IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 20 Kasım 2014, 21:28   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
OSMANLI’NIN SON ABD BÜYÜKELÇİSİ




Osmanlı’nın Amerika’daki son büyükelçisi Ahmet Rüstem Bey, Sâdettin Nihat Paşa (Polonyalı Bilinski)’nın oğlu (Alfred) olarak 1862’de Midilli’de doğmuştur. Babası gibi o da Müslümanlığı kabul etmiş ve Ahmet Rüstem adını almıştır.Ahmet Rüstem Bey, Beyaz Saray’ı ziyaretinde, yerde serili ayyıldızlı halıyı görmüş ve kıyâmeti koparmıştı: “Bu yere serdiğiniz ve çiğnenmesini istediğiniz halı, benim memleketimin şerefidir. Üzerinde hem dinî inancımızın hem de bayrağımızın ayyıldızı var. Onun yeri, ayakların altı değil, ellerin erişemeyeceği yükseklerdir. Bu halı buradan kaldırılana kadar, sarayınıza adım atmam mümkün olmayacaktır.”

Rüstem Bey’in kâtiplikten büyükelçiliğe uzanan diplomatik hayatındaki çıkışı sadece bu da değildir. Bu ve buna benzer çıkışlarında o, sadece vatanseverliğin değil, cihanşümullüğün de güzel örneklerini vermiştir. Rüstem Bey, Osmanlı’ya yapılan haksızlıklar karşısında ilk çıkışını, Evening Star’da müthiş bir beyanatla yapmıştı. Demişti ki: “Cezayirlileri mağaraya doldurup dumanla boğanlar, Hint isyanında insanların ağızlarına barut koyup ateşleyenler, Filipinliler’i su işkencesi ile katledenler ve zencileri linç edenler Batılı değil mi? Bu barbarlıklar Osmanlı’nın yaptığı iddiâ edilenlerden daha mı azdır?”Rüstem Bey’in bu çıkışı, hem Başkan Wilson’u hem de hükümeti kızdırmış, Amerika ile Osmanlı münasebetlerini kopma noktasına getirmişti. Başkan, Dışişlerine tâlimat verecek ve gazetelerde yayımlanan sözlerin kendisine ait olmadığının bizzat Rüstem Bey tarafından özürle açıklanmasını isteyecekti. Ne var ki Rüstem Bey, “özür” yerine, bu defa âdeta “muhtıra” verecek ve diyecektir ki: “Benim Amerikan hücumlarına karşı memleketimi koruduğum açıktır. Ben vatanıma, Amerika Birleşik Devletleri’ne ve nihâyet insanlığa karşı mânevî vazifelerimi tamamiyle yapmış olduğuma vicdânen müsterih bulunuyorum.” ... Bununla beraber karar iletilir ve denir ki: “Beyânatınız ve yazılarınız için pişmanlığınızı ifade ederseniz, Başkanımız bunları görmezlikten gelmeye mütemâyildir.” Ancak cevap bir hayli serttir: “Hükümetimden benim mezûniyetimin bağışlanmasını istemek, mecburiyet hâline gelmiştir. İstanbul’a 15 gün içinde dönecek, ama söylediklerimden aslâ dönmeyeceğim.” Sadrâzam Sait Halim Paşa’ya çektiği 9 Ekim 1914 tarihli telgrafında kullandığı bu cümle, Amerika’daki diplomatik mücâdelenin, ne denli mühim olduğunu ortaya koymaktadır: “25 Ekim’de İstanbul’da olacağım. Şayet o tarihe kadar benden bir haber alınmazsa, âkıbetimi araştırınız.”

Osmanlı tarihinin kapanan sayfalarında, son haysiyetli paragraflardan birini teşkil eden Rüstem Bey’in, Osmanlı Hâriciyesi’nde ilk mühim vazifesi de, yolsuzlukları araştırmak olmuştu

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
abd, bÜyÜkelÇİsİ, osmanli’nin, son


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
19. Y.y. Osmanli devleti'nde islahat Çabalari ve osmanli devletinin sonu Ecrin Tarih 0 30 Nisan 2011 14:04
Vur Osmanli'ya Ecrin Tarih 0 30 Nisan 2011 00:23
Osmanli vezirleri Ecrin Tarih 0 28 Nisan 2011 21:32