IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 16 Kasım 2015, 03:20   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Adını Arayan Böcek




Bundan yıllar yıllar önce tüm canlı ve cansız varlıklara bir ad veriliyormuş. Tüm böceklere bir ad bulunmuş ama böceklerden birine bir türlü bir ad bulunamamış. Bizim zavallı böcekte adsız dolaşmaktan mutsuz dere kenarında bir sazlığını üstünde öyle mutsuz mutsuz duruyormuş.

Birden gölün üstünde parlayan bir ışık görmüş öyle parlak öyle güzelmiş ki ona hayran hayran baka kalmış ve “Sen kimsin?” demiş.

“Ben Güneş’im dünyanıza ısı ve ışık veririm. Ben olmazsam hiçbir canlı yaşamaz dünyanızda” demiş.

“Öyle mi? Ne güzel o zaman tüm canlılar seni çok seviyordur .” demiş böcek.

“Evet tüm canlılar çok severler beni. Peki sen neden mutsuz görünüyorsun böyle?” demiş Güneş.

“Mutsuzum çünkü bir böcek olarak bir adım bile yok. Arkadaşlarımın hepsinin bir adı var ama bana bir ad bulunamadı henüz.” demiş dudağını sarkıtarak adsız böcek.

Güneş “Hımm!..”demiş düşünerek. “Demek kendine bir ad arıyorsun öyleyse sana bir ad bulabiliriz.” der demez adsız böcek lafa atılmış sevinç içinde Güneşin sözünü bitirmesini beklemeyerek.

“Gerçekten mi? Demek benim de bir ismim olacak... Lay lay lay la” diye bir melodi tutturmuş ki.

“Dur biraz acele etme sadece sana bir öneride bulunacağım eğer bunu yapabilirsen o zaman sana ad bulacağız adını taşıyabilmelisin.” demiş Güneş.

“Peki o zaman söyle önerin ne ise ben her şeyi yaparım yeter ki bu dünyada beni adsız dolaşmaktan kurtar.”demiş adsız böcek.

“Söyle bakalım bu dünyada bildiğin bilmediğin tüm canlı cansız varlıkları bu ne çirkin bu ne iğrenç bu ne lüzumsuz demeden sevebilir misin?” demiş Güneş.

Bizim böcek böyle bir soruyla karşılaşacağını hiç ama hiç düşünmemiş o yüzden de şaşırmış ne diyeceğini bilememiş.

“Şey! Şey! Fakat bunların içinde bana çirkin gelenler beni üzenler var onları da mı seveceğim?” demiş böcek.

“Eveet!.. Onları da seveceksin tüm canlı ve cansız varlıkları sevebilirsen tıpkı yıldızlar gibi aydınlatacaksın etrafını. Yıldızlar nasıl oluştu bilirmisin? Bundan çok çok önceleri dünya yeni yaratılırken o yıldızlar benden parçalanarak uzayda bir inci tanesi gibi dağıldılar etrafa. Sen gerçekten sevmeyi başarabilirsen karanlıkta parlamaya başlayacaksın. Tıpkı gökyüzündeki yıldızlar gibi ve seni görenler hayran hayran bakacak sana. Tıpkı senin beni gölde gördüğün gibi işte o zaman senin ismini buluverecekler bir çırpıda.”demiş Güneş.

“Tamam bunu yapabilirim!..Yaparım!.. Bundan sonra tüm canlı ve cansız varlıkları seveceğim ve sevginin aydınlığıyla aydınlanacağım.”demiş böcek.

Adsız böcek bir gün mutlaka kendisininde bir adının olacağı ümidinin sevinciyle oradan ayrılmış. Giderken yolda böcek arkadaşları ağustos böceği tırtıl ve çekirgeye rastlamış. Bizim adsız böceği görünce üçü birden başlamışlar onunla alay etmeye.
“Adsız adsız... Daha bir adın bile yok adsız.”demişler.
Bizim adsız böcek bu sözlere hem çok üzülmüş hemde çok kızmış. Onlara tam kızacakken Güneşin sözleri aklına gelmiş ve kötü bir söz söylemeden oradan uzaklamış.

Ne olursa olsun adının olması için Güneşin dediklerini yapacaktı. Bunu yapmak çok da kolay olmasada yapacaktı sonsuza kadar adsız dolaşamazdı ya...

Bütün bunları düşünürken karşısına yaşlı bir bayan karınca çıkmış. Yaşlı karınca bir buğday tanesini yuvasına götürmek için oldukça zorlanıyormuş. “İşte!”demiş sevgimi göstermek için bundan daha iyi bir fırsat olurmu?

“Bayan karınca oldukça yorgun görünüyorsunuz izin verirseniz bu buğday tanesini yuvanıza taşımanızda size yardım edebilirliyim?”diye sormuş adsız böcek.

Bayan karınca bu güzel teklifi reddemiyecek kadar yorgunmuş. Oysa herkes bilir ki karıncılar oldukça çalışkanlardır. “O kadar çok sevinirim ki bu buğday tanesi benim gibi yaşlı bir karıncanın taşıması oldukça zor oluyor.”demiş. Bizim adsız böcek bir karıncaya göre daha iri olduğu için hiç de zorlanmamış. Buğday tanesini bayan karıncanın yuvasına bir çırpıda taşımış.

Bayan karınca “Senin adın ne?”diye sormuş. Adsız böcek ise başını öne eğip “Henüz bir adım yok bayan karınca. Bende bende... Adımı arıyorum.”demiş. Sesi titreyerek.

Bayan karınca “Sen iyi bir böceksin iyilik yapmayı seviyorsun bana yardım ettiğin için teşekkürederim. Senin bu davranışına yakışan bir adı bulacağından eminim.”demiş. Adsız böcek “Bana vermiş olduğunuz cesaretten dolayı teşekkürederim size iyi günler diliyorum.”demiş ve yoluna demam etmiş.

Birden bire bir yağmur başlamasın mı? Yağmur o kadar şiddetli yağıyormuş ki adsız böcek yağmurdan korunmak için sığınacak bir yer aramış. Yakınlarda geniş yapraklı bitkiler varmış hemen onların arasına biryere sığınmış.

Yağmurun dinmesini beklerken o gün yaşadıklarını geçirmiş aklından. İyi ve doğru davranışlarda bulunarak yaşamak zor gibi görünsede aslında daha kolay olduğunu anlamış. Arkadaşları onunla dalga geçtiğinde onlarla kavga etseydi onlardan farkı kalmayacaktı. Böcek arkadaşları kötü bir davranışda bulunmuştu. Onlarla kavga etmedi sadece sustu. Susmayı tercih etmekle böcek arkadaşlarına söylediklerinin kötü olduğunu düşündürmeye fırsatı vermişti. Sevginin en güzel deneyimini bayan karıncaya yardım etmekle yaşadı. İçinde bunları yaşamaktan dolayı huzur ve tarifsiz sevinç vardı. Adsız böcek bunları düşürken birde baktı ki çoktan yağmur dinmiş.

Tabiat mis gibi toprak kokuyormuş. Yerler ıslak olduğu için yüremekte zorlanıyormuş. Birden bire topraktan çıkmaya çalışan garip bir böceğe rastlamış. Adsız böcek topraktan çıkan bu böceğin neye benzediğini kim olduğunu merak etmiş ve yoluna devam etmekten vazgeçmiş. Topraktan çıkan böceğe adsız böcek sormuş. “Sen kimsin?” demiş.

“Ben solucanım. Senin gibi bir türü ilk defa görüyorum sen kimsin? ”demiş solucan.
“Ben ben... Ben henüz bir adım yok ben adımı arıyorum.”demiş bizim adsız böcek kendine güvensiz sesi titreyerek. Sonra kendisini toparlamış ve “Sen ne tuhaf bir böceksin ne ağzın ne gözün ne burnun var seni niye yaratmışlar ki ne işe yararsın? Üstelik çirkinde görünüyorsun!.” demesin mi!:::” der demez dediğine pişman olmuş elbet. Ama laf ağzından çıkmış bir kere. Solucan görgülü ve bilgili biriymiş. Onun bilgisizce bir laf söylediğini anladığı için cehaletine vermiş ne alınmış nede kırılmış.

“Anlatayımda dinle ozaman; biz solucanlar toprakta çürüyen maddelerle besleniriz dışkımızlada toprağı gübrelendiririz. Toprakta 1–2 metre derinliğe iner açtığımız galerilerde yaşarız. Böylece toprağı havalandırırken yağmur sularının toprağa süzülmesini sağlarız. Yani toprakta bitkelerin yetişmesinde çok önemli rol oynarız. Ayrıca tabiat anaya zarar veren kimyevi maddelere karşıda vücudumuz hassastır.” Şimdi anladın mı adsız böcek benim niye yaratıldığımı?” demiş solucan tebessüm ederek.

Adsız böcek düşünmeden aklından ilk geçeni söylemiş olmanın mahçubiyetiyle; “Sizden özürdilerim ben bunları bilmiyordum siz yaratılışınızla ilgili gerçekleri anlatınca tabiatta çok önemli işler yaptığınızı anladım. Şimdi gözüme hiç çirkin görünmüyorsunuz. Anladım ki bilmek saygılı olmayı ve sevmeyi yanıda getiriyormuş. Beni affedin.”demiş.

“Tabi seni affederim ama bana önce bir söz vereceksin. Birşeyler hakkında karar vermeden önce birkez düşüneceksin gekirse soracaksın. Yeterli bir bilgiye sahip olmadan söz söylemeyecek kötü davranışta da bulunmayacaksın sözmü?”demiş solucan.

“Hoşgürünüz için teşekkürederim anladım ki hoşgürülü olmak için de bilgili olmak gerekirmiş. Yaratılmış her varlık bize nasıl görünürse görünsün tabiatta çok önemli yerleri varmış. Bu da tüm canlıların yararına olacak şekilde tasarlanmış. Bundan sonra asla böyle bir hata yapmayacağım. Size sözveriyorum:” demiş adsız böcek.

“Eminim bu hatandan öğrendiğinden sonra kendi adını bulacaksın. Sana bol şans diliyorum:”demiş solucan.

“Bana vermiş olduğunuz cesaretten ve bilgilerden sonra adımı bulacağıma olan inancım çok daha kuvvetlendi. Teşekkürederim size iyi günler diliyorum.”demiş ve oradan ayrılmış bizim adsız böcek.

Günler günleri kovalamış ve bizim adsız böcek tüm varlıklara sevgiyle yaklaşmış sevgi ile yaklaştıkça herkese iyilik yapmış hatta kendisine kötü davrananlara bile. Anlamış ki sevdikçe kötü olunamıyor sevdikçe hoşgörülü olunuyor ve sevdikçe kendinde olan güzellikleri paylaşıyor. O böyle güzel ve iyiye dair ne varsa yaptıkça içinde ki sevginin aydınlığı tüm bedenini kaplamış. Ve akşamları onu görenler bizim adsız böceğe ne isim vermişler dersiniz sevgili çocuklar?

Ben fazla merak ettirmeden hepinize söyleyeyim tabi ki “KANDİL BÖCEĞİ”
İşte çocuklar bu böceklerin ortalığa bir ampul gibi kendiliğinden yaydığı bu ışık enerjisinden dolayı Kandil Böceği ismini vermişler. Bu tükenmek bilmeyen ışık enerjisinin tek kaynağı ise sadece ve sadece sevgiymiş.

Sizlerin de içinizdeki sevgi enerjisi hiç bitmesin tıpkı dünya var olduğundan beri ışık enerjilerini kaybetmemiş olan “KANDİL BÖCEKLERİ” gibi. Kimileri masal dese de bu yazdıklarıma gerçek mi değil mi deneyip görün derim çocuklar. Sizdeki var olan sevgiyi vererek başlayın yaşamaya ve ışığınızla farkedilin. Farkedilmenin en ucuz en kolay yolu sevginizi vermektir emin olun size sevgisini karşılıksız vermek isteyen pek çok varlık olacak.

Gökten sevgi düştü sevgiye inananların başına...

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
ağını, arayan, böcek


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Böcek Sokmaları Zen Sağlık Köşesi 0 24 Mayıs 2013 19:44
Böcek Bakışları/Thomas Shahan, Yakın çekimden böcek bakışları, böcekler Zen Hayvanlar Alemi 0 30 Aralık 2012 14:34
Adını Arayan Böcek Ein Aile Evlilik ve Çocuklar 0 06 Mayıs 2011 21:08
~ Dal böcek. Sametold IF Ekstra 0 13 Kasım 2010 12:28