Osmanlı Tarihi - IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası

ÖzLem · 15 Temmuz 2019, 16:01

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Osmanlı Tarihi

Türkiye Cumhuriyeti kurulmadan önce, Türkiye topraklarında 600 yıl hüküm süren Osmanlı Tarihi’ni biraz inceleyelim.

Ana Vatan

Türk kavminin ana vatanı “Altay Sayan Dağları’nın Kuzey Batısı” yani Orta Asya’dır. Orta Asya; Hazar Dağlarından, Kingan Dağlarına, Kuzey Sibirya Ovalarından, Pamir Yaylasına kadar uzanan bir bölgedir. Orta Asya’ya gelerek yerleşen Türklerin kurdukları son devlet “Osmanlı Devleti”dir
Bu kadar geniş saha da Türklerin en eski ve kalabalık olarak kaynaştıkları yer Hazar Denizi ile Baykal Gölü arasındadır. İklim sert ve haşin olmasına rağmen, şehirler kurmaya, kalabalık nüfusu beslemeye müsait araziler de mevcuttur.
Yapılan Göçler
Türk kavmi, sert iklim, verimsiz topraklar ve tabiat şartlarına dayanamayıp sürekli göç halinde olmuştur. Günümüzde bile göçler hala tam manasıyla son bulmuş değildir. Anayurt dışına çıkmak ve göçler sayesinde kendisine toprak edinmeye çalışmak zorunda olan Türkler, Çin’e, Hind’e, İran’a, Mezopotamya’ya, Mısır’a ve Anadolu’ya zaman zaman göç edip gittikleri yerlerde devlet kurmuşlardır. Öte yandan da gittikleri yerleri Türkleştirmeye çalışan Türkler, nüfusunu arttırmak için de çaba sarf etmişlerdir.

Beylikten Devlete Osmanlı

Osmanlı Devleti kurulmadan önce, Osmanlı topraklarında yaşayan başka devletler vardı. Türkiye Selçuklu Devleti otoritesini kaybetmesiyle devlet, beyliklere ayrılmış ve bu beyliklerin içinden en küçük olanı Osmanoğulları Beyliği Osmanlı Devletinin kuruculuğunu üstlenmiştir.
Osmanoğulları Beyliği, diğer beyliklere savaş açarak değil de, öncelikle çevresindeki beylikleri iyilikle anlaşarak kendisine katmıştır. Git gide büyüyen ve gelişen beylik zamanla devlet haline gelmiştir.
Osmanlıların kısa sürede büyümesinin sebepleri arasındaki en önemli neden Balkanlarda siyasi birliğin olmaması ve feth edilen topraklara Türkmenlerin yerleştirilmesidir. Halka iyi davranarak, hoşgörüyü benimseyerek, güçlü bir merkezi otorite kurmuşlardır.

Dünya tarihinin seyrini değiştirecek olan devlet, aslen Oğuzların Kayı boyuna mensuptur. Bazı Tarihçilere göre Osmanlı Devletinin kurucusu Osman Bey’in babası Ertuğrul Gazi, onun babası Gündüz Alp veya Süleyman Şah, onun babası Kaya Alp, onun babası da Gündüz Alp’tir. Bu soylu ailenin en soylusu olan Kayı boyunun aşiret reisi olan Ertuğrul Gazi, Selçuklu sultanı tarafından Bizans sınırına uç beyi olarak seçilmiştir. Ertuğrul Bey bir süre sonra vefat etti. Durum böyle olunca Ertuğrul Bey’in yerine üstün yeteneklerinden ötürü evin en küçük oğlu olan Osman Bey geçti. Osman Bey üstün siyaset ve savaş kabiliyetlerinden ötürü, zaman zaman Bizans valileriyle dost olsa da genellikle savaşmıştır. Bursa ve İznik feth edilmiştir. Osman Bey İznik’e bağlı olan Karacahisar’ı da ele geçirmiştir.

Osmanlı Devleti’nin kurucularından biri olan Orhan Bey ise Osmanlı’nın Avrupa’ya yayılması için ilk adımı atmış ve bir Bizans prensesiyle evlenmiştir. Karşılığında ise çeyiz olarak Gelibolu da ki bir kaleyi almıştır. Çok zekice bir anlaşma yapan Orhan Bey, Osmanlı Devleti’ne Rumeli’de bir toprak kazandırmıştır. Bu toprak sayesinde Osmanlılar Balkanlarda hızla yayılarak ününü tüm dünyaya duyurmuştur.
Savaşçı bir millet olan Osmanlı Devleti, 1. Murat zamanında orduda “Devşirme” adında bir sistem kurmuşlardır. Bu sistem sayesinde Balkanlarda ki köylerden toplanan, sağlığı ve gücü yerinde olan çocuklar, yeniçeri ocağına alınarak, askeri ve dini eğitim verilir. Onların Osmanlı ya bağlı bir asker olması sağlanırdı.
Osmanlı askeri sistemi bu Hıristiyan çocuklardan dolayı 14. Yüzyıldan 17. Yüzyıla kadar yenilgi görmemişlerdir.

Konstantinopolis(İstanbul) tüm milletler, özellikle Bizans için vazgeçilmez bir şehir olmuştur. Birçok Türk Beyliği ve Osmanlı Devletinde birçok padişahın almaya çalıştığı şehir, dünya üzerinde önemli kentlerden biridir. Hem coğrafi koşulları hem de, ticaret yolu olduğundan ötürü her daim milletlerin ilgisini üzerine çekmeyi başarmıştır. Fatih Sultan Mehmet döneminde, Türk siyasi birliği tam manasıyla sağlanmış ve Anadolu hâkimiyet altına alınmıştır. Bir de Konstantinopolis’in alınması Osmanlı Devletine büyük fayda sağlamıştır.

İstanbul alındıktan sonra Devletleşme sürecinden kurtulup İmparatorluk haline gelen Osmanlı Devleti, Yavuz Sultan Selim döneminde ise, kutsal topraklar olarak nitelendirilen, Mekke, Medine, Kudüs ve Mısır’ı ele geçirmeyi başarmıştır. Çin’den gelen İpek Yolu ve Hindistan’dan başlayıp, Avrupa’ya kadar uzanabilen baharat yolunun üzerinde bulunan Osmanlı, sonsuz bir gelir kaynağına sahip olmuştur.
Osmanlı Devletinin bu müthiş gidişatı, Kanuni Sultan Süleyman zamanında zirveye çıkar. Hukuk, eğitim, mimari, sosyal, yaşam, kültür ve sanatta büyük yenilikler ve gelişmeler yapan Kanuni, Avrupa devletleri tarafından Muhteşem Süleyman olarak bilinmektedir.

Osmanlı İmparatorluğu, Kanuni Sultan Süleyman döneminde en geniş sınırlara ulaşmıştır. İmparatorluk geniş sınırlara ulaştığı için ülkeyi yönetmek git gide zorlaşır hale gelmiştir. Belirli bir süre sonra artık toprak kayıpları verilmeye başlanmıştır.

Avrupa’da sosyal ve kültürel adımlar atılsa da bu adımlar Osmanlı’da herhangi bir karşılık bulamamıştır. İmparatorluk her daim, kültürel ve askeri alanda Batı’dan geri kalmaya başlamıştır. İngiltere, Rusya, Fransa, Avusturya gibi ülkelerin güç savaşına maruz kalan Osmanlı Devleti, ciddi sarsıntılar yaşayarak büyük toprak parçalarını kaybetmiştir.

Hala bu kötü gidişata aldırış etmeden, modernleşme çabasında olan Osmanlı İmparatorluğu, 3. Selim, 2. Mahmut ve Abdülmecit gibi sultanlarda tahta çıkmıştır.

3. Selim devlete ait yapısal değişiklikler yaparken, 2. Mahmut orduda yenilikler getirerek, orduyu daha düzenli hale getirmiştir. Sultan Abdülmecit ise siyasal, sanatsal ve mimari alanlarda gelişimler ve değişimler yapmıştır. Her ne kadar yenilik yapılsa da gösterilen bu çabalar, imparatorluğun çöküşüne doğru ilerlemesini engellemeye yetmemiştir.

2. Abdülhamit döneminde posta ve telgraf ağları kurularak artık haber ve haberleşme sistemi getirilmiştir. Almanların yardımıyla ise tren yolları ve istasyonlar inşa edilmiştir. Kara yolları taşımacılığı gelişmiştir, Osmanlı son demlerini yaşamaya çalışmıştır.

1. Dünya Savaşın da Enver Paşa Miğfer kuvvetleri komutanı olarak Almanya’nın yanına gitmeye karar vermiştir. Balkan Savaşından yeni kurtulmuş olan imparatorluk, yorgundur ve birden fazla cephe de mücadele vermek zorunda kalmıştır. Yetişmiş insan gücünü, Dünya savaşı cephelerindeki gelişmiş teknolojiye kurban verir. Yine de bu kadar olumsuzluğun içinde İstanbul’un işgali için hazırlanan müttefiklerin bu denli büyük çaplı girişimini, Çanakkale’de durdurmayı başarır.

Gelibolu da yaşanan uzun süreli savaşlar sırasında, ülkeyi bu zor durumdan kurtaracak olan bir kurmay subayın yıldızı parlar. Gelibolu’da askeri bir deha olan Mustafa Kemal, 1. Dünya Savaşı sonrası tamamen işgal edilen Osmanlı Topraklarının ana vatanı olan Anadolu’da büyük bir zafer kazanmayı başarır.
Bir sürü değişiklikler yapılarak, Osmanlı Devletinin tarihin tozlu sayfalarına karışmasından sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasına, laik ve modern bir devlet olarak inşa edilmesine ön ayak olan Mustafa Kemal, Osmanlı İmparatorluğunu küllerinden yeniden doğdurmuştur.

Bugün bize Osmanlıdan miras kalan bazı sanatsal yapılar vardır. Özellikle İstanbul şehrine büyük bir kültürel miras bırakmışlardır. Sultanahmet Cami, Süleymaniye Cami, Topkapı Sarayı ve Dolmabahçe Sarayı en haşmetli ve güzel yapılardan bir kaçıdır.

Sayısız saray, kasır, hamam, cami, medrese ve türbeler de Osmanlı’dan bizlere ve bizden sonrakilere miras olarak bırakılmıştır. Bu mirasa devlet ve millet olarak sahip çıkmalıyız. Yapılan restorasyon çalışmalarını, tarihi mirasa zarar vermeden yapmaya özen göstermeliyiz ki, Osmanlıların bize bıraktığı mirası bizden sonraki nesiller de görebilsin.

Benzer Konular
Konu	Konuyu Başlatan	Forum	Cevaplar	Son Mesaj
Atatürk'ün A-dan Z-Ye Sözleri ''Osmanlı Tarihi''	Lcia	Atatürk Köşesi	0	27 Kasım 2014 23:43
HAritalarda Osmanlı Tarihi	AsiLaz	Tarih	0	18 Haziran 2013 12:52
Osmanlı Tarihi İlkler	Zen	Tarih	0	01 Aralık 2012 14:33
Osmanlı Tarihi	blackkurt38	Merak Ettikleriniz	0	08 Mayıs 2008 23:02

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)

5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince sitemizde telif hakkı bulunan mp3,video v.b. eserlerin paylaşımı yasaktır. Yasal işlem olması halinde paylaşan kişi yada kişilerin bilgileri gerekli kuruma verilecektir.