IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 13 Kasım 2014, 20:51   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Kırkpınar' ın Doğuşu




Kırkpınar, tarihi ve coğrafi gerçeklerle tamamen uyum içinde ve binlerce yılda hâsıl olan, milli vicdandan doğan bir anânevî kutlamadır. Zaman, Osmanlı'ya Anadolu'nun dar geldiği, gözünü Ahmet Yesevi hazretlerinin işaretiyle Avrupa'ya diktiği 1350'li yıllardır.
Orhan Gazi'nin şehzadesi Sultan Süleyman, Sarı Saltuk ve Ahmet Yesevi hazretlerinin menkıbeleri, Peygamber efendimizin İstanbul'un fethiyle ilgili müjdesiyle büyümüştür. Avrupa'ya geçmek, İstanbul'u fethetmek ateşiyle yanmaktadır. Ancak, o da İstanbul'un fethinin, Trakya'nın fethinden geçtiğini iyi bilmektedir. Şehzade Süleyman, bir gün babası Orhan Gazi'den,
"Oğul, vakit, saat gelmiştir, an, Rumeli'ne geçme anıdır."
iznini alır. Şehzade Süleyman ve 40 alperen arkadaşı, bugün Boğaz'ın Anadolu yakasındaki Çanakkale - Lapseki kazasının Çardak Beldesi'ne gelirler. Burada, Salcı Baba'nın nezaretinde karşıya geçecekleri salı inşa ederler.
Şehzade Süleyman ve 40 yiğidi, Edirne'ye doğru yollarına devam ederler. Kırk alperen, fırsat buldukça, savaşa hazır olmak için birbirleriyle güreş tutmaktadır. İçlerinde Ali ve Selim ismindeki iki yiğit, güreşlerini bir türlü ayıramamış, aralarında yenişme olmamıştır.
Bugün, Yunanistan toprakları içinde kalan ve Edirne - Ortaköy yolu üzerindeki Simovina Köyü (Kırkpınar güreşleri 1912 yılına kadar burada yapılmıştır) yakınındaki çayıra geldiklerinde yine güreş tutarlar. Yine güreşlerini ayıramazlar. Yalnız namaz için mola verdikten sonra, güreşlerine devam ederler, ay ışığında da sürdürürler ve ikisi de güreşirken vefât ederler.
Arkadaşları bu iki yiğidi, vefât ettikleri yere defnederler ve Rumeli topraklarından fethe devam ederler. Döndüklerinde bir de bakarlar ki, arkadaşlarını defnettikleri bu yerde kırk pınar fışkırmış akıyor. Bundan sonra, burası, "kırklar", yani evliyalar, şehitler pınarı diye anılmaya başlanır. Söylene söylene "Kırkpınar" şekline dönüşür. Edirne'nin fethinden sonra Alperenler, Selim ve Ali'nin hatırasına vefât ettikleri yerde her yıl güreşler yapmaya başlarlar. Böylelikle Kırkpınar güreşleri, Sarı Saltuk'un Edirne'yi terketmesinden 57 sene sonra tekrar doğar.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
doğuşu, kırkpınar, İn


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Kırkpınar Güreşleri Kalemzede Tarih 0 14 Eylül 2011 01:42
Kırkpınar Efsanesi - Edirne YapraK Tarih 0 11 Mart 2010 18:03