[BestSEO]

Bir zamanlar karısıyla bir oduncu yaşardı. Ormanda odun keser ve bunları pazarda satardı. Bu onun geçiminin tek yolu idi. Bir gün ormanda odun kesmeye gitti. Yolda, bir şarkı söylüyor ve doğanın güzelliğinin tadını çıkarıyordu. Orada önünde çok büyük bir ağaç gördü. Daha fazla ağaç elde etmek için bütün ağacı kesmeyi düşündü. Ağaç çok büyük olduğu için, bundan elde edilen ağaç tüm yaşamı için yeterli olurdu. Oduncu odunu kesmek için baltasını aldı ve bir ses duydu, “Lütfen bu ağacı kesmeyin.” Oduncu durdu ve Sağa ve Sola baktı, ama hiç kimse yoktu.

Hayal duyduğunu düşündü. Yine baltasını aldı ve ağaca nişan aldı, ama yine aynı sözleri duydu, “Lütfen bana karşı nazik olun. Bu ağacı kesmeyin.” Oduncu tekrar durdu ve etrafa baktı. Ama kimseyi göremedi. Oldukça şaşırdı. Sonra ağaçtan bir peri konuştu, “Ben bir periyim ve bu ağaçta yaşıyorum. Kış boyunca, ben burada yaşıyorum ve yılın geri kalanında burada yaşıyorum. Eğer bu ağacı kesersen, ben evsiz kalacağım, kış hızla yaklaşıyor ve ben soğuktan öleceğim. Evimi yok etmeyin. Bunun yerine üç isteğinizi yerine getireceğim. ” Oduncu çok sevindi.

Artık herhangi bir iş yapmadan zengin olabilirdi. O’nun teklifini kabul etti ve karısına bundan bahsetmek için evine koştu. Karısı her zamanki gibi onu bekliyordu. Woodcutter’ı bu kadar erken görmeye şaşırmıştı ve “Bugün neden bu kadar erken geldin? Çok mutlu görünüyorsun. Sorun nedir? Lütfen bana söyle.” Oduncu cevapladı, “Bugün büyük bir hazineye sahibim. Henüz gelmese de, hazineyi yakında alacağım.” Ve o dans etmeye başladı. Karısı bir şey anlayamadı ve “Sorun nedir? Bana net bir şekilde anlat. Artık sabırsızlanıyorum” dedi. Oduncu tüm olayı karısına anlattı. Karısı sevinçten havalara uçtu. Oduncu şöyle dedi: “Acıktım. Bana bir şeyler ver.” Karısı, “Erken geldiğinizden dolayı, şimdiye kadar hiçbir şey hazırlamadım. Bekleyin, sadece sizin için bir şeyler hazırlayacağım.” Oduncu şöyle dedi: “Hayır, hiçbir şey pişirmeyin. Şimdi üç dilek isteyebilirim.



Şimdi ilk olarak, tatlı ve sıcak puding istiyorum.” Bu sözleri söylediğinde, bir tabak sıcak puding geldi. Memnuniyetle yedi ve tabağı tekrar tekrar doldurmaya devam etti. Sonra karısının da lezzetli pudingi yemesini istedi. Ama çok kızgındı ve şöyle dedi: “Bir nimeti israf ettin ve şimdi pudingin burnuna yapıştırılmasını diliyorum!” Puding hemen burnuna yapışmış. Oduncu rahatsız oldu ve dedi ki, “Ah, ne kadar aptalsın! Ne yaptın?” Pudingi burnundan temizlemeye çalıştı, ama puding yapışmıştı. Karısını azarladı. “İkinci dileği boşa harcadın ama çok para isteyebiliriz.” Oduncu rahatsız oldu ve “Ah! Sen büyük bir aptalsın. Burnuma takılan sıcak puding var ve para istiyorsun! Ben de burnumun pudinginin hemen kaybolmasını diliyorum!” Puding kayboldu. Oduncu, rahat bir nefes aldı. Böylelikle oduncu ve karısı zengin olma şansını kaybetti. Şans onların kapısını çalmıştı, ama fırsattan yararlanamadılar ve önceki gibi fakir kaldılar.

alıntı