IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
1Beğeni(ler)

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 16 Kasım 2008, 22:41   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Hz. ADEM'in Hayatı




Hz. ADEM


Hz. Adem , yeryüzünde ilk insan ve ilk peygamber, bütün insanların babası'dır.
Çeşitli memleketlerden getirilen toprakları melekler su ile çamur yapıp, insan şekline koydular. Mekke ile Taif arasında 40 yıl yatıp salsal oldu. Yani pişmiş gibi kurudu. Önce Muhammed aleyhisselamın nuru alnına kondu. Sonra Muharrem'in onuncu Cuma günü ruh verildi. Her şeyin ismi ve faydası kendisine bildirildi. Boyu ve yaşı kesin olarak bildirilmedi. Allahü tealanın emri ile bütün melekler, Adem'e secde etti, ama İblis (şeytan) kibirlenip, bu emre karşı geldi ve secde etmedi : « Hani biz meleklere (ve cinlere): Adem'e secde edin , demiştik. İblis hariç hepsi secde ettiler. O yüz çevirdi ve büyüklük tasladı, böylece kafirlerden oldu »(Bakara, 34) . Hz. Adem 40 yaşında Firdevs adındaki Cennet'e götürüldü. Cennet'de yahut daha önce Mekke dışında uyurken, sol kaburga kemiğinden Hz. Havva yaratıldı. Allahü teala onları birbirine nikah etti. Yasak edilen ağaçtan unutarak ve İblis'in oyununa gelerek önce Havva, sonra Adem aleyhisselam yedikleri için Cennetten çıkarıldılar. Adem aleyhisselam Hindistan'da Seylan (Ceylon) adasına, Havva ise Cidde'ye indirildi. 200 sene ağlayıp yalvardıktan sonra , tövbe ve duaları kabul olup, hacca gitmesi emr olundu: «Sonra Rabbi onu seçkin kıldı; tevbesini kabul etti ve doğru yola yöneltti »(Ta'ha, 122) . Arafat ovasında Havva ile buluştu. Kabe'yi inşa etti.

Hz. Adem her sene hac yapardı. Arafat meydanında veya başka meydanda , kıyamete kadar gelecek çocukları belinden zerreler halinde çıkarıldı. «Ben sizin Rabbiniz değil miyim ?» diye soruldu. Hepsi «Evet » dedi. Sonra hepsi zerreler haline gelip, beline girdiler. Yahut belinden yalnız kendi çocukları çıktı. Sonra Şam'a geldiler. Burada çocukları oldu. Neslinden 40.000 kişiyi gördü. 1500 yaşında iken çocuklarına peygamber oldu. Çocukları çeşitli dillerde konuştu. Cebrail aleyhisselam 12 kere geldi. Oruç, her gün bir vakit namaz ve gusül abdesti emredildi. Kendisine kitap verilip, fizik, kimya, tıp, eczacılık, matematik bilgileri öğretildi. Süryani, İbrani ve Arabi diller ile ker*** üstüne çok kitap yazıldı. Bir rivayete göre 2000 yaşında iken Cuma günü vefat etti. Hz. Havva 40 sene sonra vefat etti. Kabirlerinin Kudüs'de veya Mina da Mescid-i Hif'de veya Arafat'da olduğu rivayetleri vardır.

Habil ile Kabil

Habil ile Kabil Hz. Adem'in oğullarından ikisidir. Habil'in Allah'a yaptığı kurban'ın kabul edildiği ve kendi kurbanın Allah tarafından kabul edilmediği için Kabil, Habil'i öldürür ve böylece dünyada ilk kâtil olma makamına mazhar olur. Sonra bir kargadan görüp Habil'i yerin altına gömdü. Allahü teala Kur'an-ı Kerimde mealen buyuruyor ki : « Allah nezdinde İsa'nın durumu, Adem'in durumu gibidir. Allah onu topraktan yarattı. Sonra ona «OL !» dedi ve oluverdi »(Al-i İmran, 59) . Burada değinilen durum, Hz.İsa'nın ve Hz. Adem'in babasız dünyaya gelmeleridir (M.K.). Peygamberimiz Muhammed (S.A.V.) Hz. Adem hakkında : « Allahü teala Adem'i (aleyhisselam) yeryüzünün her tarafından aldırdığı topraktan yarattı. Bu sebeple zürriyetinden siyah, beyaz, esmer, kırmızı renkte olanlar olduğu gibi, bazıları da bu renklerin arasındadır. Bazısı yumuşak, bazısı sert, bazısı halis ve temiz oldu » (Hadis-i şerif, Müsned-i Ahmed bin Hanbel) buyurmuştur.

Hz. Adem 5 şeyi ile bahtiyar olmuştur:
1) Hatasını itiraf etmek
2) Pişmanlık duymak
3) Nefsini kötülemek
4) Tevbeye devam etmek
5) Rahmetten ümidini kesmemek

İblis de 5 şeyden bedbaht olmuştur:
1) Günahını ikrar (saklamadan söylemek) etmemek
2) Pişmanlık duymamak
3) Kendini kötülememek
4) Kendini kötülemeyip azgınlığını Allahü Teala'ya nisbet etmek
5) Rahmetten ümidini kesmek

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
Alt 11 Haziran 2009, 15:35   #2
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Hz. ADEM'in Hayatı




Adem'in ilk insan olması düşüncesi son zamanlarda değişmiştir. Yahudilik ve İslama göre 6000 yıl önce dünyaya gönderilmiştir.
Halbuki, bizim özelliklerimizde insan, yani Homo sapiens buluntulara göre 100.000 yıldır bu dünyada var. Bu bulunan en eski fosilin yaşıdır. Belki daha yaşlı kemikler bulunursa bu 200.000 seneye de çıkabilecektir.
Daha birkaç yıl öncesine kadar evrimi red eden Vatikan'ın şimdi oluşturduğu kurul evrimi dine adapte etmeye çalışıyor.
Evrimi red ederek sadece iki insandan; Adem ve Havva'dan bunca insanın 6000 senede nasıl Norveçli, Japon, Eskimo, Aborgin, İban, Kızılderili, Çinli, Zenci vs olduğunu açıklayamamalarının yanında antropologların buldukları kemikler ve familyamız hominidae'ye ait yaşamış ve şimdi soyları tükenmiş türlerin açıklaması da yok.
Bu nedenle Adem ve Havva dünyada önceden beri var olan insanlara, Tanrıyı öğretmek için gönderilmiş ilk insan olarak değiştirilecek. Hatta onları sözümona bilinçlendirmek, insan olduklarını öğretmek için gönderildiler ve uygarlık böyle gelişti diyecekler.
Halbuki insan 6000 yıl öncesinde de diğer canlılardan farklı idi. Çok daha öncelerde alet yapmaya başlamıştı. Hatta bu aletleri familyamızın diğer türleri de yapıyordu. Neanderthaller ölülerini mezara gömüyor ve yanlarına çiçek koyuyordu. Örnek: Shanidar adamı.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 11 Haziran 2009, 18:41   #3
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Hz. ADEM'in Hayatı




ilk İnsan ve bizim BabaMizdir Hz.adem

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 12 Haziran 2009, 10:39   #4
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Hz. ADEM'in Hayatı




1- Hz. Adem'den önce yer yüzünde insan var mıydı?

İlk insan Hz. Âdem’in balçıktan yaratılışını Cenab-ı Hak Kur’an’da safha safha anlatmaktadır. Daha sonra onun eğe kemiğinden Hz. Havva’nın yaratıldığını nazara verir. Bir imtihan sonuncunda Hz. Âdem ve Hz. Havva’nın, yer yüzüne Cennet’ten gönderildiklerini belirtmektedir.
Cenab-ı Hak Kur’an’da melaikeye hitaben yeryüzünde bir halife yaratacağını bildirince, melaike;
Yerde fesat yapacak kan dökecek kimseleri mi yaratacaksın?”diyor.1
Bu mealdeki ayetten hareketle bazı müfessir ve yorumcular Hz Âdem’den önce de başka Âdemler’in varlığını ileri sürmektedirler.
Bediüzzaman ise arzın insanların hayatına elverişli şartlara sahip olmadan önce idrakli mahluk olarak cinlerden bir nev’in bulunduğunu yaptıkları fesattan dolayı insanlar ile yer değiştiklerini belirtir.2
Prof. Dr. Adem Tatlı

kaynak
1. Bakara 30.
2. Nursi B.S. İşarat-ül İ’caz. Envar Neşriyat. s.201 1991 İstanbul

2- Hz. Adem'de tek renk ve ırk karakteri olduğu halde, günümüzdeki farklı renk ve ırk karakterleri nasıl ortaya çıkmıştır?
İnsanın genetik yapısını ihtiva eden kromozomlardaki genler, milyonlarca ciltlik kitapların bilgilerini içine alabilmektedir. Tıpkı, bir CD’ ye binlerce sayfalık bilgilerin sığdırılabildiği gibi. İşte ilk insan Hz Âdem’in genetik yapısında da, günümüzdeki insanların bütün renk ve ırk karakterleri şifrelenmiş halde mevcuttu. Başlangıçta baskın karakterler, çekinik karakterlerin görünmesine mani oluyordu.
Güneşin, gündüz vakti, yıldızların görünmesine engel olduğu gibi. Ne zaman güneş gitse, semadaki yıldızlar görünecektir. Burada güneş baskın gelmekte, zayıf ışıklı, yani çekinik karakterli yıldızların görünmesine engel olmaktadır. Aynen bunun gibi, insanlardaki renk ve ırk karakterleri, insanlar ayrı kabileler halinde yaşamaya başlayınca, kendi içerisinde saflaşmaya başladı. Baskın karakterlerden kurtulan bazı renk ve ırk karakterleri, zamanla ortaya çıktı.
Prof. Dr. Adem Tatlı

3- Hz. Adem'den günümüze kadar geçen süre nedir?

Bu süreyi tam olarak vermek mümkün değildir. İnsanın geçmişiyle ilgili, fen ve felsefenin ortaya koyduğu rakamlar milyonlarla ifade edilmektedir. Ancak, yaş tayin metotlarının güvenirliliği azdır. Canlıların yaşı ile ilgili verilen değerler, mutlak değil, izafi veya nisbi değerlerdir.
Yani, 100 milyon yaşında olan bir canlı,10 milyon yaşında olandan 10 kat daha yaşlıdır. Hakikatte 10 milyon yaşındaki varlık bin yaşında ise, 100 milyon yaşında olan da bundan 10 kat daha yaşlıdır, yani 10 bin yaşında olacaktır.
Semavi kaynaklar dikkate alındığında bu sürenin daha az olduğunu görüyoruz.
Kur’an-ı Kerim’de göklerin ve yerin altı günde, arzın iki günde, bitki ve hayvanların ise dört günde yaratıldığı nazara verilir.1
Buradaki gün tabirinden genelde devir manası anlaşılmıştır. Cenab-ı Hak, Hacc suresinde bir günün bizim saydığımız günlerle bin yıl olduğunu bildirir.2
Bir başka ayette de 50 bin yıl olduğunu nazara verir.3
Uzayda her bir gezegen ve yıldızın hareketi farklıdır. Dünya kendi etrafında bir günde dönerken, Merkür bu dönüşünü, dünya günü ile 58.5 günde yapar. Dünyanın güneş etrafında dolanımı bir yıl iken, Plüton’un güneş etrafında bir defa dönüşü 248 yıldır.4
İnsanın geçmişiyle ilgili olarak şu söylenebilir:
Semavi kaynakların işaretlerinden, ilk insan Hz. Âdem’den itibaren günümüze kadar geçen sürenin 7 ile 10 bin yıl arasında olabileceği anlaşılıyor.
Prof. Dr. Adem Tatlı

1. Hud 7; Furkan 59; Fussilet 9-12.
2. Hacc 47.
3. Mearic 4.
4. Tuna, T. Uzay ve ötesi.. Boğaziçi yayınları, ikinci baskı,1995.



 
Alıntı ile Cevapla

Alt 14 Haziran 2009, 14:11   #5
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Hz. ADEM'in Hayatı




Hz. Adem, zenci miydi, çinli mi, arap mı, kızılderili mi, eskimo mu, aborjin mi, iban mı, koreli mi, norveçli mi, portekiz mi, aztek mi, Türk müydü?

5760 senede iki insandan bunca çeşit insan, evrim yanlışsa nasıl türedi?
Avraam öncesi Nuh ve onun oncesi, Adem donemlerinin yaşadıkları tarihler kitapta verilmiş.
Evet Adem 5760 sene once dünyaya gonderilmiş.

9000 yıl once Konya Çumra; Çatalhüyükte yaşayan, kerpicten evler yapan, bunların duvarlarını boyayan, resim yapan, o sıralar faal halde bulunan Hasan dağının patlama halini çizen, şehir kuran, ölülerinin kemiklerini evlerindeki sekilerin altına gomen, kemikleri bizimki ile aynı 8000 canlı, insan değil miydi?

Nereden gelip, nereye gidiyoruz? Neyiz biz?
Doğa karşısında insan zayıf olduğunun farkına vardı. Kendine zarar veren doğal olaylardan korktu. Avcı güçlü hayvanlar, yıldırım, sel, fırtına, yangınlar, gecenin karanlığı, sularda dalga, karşısında; kendi gücünün ve geliştirip ürettiği araçların yetersiz kaldığı her yerde, korktu ve bu korkularını beynine kaydetti. Ölümden de çok korktu. Ulaşamadığı dağlar, engin denizler, gökyüzü gizemdi. Doğaya ait korktuğu varlıklarla baş edemeyince bunlara boyun eğdi, onları kutsallaştırdı. Onlardan tanrılar yarattı, şimdi sokakta gördüğümüz aç bir canlıya yiyecek verir gibi ama farklı bir amaçla, onlara herşeylerini sundu, kendi türünden bireyleri dahi kurban olarak verdi. Türün var olduğundan beri zaman ilerledikçe, atalarının yaşadığı felaketleri, onların korkularını yeni nesillere aktarırken, bu zeki canlının doğa hakkında bilgisi de olumlu gelişiyordu. Bu bilgiler de gelen nesillerin varlığı, benliği oluyordu. İnançları da bu bilgilere göre gelişerek değişimler gösterdi.
Ama hala bilgisi yetersizdi, inançları onu koruyor, kimiz nereden gelip nereye gidiyoruz sorularına, ölüm sonrasına yanıtları ancak, oluşturduğu dinler veriyordu. Şimdi bu sorulara, hala kanıtlanmamış olsa da eski çağ insan beyin ürünlerinden çok daha doğru yanıtlar var. Ama inançların verdiği yanıtlar daha bencilce olduğundan ve bu yanıtlar çocukluk çağlarımızda kafalarımıza sokulduğundan eskilere iman devam ediyor.
Dünyanın ve insanın yaratılışı ve insanın diğer sorularına yanıtları şimdiye kadar, oluşturduğu dini senaryolar veriyordu.
Şimdi bilimin de bu sorulara yanıtları var. Ama biz hangisine inanacağız? Mutlaka seçim kişiye ait.

İnanca kanıt aranmaz, aransa da bulunamaz. Kabullerden ibarettir. Dünyanın her yerinde farklı inançlar vardır, herkes kendininkinin doğru olduğunu sanır ve bunun için savaşır.
İnancın insana çok büyük yararları vardır, insanı mutlu kılar.

Bilgi ise bilime aittir. Ve bu bilgi inançlardaki gibi farklılıklar göstermez, dünyanın her yerinde aynıdır. Bilgi sürekli sınanır, yanlışları ortaya çıktığında düzeltilir. Düzeltilemiyorsa yanlış olduğu görülüp terk edilir. İnanç terk edilmez, uzun yıllar içerisinde yaşamın değişmesi ile farkına varılmadan değişir. Değiştiği aşamalarda ise eskiden beri böyleydi sanılır.
İnançlar sorgulanmamış kabullerdir. Bilim sürekli sorgulanır, ölçülür biçilir.

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 14 Haziran 2009, 15:00   #6
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Hz. ADEM'in Hayatı




Ellerinize Sağlık..

__________________
Hilalin gölgesinde adalet ol, merhamet ol, derman ol.
Gazi ol, DEVLET OL.
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 14 Haziran 2009, 15:51   #7
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Hz. ADEM'in Hayatı




Evrimi ispatlayabiliyor musunuz? Bakınız ben bu konuyu genel bilgilerde paylaştım
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Varsa evrimle ilgili kanıtınız buyrun yanıtlayınız. Bu yazdıklarınız da benim gözümde sizin senaryonuz !

Ayrıca öyle bir bahsetmişsiniz ki sanki inançlarımız bilimin gelişmesine engel. Bilim gerçekleri söyler inançlar sorgulamaz kabul eder. Yok böyle bir şey. Çıkıpta insanların inançlarına bilimadamı edasıyla senaryo diyemezsiniz! Kaldı ki kendi düşüncelerinizi kaynak göstermeden yazıyorsunuz.

KUR’AN-I KERİM’DE, Bakara Suresi 30-38. âyetlerde, İlk İnsan Hazret-i ÂDEM’in Cennet olarak vasıflandırılan bildiğimiz boyutların ötesi bir mekânda, Kâinatın Yaratıcısı tarafından topraktan yaratıldıktan sonra Dünya’ya indirildiği detaylı bir biçimde zikredilmektedir. Ahmet Cevdet Paşa’nın Kısas-ı Enbiya’sında Hazret-i Âdem’in, Seylan Adasına, Havva Validemizin de Arap Yarımadasında, Kızıl Deniz kenarında Cidde havalisindeki bir yere indirildikleri belirtiliyor.

Acaba bu hâdise hangi tarihte vuku buldu? Milâddan önce hangi tarihte insanoğlu Dünya’ya ayak bastı?
Yapılan incelemeler insan cinsinin yeryüzüne ayak basış hâdisesinin son 35.000 sene içinde vuku bulduğunu ortaya koymaktadır.Amerika kıt’asında yapılan uzun araştırmalar da bu görüşü doğrulamakta ve bu kıtada insan varlığı, son 28.000 seneden öncesine gitmemektedir. Dünya’da son 30 milyon sene içinde insan ve maymuna benzeyen daha birçok mahlûk yaşamıştır. Bunların fosilleri veya iskeletleri müzeleri süslemektedir. Fakat bu mahlûkların hiçbirine (insan) demek, ilmen mümkün değildir. Bunlara insandır diyen ilim adamları ‘Genotipi’ ile ‘Senotipi’ olayını birbirine karıştırmışlardır.

Milâddan 7 asır önce Babil Kralı Assur Banipal’ın ve bilahare yeğeni Kral Sanheribs’in inşa ettirdikleri kütüphanelerde bulunan2 tabletlerden Hazret-i Âdem hakkında bilgiler elde edilmiştir. Bu belgelerden Nuh Tufanı’nın Milâddan önce 4000 ilâ 5000 seneleri arasında vuku bulduğu anlaşılmıştır. Ur şehrinde yapılan arkeolojik kazılar, Tufan’ın yerini ve yaşını tesbit etmiştir.
O halde Hazret-i Âdem ile Hazret-i Nuh arasında takriben 25.000 senelik bir zaman dilimi bulunmaktadır. Bu uzun zaman içinde insanoğlu yeryüzünde hangi şartlarda ve ne tarzda bir hayat sürmüştür?
İlk insan ve ilk peygamber olan Hazret-i Âdem’e yeryüzünde yaşayabilmesi için gerekli bütün bilgiler Cenab-ı Hak tarafından verilmiştir. Buna rağmen neden son 10.000 sene içinde insanoğlunun ulaştığı maddî terakki(!) ilk 25.000 sene içinde vuku bulmamıştır?

GILGAMIŞ DESTANI

Ninova’da Assur Banipal tarafından tesis edilen kütüphanede bulunan destanın 12 tableti Akkadca yazılmış olup, bilahare Hitit ve Mısırlılar tarafından da tercüme edilerek bu dillerde de muhafaza edilmiştir. Kral Assur Banipal diyor ki:
“…..Tufan öncesinde taş üzerinde demir çubukla kazılmış esrarengiz kelimeleri anlıyorum.” Aynı tabletlerde yer alan aşağıdaki atırlar, Hazret-i Âdem’i tasvir etmiyor mu?
“…..O çok esrarengiz bir şey gördü. İnsanoğlunun bilmediği çok şeyi o öğrendi ve öğretti.
Hatta o insanlar için haber getirdi-kitap getirdi. Tufan öncesi zamanlardan O çok uzaklara seyahat etti. Zahmet ve zorluklar çekti. Geri dönünce taş sütunlara yazılar yazdı.”

BUZ ÇAĞI

35.000 sene evvel Dünya’da Buz Çağı hüküm sürüyordu. Amerika Kıt’asında Kanada, Asya’da Sibirya, Avrupa’da İskandinavya buzlarla kaplı idi. Buzlar, Avrupa’da Alplere kadar uzanıyordu. Afrika’da Büyük Sahra, Asya’da Gobi ve Taklamakan çölleri çöl değil, üzerinde binbir çeşit hayvanın yaşadığı, yemyeşil cennet gibi yerlerdi. İşte İlk İnsan Hazret-i Âdem, bu şartlara sahip olan bir dünyaya ayak bastı.
İnsanoğlu Dünya’da süratle çoğalmağa başladı. Dünyanın dört bucağına yayıldı. Dünya’da mevcut suyun büyük bir kısmı kutup bölgelerinde toplandığı için, Amerika ve Asya arasında bulunan Bering Boğazı da gayet sığ idi. İnsanoğlu Bering Boğazı’ndan geçerek Amerika’ya ulaştı. Yine aynı sebeplerle Pasifik Okyanusunda bugünkünün birkaç misli miktarda ada bulunduğundan, adadan adaya ulaşan İnsanoğlu, Güney Amerika’da Peru’ya ayak bastı. İki koldan bütün Amerika Kıt’ası insanla doldu.
İnsanoğlu 25.000 sene fazla çalışmağa gerek kalmadan avcı ve toplayıcı olarak Dünya’da yaşadı. Buz Çağı sona erinceye kadar...

Buz Çağının sona ermesi ile birlikte Dünya’da büyük değişiklikler husule geldi. Denizlerde su seviyesi yükseldi. Amerika ile irtibat kesildi. Münbit Büyük Sahra. Arap Yarımadası, Ortaasya çöl haline geldi. İnsanoğlu akar sulara doğru göçe başladı. Avcılık ve toplayıcılık terkedilerek ziraat devri başladı. Bunun neticesinde insanî münasebetler gelişti. Karşılıklı yardımlaşma ve birlikte yaşama, ihtiyaç haline geldi. Köyler kuruldu. Büyüyen köyler kasaba ve şehir, şehirler devlet hâline geldi. Devlet reisleri halk üzerindeki hâkimiyetlerini pekiştirmek için kendilerine ihtişamlı mabetler, heykeller ve mezarlar inşa ettirdiler. Maddî terak-ki(!)’nin ilk 25.000 sene içinde vuku bulmamasının başlıca sebeplerinden biri budur.

NETİCE

Hazret-i Adem ve Havva ile ilgili bilgiler bütün dinlerde mevcuttur. Bu hususta bulunan ilk belge 22.000 sene evveline gitmektedir ve Afrika’da Büyük Sahra’da bulunmuştur . İleride daha yeni belgeler de bulunacaktır. Şu anda bulunanlar Hazret-i Âdem’in sadece ayak izleridir. Bu izler takib edilerek insanoğlu gerçek atasının maymunlar olmadığını öğrenecektir.


Bibliyografya:

Wo lag das Paradies? F. Delitzsch.
The Gilgamesh Epic and Old Testament Paralles. A. Heidel.
Middie Eastem Mythologie. S.H. Hooke
Gilgamesh and the Huluppu. S.N. Kramer.
Auswahl der wichtigsten Urkunden des Aegyptischen Alterthums.
K. R. Lepsius.
Stammesentwicklung der Mensehheit. Hans Weinert.
Kirche, Bibel und Abstammungslehre. Heinrich Schneider.
Das Eiszeitalter. W. Soergel. Urgeschichte der Menschheit. Hugo Obermaier.


Konu Aria tarafından (14 Haziran 2009 Saat 16:23 ) değiştirilmiştir.
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 14 Haziran 2009, 19:47   #8
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Hz. ADEM'in Hayatı




İsteyen istediğine inanır. Sen maymundan geldinse bu senin sorunun. Kuran diyorki sen Adem' densin. Bundan sorası sana kalmış ister Kuran' a inanırsın ister darwine...

 
Alıntı ile Cevapla

Alt 15 Mayıs 2010, 18:12   #9
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Hz. ADEM'in Hayatı




BaRoN Nickli Üyeden Alıntı
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Hz. ADEM


Habil ile Kabil

Habil ile Kabil Hz. Adem'in oğullarından ikisidir. Habil'in Allah'a yaptığı kurban'ın kabul edildiği ve kendi kurbanın Allah tarafından kabul edilmediği için Kabil, Habil'i öldürür ve böylece dünyada ilk kâtil olma makamına mazhar olur. Sonra bir kargadan görüp Habil'i yerin altına gömdü.

Burada yanlislik mi var.

Benim bildigim ve okudugum seylere gore.. Habil ve Kabil ikizdi. Diger ikizleri de vardi peygamberimizin. bunlarin evlenmelerine izin verildi fakat.. ayri ayri.. yani iki ikiz birbirine degil diger ikiz ile evlenmesine izinverildi. fakat..
habil ve kabil ayni kizi istediler.. birine izin verilmedi ikizi oldugu icin, oburune verildi. bu yuzden, kardesini oldurdu.

benim kaynaklarim mi yanlis . bu yazimi.. bilen varsa lutfen..

__________________
Ey Türk Bayrağım,Vatanımın sembolu,Namusum !
Korkma yılma senin yanında bizler varız Vatanımızın sembolü. Bayragim. Bizler Osmanli Torunlariyiz. Senin yanındayiz asla yılma korkma.
Sen daima dalgalanacaksın




Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir.
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 19 Ağustos 2010, 14:05   #10
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Hz. ADEM'in Hayatı




İnsanlar Hz. Âdem’le Hz. Havva’dan doğarak çoğalmışlardır. Havva anamız hep ikiz doğum yapıyordu. Bunlardan birisi erkek, diğeri de kızdı. Hz. Âdem, aynı anda doğan ikizleri, bir önce veya bir sonra doğan ikizlerle evlendiriyordu. Habil’le beraber doğan kız çırkın, Kabil’le birlikte doğan kız ise güzeldi. Bu durumda Hz. Âdem, Habil’in, Kabil’le beraber doğan kızla, Kabil’in de Habil’le beraber doğan kızla evlenmesini istedi. Fakat Kabil buna razı olmadı, kendisiyle doğan güzel kızı Habil’e vermek istemeyerek kendisi almak istedi. (bk. Taberi, İbn Kesir, Razî Maide, 5/27. ayetin tefsiri )

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
ademin, hayatı, hz


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
adem Lcia Osmanlı Türkçesi Sözlüğü 0 10 Ekim 2014 16:17
Adem Genç Hayatı(Biyografisi) AftieL Ressamlar 0 15 Mayıs 2014 07:38
Adem Kalemzede Hristiyanlık 0 21 Ağustos 2011 00:51