[SeNaaa]

Eğer çok hassas bir insansanız, muhtemelen başkalarının anlayamayacağı anlar yaşamışsınızdır.


Yoğun ortamlarda bunalmış hissetmekten, kimsenin fark etmediği bir odadaki duyguları fark etmeye kadar, hayat duygusal bir hız trenine benzeyebilir.

Aşırı hassas olmak, bu yazımızda tartışacağımız kendine özgü bir dizi zorluk ve armağanı beraberinde getirir.




1) Kalabalık ortamlarda bunalma

Çoğu insan için kalabalık bir alışveriş merkezi ya da hareketli bir şehir caddesi günlük hayatın bir parçasıdır

Ancak aşırı hassas insanlar için bu durumlar bundan çok daha fazlasıdır.

Duyulara karşı ezici bir saldırı. Gürültü, ışıklar, çok sayıda insan - hepsi başa çıkılamayacak kadar fazla.

Bu, antisosyal veya utangaç olmakla ilgili değil. Bu, son derece hassas bir kişinin beyninin bilgiyi işleme şekliyle ilgili. Başkalarından daha fazla ayrıntı alırlar ve bu hızla yorucu hale gelebilir.

Etrafınızdaki her sesin, her hareketin ve her ışık değişiminin farkında olarak bir sohbete konsantre olmaya çalıştığınızı hayal edin.

Bu, kalabalık ortamlarda aşırı hassas insanların karşılaştığı bir gerçektir.




2) Daha derin duygusal bağlantılar

Ben her zaman derin duygusal bağlar kuran bir insan oldum. Bu benim kimliğimin bir parçası.

Benim için ilişkiler yüzeysel etkileşimler değildir. Bir insanı gerçekten anlamak ve onunla derin bir düzeyde bağ kurmaktır.




3) Kafeine karşı hassasiyet

Çok hassas bir kişiliğe sahipseniz, sabah içtiğiniz kahvenin sizi farklı etkileyebileceğini biliyor muydunuz?

Son derece hassas olmak sadece duygulara veya ortamlara uygulanmaz, aynı zamanda fiziksel tepkilere de uzanabilir. Ve bunun en yaygın örneklerinden biri kafeine karşı artan hassasiyettir .

Bazı insanlar birkaç fincan espresso içtikten sonra kendilerini iyi hissedebilirken, aşırı hassas kişiler az miktarda kafein almanın bile kendilerini gergin, kaygılı ve bunalmış hissetmelerine yol açabileceğini fark edebilirler.

Bu artan tepki sadece kafeinle sınırlı değil. Son derece hassas kişiler genellikle alkole ve belirli yiyeceklere karşı benzer tepkiler bildiriyor.



4) Yalnız kalma ihtiyacı

Son derece hassas insanlar genellikle yalnız kalmaya güçlü bir ihtiyaç duyarlar . Bunun nedeni içe dönük veya asosyal olmaları değil, deneyimlerini işlemek için zamana ihtiyaç duymalarıdır.

Dünya, aşırı hassas insanlar için duyusal girdi ve duygusal tepkilerin bir girdabına dönüşebilir. Şeyleri diğerlerinden daha derin ve yoğun bir şekilde algılarlar ve bu zihinsel ve duygusal olarak yıpratıcı olabilir.

Yalnız kalmaya zaman ayırmak onlara şunları sağlar:

Yeniden şarj et
Düşüncelerini ve duygularını işleyin
Yeni deneyimlere hazırlanın
Önemli olan sosyal etkileşimden kaçınmak değil, denge ve refah duygusunu korumaktır.





5) Duyguları daha derinden deneyimlemek

Duygular, aşırı hassas insanlar için sadece hisler değil, derin deneyimlerdir.

İster sevinç, ister üzüntü, ister öfke, ister aşk olsun, aşırı hassas insanlar bu duyguları genellikle başkalarından daha derin bir düzeyde deneyimlerler. Başkası için anlık bir rahatsızlık olabilecek şey, onlar için derinden hissedilen bir hayal kırıklığı olabilir.

Bu yoğun duygusal deneyimleri, aynı hassasiyet seviyesini paylaşmayan başkalarına açıklamak zor olabilir. Bu, aşırı duygusal veya dramatik olmakla ilgili değil, yüksek düzeyde duygusal tepki vermekle ilgilidir.





6) Sanat ve müzikten derinden etkilendim

Sanat ve müzik, ruha hitap etmenin kendine özgü bir yoludur ve aşırı hassas insanlar için bu bağlantı özellikle derindir.

Güzel bir resim veya dokunaklı bir müzik parçası içlerinde derin duygular uyandırabilir. Sadece eseri görüp duymazlar; onu kendi varlıklarında hissederler.





7) Eleştirilerle mücadele edin
Eleştiri herkes için başa çıkılması zor bir şeydir. Ama benim için mideye yumruk gibi geliyor.

İster iş yerindeki yapıcı bir geri bildirim, ister bir arkadaşınızdan gelen iyi niyetli bir yorum olsun, eleştiri son derece kişisel ve incitici olabilir.


Yalnızca bu özelliği paylaşanlar bu mücadeleyi ve bunun öz saygıları ve duygusal refahları üzerindeki etkisini gerçekten anlayabilirler.




8) Sezgisel karar verme;

Aşırı duyarlı insanlar karar alırken çoğunlukla sezgilerine güvenirler.

Kendi duygularıyla ve başkalarının duygularıyla derin bir uyum içindedirler. Bu duygusal farkındalık, onların ince ipuçlarını yakalamalarına ve bu sezgisel hislere dayanarak kararlar almalarına olanak tanır.

Bazı insanlar kararlarını çoğunlukla mantık ve rasyonel düşünceye dayanarak alırken, aşırı hassas insanlar sezgilerinin de en az mantığa ve rasyonel düşünceye göre daha güvenilir olduğunu düşünürler.



Son düşünceler: Hassasiyeti kucaklamak..

Son derece hassas bir insan olmanın anlaşılması gereken en önemli yanı, bunun bir zayıflık değil, bir güç olduğudur.

Hayatı bu kadar derin bir düzeyde deneyimleyebilmek, duyguları bu kadar yoğun hissedebilmek ve başkalarına karşı bu kadar güçlü bir empati ve anlayış duygusuna sahip olmak gerçekten güzel bir şey.

Dünyaya dair benzersiz bir bakış açısı sunar; başkalarının deneyimleyemeyeceği bir şekilde hayata derinlik, zenginlik ve anlam katar.

Son derece hassas olmak, değer verilmesi, benimsenmesi ve kutlanması gereken bir şeydir. Bu, dünyayla ve çevrenizdeki insanlarla inanılmaz derecede derin bir düzeyde bağlantı kurmanızı sağlayan bir armağandır.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]



-alıntı-

[Feronia]

Hasassiz ama Kafeine karşı hassasiyet yok ☺

[Dedecan61]

Alıntı:

4) Yalnız kalma ihtiyacı

Hassas ve duygusal insanlar bunu çok iyi bilir...