IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 29 Mart 2009, 18:07   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Bastırma




BASTIRMA

Klasik teoriye göre iki farklı mekanizma olan bastırma ve yüceltme, Lacan’da bir tek mekanizmadır. Klasik teori bastırmayı egonun savunma mekanizmalarından biri olarak, fakat hemen hemen diğer mekanizmalarla aynı önemde bir mekanizma olarak ele alır. Klasik teoride bastırılan materyale karşı ikinci bir savunma olarak “yüceltme” ya da başka farklı mekanizmalarla semtom oluşumu devreye sokulur. Oysa Lacan’da bastırma ve yüceltme (ya da patolojik durumlarda semtom oluşumuna yolaçan diğer mekanizmalar) bir tek edimde gerçekleşir. Bu edim de dilbilimsel metafor kavramında anlatımını bulur. İnsan kültürün simgelerinde metaforlarla yüceltirken, metaforun ardında kalan gösteren bilinçdışına itilmiş olur.
Lacan’a göre bastırma dilbilimsel metafora benzeyen bir süreçtir. Metafor dilbilimsel bir gösterenin yerine, onunla eşzamanlı ilişkide bulunan bir başka gösterenin ikame edilmesi eğilimidir. Böylece gösterilen değişmeden kalmakla beraber gösterilenin kökensel göstereni, yerini bir başka gösterene bırakmış olur. Edebiyatın daha ince bir söylem için sıklıkla başvurduğu bu edime özne, daha toplumsal bir anlatım, bir söylem kurmak için başvurur. İşte, Lacan’a göre bastırma mekanizmasında benzer bir süreç söz konusudur.
Metaforda ilişkiye geçen gösterenler birbiriyle eşzamanlı ilişkidedir. Bir başka deyişle, metafor dil ekseni düzeyinde gerçekleşir. Bilinçdışı, metaforlar zinciriyle oluşmuş ise metaforların ardında bıraktığı gösterenler birbiriyle eşzamanlı ilişki içindedir, tıpkı bir dilin yapısında olduğu gibi. “Bilinçdışı bir dil gibi yapılaşmıştır” der Lacan.
Lacan’a göre insan kendi gerçekliğini giderek üst üste yığılan metaforlarla düşünür, böylelikle kendi gerçekliğiyle düşüncesi arasında bir uçurum meydana gelir. Üst üste yığılan metaforlar ardında bilinçdışı simgeler kalmıştır. İnsan kendi gerçekliğini giderek daha toplumsallaşmış simgelerle düşünür ve dile getirirken esas çıplak gerçekliğini dile getiren simgeleri geride, bilinçdışında bırakmış olur.
İnsan kendi gerçeğini bilinçdışı kılar. İnsan kendi gerçeğini önce ailenin sonra diğer kültürel kurumların söyleminden dolayımlanarak düşünürken esas otantik gerçekliğini bilinçdışı kılmış olur.
Kültürün simgesel düzeninin sağladığı hatta empoze ettiği metaforlar zinciri, bastırmadan başka bir şey değildir. İnsan, biyolojik bir varlıktan kültürel bir “özne” olma yolunda, temel dürtülerine toplumsallaşmış tatminler aramak suretiyle ilerler. O halde “gerçeklik ilkesi” denen şeyde kastedilen “gerçeklik” doğal bir gerçeklik değil, kültürel bir gerçekliktir ve bu ilke de “haz ilkesine” tam anlamıyla karşıt sayılmaz. Gerçeklik ilkesi altında “özne” ilkel dürtülerine kültürel tatminler arar. Her kültürel isteğin ardında bilinçdışı bir arzu yatar. Demek ki, Lacan’a göre bastırma simgesel arzulara toplum tarafından kabul gören daha “uygar” simgelerin ikame edilmesinden ibarettir. Bu durumda Lacancı analizin dilsel bir regresyon süreci olarak görülebileceğini ileri sürmek yanlış olmaz.
Bastırma insanın kökensel arzusunu giderek kültürel normlara daha uygun gösterenlerle ifade etmesi, böylece giderek esas arzusunun ilk simgeleştirmesinden uzaklaşmasıdır. Yaşantılanan, gösterilen afekt sürekli bilinç düzeyinde kalırken, bu yaşantılamanın düşünüldüğü gösteren bir başka gösterenin, toplum tarafından kabul edilir, kültüre uygun bir gösterenin onun yerini almasıyla bilinçdışı düzeyine düşmekte, yani insan kültürün dünyasında ilerlerken arzusunun ilk simgeleştirilmiş halinden giderek uzaklaşmaktadır.
Bir tedavi tekniği olan psikanaliz regresif bir süreçte üst üste yığılmış bu metaforlar zincirini geriye doğru kateder ve arzunun ilk simgeleşmiş haline, öznenin esas arzusuna ulaşmaya çalışır. İkinci gösteren kültürel düzeye uygun bir gösterense, bu süreç normal olarak kültürel yüceltmeye açılacaktır. Yani, bastırma ve yüceltme aynı anda, bir tek edim aracılığıyla gerçekleşecektir. Fakat, aynı şekilde semtom da oluşabilir. Hasta bilinçdışına bastırdığı arzusunun ilk simgesi yerine semtomu da ikame edebilir. Semtom bilinçdışı arzunun metaforik bir ifadesidir ve anlamını bu arzudan alır.
Kişi belli bir duygulanım ve heyecanı bilinçli olarak yaşantılar ancak bunlara denk düşen fikirler her zaman bilinç alanında yer almaz, esas fikirler bilinçdışı kalırken, bunların yerine başka fikirler bilinç alanını kaplar ; kişi duygularını tamamen farklı fikirlerle yorumlayabilir. Demek ki, bilinçdışına bastırılan fikirsel temsilcilerdir, neyse o olan yani doğal haldeki içgüdüler değil. Böylece gösterilen değişmeden kalmakla beraber gösterilenin kökensel göstereni yerini bir başka gösterene bırakmış olur.

Alıntı.

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla

Etiketler
bastirma, bastırma


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık