[Sad-em]

Yeterse örümcekleriniz,
Salın üstümüze,
Salınan sakallarımız gibi
Plevne'de,
Dumlupınar' da ve Çanakkale' de
Hep aynıydınız;
Aynı olacak sonunuz!
Sonsuz kadar öfkeliyiz bugünlerde,
Yarınlardan, ertesi günlere
Uzanan sırım inancımız varken
Biter mi korkularınız?
Ahh, o korkaklıklarınız...
Biz uyanmışken ve
Uyuyamazken kabuslarınızla
Mecburiyetten,
Noel ödülleri de verseniz,
Hiç bir ödün vermeyeceğiz
Cumhuriyetten.
Hürriyetten bu yana
Çok bekledik bekçiler;
Zaman sizin ve ansızın
İmansızın yaptıkları aylardır,
Yılardır verdiğimiz canlar
Şimdilerde cansızlar
Eskilerdeki o heyecanlar,
Babacanlar, ana kuzuları,
İstikbal ve evlatları,
Hocalar, erenler
Kulak verin hak için!
Can veren bir neslin
Kızdırması gerekir Akdeniz' i,
Dökülen düşmanı
Kızgın sularda boğması için.
Amerika, Rusya ya da Çin
Güçleri yetmez, beceremezler;
Almanlar, Fransızlar, İngilizler
Tüm dünya şahit tarihe;
Tekerrürler, tekerrürler...
Ve biz Türkler,
Cennet vatanın askerleri,
Cehennem sıcağında
Nadasa sürdüğümüz topraktan,
Kana bürüdüğümüz sancaktan,
Emir olmadıkça Allah' tan
Vazgeçmeyeceğiz...