IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  vaybe sohbet

>
+
Etiketlenen Kullanıcılar

 
 
LinkBack Seçenekler Stil
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 15 Kasım 2024, 21:57   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Yalnız Kalmak ile Yalnız Olmak Aynı Şey Değildir.




Sosyal mesafe (izolasyon), başkalarıyla etkileşimlerimizi, çalışma biçimlerimizi ve ilişki kurma yöntemlerimizi değiştirdi. Evden çalışmaya alışık olan birçok kişi için, yalnız yaşamak günlük rutinleri sürdürmek açısından önemli bir engel oluşturmaz; zira yalnızlık onlar için zaten büyük bir kaygı sebebi değildir.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]



Ancak birçok insan için, özellikle stres ve belirsizlik zamanlarında, diğer insanlardan uzak kalmak olumsuz bir yalnızlık duygusu yaratabilir. Bazıları yalnızlıktan keyif alırken, diğerleri için sürekli bir sosyal çevrenin eksikliği duygusal bir savaşa yol açabilir ve çeşitli zorluklar doğurabilir.

Eğer kaliteli zamanı yalnız geçirmeye alışık değilseniz, sosyal izolasyon zihinsel sağlığınızı olumsuz etkileyebilir. Ancak iyi haber şu ki, yalnızken kendinizi motive edebilecek ve mutluluğu yakalayabilecek çeşitli yöntemler mevcut. Aslında sosyal izolasyon, düşünüldüğü kadar korkutucu bir durum değildir.



Beyniniz, düşündüğünüzden daha hızlı ve daha geniş bir şekilde değişebilir. Doğru zihinsel tutumla yalnızken bile mutlu olabilirsiniz.

Psych Central’den Brock Hansen, yalnızlığın bir gerçek olmaktan ziyade bir duygusal durum olduğunu ileri sürüyor. “Yalnız hissettiğiniz zaman, bu genellikle yalnız olmanızdan değil, geçmişte yaşadığınız bir olayın tetiklenmesinden kaynaklanır. Beyin, acı ve tehlikeye karşı koruma moduna geçer ve bu da acı verici duyguları harekete geçirir, sonuç olarak yalnızlık hissederiz,” diye açıklıyor.

Beyniniz yalnızlık hissinin girdabına düştüğünde, arkadaşlarınız ve sevdiklerinizle çevrili olduğunuz anlarda neden daha mutlu olduğunuzu ve nasıl düşündüğünüzü çözmeye çalışırken kendinizi yalnız hissedebilirsiniz.

Tarih boyunca pek çok düşünür, yalnızlıkla başa çıkmanın önemini vurgulamıştır. Örneğin, Michel de Montaigne şöyle demiştir: “Dünyadaki en büyük hüner, kendine nasıl sahip olunacağını bilmektir.”

Yalnızlık, hayal gücünü teşvik eder ve soyut düşünceyi besler. Aynı zamanda hareketlerimizi planlama ve vicdanımızı geliştirme konusunda bize güç verir. Ancak, Psikanalist Donald Winnicott’un belirttiği gibi, bu “yalnız kalabilme kapasitesi” gerektirir.


Medaille Koleji’nde yalnızlık üzerine araştırmalar yapan Psikanalitik bir politik teorisyen olan Matthew Bowker şöyle diyor: “Bu kapasiteye sahip olmanız gerekir: destek olmadan da hayatta kalabileceğinizi, iyi olabileceğinizi bilmek…” ve ekliyor: “Diğer bir deyişle, yalnız kaldığında zengin kişisel deneyimler yaşayabilen bir kişi, yalnızlık hissini çok daha az deneyimler.”

Bu yalnızlık duygusunu kabullenerek ve yaşadığınız deneyimleri yöneterek, günlük rutinlerinizi yalnız başınıza daha pozitif bir biçimde yaşayabilirsiniz.

Aksine, eğer bunu acı, can kaybı, hüzün veya amaçsız bir tecrit olarak görüp inanıyorsanız, yalnızlığı olumsuz bir şekilde deneyimleyebilirsiniz


Bir şeye bakış açınızı değiştirdiğinizde, gördükleriniz de değişir. Kişisel gelişim konusunda ünlü bir yazar ve konuşmacı olan Wayne W. Dyer, “Sevdiğiniz kişiyle yalnızsanız, asla yalnız olamazsınız.” demiştir.

Filozoflar, yıllar önce yalnızlık ile tek başına kalma arasında önemli bir fark olduğunu belirtmişlerdir. Alman ve Amerikan kökenli filozof Hannah Arendt, “Zihin Hayatı” isimli eserinde şunları ifade etmiştir: “Düşünmek, varoluşsal açıdan bakıldığında, yalnızca yalnız yapılabilen bir faaliyettir; tek başına kalmak, bulunduğum ortamda kendimi yalnız hissettiğim bir insan durumudur. Ancak yalnızlık, çalıştığım ortamda kendimi sürdüremediğim zaman meydana gelen bir durumdur.”

Kendinizle olan ilişkinizi geliştirin
Yalnızken mutlu olmanın ilk adımı, yalnızlığınızı kabullenip onu benimsemek ve bu durumdan en iyi şekilde faydalanmaya karar vermektir..




Eski bir atasözüne göre, “şimdiye kadar sahip olacağınız en önemli ilişki yalnızken kurduğunuz ilişkidir.” Bu, kendinizi güçlendirmek ve daha iyi tanımak için çaba göstermeniz gereken nadir zamanlarda gerçekleşir.

Kendinize şu soruları yöneltin: Hayatımda gerçekten önem verdiğim şey nedir? Daha fazlasına ihtiyacım olan nedir? Yapmam gereken nedir? Sıradaki adım ne olmalı?

Bu sorular, kendinizi daha iyi tanımanıza ve geleceğiniz için önemli olanları belirlemenize yardımcı olabilir.

Zihninizi ve vücudunuzu sağlıklı tutmayı öğrenin. Beyninizi dinlendirmek için vücudunuza, düşüncelerinizi düzenlemek için de duygularınıza ihtiyacınız var. Kendinizi gereksiz sohbetlerle, sizi daha da kötü hissettiren ve yalnızlaştıran dramatik hikayelerle ve haberlerle yormayın.

Heather Havrilesky şöyle diyor: “Hiçbir şeyden kaçmanıza gerek yok. Anlamanız gereken en önemli şey bu. Burada yaşananlardan kaçmak yerine, burada olan biteni anlamaya çalışmalısınız.”

Bu zor zamanlarda, tutkularınızı serbest bırakın. Kendinizi korumak için içe kapanmak iyi bir yöntem olsa da, hoşunuza gidecek şeyler yapmak için mükemmel bir fırsattır ve uzun günleri daha keyifli hale getirecek aktiviteler bulmak en iyisidir.

Bir bulmaca tamamlamayı tercih edebilirsiniz. İlgi alanlarınıza yönelik bir günlük ya da blog yazmaya başlayabilirsiniz. Şiir yazabilir ya da okuyabilirsiniz. Duolingo ya da benzer bir uygulama indirerek kendi kendinize yeni bir dil öğrenmeye başlayabilirsiniz.

Ayrıca, yeni yemek tarifleri pişirmeyi öğrenebilirsiniz. Sevdiğiniz kitapları ya da dergileri okuyabilirsiniz. Zor zamanlarda bile minnettar olduğunuz şeyleri listeleyerek bir şükran günlüğü tutabilirsiniz.

Ailenizle birlikte bir kitap yazmayı düşünebilirsiniz. Örneğin, sanal bir müze turuna çıkabilirsiniz. YouTube’dan yeni bir yetenek edinebilir veya kariyerinize katkı sağlayacak bir kursa katılabilirsiniz.

Yalnız olduğunuz zamanlarda, hoşlandığınız bir rutini devam ettirmek önemlidir. Yalnız hissedebilirsiniz, fakat sosyal çevrenizle ilişkinizi sürdürdüğünüzde, ailenizle iletişim kurduğunuzda ve çevrenizdeki insanlarla bağlantı kuran, sizi en iyi şekilde ifade eden bir hobi edindiğinizde, gerçekte yalnız olmadığınızı anlarsınız.

Bağlantıda kalmak, her zamankinden daha fazla önem kazanmıştır. Mutlu olmak yalnızca bir kişisel başarı değil, aynı zamanda kendiniz ve sevdikleriniz için zihinsel, sosyal ve duygusal iyilik hali yaratma çabasıdır.

Unutmayın, yalnız kalmak ile yalnız olmak farklı şeylerdir. Bunları birbirine karıştırmayın. Ve yalnız olduğunuz için asla pişmanlık duymayın!

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]


-alıntı-

 
Alıntı ile Cevapla

 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Yalnız Olmak Yalnız Bir Kalpte Olmaktan Daha Mi Iyidir? yeSa Aşk ve Sevgi Köşesi 0 08 Ocak 2020 07:28
Çocuk sahibi olmak yalnız kalmak mı demek? Feronia Aile Evlilik ve Çocuklar 0 19 Nisan 2019 04:14
Rüyada yalnız kalmak Violent Rüya Tabirleri 0 15 Nisan 2014 19:38
'Yalnız kalmak istemedim' Sır Haber Arşivi 0 24 Ağustos 2013 20:33
"Tek Olmak Yalnız Olmak Değildir Oysa!" Hayal IF Ekstra 0 05 Mayıs 2010 10:23