IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 12 Aralık 2011, 22:19   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Nba 2k11 incelemesi




Los Angeles şehri, bugün tarihi bir güne tanıklık ediyor. Staples Center’da bulunan yaklaşık 15 bin seyirci, bu gece oynanacak maçın sıradan olmadığının farkındalar. Belki de yıllardır hayali kurulan, ve sadece bu hayallerde yaşayan bir mücadeleye sahne olacak Lakers’ın mabedi. Kobe Bryant ve takım arkadaşları soyunma odasında, Phil Jackson’ın talimatlarını dinliyorlar. 65 yaşındaki bu yaşayan efsane, rakiplerinin bu zamana kadar oynadıkları takımlardan çok daha farklı olduğunu belirtiyor oyuncularına. Ayrıca karşı takımdaki koçun da en az kendisi katar yetenekli olduğunun farkında.



Kendisinden 15 yaş daha küçük ve daha az tecrübe sahibi olmasına rağmen, bu koç çok daha dinamik ve başarı konusunda 65 yaşındaki Phil kadar doyuma ulaşmamış. Ve artık yaşlanmış olan ‘Zen Master’, bugün en çok güvendiği isimden, sıradan olmayan bir şey isteyecek. Normalde kendisini savunanlar için dikkat etmesi gerektiğini belirtirdi Kobe Bryant’a. Ancak en başta dediğimiz gibi, bugün sıradan bir gün değil. Şimdi karşıdaki bir oyuncuyu savunması için dikkatini toplaması gerektiğini söylüyor. Kobe Bryant bunun farkında olmalı, o da yıllardır süre gelen soruların cevap bulacağı bu karşılaşmanın ciddiyetiyle, çok daha fazla çabalaması gerektiğinin farkında olmalı.



Ve konuk ekip sahaya giriyor, seyirciler sessiz olduğu kadar bir o kadar da heyecanlı. Konuk ettikleri ekip, NBA tarihinin bir sezonda en çok maç kazanan takımı. Ve bu ekibin koçu, tıpkı kendi koçları Phil Jackson gibi ‘Zen Master’ lakabını taşıyor. Ayrıca takımın lideri, Majesteleri denilen NBA efsanesi, her akşam izledikleri ‘süperstarlar’ı olan Kobe Bryant’tan bile daha çok başarıya sahip. Evet, Michael Jordan sahadaki, kariyerinde herkesi alt etti. Karl Malone ve Stockton’lı Utah’tan tutun da, Bad Boys lakaplı eski Detroit ekibine kadar, önünde kimse duramadı. Şuan avlamak istediği, 2000’den bu yana NBA’in en başarılı takımı, son iki yıldır şampiyon olan ve NBA tarihinin Boston’dan sonraki en görkemli ekibi Lakers. Kobe Bryant isimli olağanüstü bir oyuncunun, her ne kadar mükemmel işler başarsa da, bu zamana kadar hep kendisiyle kıyaslanmasına kızmış olmalı.



Bugün hesap günü, 65 yaşındaki Phil Jackson, ne kadar yaşlansa da, sağlık sorunlarıyla boğuşsa da, eski halinden bir şey kaybetmediğini ispatlamak istiyor. Majesteleri hala kimin patron olduğunu, Kobe Bryant’a göstermek, Bryant ise bu zamana kadar yapılan karşılaştırmaların hakkını vermek, hatta televizyonda seyredip saygı duyduğu bu adamdan artık daha iyi olduğunu kanıtlamak istiyor. Bu gece Staples Center’da, çetin bir mücadeleyle son bulacak, kafalarda kalan şüpheler ve soru işaretleri…

Evet, bu bahsettiğim mücadeleyi herkes izlemek istemiştir. Phil Jackson’ın Lakers’ı, yine Phil Jackson’ın Bulls’una karşı. Jordan’ın ekibi, Kobe ve arkadaşlarına karşı. İzlemek belki de hep imkansız olarak kalacak, ancak NBA 2K11 sayesinde artık bu mücadeleyi ve bunun gibi birçoğunu parmaklarımızın ucuyla kontrol edebileceğiz. Oyunun duyurusunu Michael Jordan’ın kapakta bulunacağı ve oyunda da kontrol edebileceğimizi açıklayarak yapan 2K Sports, ‘2009’da şampiyon Garnett, 2010’da şampiyon Kobe, peki 2011’de kim kapakta olacak?’ sorusunun cevabını en güzel şekilde verdi.



Jordan’la Yeni Bir Kariyer

‘Next-gen’ teknolojisi altında bulunan NBA yapımlarının belki de bu zamana kadar en büyük eksiklerinden biriydi, Michael Jordan’ın oyunda bulunmaması. Majestelerini oyunlarında görmek isteyen yapımcılar, lisans haklarını kendi elinde bulunduran Jordan’la anlaşmak zorundaydı. Ve 2K Sports bunu başardı, sadece anlaşmakla kalmadı, yaptığı tanıtım ve reklamlar bu müjdeli haberi çok iyi şekilde duyurdu. Pazarlama sürecini başarılı bir şekilde atlamıştı yapımcılar, oyun artık elimizde ve sıra geldi inceleme sürecine.



Fragmanlarda çok iyi sunulan Jordan, oyun açıldığı anda da karşımıza çıkıyor, onun diğer oyunculardan ne kadar farklı olduğunu anlatan kısa bir girişten sonra menüde buluyoruz kendimizi. Oyun piyasaya sürülmeden önce izlediğimiz fragmanlardan öğrenmiştik, Jordan’la yeni bir kariyere imza atabileceğimizi. Ancak bu sandığınız kadar kolay değil, yapımda bulunan ‘Jordan Challenge’ isimli mod, Michael Jordan’ın kariyerinde önemli maçları tekrar oynamanızı istiyor. 39 dereceyle çıkıp 38 sayı attığı 97 finallerindeki beşinci maç ve 69 sayıyla kariyer rekoru kırdığı Cavaliers maçı gibi önemli maçları yeniden oynamanız gerekiyor. Maç öncesinde belirtilen hedeflere ulaşıp başarılı olur ve bu tarihi maçları tamamlarsanız, Jordan’la bir NBA serüvenine atılabilirsiniz. İster gerçekte yaşananları tekrar başarmaya çalışın, isterseniz farklı takımlarda farklı bir kariyere doğru yol alın, Jordan’ın gerçekte ulaştığı başarılardan fazlasını elde etmek için bile mücadele edebilirsiniz.



En çok hoşuma giden özelliklerden biri ise, Jordan’lı Bulls takımını sadece eski rakipleriyle değil, günümüz takımlarıyla da kapıştırabiliyorsunuz. İlk şampiyonluğu kazanan ‘90-91 Bulls’tan tutun da NBA’de bir sezonda en çok maç kazanan takım olan ‘95-96 Bulls’a kadar farklı Jordan takımları bulunuyor. Bunun yanında Stockton ve Malone’lu efsane Jazz, Larry Bird’lü Celtics ve Magic Johnson’lı Lakers’ta oyunda bulunan nostaljik ekiplerden, ‘Bad Boys’u unutmayalım elbette.

Kendinize bir sezon açmadan önce, ya da ‘My Player’ modunda bir kariyere girişmeden önce, Jordan ve ekibini, yeni sezona damga vurması beklenen Bosh, Lebron ve Wade üçlüsünün bulunduğu Miami ile mücadeleye sokabilir, isterseniz Kobe-Jordan savaşına ortak olabilir, isterseniz efsanevi Bird- Magic rekabetine şahit olabilirsiniz. Garanti ediyorum, bu tür maçlar çok keyifli geçiyor. Hele ki Jordan’a karşı oynamak ayrı bir keyif veriyor insana. Öylesine hareketler yapıyor, öyle akıl almaz şutlar sokuyor ki, bazen çaresizce seyretmekten başka bir şey yapamıyorsunuz. ‘Fade-away jumper’ dediğimiz geri çekilerek atışları olsun, sağa sola atlayarak isabet yakaladığı dengesiz şut stilleri olsun, ve en önemlisi ‘air jordan’ lakabının nedeni olan smaçları olsun, birebir oyuna konulmuş. Sırf bu nedenle bile 2K11, serinin diğer yapımlarından sıyrılıyor.



‘Tüm Zamanların En İyisi’

2K Sports, serinin son yapımını çıkarırken, tıpkı Jordan için söylenilen ‘Tüm zamanların en iyisi’ sloganıyla oyunculara mesaj verdi. Oyunseverlerin beklentileri ne kadar yüksekse, yapımcıların da Jordan’dan dolayı beklentileri yüksek elbette. Oynanış dinamikleri üzerinde fazla değişiklik yapmadan, gerçekçi ve güzel yeniliklerle, biz oyuncuların karşısına çıkmış NBA 2K ekibi bu sene. Özellikle 2K10’da bulunan etkisiz ve çoğunlukla işe yaramayan ‘spin’ hareketleri yerine çok daha güzel ayak oyunları eklenmiş oyuna. Gerçi topla birlikte yine etrafınızda dönebiliyor ve ‘crossover’ları yine yapabiliyorsunuz, ancak geçmiş oyunlardaki kadar basit değil. Aslında ‘gamepad’le oynayanlar açısından daha kolay bir kullanım söz konusu.



Eklenen ayak oyunlarından bahsedeyim hemen; yetenekli oyuncuların defans oyuncusunu tuzağa düşürecek çok güzel hareketleri bulunuyor. Özellikle kontrolünüzdeki oyuncu bir ‘süperstar’ ise, yapabilecekleriniz bazen sizi bile hayrete düşürüyor. Rakibinizin üstüne gidip, bir anda geri çekilebilir, hem defans oyuncusundan uzaklaşmış, hem de rahat şut imkanı yakalamış olabilirsiniz. Ayrıca hareket halinde şuta kalkarak, bloktan sakınabilir, isabet oranı düşecek olsa da daha estetik bir sayı elde edebilirsiniz. Özellikle Nash, Bryant ve Jordan çok iyi yapıyor bu hareketi.

Birçok oyuncunun şut stilleri, serbest atış esnasında aldıkları pozisyonlar ve bunun gibi detaylar zaten 2K serisinde bulunuyordu. 2K11’de daha çok ‘birebir’ hareket görebilirsiniz. Nowitzki’nin imzası denilen şut stili, Kobe’nin birçok ayak oyunu ve topu hassas bir şekilde bırakışı, Wade’in ve Deron Williams’ın ‘bilek kırıcı’ ‘crossover’ları, Igoudala’nın sert smaçları ve bunun gibi birçok özel hareket, tuşlarınızın altında yerini almış.



Elden geçirilen oynanış sistemi, hem daha gerçekçi bir hale gelmiş, hem de oyuncuyu daha zorlayıcı. Basit top çalmalar, her şutu bloklamalar, içerideki güçlü pivotla rahat rahat smaç vurmalar tarih olmuş. Tabi Game Sliders’larla bağlantılı bu durum biraz da, emin olun ‘Simulation’ ile ‘Casual’ arasında çok fark var. Gerçi şu Yao Ming ‘bug’ı hala çözülmemiş, uçan, hoplayan ve zıplayan her şeyi bloklayan bir Yao’ya bazen tahammül edemiyorum. Hani boylu poslu bir delikanlı tamam da, hiç izlememiş olsam yutturacaklar bize Yao’nun her haltı blokladığını. Kendisi bloklamaktan çok blok yemesiyle ünlüdür.

Az önce de dediğim gibi yapım biraz daha zorlaşmış. Özellikle içerideki uzunlarınıza topu indirmekte çok zorlanacaksınız, boyalı alandan sayı bulmak da eskisi kadar kolay değil. Post-up oyununun da 2K10’daki kadar sık olmayacağını belirteyim. Ayrıca atılan dengesiz paslar nedeniyle, bazen oyuncular topu ellerinden kaçırabiliyor, bazen top alçaktan gidiyor ve ortada kalıyor. Bu tarz pozisyonları yaşanması, oyuna zenginlik katmış.



Sonuç

Grafikler konusunda fazla yenilik göze çarpmasa da, yine doyurucu bir yapım çıkarmış 2K Sports. Serinin önceki oyunlarının da grafikleri iyiydi zaten. Hala yeterli seviyede bana göre grafikler. Oyuncuları benzetme hususunda biraz daha iyi olabilirler, ve şu suratlarda bulunan donuk ifadelerden kurtulmaları gerekiyor artık. Sesler ve müzikler, her zamanki gibi mükemmel. Seyircilerin atmosfere olan etkisinden bahsetmeme gerek bile yok. Ayrıca spikerlerin kelime hazneleri oldukça genişlemiş.

Yapımdaki en güzel bölümlerden birisi de, maçların sunuluş ve giriş kısımları. Mücadeleye başlamadan önce, bazen kamerayı soyunma odasında oyuncuların yanında bulabiliyor, bazen de kendisine otobüsten inen oyuncuları görüntülerken rastlıyoruz. Maç içerisinde yapılan hayali röportajlar ve açıklamalar, devre arasındaki performans analizleri ve yıldız karşılaştırmaları, kesinlikle NBA havasına sokuyor ekran başındaki beni.

Bazı yapay zeka hataları, ki bunlar çoğunlukla maç sonlarına rakibinizle yakın skorlarda girdiğiniz zaman ortaya çıkıyor, Yao Ming faktörü (yoksa ‘bug’ mı demeliydim ), içerideki uzunları kullanma konusunda yaşanılan ufak tefek sıkıntılar dışında aklıma gelen bir kusuru yok NBA 2K11’in. Kesinlikle Jordan’ın adına yakışır bir yapım olmuş. Bu sene de bize gayet güzel bir yapım sunmuş 2K Sports. Eğer hala yapımı denemediyseniz, daha fazla vakit kaybetmeyin. Ben de yazıyı burada bitirip, şu Kobe’cimle yeneyim artık Jordan ve ekibini. Şimdiye kadar hep boynum bükük gönderdi Majesteleri…

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
2k11, incelemesi, nba


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Dirt 3 incelemesi Spammer Oyun Dünyasından Son Haberler 0 12 Aralık 2011 22:13
Mafia 2 incelemesi Spammer Oyun Dünyasından Son Haberler 0 12 Aralık 2011 22:11
Fear 3 incelemesi Spammer Oyun Dünyasından Son Haberler 0 12 Aralık 2011 22:10
NBA 2K11 Hileleri Slipknot Oyun Hileleri 0 10 Aralık 2010 13:28