IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 15 Mart 2010, 10:29   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Mevlana Kimliği, Eğitim Anlayışı ve Semâ




Mevlânâ Kimliği, Eğitim Anlayışı ve Semâ

Mevlânâ’ya göre insanı bir sistem bütünlüğü hâlinde algılayabilmek bakımından Mevlânâ kimliği ve eğitim anlayışı ile bu eğitim sürecinde en önemli vasıta olarak gördüğü şiir, müzik ve semâ’yı anlamak gerekecektir.

Mevlânâ Kimliği

Mevlânâ, İslâm, Yunan ve Hint kültürlerinin sentezini aşarak, insanlık tarihinde varoluşsal çelişkinin üstesinden gelmiş ve evrensel varlık düzeyine erişmiş bir düşünür, şair ve gönül insanıdır (Çam, 1989). O, on üçüncü yüzyıl Anadolusu’nun kaotik ortamı içerisinde, kişiliğinde yaşamış olduğu birtakım değişimler neticesi kendince yeni bir yaşam ilkesi benimsemiştir. Gerek aileden gelen engin bilgi birikimi gerekse dinî ilimlerde kendini ispatlamış bir âlim ve manevî bir lider olmasına rağmen, manevî rehber olarak gördüğü Şems ile tanıştıktan sonra, gerçek benliğini tanımak adına tüm geleneksel değerlere veda etmiştir. Manevî liderliğinin son yıllarında, “Neden her insanın aklı yaratıcı değil? Neden bazı insanlar düşmanlık üretir? Neden insanlar bu kadar dar kafalı ve bu kadar çeşit çeşitler? Sevgi geldiğinde neden tavırlar değişir, anlayış gelişir ve farklılıklar kaybolur?” gibi sorularla geleneksel hayatın sınırlılıklarını kavramış ve kendini otoritenin her türünden özgürleştirmiştir. O gerçek beni bulmak için içe dönerek mükemmeli aramış ve tecrübe edindiği büyük duygu değişimi sonrasında “Mesnevi” adlı eseri yazmıştır (Sergen 1989).

Mesnevi, gelişmek isteyen ve arayan insanın ilerleyen yolunu gösteren davranış biçimlerini kapsamaktadır. Daha gelişkin bir kişilik kazanmak ve daha iyi bir hayat sürmek için, geleneksel benliğin ortadan kaldırılarak sevgide bütünleşmesi gereği tavsiye edilmektedir. İnsan ruhunun sırlarını ifade etmedeki güçlük nedeniyle Mevlânâ Mesnevi’de metaforik (mecazî) bir dille çeşitli hikâyeler, kinayeler, örnekler ve tiplemelerden faydalanmıştır (Arasteh, 2000).

Mevlânâ ve Eğitim

Mevlânâ’ya göre eğitim, insanı olgunluğa ve kemâle taşıyan ve çok yönlü değerleri kapsayan bir süreçtir. Ona göre daha iyi insan yetiştirmenin yolu ruhu manevî değerlerle arındırmak ve ahlâkın güzelleştirilmesini sağlamaktır. Bu amaçla bir eğitimci olarak Mevlânâ, insan ruhu üzerinde çok etkili bir sanat dalı olan şiiri bir eğitim aracı olarak seçmiştir. Amacı, vermek istediği mesajları mecazla kısa yoldan iletmek suretiyle gönülleri eğitmektir (Yeniterzi, 1995). Onun eğitim modeli bir anlamda, insanı ruhen eğitmek suretiyle hür insan oluşturmaya yönelik bir İKG modeli olarak algılanabilir.

Mevlânâ’ya göre eğitimin iki önemli aşaması vardır. Birincisi bireyleri tek tek eğitmek olup eğitimin önemli bir aşamasıdır. İkincisi ise sağlıklı, uyumlu, dengeli ve adaletli bir toplum hatta toplumlar dünyası oluşturmaktır ki Mevlânâ’nın asıl yapmak istediği de budur. Böylesi bütünleyici bir sistem aracılığıyla, insan yalnız kendi varlığından ibaret bağımsız bir bütünlük olmayıp aynı zamanda büyük bir bütünün küçük parçası olduğunu öğrenir. Yani bir bedende tek tek hücreler neyi ifade ediyorsa evren için de insan odur. Çünkü hücrelerin tek tek sağlıklı, uyumlu ve dengeli olması bütünün de aynı özellikleri taşımasını sağlar. Bu nedenle sağlıksızlar sağaltılmalı, sağlıklı hâle getirilmelidir (Düzen, 1991). Bu bir anlamda Toplam Kalite Yönetimi (TKY) anlayışının Mevlânâ’ya göre farklı bir ifadesidir. Onun bireyden başlayarak sağlıklı topluma ulaşma yolunda kullandığı yöntemlerin tümü (inanç, semâ, müzik, şiir, ders...) bu hedefe yöneliktir.

Mevlânâ’ya göre çalışmak, etkin olmak ve bitmeyen bir enerjiyle güçlüklerle mücadele etmek çok önemlidir. O, iyi insan olma yolunda ahlâklı olmanın yanı sıra, çalışmak ve faydacı olmanın gerekliliğine de işaret etmiştir. Aktuna’ya göre ondaki ahlâk ve vicdan kavramı Freud’un üst ben kavramı ile örtüşmektedir. O, insan ruhuna gereken önemi vermek suretiyle günümüz psikodinamik anlayışında önem taşıyan pek çok hususa yıllar öncesinden işaret etmiştir. Mevlânâ’ya göre nefis ancak temizlendikten sonra geliştirilebilir. Onun üzerinde yoğunlaştığı “sevgi (aşk)” ve “çalışmak” kavramları, bugün psikoloji biliminde de sağlıklı ruh hâlinin temelini oluşturmaktadır (Aktuna, 1987). Mevlânâ bu yaklaşım tarzıyla;

•“Sürekli çalış, hareketli ol. Çünkü akar su donmaz. Aşk bile boy atıp baş çekme sırrını hareketten elde etti” (Cin, 1993).

•“İnsanın uğradığı zararlar, çalışmamasından ileri gelir; elde ettiği kazançlar ise çalışıp çabalamasından” (Kutlu, 1995). diyerek insan hayatına bir dinamizm getirmektedir. Yine;

•“Cömertlikte, yardım etmede akarsu gibi ol! Şefkat ve merhamette güneş gibi ol! Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol! Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol! Tevazu ve alçakgönüllülükte toprak gibi ol! Olduğun gibi görün, göründüğün gibi ol!” (Halıcı, 1997). diyerek sevgi, hoşgörü ve tevazunun önemini vurgulamaktadır. Dolayısıyla o, bir bireyin sevgi ve hoşgörüyü, çalışma ve yenilikle bütünleştirebildiği ölçüde gerçek anlamda kişisel olgunluğa erişebileceğini savlamaktadır (Kocatürk, 1987).

Bir eğitim süreci olarak tasavvuf; ferdî, kademeli, programlı ve yetişkinlere yönelik bir eğitim olmasının yanısıra eğitimde kullanılan metotlar (anlatım, soru-cevap, yaşayarak öğrenme, gözlem…) yönünden de modern eğitimle büyük benzerlikler taşımaktadır (Gözütok, 1997). Bu eğitimin önemli bir diğer özelliği, performansı ateşleyecek heyecan motifleri oluşturmak suretiyle zekânın geliştirilmesidir. Çünkü pek çok başarılı çalışma, icat ve sanat eseri bilgi ve kalp bütünleşmesinden oluşan yüksek duygulanımlar hâlinde ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla yüksek yaratıcılık ve yapılan işe duyulan aşk tasavvuf eğitiminin özünü oluşturmaktadır.

Mevlânâ ile birlikte Ahmet Yesevi, Tebrizî, Bektaşî, Yunus, Âhi Evran gibi topluma öncülük eden birçok eğitimci on üçüncü yüzyıl Anadolu’sunun kültür, eğitim ve inanç haritasını yeniden oluşturmuşlardır. Eğitim değeri açısından bu öncülerin sahip olduğu ilkeler sağlıklı beden, dengeli ruh, ayrımsız adalet, sevgiye dayalı toplum, hür düşünceye dayalı inanç sisteminden oluşmaktadır. Bu misyon sahipleri kendileriyle olduğu kadar birbirleriyle de uyumlu, saygılı, birbirini önemseyen, inanan ve birbirlerini tamamlayan, sevmek, sevilmek, bağışlamak, hoş görmek ve birleşmek gibi değerler taşıyan bir nevi toplum mimarıydılar (Düzen, 1991).

Mevlânâ ve Müzik-Semâ

İnsanlar varoluşundan itibaren elem ve neşede kendilerini ifade etmek için müzik ve raksı seçmişlerdir. Çünkü müzikte bölünmüşlük, ayrılmışlık, parçalanmışlık, kendini kaybetmişlik, bencillik ve yoksulluk yok, aksine kendini yitirmeksizin zenginleşme ve etrafına kendinden değerler katma, paylaşarak çoğalan bir sevgi, barış ve evrensellik vardır.

Mevlânâ öğretisinde en önemli üç öge şiir, müzik ve semâ’dır. Semâ, Şems ile karşılaşan Mevlânâ’nın yaşadığı tasavvufî yoğunluk sonrasında ortaya çıkmış ve evrenin genel hareketi ve ritmini temsil eden armonize bir dönüştür (Kayaoğlu, 1997). Evrenin dönüşündeki âhengi yakalayan Mevlânâ’ya göre semâ, bedene fiziksel güç ve kondisyon sağlayan, ruhsal gerilimi izole eden ve mutlak güzele ulaştıran estetik bir ifade tarzıdır (Çam, 1989). Araz (1987)’a göre varlık birliğini simgeleyen semâ, Pythagoras’cıların “Bir, yerkürenin merkezidir ve uzaydaki tüm varlıklar birbirlerine çarpmadan, uyum hâlinde bu merkezden kaynaklanan dönme hareketiyle birlikte hareket ederler.” ifadesiyle örtüşmektedir. Netice itibarıyla semâdaki dönüş somut ve soyut her iki dünyanın dengeli bir biçimde yaşanması esasına dayanmaktadır.

Geçmişte doğuda Nef’î, Nâbî, İkbâl, Şeyh Gâlip ve Yahya Kemal’e ilham kaynağı olan Mevlânâ’nın eserleri batıda Goethe, Victor Hugo, Ruckert gibi farklı sanat dallarındaki bir çok dehaya ilham kaynağı olmuştur. Itrî ve Dede Efendiler başta olmak üzere pek çok müzisyen onun engin dehâsından esinlenmiştir. 1922 yılında ünlü Polonyalı besteci Karol Szymanowsky de Mevlânâ’nın bir gazeli üzerine ünlü III. Senfonisini (Mevlânâ Senfonisi) bestelemiştir (Sergen, 1991). Bugün müzikoterapi alanında, müzikle tedavide etnik müziğin etkileri konulu çeşitli araştırmalar da yapılmaktadır (Yaman, 2000).

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
anlayisi, anlayışı, eğitim, egitim, kimliği, kimligi, mevlana, sema, ve


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Konya Mevlâna Dergâh ı- Mevlana Türbesinden Resimler - Görüntüler.. Sevda Dini Resimler 0 14 Eylül 2012 14:29
En Güzel Mevlana Aşk Sözleri Farklı Mevlana Aşk Sözler PauL Aşk ve Sevgi Köşesi 0 03 Kasım 2011 12:10
Mevlana ve Sema | Ekran Koruyucu | LeaD_SoLDieR Bilgisayar Donanımı 1 04 Şubat 2006 23:55