IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 20 Mayıs 2014, 22:45   #1
Zen
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Osmanlı’daki zehir hükümranlığı




Fatih’in üç oğlu da zehirlenmişti
Zehirlenme tehlikesine karşı sefertası önlemleriyle ilgili haberler gündemden düşmüyor. Zehirlenme tehlikesi tarih boyunca devlet adamlarına yönelik en büyük tehditti. Fatih’in üç oğlu zehirle hayatını kaybetmişti.
Zehirlenme tehlikesine karşı komutanlarımızın, devlet adamlarımızın ve hakimlerimizin çeşitli tedbirler aldıkları, özellikle de sefertası kullandıkları yönünde haberler okuyoruz. Haksız da sayılmazlar. Zehirlenme tehlikesi tarih boyunca devlet adamlarının üzerindeki en büyük tehditti. Tarihte Bilge Kağan, Melikşah ve Alaeddin Keykubad gibi devlet adamlarımız zehirlenerek öldürülmüşlerdir.

FATİH’İN ÖLÜMÜNÜN ESRARI

Fatih Sultan Mehmed, 1481′de Gebze’de esrarengiz bir şekilde öldü. Bütün araştırmalara rağmen Fatih’in ölümündeki esrar henüz çözülememiştir. Ölümünden önce Fatih’e karşı 20 civarında suikast teşebbüsünde bulunan Venedikliler’in Fatih’in ölümünde bir rollerinin olması kuvvetli bir ihtimaldir.
Fatih Sultan Mehmed’in üç oğlu vardı. İkinci Bâyezid, Şehzâde Mustafa ve Cem Sultan… Üçü de zehirlenerek hayatlarını kaybettiler.

VEZİRİAZAM FATİH’İN OĞLUNU ZEHİRLETTİ

Şehzâde Mustafa, Karaman Valisi olarak görev yaparken, Bor’da bir hamamda yıkanıp çıkmasının ardından 1474 Ocak’ında esrarengiz bir şekilde vefat etti. Şehzâde öleceğini anlayınca lalasını çağırarak ölümünden Mahmud Paşa’nın sorumlu olduğunu, intikamını almasını vasiyet etmişti. Şehzâde, dönemin önemli isimlerinden Veziriazam Mahmud Paşa’nın eşlerinden biriyle ilişkiye girmiş, paşa da bu yüzden Şehzâde Mustafa’yı zehirletmişti.
Şehzâdenin ölümünden sonra devlet ileri gelenleri siyah elbiseler giyerek padişaha baş sağlığı dileklerini sunarlarken, Mahmud Paşa’nın taziyeye katılmaması sonunu getirdi. Mahmud Paşa önce hapse atıldı. Elli gün hapiste kalan Mahmud Paşa sonunda Yedikule’de idam edildi.

KARDEŞİNİ ZEHİRLETTİ, KENDİ DE ZEHİRLENDİ

Fatih’in ölümünden sonra iki oğlu Bâyezid ve Cem Sultan saltanat mücadelesine girdiler. Cem Sultan, İstanbul’a erken gelemediği için mücadeleyi kaybetti. Rodos şövalyelerine sığınması şehzâde için maceralı ve hüzünlü bir hayatın başlangıcı oldu. Papa Sekizinci Innocent, Cem’i haçlı seferinde kullanmak için Rodos şövalyeleriyle anla*şıp, 1489′da Roma’ya getirtti. Ancak Cem Sultan, Osmanlılar’a karşı bir harekette yer almamak için direndi. Papa 1492′de ölünce, yerine Altıncı Alexandre Borgia geçti.
Birkaç yıl sonra Fransa Kralı Sekizinci Charles ordusu ile İtalya’ya girdi. Kral ile papa arasında cereyan eden uzun müzakereler sonucunda Cem Sul*tan, Sekizinci Charles’a teslim edildi. Fransa Kralı’nın düşüncesi Cem’i de alarak Kudüs’e bir Haçlı Seferi düzenlemekti. Ancak Cem Sultan, Fransa’ya varama*dan 25 Şubat 1495′te Castel Capuana’da öldü.
Bazı tarih kitapla*rında şehzâdenin İstanbul’dan gönderilen Kapıcıbaşı Mustafa Ağa tarafından zehirli bir ustura ile tıraş edilerek zehirlendiği iddia edilir. Ancak bu iddianın hiçbir dayanağı yoktur. Genel kanaat, Cem Sultan’ın Fransa Kralı’na teslim edilmeden önce Borgialar tarafından ağır ağır tesir eden bir zehir ile zehirlendiği ve bu işte ağabeyi İkinci Bâyezid’in de parmağının olduğudur.
İkinci Bâyezid, kardeşini devre dışı bırakarak rahat etmişti. Ancak ömrünün sonlarına doğru oğulları taht mücadelesine giriştiler. Yavuz Sultan Selim askerin yardımıyla babasını tahttan çekilmeye mecbur etti. Bâyezid, tahttan çekildikten sonra 20 gün İstanbul’da kaldı. Daha sonra ömrünün kalan kısmını geçirmek üzere Dimetoka’ya doğru yola çıktı. Ancak buraya varamadan 26 Mayıs’ta yolda öldü. Yavuz, ileride bir mesele çıkmasını önlemek için babasını zehirletmişti. Türkiye’nin en önemli tarihçilerinden rahmetli Prof. Dr. Şehabettin Tekindağ, bu konuda yaptığı araştır*mada II. Bâyezid’in zehirle*nerek öldürüldüğü sonucuna varmıştır.

ZEHİRLENMEYE KARŞI ÇİN İŞİ TABAK

Osmanlı Sarayı’nda zehirlenmeye karşı alınan önlemlerden biri de, Çin’den gelen ve zehri belli eden yeşil sırlı seramikten yapılmış tabaklardı. Avrupalılar “celadon” dedikleri bu tabağa Osmanlılar, Burma’nın Martaban limanından gönderildiği için “Mertebanî” diyorlardı. Yeşil renkli bu tabağa zehir konulursa, renk değiştirerek onu belli ettiği veya zehirle temas eden tabağın kırıldığına inanılırdı. Ancak bunun bir inanış olduğu, gerçek olmadığı söylenir.

YEMEĞİN TADINA ÖNCE ÇAŞNİGİRLER BAKARDI

Padişahları zehirlenmeye karşı “çaşnigir” veya “zevvakin-i hassa” adı verilen görevliler korurlardı. Çaşnigirbaşının idaresi altında sayıları 100′e kadar ulaşan çaşnigirler, saray mutfağında pişen yemeği alıp, tadına bakarlardı. Zaman zaman da sultanın sofrasını hazırlayıp, ziyafetlerde hizmet ederlerdi. Yemeğe zehir konulmuşsa, ilk önce yemeğin tadına bakacak çaşnigiri etkileyeceği için padişahlar zehirden kurtuluyorlardı.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
hükümranlığı, osmanlı’daki, zehir


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Kosova'daki Osmanlı Mimari Eserleri Listesi ​ Zen Tarih 0 07 Mayıs 2014 15:44
Avrupa’daki Ekonomik Gelişmelerin Osmanlı Sanayiine Etkileri Zen Tarih 0 06 Mayıs 2014 18:05
Şiirin ve sözün Osmanlı’daki yeri nedir? Kalemzede Tarih 0 28 Ağustos 2011 11:38
Avusturalya’daki İki Osmanlı Kahramanının Öyküsü Kalemzede Tarih 0 21 Ağustos 2011 15:25
Tanrı Hükümranlığı Kalemzede Hristiyanlık 0 20 Ağustos 2011 18:30