı dermansız yapan yokluğun, yokluğun açlık, yokluğun soğuk, yalınayak yetimin gözyaşı yokluğun... Yokluğun var ya... öksüze atılan şamar, yetimden esirgenen sevgi, kelime-i şahadet için saklanmış son nefesi çalan adi hırsız yokluğun... bakire kalpleri dul eden virüs yokluğun dünyamı metrekareye sığdıran mercek yokluğun... Yetmez! daha anlatayım mı? Yokluğun var ya... tat alma duyumu bozan, dünyayı gözümde kıyamet kılan yokluğun var ya... yaşarken ölümle metres kalmak, ölememek sürünmek,ziyan olmak,harcanmak yokluğun. Hiç bir zaman terk edişini hazmedemez bu yürek metresimle nikah kıyana dek peşimi bırakmaz yokluğun. Yokluğun yokluk, yokluğun açlık, kanatsız kuş yokluğun, sinsice katlettiğin aşkımın çığlığı yokluğun. Yokluğun var ya... sırat köprüsünden geçmeye bir adım kala uçurumdan düşmek yokluğun yokluğun boşluk, huzursuzluk, bir lokma ekmeği boğazıma dizen zehir zıkkım, akla zeval yokluğun... Senin yokluğun var ya...... 19 / 10 / 2005/ANKARA lokman kaya [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] | ||||
Bu Konuda 10 fazla Cevap bulunuyor. Bütün Cevapları görmek için buraya tıklayın. |