| |
|
29 Eylül 2025, 21:25
| #1 | |
| Çevrimiçi ~ Gothicum Est Pulchrum ~  IF Ticaret Sayısı: (0) | İyilik Dediğimiz Şey, Aslında Zayıf İnsanların Mecbur Kaldığı Bir Zorunluluk mu? İyilik aslında güçsüzlerin bir bahanesi mi?  tarihte bunu savunan görüşler vardı; (bkz: nietzsche), “iyilik”i güçsüzlerin uydurduğu bir kalkan olarak görüyordu. biz onun karşısına (bkz: aristoteles)'i koyalım. iyiliği ise korkunun icadı sayan (bkz: thomas hobbes)'in karşısına avcı-toplayıcı topluluklarını getireceğiz. anlatalım; iyilik, acziyetin ürünü değildir; varlığın kendi fazlasını dışa vurmasıdır. çünkü paylaşım için önce fazlalık gerekir. yoksun olan değil, doyuma eren dağıtır. iyiliğin doğasını birçok felsefeci tartıştı. (bkz: aristoteles) de bunlardan biriydi. ve dile getirdikleri, sadece bir fikir değil; insanın kendine tuttuğu en sert aynaydı bana göre. erdemin, eksiklikten değil “yetkinlikten” doğduğunu savundu. ona göre iyilik, insanın kendine hâkim olma gücünün, taşan fazlasını başkasına sunmasıydı. yani iyilik zayıflığın değil, kudretin yan ürünüydü. on binlerce yıl önce avcı-toplayıcı topluluklarda hayatta kalmayı sağlayan şey, bireysel güç değil, kolektif iyilikti. (bkz: marcel mauss) (bkz: hediye kuramı)nda bunu şöyle açıklar; hediye - biz buna iyilik de diyebiliriz karşılıksız bir armağan değil, geri dönmeyi zorunlu kılan bir bağdır. yani veren de alan da aynı zincire eklemlenir. bu yüzden paylaşmak, bireysel bir jest değil, topluluğun devamını güvenceye alan en eski sözleşmedir. yani iyilik varlığın sürekliliğini sağlayan en kadim mutabakat, zayıflığın değil, kalıcılığın stratejisidir. tarih bize bunun sayısız örneğini sunar roma'da (bkz: pietas) kavramı, yalnızca tanrılara değil topluma da sadakati anlatıyordu; imparatorluğu ayakta tutan şey askerî güç kadar bu ortak erdemdi. osmanlı'da vakıf geleneği, devletin eksik bıraktığı yerleri tamamladı; çeşmeden hastaneye kadar uzanan bir iyilik zinciri kuruldu. japonya'da “giri” kavramı, bireyi kendi çıkarından çok daha geniş bir sorumluluğa bağladı. bunların hiçbiri zayıflıktan doğmadı; aksine gücün devamlılığını sağlayan bağlardı. bugün modern toplumlarda da benzer bir gerçeklik var. devletin, kurumların, hatta şirketlerin ayakta kalabilmesi için “kurumsal sosyal sorumluluk” denilen şey aslında modern çağın “iyilik” ekonomisidir. ama görünüşte iyilik, özünde ise sürekliliğin garantisi. ezcümle kötülük anlık bir kıvılcım gibi parlar ve kendi kendini tüketir. iyilik ise kalıcılığın, kudretin ve varlığın en eski icadı olarak hâlâ insanı insan yapan en güçlü mirastır. yani iyilik zayıflıktan değil; gücün taşan fazlasından, güvenin cömertliğinden, kudretin kendini koruyacak kadar doymuş olmasından doğar. bir nehir ancak dolduğunda taşar, insan da ancak kendiyle barıştığında paylaşır. bu yüzden iyilik, güçsüzün çaresizliği değil; güçlü olanın özgür seçimidir. Alıntıdır..
__________________ Yallan i'Kilual • Jema acscigga ko Daorue • Jir Nauk i'Olonhe Tuiraue bronnirin • Anno om Amniki • Jaliga a'huana — Adrian von Ziegler | |
| |  |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
| Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
| En Güçlü Sandığımız Yönlerimizin Aslında En Zayıf Yönlerimizi Gizleme Çabası Olması. | dae | Psikoloji | 0 | 03 Temmuz 2025 19:29 |
| 60 Vesveseli ve zayıf insanlara cinlerin zarar verir deniyor. Mesela nasıl vesveseli ve zayıf insan; örnek veirir misin | Tanem | İslamiyet | 1 | 28 Mart 2022 06:51 |
| Moda dediğimiz şey nedir. | Birşah | Serbest Kürsü | 7 | 15 Aralık 2021 20:13 |
| Nokia, zayıf kaldığı Japonya'da atağa geçti | Kralice | Cep Telefonlar | 0 | 01 Temmuz 2008 16:23 |
| Ömür dediğimiz şey.. | kont_dracula | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 2 | 21 Ocak 2006 22:18 |
Ağaç şeklinde
